Datasets:

text
stringlengths
0
191k
Birinin ismi Süleymân ve birinin Müsâ ve birinin Muoammed Beg dirler idi ve kendinin bu yola bilâ-kayd oldığından başında olan asker perişân oldı.
On dört sene saluanat sürüp her güni ğam ile geçdi.
O sene de Timur ouhür idüp askeri olmadığından Suluân Bâyezid'i uutup esir eyledi ve kendiye sueâl idüp: "Eger sen beni uutup esir ideydin bana neylerdin?" didikde Suluân Bâyezid cevâb [virdi]: "Bir dâne demür kafes yapdırup seni anın içine kordum." didi.
Teymürlenk emr eyledi bir demür Metinde cülüs-u.
Metin tamamında "Edirne'yi" kelimesi "Edirneei" olarak yazılmıştır.
Bundan sonrakilere dipnot konulmayacaktır.
Metinde Zağaraeı.
Metinde mim'in (م) şeddesi konulup harekesi konmamış.
Metinde yabdırup. kafes yapdırup Suluân Bâyezid'i kafese koyup oabs eyledi.
Suluân Bâyezid'in oğulları asker ile Rüm-ili'nde bulundılar.
Bu oavâdisi işidüp Süleymân Beg'i kendilerine baş eylediler.
Sekiz yüz biş târioinde idi.
Sekiz sene beg oldı ve Edirne'yi girü kâfirler ualeb eylediler.
Úırk sene İslâmda kalmış idi üç sene kâfirlerde kaldı. aonra Süleymân Beg feto eyledi.
Süleymân Beg sekizinci sene aamakov'a gelüp orada vefât eyledi.
Yirine Müsâ Beg cülüs eyledi.
Sekiz yüz on üç senesinde idi.
Üç sene saluanat sürüp Gelibolı'da vefât eyledi.
Yirine Muoammed Beg cülüs eyledi.
Gine Edirne'yi kâfirler zabu itdiler.
Ùokuz sene mutasarrıf oldılar.
Bir gün oaber geldi ki Suluân Bâyezid Timurlenk oabsinde vefât eylemiş.
Sekiz yüz on altı târioinde idi Suluân Muoammed Han'ı tekrâr asıl taota cülüs itdirdiler.
Bunun içün Suluân Beg ve Müsâ Beg pâdişâh olmadı.
Zirâ Suluân Bâyezid sıooatde idi.
Suluân Muoammed Han'ın bir oğlu var idi.
İsmini Murâd Han komuşlar idi.
Bir gün Suluân Muoammed Han oaste olup vefât eyledi.
Sekiz sene on gün saluanat [sürdi].
Oğlu Suluân Murâd-ı sâni cülüs eyledi.
Sekiz yüz yigirmi dört târioinde ğâyet şecâatlü, mehâbetlü idi.
Hemân asker ceme eyleyüp Edirne'yi feto ve taot eyleyüp ouurdı. ve eurâfı memleketlere asker gönderüp niçe memleketler feto eyledi ve İslâm gine kuvvet bulup altmış bin asker ceme eyleyüp içinden dört bin âdem intihâb idüp ve biner biner idüp ve her bin âdeme birer muetemed âdem ser-asker idüp birini Silivri'ye ve birini Yini-şehr'e ve birini Anauolı uarafına Aydın içine ve birini Ùırabızan uarafına gönderdi.
Ammâ râviler öyle rivâyet iderler ki Yini-şehr uarafına giden ser-asker Yini-şehr'e varup aoim cenk idüp feto müyesser oldı.
Sekiz yüz yigirmi altı târioinde idi.
Ol oavâlilerde olan memleketleri altı senede feto eyledi. Asker-i İslâm'ı başına ceme idüp Selanik uarafına azimet eyleyüp Edirne'ye Suluân Murâd oazretlerine mektüb taorir eyleyüp Yini-şehr'i ve eurâfını feto idüp Selanik uarafına azimet idüp pâdişâhdan himmet ve fukarâdan dueâ niyâz eylemiş.
Günlerde bir gün mektüb gelüp Suluân Murâd'a vâsıl olup ğâyet memnün olup Metnin geri kalanında Ùırabuzan. dueâ eyledi.
Bütün ehl-i divân, "Âmin" didiler ve ser-askere ve ğâzilere, "Âferin." deyü senâlar eyledi.
Bizim oikâyetimiz Anauolı'ya giden ser-askere gelsün.
Günlerde bir gün Manisa'ya varup biş gün aoim cenk idüp altıncı gün feto müyesser oldı.
Üç dört sene içinde bütün Aydın'ı feto eyledi.
Sekiz yüz yigirmi sekiz târioinde idi ve başına otuz bin mikdârı asker ceme olup İzmir uarafına uoğrı çekilüp Edirne'ye Suluân Murâd'a bir mektüb taorir idüp cümle Aydın'ı feto idüp külli asker ile İzmir'e gitdigin ifâde eylemiş.
Günlerde bir gün Suluân Murâd'a mektüb vusül buldı.
Açup okudı. áâzi Rüstem'e ğâyet dueâlar eyledi.
Bütün ehl-i divân ağlayup, "Âmin." didiler ve erlik olursa ancak olur deyü ğâyet senâlar eylediler.
Bizim oikâyetimiz Ùırabuzan'a giden ser-askere gelsün.
Günlerde bir gün Sete'ye varup üç gün aoim cenk idüp feto nasib oldı.
Oradan Ùırabuzan'a varup yitmiş gün cenk eyleyüp feto eyledi.
Sekiz yüz ouuz iki târioinde idi.
Bir mektüb taorir eyleyüp Edirne'ye Suluân Murâd'a Ùırabuzan'ın feto oaberini irsâl eyledi.
Günlerde bir gün Suluân Murâd'a mektüb vusül bulup Ùırabuzan'ın fetoinden ğâyet memnün olup ser-askere oayr dueâlar eyledi.
Bizim oikâyetimiz Silivri'ye giden İshâk áâzi'ye geldi.
Silivri'ye varup kalayı muhâsara idüp altı mâh cenk eyleyüp feto müyesser oldı. Askeri girüye çeküp meteriz kazup bir sene cenk eyleyüp kâfirler kırk gün mühlet isteyüp kalayı teslim ideriz didiler.
İshâk áâzi kırk gün amân virdi.
Kâfirler kırk günde kendülerine metânet virüp tekrâr cenge başladılar.
Ùoksan gün cenk eyleyüp yine kâfirler amân istediler.
On gün geçdikde yine cenge başladılar.
Hülâsa üç defa dekk ü desise idüp cenge başladılar.
Kâfirler bakdı çâre yokdur; İshâk áâzi'ye kalayı teslim eylediler.
Kâfirler kaladan çıkup İslâm askeri kalaya girdiler.
Böyle Metinde gecdikde. feto müyesser oldı.
Sekiz yüz otuz üç târioinde idi.
İshâk áâzi, Suluân Murâd'a bir mektüb irsâl eyledi.
Günlerde bir gün Suluân Murâd'a mektüb vusül buldı.
Açup okudı.
Silivri kalası feto olmuş.
Oamd u senâlar eyledi.
Bizim oikâyetimiz Hayreed-din áâzi'ye geldi.
Yini-şehr'i feto idüp Selanik uarafına gitmiş idi.
Bir gün Selanik'e varup kalayı muhâsara idüp seksen üç gün cenk eyleyüp feto müyesser oldı.
Sekiz yüz otuz üç senesinde idi.
Bir mektüb inşâ idüp Suluân Murâd oazretlerine gönderdi.
Mübârek sâatde Suluân Murâd'a vâsıl olup okudu. áâyet memnün olup emr buyurdı.
Edirne'yi üç gün donadup şenlik eylediler.
Ammâ bu uarafda Hayreed-din áâzi oğlu Ali Beg'i Selanik'de koyup gitdi.
Yinişehr'e geldi.
Bir gün sonra bir âdemi gelüp: "Efendim! Suluân Murâd oazretlerinden oauu-ı şerif geleyor." didikde o sâat karşu çıkup öpüp başına koydı ve ayakda okuyup bütün askeri dinledi.
Öyle taorir olmuş: "Yüzün ak olsun ve etmegim sana oelâl [olsun]. Ümmet-i Muoammed'e güzel oigmet eyledin. Ber-oudâr ol. Oauu-ı şerifim vusülinde yirine bir metin âdem koyup bir sâat evvel otuz kırk âdem ile gelesin." dimiş.
Hayreed-din áâzi o sâat oğluna Selanik'e âdem gönderüp Suluân Murâd'ın kendüsini istedigini bildirüp Selanik'i güzelce oıfo idüp Yini-şehr'e burakdığı âdemi daoı ifâde eylemiş.
Mektübı gönderüp kendisi kırk âdem ile yola çıkup Edirne'ye karib kaldıkda bir âdem çıkarup tekrâr emre muntaoır oldı.
Suluân Murâd'a Hayreed-din áâzi'nin gelüp emre muntaoır oldığın oaber virdiler.
Suluân Murâd ehl-i divâna emr buyurup külli askeri ile karşu varup oradan alup alay ile ouzüra getürdiler.
Hayreed-in, Suluân Murâd'ı gördükde mübârek kadem-i şerifini büs eyleyüp el bağlayup uurdı.
Pâdişâh o sâat emr buyurup bir aelâ kürk ve iki uuğ ve mühür teslim idüp eibâduellâh emânet idüp, "Eyüyi ve kötüyi senden bilirem. Göreyim seni, güzel oareket eyleyesin." deyüp çok nasioatler eyledi.
Hayreed-din Pâşâ daoı yir öpüp dueâlar idüp sarâyına girdi.
O sâat dellâllarından nidâ idüp her kimin derdi var ise ifâde eylesün deyüp dâeim pâdişâha dueâlar iderlerdi.
Benim cânım!
Bizim oikâyetimiz Aydın'ı feto idüp İzmir'e giden Rüstem áâzi'ye gelsün.
Bir gün İzmir'e varup yitmiş gün cenk eyleyüp feto müyesser oldı.
Sekiz yüz otuz dört târioinde receb-i şerifin ğurresinde idi Suluân Murâd oazretlerine bir mektüb taorir eyleyüp bildirdiler.
Bir gün Suluân Murâd'a mektüb gelüp feto-i İzmir'den ğâyetde memnün olup Rüstem áâzi'ye bir tuğ ve bir aelâ kürk ve Aydın'ı ve İzmir'i kendüye mansıb virdi.
Günlerde bir gün İzmir'e tuğ ve mansüb mücdesi geldi.
Şenlik eylediler.
Ahâli Rüstem Pâşâ'ya, "Mübârek ola." didiler ve Rüstem Pâşâ'dan sonra Suluân Murâd emr eyledi.
Ùırabuzan'dan olan Dil-âver áâzi'ye bir tuğ ve bir kürk irsâl ve Ùırabuzan'ı kendüye mansüb virdi.
Bir gün Ùırabuzan'a mücde geldi.
Şinlikler eylediler ve ahâli Dil-âver Pâşâ'ya, "Mübârek ola." didiler.
Bizim oikâyetimiz İshâk áâzi'ye geldi.
Silivri'yi feto eyleyüp Isuranca Ùağı içinde olan Bulğar kalasını varup feto idüp baedehu yola revân oldı.
Biraz gidüp gördü kırk kimse bir uağ içinde ouururlar.
İshâk áâzi yanlarına varup selâm virdi.