text
stringlengths 3
198k
| metadata
dict |
---|---|
Bu sayfada, Ermenistan Krallığı (MÖ 336 - MS 428), Orta Çağ'daki Ermeni Bagratuni Krallığı (884–1045), çeşitli küçük Ermeni krallıkları (908–1170) ve son olarak Kilikya Ermeni Krallığı (1198–1375) kralları listelenmiştir. Listede ayrıca, bir Ermeni krallığı olmadan hüküm süren önemli vassal prensler ve satraplar ile bir devlete bağlı yarı özerk Ermeni soyluları da yer alıyor.
Antik Ermenistan (MÖ 521 - MS 428).
Hanedan dışı yöneticiler (MS 2–61).
MS 1. yüzyıl, Roma ve Part imparatorlukları arasında yoğun bir çatışma dönemiydi. Ermenistan'da bu durum, her iki tarafın da Ermeni yandaş krallarını hızla ataması ve görevden almasıyla sonuçlandı.
Arşak Hanedanı (61–428).
384 yılında Sasani İmparatorluğu, Roma destekli III. Arşak'a karşı IV. Hüsrev'i Ermeni kralı olarak atadı. Bu durum, Ermenistan'ın gayri resmi olarak iki kral arasında bölünmesine yol açtı. 387 yılında, Roma imparatoru I. Theodosius ve Sasani kralı III. Şapur arasında yapılan bir anlaşmayla bölünme resmileştirildi. Anlaşmaya göre Ermenistan, batıda (Roma etkisi altında) ve doğuda (Sasani etkisi altında) olmak üzere iki krallığa bölünecekti..
Batı Ermenistan (387–389).
389 yılında III. Arşak'ın ölümü üzerine İmparator Theodosius I, başka bir kral atamamayı tercih ederek batı krallığına son verdi. Arşak'ın toprakları ise Roma İmparatorluğu'na dahil edildi.
Doğu Ermenistan (384–428).
428 yılında Sasani kralı V. Bahram, Ermeni soylularının izniyle IV. Artaxias'ı tahttan indirdi ve topraklarını Sasani İmparatorluğu'na kattı.
Vassal derebeyleri ve prensler (428–884).
Sasani Ermenistanı'nda "Marzbanlar" (428–646).
Sasani yönetimindeki Ermeni toprakları, 428'den sonra "marzbān" unvanına sahip bir yetkilinin yönetimi altına alındı." (vali-general or viceroy). The first "marzbān", appointed by Bahram V, was the military officer Veh Mihr Shapur.
"Marzbān" listesi tamamen tutarlı değildir. Bu durum, tarihsel kayıtlardaki boşlukların yanı sıra, atanmış bir "marzbān"ın olmadığı dönemlerin de olmasından kaynaklanmaktadır. Sasani İmparatorluğu dönem dönem daha doğrudan bir kontrol sağlamaya çalıştığı için, bu makamın boş kalması nispeten yaygındı.
Ermenistan'ın başkanlık eden prensleri (628–884).
Altıncı yüzyılda Bizans İmparatorluğu, Ermenistan'ın baş prensi (resmî adıyla "Ermenilerin prensi") makamını kurdu. Bu makam, Bizans destekli yerel bir vasal lideri meşrulaştırmak ve bölgedeki Sasani çabalarına karşı koymak amacıyla oluşturulmuştu. Sonraki yüzyıllarda, prensler, bölgedeki nüfuz için rekabet eden Bizans ve İslam Halifelikleri arasında sık sık tereddüt yaşadılar. Prensler çoğunlukla özerk haraççı vasallardı. Ermenistan'ın bilinen en eski baş prensi, yedinci yüzyılın başlarında Bizanslılar tarafından atanan Mjej II Gnuni'dir..
Yeniden kurulan krallık (884–1045).
Bagratuni Hanedanı (884–1045).
Dört asırdan fazla süren bir durgunluğun ardından, Ermeni krallığı, birçok hükümdarın yetiştiği Bagratuni Hanedanlığı döneminde yeniden kuruldu. Abbasi halifeleri, bölgedeki Bizans etkisinden korktukları için Bagratuni prenslerinin diğer Ermeni soyluları üzerinde güç kazanmasının önde gelen destekçileriydi. 884 yılında, Prens Aşot V Bagratuni, akranları tarafından (Aşot I olarak) kral olarak taç giydi. Aşot'un yeni konumu hem Bizans İmparatorluğu hem de Abbasi Halifeliği tarafından tanındı; İmparator I. Basil ve Halife El-Mu'tamid ona birer kraliyet tacı gönderdiler.
Bagratid Krallığı ve başkenti Ani, 1045 yılında İmparator IX. Konstantin Monomakos yönetimindeki Bizans İmparatorluğu tarafından fethedildi..
Küçük ortaçağ Ermeni krallıkları.
Vaspurakan, Artsruni hanedanı (908–1021).
Artsruni ailesi, Bagratuni krallarının yönetimi altında Vaspurakan'da prens olarak hüküm sürdü. Artsruni ailesi, Kral Smbat'ın Artsruni topraklarının bir kısmını yakınlardaki Syunik prenslerine devretmesinin ardından isyan etti. Kısa bir süre sonra, 908'de Vaspurakan, Gagik Artsruni'nin Abbasi halifesi tarafından kral olarak tanınmasıyla ayrı bir krallık haline geldi.
Vaspurakan'ın son kralı Senekerim-Hovhannes, Selçuklu Türkleri'nin akınları karşısında 1021 yılında tacını Bizans İmparatorluğu'na teslim etti ve ailesiyle birlikte Kapadokya'ya yerleşti.
Vanand, Bagratuni Hanedanı (961–1065).
Vanand Krallığı, 961 yılında Bagratuni kralları tarafından, kendi hanedanlarının üyeleri tarafından yönetilen bir vasal devlet olarak kuruldu.
Vanand, Gagik-Abas II tarafından Bizans İmparatorluğu'na devredildi in 1065.
Tashir-Dzoraget, Kiurikian dynasty (982–c. 1145).
Tashir-Dzoraget Krallığı, 982 yılında Ermenistan Kralı III. Aşot'un en küçük oğlu I. Kiuriki tarafından kurulan ve daha sonra onun torunları tarafından yönetilen bir vasal krallıktı. Tarihinin büyük bir bölümünde Lori kalesinden yönetildi.
Tashir-Dzoraget 1081/1089 yılında büyük ölçüde Selçuklu Türkleri tarafından fethedildi. 12. yüzyılın başlarındaki fetihler, II. David ve Abbas'ın yalnızca Macnaberd kalesinin kontrolünü elinde tutmasına yol açtı. Krallık yaklaşık 1145 yılında tamamen fethedildi, ancak Kiurikian hanedanının bazı üyelerinin daha sonra bölgedeki kale ve yerleşim yerlerinin kontrolünü elinde tutmuş olması mümkündür.
Syunik, Siunia Hanedanı (970–1170).
Bağımsız Syunik Krallığı, 970 yılında Siuni prensi Smbat Sahak tarafından kuruldu.
Syunik Krallığı 1170 yılında Selçuklu Türkleri tarafından fethedildi.
"Shah-i Armen"s (1100–1185; 1420–1437).
Ahlat "Şah-ı Ermenler" (1100–1185).
Malazgirt Muharebesi'ni (1071) takip eden on yıllarda Türkmenlerden biri Selçuklu Türklerinin vasal hanedanları, eski Ermeni topraklarındaki Ahlat'ın kontrolünü ele geçirdi. Bu Müslüman Emirler, "Ermenilerin Kralı" unvanını aldılar.; the same title Islamic sources had previously used for the Bagratuni kings.
Sökmen II'nin 1185'teki ölümüyle mirasçısı kalmamış ve "Şah-ı Armen" hanedanlığı sona ermiştir. Ahlat bundan sonra bir dizi köle "emir" tarafından yönetilmiştir;" Seyfeddin Bektimur 1185–1193, Bedreddin Aksungur 1193–1198, Sücaeddin Kutlug 1198, Melukülmansur Muhammed 1198–1207, and Izzeddin Balaban 1207. Şehrin göreceli özerklik dönemi, 1207 yılında Eyyubi Sultanlığı'nın eline geçmesiyle sona erdi.
Karakoyunlular (1420–1437).
"Şah-ı Armen" unvanı 15. yüzyılda Türkmen Kara Koyunlu yönetimi altında geçici olarak yeniden canlandırıldı., Sultan Kara İskender'in Ermeni nüfusunu yetiştirme politikasının bir parçası olarak kullandığı.
Kilikya Ermeni Krallığı (1080–1375).
Kilikya Ermeni Krallığı, Orta Çağ'da, Selçuklu'nun anavatanlarını işgalinden kaçan Ermeniler tarafından kurulan bir devletti. Başlangıçta Bagratuni hanedanının bir kolu olan Rubenidler tarafından yönetiliyordu. Rubenid hükümdarları başlangıçta bölgesel prensler olsa da, Birinci Haçlı Seferi'nden sonra Batı dünyasıyla kurdukları yakın bağlar, prensliğin 1198'de Kutsal Roma İmparatorluğu tarafından I. Leo yönetiminde bir krallık olarak tanınmasını sağladı. Bundan sonra Ermeni Cilia Krallığı'nın yöneticileri kendilerine sadece "Ermenistan Kralı" unvanını verdiler..
Ruben Hanedanı (1080–1252).
[[File:Leo II of Armenia.jpg|thumb|[[Ermenistan Kralı I. Leo|I. Leo]]'nun (hk. 1198-1219) 19. yüzyıl tasviri
Hethumid dynasty (1226–1341).
[[File:Hetoum and Zabel.jpeg|thumb|Coin depicting [[Isabella, Queen of Armenia|Isabella]] () and [[Hethum I of Armenia|Hethum I]] (r. 1226–1269)]]
The Hethumid dynasty gained power through marriage with Isabella of the Rubenid dynasty. Upon her death, her husband [[Hethum I, King of Armenia|Hethum I]] became sole ruler and he was followed as king by their descendants.
Lusignan ve Neghir Hanedanlıkları (1342–1375).
[[File:Bust Leon V of Armenia.jpg|thumb|Ermenistan'ın son kralı [[Ermenistan Kralı V. Leo|V. Leo]]'nun büstü (hk. 1374-1375)]]
[[Ermenistan Kralı IV. Leo|IV. Leo]]'nun 1341'deki ölümünün ardından, Leo'nun kuzeni Guy de Lusignan, [[Ermenistan Kralı II. Konstantin|II. Konstantin]] olarak onun yerine seçildi ve Lusignan Hanedanlığı'nın yönetimi başladı. Bu hanedan, Kilikya'nın [[Memlükler]] tarafından ele geçirilmesi ve krallığın sonunun gelmesine kadar otuz yıldan biraz fazla bir süre hüküm sürdü.
Daha sonraki taht talipleri.
Lüzinyan davacıları (1375–1489).
V. Leo, 1393'teki ölümüne kadar sürgünde "Ermenistan Kralı" unvanını talep etmeye devam etti. Leo'nun taht iddiaları daha sonra Kıbrıs Kralı olarak hüküm süren kuzeni [[Kıbrıs Kralı I. James|I. James]]'e geçti (ikisi de Kıbrıs Kralı [[Kıbrıs Kralı III. Hugh|III. Hugh]]'un torunlarıydı). 1393'ten Kıbrıs krallığının 1489'daki sonuna kadar Kıbrıs hükümdarları "Kıbrıs, Kudüs ve Ermenistan Kralı" unvanını tam olarak talep ettiler.
Kıbrıs Krallığı'nın 1489'da düşmesinden sonra Catherine Cornaro, iddialarını ve unvanlarını (Ermenistan'a ilişkin iddiası da dahil) [[Venedik Cumhuriyeti]]'ne sattı; Venedik Cumhuriyeti bundan sonra zaman zaman Kilikya veya Ermenistan'ın tamamı üzerinde karanlık bir iddiada bulundu.
Savoy davacıları (1485–1946).
[[File:Vitorioemanuel.jpg|thumb|[[Savoy Hanedanı]], yüzyıllar boyunca "Kıbrıs, Kudüs ve Ermenistan Kralı" unvanını sahiplendi. Bu unvan, 20. yüzyılın sonlarına kadar, örneğin İtalya Kralı [[Victor Emmanuel III]] tarafından (resimde) kullanıldı.]]
1458-1464 yılları arasında Kıbrıs Kraliçesi olarak hüküm süren Charlotte, 1464'te tahttan indirildi, ancak sürgündeyken de unvanları üzerindeki haklarını sürdürdü. 1485'te, tüm unvan haklarını, tahttan indirildikten sonra kuzeni [[Savoy Dükü I. Charles]]'a devretti. Charlotte'un satışı sonucunda [[Savoy Hanedanı]], Kıbrıs ve Ermeni Kilikya'nın Lüzinyan krallarının mirasçıları olarak görülüyor. Bundan sonraki yüzyıllarda aile reisleri "Savoy Dükü ve Kıbrıs, Kudüs ve Ermenistan'ın unvanlı Kralı" üslubunu sürdürdüler..
"Kıbrıs, Kudüs ve Ermenistan Kralı" unvanı, Savoyard hanedanları [[İtalya kralı]] olduktan sonra bile korundu; örneğin hem [[İtalya'nın II. Victor Emmanuel'i|II. Victor Emmanuel]] hem de [[İtalya'nın II. Victor Emmanuel'i]] tarafından kullanıldı. and [[Victor Emmanuel III of Italy|Victor Emmanuel III]].
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529032",
"len_data": 9876,
"topic": "HISTORY",
"quality_score": 3.45
}
|
Hidradenitis süpürativa (HS), köpek memesi hastalığı ya da ters akne olarak da bilinir. İltihaplı ve şişmiş nodüllerin tekrar tekrar ortaya çıktığı kronik bir cilt hastalığıdır. Şişkinlikler çoğu zaman ağrı yapar ve patlayarak sıvı veya iltihap akıtır. Hastalık en sık koltuk altları, meme altları ve kasıklarda görülür. İyileşen nodüllerin yerinde kalıcı yara dokusu kalabilir. Bu da kişinin kendine güvenini zedeleyebilir veya depresyona yol açabilir.
Nodül oluşumunun kesin nedeni genellikle belirlenemese de genetik ve çevresel faktörlerin birleşiminden kaynaklandığı düşünülmektedir. Hastalığa yakalanan kişilerin yaklaşık üçte birinin bir aile üyesinde de aynı hastalık bulunmaktadır. Obezite ve sigara kullanımı da diğer risk faktörleri arasında yer almaktadır. Bulaşıcı bir hastalık değildir, hijyenle veya deodorant kullanımıyla ilgisi bulunmamıştır. Hastalığın sebebinin apokrin ter bezleri veya kıl köklerindeki işlev bozukluğu olduğu düşünülmektedir. Tanı, hastanın gösteriği semptomlara göre konur.
Bilinen bir tedavisi yoktur. Hastalığı hafif şekilde geçiren kişiler ılık banyolar yapmayı deneyebilir. Lezyonların açılıp boşaltılması önemli bir fayda sağlamaz. Hastalığa karşı yaygın olarak antibiyotik kullanılsa da antibiyotiklerin yararına ilişkin kanıtlar yetersizdir. Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar da denenebilir. Hastalığı daha şiddetli geçirenler ise nodüllerin görüldüğü deri kısmından kurtulmak için lazer tedavisi veya cerrahi müdahale uygulanabilir. Nadiren lezyonlardan bazıları cilt kanserine dönüşebilir.
Hidradenitis süpürativa'nın nüfusun %1 ila %4'ünü etkilediği tahmin edilmektedir. Kadınlar bu hastalığa yakalanma olasılığı erkeklerin üç katıdır. Hastalık genellikle genç erişkinlikte başlar, ellili yaşlardan sonra daha az yaygındır. İlk olarak 1833 ile 1839 yılları arasında Fransız anatomist Alfred Velpeau tarafından tanımlanmıştır.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529047",
"len_data": 1879,
"topic": "HEALTH",
"quality_score": 3.71
}
|
Voniçe (), Yunanistan'ın Etolya-Akarnanya bölgesinin kuzeybatısında bulunan bir kasabadır ve Aktio-Voniçe belediyesinin merkezidir. Bu sahil kasabası, Narda Körfezi'nin güney kıyısında yer alır ve bir Venedik kalesi ile çevrili bir manzaraya sahiptir. Voniçe, Preveze'nin 13 kilometre güneydoğusunda, Lefkada'nın 18 kilometre kuzeydoğusunda ve Agrinio'nun 90 kilometre kuzeybatısında bulunur.
Tarihçe.
Voniçe, antik Akarnanya bölgesinin önemli şehirlerinden biri olan Anactorium'un yakınına kurulmuştur. MÖ 630 yılında Korintliler tarafından kurulan bu antik kent, Aktium Muharebesi'nden sonra Romalıların Narda Körfezi'nin karşı kıyısında Nikopolis'i inşa etmesi ve bölge halkını buraya yerleşmeye zorlamasıyla, Akarnanya'daki diğer şehirler gibi gerileme dönemine girmiştir. Modern Voniçe, Bizans döneminde kurulmuştur. Kasaba, 1684-1797 yılları arasında Venedik Cumhuriyeti'nin kontrolü altında kalmıştır. Yunan Bağımsızlık Savaşı'nın ardından, 1832'de Yunanistan Krallığı'na bağlanmıştır.
18 Ekim 1862'de, daha sonra Atina'ya yayılarak Kral Otto'nun tahttan indirilmesine yol açan isyan, Voniçe'de başlamıştır.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529049",
"len_data": 1114,
"topic": "HISTORY",
"quality_score": 3.6
}
|
id Tech 7, id Software tarafından geliştirilen ve ilk olarak 2020 yılında piyasaya sürülen Doom Eternal adlı video oyununda kullanılan bir oyun motorudur. id Tech 6’nın halefi olan bu motor, gelişmiş grafik kapasitesi, artırılmış performans ve modüler yapısıyla dikkat çeker.
Genel Bakış.
id Tech 7, selefi id Tech 6’ya kıyasla birçok teknolojik iyileştirme içerir. Motor, özellikle yüksek kare hızları, büyük ve detaylı ortamlar, gelişmiş ışıklandırma ve parçacık sistemleri ile öne çıkar. Ayrıca Vulkan API desteği sayesinde çoklu çekirdekli işlemcilerden daha iyi faydalanabilir hâle getirilmiştir.
Motorun en dikkat çekici yönlerinden biri, tamamen yeni bir aydınlatma sistemine geçiş yapılmış olmasıdır. id Tech 6’da kullanılan "MegaTexture" teknolojisinden tamamen vazgeçilmiş; daha ölçeklenebilir ve bellek dostu bir sistem tercih edilmiştir.
Gelişim Süreci.
id Software, id Tech 7’yi geliştirirken önceki motorlardan edindiği tecrübeleri temel almış, aynı zamanda modern grafik teknolojilerine geçiş yapmıştır. Motor, hem PC hem de yeni nesil konsollar (PlayStation 5, Xbox Series X/S) için optimize edilmiştir. Motor, özellikle çok çekirdekli CPU’ların tam kapasiteyle kullanılmasını amaçlamıştır.
Kaynak Kod ve Lisans.
id Tech 7, tıpkı id Tech 6 gibi kapalı kaynak kodlu bir motordur. id Software tarafından yalnızca dahili projelerde kullanılmakta, üçüncü taraflara lisanslanmamaktadır. Bu, id Tech motorlarının açık kaynak geçmişinden bir sapma olarak görülmektedir; zira id Tech 1–4 sürümleri GPL lisansı altında yayımlanmıştı.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529056",
"len_data": 1540,
"topic": "GAMING",
"quality_score": 3.53
}
|
id Tech 8, id Software tarafından dahili kullanım için geliştirilen, id Tech 7’nin halefi olan kapalı kaynak kodlu bir oyun motorudur. İlk kez oyununda kullanılmıştır.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529061",
"len_data": 167,
"topic": "CODING",
"quality_score": 3.21
}
|
Robert Arthur Mould; (d. 16 Ekim 1960, New York), Amerikalı müzisyen. Punk rock grubu Hüsker Dü'nun kurucularındandır.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529074",
"len_data": 118,
"topic": "CULTURE_ART",
"quality_score": 2.78
}
|
Panendeizm, "Tanrı evrendedir ama evrenden fazlasıdır." görüşünü benimseyen bir teolojik-felsefi görüştür. Bu kavram, panenteizm ile deizmin sentezi olarak ortaya çıkar. Panendeist düşünceye göre Tanrı, evreni yaratmış ve evrende içkin bir varlık olarak bulunmaya devam etmekle birlikte, aynı zamanda evrenden aşkın bir gerçekliktir. Ancak klasik teizmde olduğu gibi doğrudan müdahaleci değildir; Tanrı’nın evrenle ilişkisi daha çok içkinlik ve yansıma biçimindedir.
Etimoloji.
"Pan" (her şey), "en" (içinde) ve "deizm" (Tanrı inancı, ancak vahiysiz) kelimelerinin birleşiminden oluşur. Kavram, hem evrende Tanrı'nın varlığını kabul eder (panenteistik yön) hem de Tanrı'nın doğrudan müdahalesini reddeder (deistik yön).
Felsefi Arka Plan.
Panendeistler, Tanrı'nın evreni yaratıp tamamen geri çekildiğini (klasik deizm) veya evrenin tamamen Tanrı'nın kendisi olduğunu (klasik panteizm) kabul etmezler. Bunun yerine, Tanrı'nın hem evrenin içinde hem de dışında bir gerçeklik olarak varlığını sürdürdüğünü savunurlar.
Tarihçe ve Düşünsel Gelişim.
Panendeizm, 21. yüzyılda bireysel düşünürler tarafından şekillendirilmiş ve akademik literatürde nadiren ele alınmış bir görüştür. Felsefi sistemler arasında henüz tam anlamıyla yerleşmiş değildir. Ancak bazı düşünürler, Spinoza, Teilhard de Chardin, hatta Immanuel Kant gibi figürlerin düşüncelerinde panendeist izler bulunduğunu savunmuştur.
Günümüzde Panendeizm.
Panendeizm, özellikle modern teoloji ve kuantum fiziği arasındaki ilişkilere ilgi duyanlar tarafından ilginç bir yaklaşım olarak görülür. Bazı spiritüalistler ve bilim-din sentezi yapan düşünürler bu görüşe eğilim gösterir. Yine de, kurumsallaşmış bir inanç sistemi veya yaygın bir mezhep değildir.
Eleştiriler.
Bazı felsefeciler, panendeizmin tanımının belirsiz olduğunu ve panenteizm ile arasındaki sınırın netleşmediğini savunur.
Diğer bir eleştiri ise, Tanrı’nın içkinliği ile aşkınlığının aynı anda nasıl mümkün olabileceği sorusuna yeterli açıklık getirmemesidir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529075",
"len_data": 1979,
"topic": "RELIGION",
"quality_score": 4.13
}
|
Güzeltepe Mahallesi, Adana ilinin Seyhan ilçesine bağlı bir mahalledir.
Seyhan Nehri'nin batı kıyısında yer alan mahalle, 2023 verilerine göre 12.341 nüfusa sahiptir.
Tarihçe.
Mahalle, 1980'li yıllarda tarım arazisi olarak kullanılan bölgede, 1990'larda Doğu ve Güneydoğu Anadolu'dan gelen göçlerle oluşmuştur. 1994 yılında resmî mahalle statüsü kazanmıştır.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529079",
"len_data": 359,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 3.18
}
|
Hikmet Selman el-Hicri, Dürzi cemaatinin 3 büyük şeyhinden biri olan Venezuela doğumlu Dürzi ruhani lideri.
Erken yaşamı.
El-Hicri, 9 Haziran 1965'te babasının o dönemde çalıştığı Venezuela'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini tamamlamak için ailesi ile birlikte Suriye'ye döndü. 1985'te Şam Üniversitesi'ne hukuk okumak için kaydoldu ve 1990'da mezun oldu.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529084",
"len_data": 353,
"topic": "RELIGION",
"quality_score": 2.38
}
|
Elli Altı Meydanı (), 1953'e kadarki ismiyle Stalin Meydanı () veya 1953 sonrası adıyla Geçit Töreni Meydanı () Budapeşte'deki Kent Parkı'nın kenarında bulunan uzun, dikdörtgen şeklinde bir meydandır. Elli Altı Meydanı ismi gayri resmi bir isimdir, böyle bir kamusal alan adı başkentteki kamusal alan adları listesinde yer almamaktadır, 1956 Macaristan Ayaklanmasına atıfla sözlü gelenek yoluyla oluşturulmuştur.
Macaristan Halk Cumhuriyeti döneminde bu meydanda büyük kitle etkinlikleri ve geçit törenleri düzenlenmiştir. 1 Mayıs , 7 Kasım ve 4 Nisan gibi ulusal bayram ilan edilen günlerdeki etkinlikler bu meydanda düzenlenmiştir. 1956'ya kadar meydanda bir Stalin Anıtı bulunmaktaydı, ancak 1956 ayaklanmaları sırasında devrildi.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529089",
"len_data": 733,
"topic": "HISTORY",
"quality_score": 3.64
}
|
"Lewy cisimcikli demans (DLB), uyku, davranış, düşünme, hareket ve otomatik bedensel işlevlerde değişikliklerle birlikte görülen bir demans türüdür. Hafıza kaybı her zaman erken bir semptom değildir. Hastalık zamanla kötüleşir ve genellikle bilişsel gerileme normal günlük işleyişe müdahale ettiğinde teşhis edilir. Kalp fonksiyonu ve çiğnemeden dışkılamaya kadar gastrointestinal fonksiyon her seviyede etkilenebilir; kabızlık en yaygın semptomlardan biridir. Ayakta dururken düşük kan basıncı da meydana gelebilir. Davranışı etkileyebilir; depresyon ve ilgi eksikliği gibi ruh hali değişiklikleri yaygındır.
Bu hastalığın kesin nedeni bilinmemektedir, ancak hastalıklı beyindeki nöronlarda anormal protein kümelerinin yaygın birikimi söz konusudur. Bu hastalığa sahip insanların çoğunda, hastalıktan etkilenmiş bir aile yapısı yoktur, ancak hastalık ara sıra ailesel de görülebilmektedir. Lewy cisimcikleri (1912'de Frederic Lewy tarafından keşfedildi) ve Lewy nöritleri olarak bilinen bu kümeler hem merkezi sinir sistemini hem de otonom sinir sistemini etkiler. İnsanların normalde REM uykusu sırasında oluşan kas felcini kaybedip rüyalarını dışa vurdukları REM uykusu davranış bozukluğu (RBD) bu hastalığın temel bir özelliğidir. RBD, diğer semptomlardan yıllar veya on yıllar önce ortaya çıkabilir. Diğer temel özellikler arasında görsel halüsinasyonlar, dikkat veya uyanıklıkta belirgin dalgalanmalar ve parkinsonizm (hareket yavaşlığı, yürüme güçlüğü veya katılık) yer alır. Birkaç hastalık özelliği veya biyobelirteci mevcutsa varsayımsal bir tanı konulabilir; tanı çalışmaları kan testleri, nöropsikolojik testler, görüntüleme ve uyku çalışmalarını içerebilir. Kesin tanı için genellikle otopsi gerekir. Parkinson hastalığı demansıyla birlikte DLB, iki Lewy cisimcikli demanstan biridir.
"Hastalığın ilerlemesini durduracak bir tedavi veya ilaç yoktur ve DLB'nin son evrelerindeki kişiler kendi bakımlarını yapamayabilirler Tedaviler, semptomların bir kısmını hafifletmeyi ve bakıcıların yükünü azaltmayı amaçlamaktadır. Donepezil ve rivastigmin gibi ilaçlar bilişsel işlevleri ve genel işleyişi iyileştirmede etkilidir ve melatonin uykuyla ilgili semptomlar için kullanılabilir. Antipsikotikler, halüsinasyonlar için bile genellikle kullanılmaz, çünkü DLB'li kişilerin neredeyse yarısında şiddetli ve yaşamı tehdit eden reaksiyonlar meydana gelir ve bu ilaçların kullanımı ölüme yol açabilir Birden fazla uzmanlık alanı ve bakıcı eğitimi gerektirdiğinden bu hastalıkta görülen birçok farklı semptomun yönetimi zordur.
DLB yaygın bir demans türüdür, ancak etkilenen kişi sayısı tam olarak bilinmemektedir ve birçok tanı gözden kaçırılmaktadır . Genellikle elli yaşından sonra başlar ve hastalığı olan kişiler teşhisten sonra yaklaşık sekiz yıl yaşarlar. Hastalık ilk olarak 1976 yılında Kenji Kosaka tarafından tanımlanmıştır.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529095",
"len_data": 2836,
"topic": "HEALTH",
"quality_score": 3.91
}
|
İzopsefi veya izopsefizm, numerolojide tek bir sayı oluşturmak için bir kelimedeki harflerin sayı değerlerini toplama uygulamasıdır. Daha sonra toplam sayı, eşit sayıyı değerlendiren diğer kelimelere mecazi bir köprü olarak kullanılır, bu da terimdeki "isos" veya "eşit"i karşılar. Eski Yunanlılar, genel olarak psephos ('çakıl "taşı"') olarak adlandırılan bir sayıcıyla, İngilizce "calculate kelimesinin" türetildiği Latince "calculus" kelimesine benzer şekilde, sayısal hesaplama ve muhasebe için sayma tahtaları kullandılar.
İzopsefi, İbrani alfabesini kullanan aynı uygulama olan gematria ile ilişkilidir. Ayrıca birçok başka halkın kadim sayı sistemleriyle de ilişkilidir (Arap alfabesi versiyonu için bkz. Ebced rakamları). Latin alfabesi dillerinden oluşan bir gematria da Orta Çağ'dan Rönesans'a kadar Avrupa'da popülerdi ve mirası, şifre çözme ve numerolojide etkili olmaya devam ediyor .
Etimoloji.
"İzopsefi" kelimesi, eski Yunanca ἴσος/"ísos" ("eşit") ve ψῆφος/"psễphos" ("çakıl taşı", "oy") kelimelerinden gelir. Başlangıçta, oy hakkının veya oyların eşitliği anlamına geliyordu.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529118",
"len_data": 1094,
"topic": "SCIENCE_TECHNOLOGY",
"quality_score": 3.74
}
|
Bussnang, İsviçre'nin kuzeydoğusunda yer alan Thurgau kantonunun Weinfelden ilçesine bağlı bir belediyedir. 2023 yılı itibarıyla yaklaşık 2.568 kişilik nüfusa sahip olan yerleşim yeri, tarihî kökleri, kırsal dokusu ve sanayi faaliyetleri ile öne çıkmaktadır.
Tarihçe.
Bussnang'ın ismi ilk kez 822 yılında "Pussinwanc" olarak belgelerde yer aldı. Bölge, uzun süre boyunca St. Gallen Manastırı’nın etkisi altındaydı. Orta Çağ'da Bussnang Baronluğu olarak anılan bu yerleşim, 15. yüzyıl sonlarında Weinfelden bölgesiyle birleşti.
885 yılında Aziz Gallus adına bir kilise inşa edildi. Reformasyon döneminde (1529) Protestanlık yaygınlaşsa da, Katolik ayinleri 1596 yılında yeniden başladı. 1936 yılında inşa edilen St. Joseph Katolik Kilisesi, dini ayrışmayı resmileştirdi.
Coğrafya.
Belediye, 19 km² yüzölçümüne sahiptir. Arazilerin %70’i tarım, %19’u orman ve geri kalanı yerleşim alanıdır. Thur Nehri’nin güneyinde, 445 metre rakımda yer almaktadır.
Nüfus.
2023 yılı itibarıyla Bussnang’da yaklaşık 2.568 kişi yaşamaktadır. Nüfusun yaklaşık %18’i yabancı uyrukludur. Yerleşim yoğunluğu düşüktür ve göçle birlikte sınırlı bir artış gözlenmektedir.
Yönetim yapısı.
1996 yılında Bussnang, Friltschen, Lanterswil, Mettlen, Oberbussnang, Oppikon, Reuti ve Rothenhausen yerleşimlerinin birleştirilmesiyle bugünkü belediye yapısı oluşturulmuştur. Belediye, kantonal hukuk doğrultusunda bir yürütme konseyi tarafından yönetilmektedir.
Ekonomi.
Bussnang'da sanayi, ekonomi açısından en büyük sektördür. Stadler Rail adlı firma burada tren üretimi yapmaktadır ve en büyük işveren konumundadır. Ayrıca mutfak cihazları üreten Bamix firması da bölgede faaliyet göstermektedir. 2018 itibarıyla istihdamın %76’sı sanayi, %16’sı hizmetler ve %7’si tarım sektöründedir.
Hizmetler ve tesisler.
Bussnang, ulaşım açısından Wil–Kreuzlingen demiryolu hattı üzerinde yer alır. Belediye sınırları içinde Bussnang ve Oppikon olmak üzere iki tren durağı bulunur. Ayrıca spor alanları, Schützenhaus gibi kültürel yapılar ve belediye hizmet binaları mevcuttur.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529126",
"len_data": 2033,
"topic": "HISTORY",
"quality_score": 3.47
}
|
Hélio Delmiro (20 Mayıs 1947 – 16 Haziran 2025), Brezilyalı besteci ve gitarist.
Hayatı.
Delmiro, 20 Mayıs 1947'de Brasília, Brezilya'da doğdu. 1980'de başladığı müzik kariyerini 2025 yılındaki ölümüne kadar sürdürdü. Gitar çalmaya küçük yaşlarda başladı. Aralarında; Moacyr Silva, Márcio Montarroyos, Luíz Eça, Elis Regina, Elza Soares ve Elizeth Cardoso'nun olduğu müzisyenlerle çalıştı. Aynı zamanda 1981'de César Camargo Mariano ile beraber halen günümüzde Brezilya enstrümantal müziğinda bir dönüm noktası olan "Samambaia" albümünü piyasaya sürdü.
Delmiro, 16 Haziran 2025'te memleketi Brasília, Brezilya'da idrar yolu tıkanıklığı nedeniyle 78 yaşında öldü.
Diskografi.
Gato Barbieri ile
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529135",
"len_data": 692,
"topic": "CULTURE_ART",
"quality_score": 2.7
}
|
Gabriela Amor Medina Espinoza (7 Ekim 1935 – 16 Haziran 2025), Şilili aktris ve eğitimci.
Hayatı.
Medina, 7 Ekim 1935'te Santiago, Şili'de doğdu. Devlet Teknik Üniversitesi'nden mezun oldu. 1965'te başladığı oyunculuk kariyerini 2025 yılındaki ölümüne kadar sürdürdü. Şili yapımı televizyon pembe dizileri, sinema filmleri ve tiyatro oyunlarındaki başarılı kariyeriyle göz doldurdu. Yer aldığı; "Coronación", "Negocio redondo", "Sub Terra", "Machuca", "03:34 Terremoto en Chile", "Ángel Malo", "A la Sombra del Ángel", "Playa Salvaje", "Reserva de familia" ve "Los 80" gibi yapımlarla dikkat çekti. Başarılı oyunculuğuyla APES Ödülü'nü (2000-2011-2012), İsveç Şili Büyükelçiliği Onur Diploması'nı (2016) ve Caleuche Ödülü'nü (2024) aldı.
İki defa evlenen altı çocuk sahibi olan Espinoza, 16 Haziran 2025'te yaşamını sürdürdüğü Talagante, Şili'de doğal nedenlerden 89 yaşında öldü.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529139",
"len_data": 880,
"topic": "CULTURE_ART",
"quality_score": 3.26
}
|
Gymnosofistler; milattan önce Hindistan'da bulunan, nadiren yemek yiyen ve zamanlarının büyük kısmını çıplak şekilde geçiren filozoflardır. Yiyecek ve kıyafetlerin elde edilen tüm bilgilerin saflığını bozduğuna inanırlardı. Bilginin saflığının bozulmaması adına başka insanlarla iletişim kurmaktan uzak dururlar, tek başlarına yaşarlardı.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529146",
"len_data": 338,
"topic": "HISTORY",
"quality_score": 3.88
}
|
Robert Arthur Mould; (d. 13 Mart 1959, Davenport), Amerikalı bas gitarist.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529149",
"len_data": 74,
"topic": "CULTURE_ART",
"quality_score": 2.72
}
|
1966 yılında kurulan yeşil siyahlı Marmara ekibi Kocaelispor'un 1967 yılından beri görev yapmış olan teknik direktörleri aşağıdaki listede bulunmaktadır. Şu ana dek 76 tane teknik direktörle çalışılmıştır ve bu teknik direktörlerin neredeyse tamamı Türk'tür, 1 Temmuz 2025'ten beri Selçuk İnan ile çalışılmaktadır.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529156",
"len_data": 314,
"topic": "SPORTS",
"quality_score": 2.99
}
|
Paris Paloma (d. 17 Kasım 1999), İngiliz şarkıcı-söz yazarı ve gitaristtir. "Labour" adlı teklisiyle ünlendi. İlk albümü "Cacophony" 2024'te yayımlandı.
Yaşamı.
Paloma, Derbyshire'daki Ashbourne'da büyüdü ve kızlara özel bir yatılı okula gitti. Goldsmiths College'de Güzel Sanatlar ve Sanat Tarihi okudu ve 2022'de Güzel Sanatlar Lisansı (BFA) derecesiyle mezun oldu.
Kariyeri.
Paris, ilk EP'si "Cemeteries and Socials'ı" 2021'de yayımladı. "The Fruits" ve (orijinali Rainbow Kitten Surprise tarafından yazılmış bir cover olan) "It's Called: Freefall" da dâhil olmak üzere tekli yayımlamaya devam etti. "Tell It to My Heart" cover'ı Hozier tarafından sosyal medyada tanıtıldı. Paloma, 2022’de Nettwerk ile sözleşme imzaladı ve bu plak şirketi aracılığıyla Aralık 2022’de "Forsaken" ve Şubat 2023'te "Notre Dame" adlı ilk teklilerini yayımladı.
Mart 2023’te Paloma, kadınların tarih boyunca yapmak zorunda bırakıldıkları ücretsiz ev içi emek hakkında feminist bir marş olarak tanımlanan “Labour” adlı teklisiyle çıkış yaptı. Şarkı, yayımlandıktan sonraki 24 saat içinde Spotify’da 1 milyon dinlenme ve YouTube’da 1 milyon görüntüleme elde etti. Dünyanın dört bir yanındaki kadınların şarkıyı maruz kaldıkları cinsiyetçilikle ilişkilendirdiği viral bir TikTok akımı başladı. “Labour”, Paloma’nın Birleşik Krallık’ta ve ABD’de "Billboard" listelerinde yer alan ilk teklisi oldu.
“Labour”un ardından Temmuz ayında Old Sea Brigade’in yer aldığı “Yeti”, Eylül ayında “As Good a Reason” ve Ekim ayında “Drywall” teklileri yayımlandı. Paloma, 2023 yılında Bonnaroo, Summerfest, TRNSMT, All Points East, ve Live at Leeds festivallerinde sahne aldı.
2024’ün başında Paloma, “My Mind (Now)” adlı teklisini yayımladı. Şubat 2024’te, Maisie Peters’ın The Good Witch Tour turnesinin Avrupa ayağında Peters’a eşlik etti. Bu turnenin ardından Mayıs ayında beş konserlik bir Birleşik Krallık turnesi ve ardından ABD konserleri gerçekleştirdi. Paloma, 2024 Glastonbury Müzik Festivali'nde BBC Introducing sahnesinde ilk kez sahne aldı. BBC Radio 1 tarafından Future Artist (Geleceğin Sanatçısı) seçildi. Ayrıca Best Kept Secret, Stevie Nicks'e destek olarak BST Hyde Park, Splendour in the Grass ve Reading ve Leeds festivallerinde sahne aldı.
Ağustos 2024’ün sonunda Paloma, Nettwerk aracılığıyla ilk stüdyo albümü "Cacophony"’yi yayımladı. Albümün yayımlanmasından önce “The Warmth” adlı parçayı paylaştı. Eylül ayında, Sarah Julia’nın destekçi olarak yer aldığı Avrupa turnesine çıktı. "" (2024) filminin film müziği için David Long tarafından bestelenen “The Rider” adlı özgün bir şarkı seslendirdi. Paloma, 2025’te 15 konserlik bir Kuzey Amerika turnesine çıkacak.
Sanatsallık.
Çocukluğu boyunca Paloma’nın annesi evde soul ve caz müzikleri çalardı. Büyüdükçe, hem basit hem de karmaşık biçimlerde hikâye anlatan ve kelime oyunları kullanan söz yazarlarına – Ed Sheeran gibi – hayranlık duymaya başladı. Sheeran’ın ilk albümü "+" (2011), Paloma’yı gitar öğrenmeye teşvik etti. Bu ilgi, Florence + the Machine ve Hozier'in hikâye anlatıcılığına olan sevgisini de artırdı; bu iki isim Paloma’yı “büyük ölçüde” etkiledi. "Ayrıca Grimes’ın “dünya kurma” tarzından, Aurora’dan ve The Mountain Goats ile Harry Nilsson’ın müziklerinden de etkilendiğini belirtti.
Paloma, şarkı yazımında sıklıkla edebiyat, mitoloji ve güzel sanatlardan ilham alır. İlk teklisi “Narcissus”, adını taşıyan Yunan mitine ait bir eserden doğrudan ilham alırken; ikinci teklisi “Ocean Baby”, Ön-Raffaelocu (Pre-Raphaelite) resimlerin özelliklerini çağrıştırıyordu. 2021 tarihli teklisi "the last beautiful thing i saw is the thing that blinded me", Daphne du Maurier’in "Rebecca" romanına atıfta bulunurken, Madeline Miller'ın "Circe" (2017) adlı kitabı, 2023'te yayımlanan "Labour" teklisinin bazı bölümlerine ilham verdi. İlk albümü "Cacophony" ise Stephen Fry’ın "Mythos" (2017) kitabından beslendi; ayrıca Mona Chollet’nin "In Defense of Witches" (2022) kitabını da okudu.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529161",
"len_data": 3933,
"topic": "CULTURE_ART",
"quality_score": 3.38
}
|
Hasandede Türbesi, Türkiye’nin Kırıkkale il merkezine yaklaşık 10–12 kilometre uzaklıktaki Hasandede Kasabası’nda yer alır. Aynı isimli cami ile yan yana bulunan türbe, 16. yüzyılda yaşamış mutasavvıf ve halk arasında ermiş olarak bilinen Hasandede’ye (Doğanbeğ) aittir. Türbenin hemen yanında, çocukları Şeyh Halil İbrahim, Şeyh Mustafa ve Ümmühan Ana için yapılmış daha küçük bir türbe bulunmaktadır.
Tarihçe ve İnanç.
Hasandede, Horasan’dan Anadolu’ya göç etmiş, Osmanlı döneminde savaşlara katılmış bir din büyüğüdür. Hoca Ahmet Yesevi ekolüne bağlıdır. Şiirlerinde Hacı Bektaş-ı Veli ve Yunus Emre’nin izlerini taşır. Barışçıl kişiliği ve halkla iç içe yaşamı nedeniyle halk arasında "ermiş" kabul edilmiştir.
Hasandede Türbesi, Alevi-Bektaşi geleneğinde önemli bir inanç merkezidir. Şifa dilemek, günahlardan arınmak, adak kurbanı kesmek (özellikle horoz), türbe çevresinde dönmek ve dua etmek gibi uygulamalarla halk arasında yaygın şekilde ziyaret edilmektedir. Her yıl 16–18 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen Hacı Bektaş-ı Veli Anma Törenleri öncesi türbe büyük ilgi görür.
Mimari ve Çevresi.
Türbe düzgün kesme taşla sekizgen planlı olarak inşa edilmiştir. Üzeri kurşun kaplı bir kubbe ile örtülüdür. İç mekân sade beyaz badana ile kaplıdır; tavanında avize, pencere hizasında süslemeler yer alır. Giriş kapıları alçak tutulmuş olup bu tevazu simgesi olarak yorumlanır. Yanındaki küçük türbe de benzer mimari özelliklere sahiptir. Her iki yapıda da yeşil örtülü sandukalar, seccadeler ve geleneksel süslemeler bulunur.
Hemen yanındaki Hasandede Camii, 1605 yılında yapılmıştır. Kare planlı ve kesme taşla inşa edilmiş bu camide "Karataş" adlı kutsal bir taş yer alır. Rivayete göre bu taş Mekke’den getirilmiştir. Ziyaretçiler taşı öper, ellerini ve yüzlerini sürerek dua ederler. Bu taşla ilgili anlatılan halk efsanesine göre, karpuz çekirdeği ve kömür mucizevi biçimde kutsal taşa dönüşmüştür.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529222",
"len_data": 1910,
"topic": "RELIGION",
"quality_score": 3.66
}
|
"Labour", İngiliz şarkıcı-söz yazarı Paris Paloma'nın 24 Mart 2023'te yayımlanan teklisidir. İlk stüdyo albümü "Cacophony"nin (2024) çıkış parçasıdır. Parça, toplumsal yapılardaki cinsiyet eşitsizliği sorunlarını ele alan bir marş olarak tanımlanmaktadır.
Arka plan ve yayımlanış.
Şarkı, Derbyshirelı İngiliz sanatçı Paris Paloma tarafından yazıldı. Paloma, yazdığı iki ayrı şarkıyı tek bir parçada birleştirmeye karar verdi ve bu parça "Labour" adını aldı. Justin Glasco tarafından prodüktörlüğü üstlenilen şarkı, Paloma tarafından Los Angeles'ta, geri vokaller Natalie Duque, Nolyn Ducich ve Annabel Lee ile birlikte kaydedildi.
Şarkı 24 Mart'ta; resmî müzik videosu 27 Mart 2023'te yayımlandı. Şarkı, Paloma'nın ilk albümü olan ve 30 Ağustos 2024'te yayınlanan "Cacophony'de" yer almaktadır.
Kompozisyon.
"Labour", indie folk ve alternatif folk tarzında bir baladdır. Şarkı, bas ve gitarın akustik düzenlemesi ile arka vokal korosunu bir araya getirir. Sözler, şarkıcının kendi duygusal ihtiyaçlarının, kocasının duygusal ve fiziksel emek beklentileri karşısında bastırıldığı istismarcı bir ilişkiyi konu alır. Şarkı, özellikle ev işleri ve çocuk doğurma bağlamında kadınların ücretsiz ev içi emeğine odaklanır ve ataerkilliğin makbul gördüğü kadın beklentilerini eleştirir. Ayrıca “bilinçli beceriksizlik” (weaponized incompetence) kavramını ve istismar döngüsünü de işler.
Müzik videosu.
Tarihî kıyafetler giymiş Paloma, mum ışığında hazırlanmış bir ziyafeti tamamlamak için yemek tabaklarını getirir. Masanın başındaki adam (Henry Hayward) tabağını doldurur ve Paloma onu izlerken et ve meyveyi oburca yer. Adam, tabağını kenara iter ve bıçağını bir kupaya vurur. Paloma, ayağa kalkmadan önce evlilik yüzüğünü okşar, tabağı ve bardağıyla birlikte kalkar, fakat tekrar oturur. Ardından bir narı ikiye böler ve suyu elbisesinin her yanına sıçrar; çıplak elleriyle böğürtlenli turtayı ağzına tıkar ve ortalığı batırır. Gülümser, adam ise güler. Adam başını tekrar kaldırdığında, Paloma gitmiştir ve mum sönmüştür.
Şarkının farklı bir versiyonu olan "Labour: The Cacophony" 29 Mart 2024'te yayımlandı. Bu versiyon, şarkıya eşlik ederek söyleyen veya tematik olarak ilgili çalışmalar yapıp şarkıyı ses olarak kullanan kadınların kliplerinden oluşur; bu kadınların vokalleri, şarkının adını taşıyan "kakofoni"yi oluşturur.
Eleştiriler.
Eleştirmenler şarkıyı feminist bir marş olarak tanımladı ve heteroseksüel ilişkilerdeki dengesiz ev içi ve duygusal emeğe tepki olarak ortaya çıkan “kadın öfkesi” olgusu ile ilişkilendirdi. "The Big Issue" yazarı Evie Breese, şarkının temalarını 2019 yapımı "Midsommar" filmiyle karşılaştırdı"."
Ticari performans.
Şarkı yayımlanmadan önce, parçadan alınan kısa kesitler TikTok’ta viral oldu. Şarkı, yayımlandıktan sonraki 24 saat içinde Spotify’da 1 milyon dinlenme ve YouTube’da 1 milyon görüntüleme elde etti. Teklinin yayımlanmasının ardından, kadınların şarkıyı kullanarak maruz kaldıkları cinsiyetçilikleri anlattıkları TikTok videoları paylaştıkları viral bir akım başladı. 2024 Romanya cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında şarkı, kürtaj hakkına şiddetle karşı çıkan aday Călin Georgescu'ya karşı düzenlenen protestolarda kullanıldı.
"Labour: The Cacophony" Eylül 2024 itibarıyla Spotify'da 16 milyondan fazla dinlenmeye sahip ve müzik videosu YouTube'da 45 milyondan fazla izlendi.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529224",
"len_data": 3325,
"topic": "CULTURE_ART",
"quality_score": 3.48
}
|
1957 Suriye Krizi, Soğuk Savaş döneminde ortaya çıkan ciddi bir uluslararası gerilimdi. Bu krizde bir tarafta Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri, İsrail, Lübnan, Ürdün ve CENTO; diğer tarafta ise Suriye, Sovyetler Birliği, Mısır ve Bulgaristan yer aldı. İki blok (Batı ve Doğu Blokları) arasında sert bir diplomatik çekişme yaşanırken, Türkiye'nin Suriye, Bulgaristan ve Sovyetler Birliği ile olan sınırlarında askerî yığınaklar gerçekleştirildi.
Gerilimler, 18 Ağustos'ta Şükri el-Kuvvetli yönetimindeki Suriye hükümetinin ordu komutanlığına Sovyet yanlısı olduğu iddia edilen Albay Afif el-Bizri'yi ataması gibi bazı önemli değişiklikler yapmasıyla başladı. Bu hamle, Batı dünyasında Şam'da komünist bir darbe yapıldığı endişelerini artırdı. Durum öyle bir hâl aldı ki Irak, Ürdün ve Lübnan gibi komşu ülkeler, Suriye yönetimini devirmek için askerî müdahale başlatmayı düşünüyorlardı. Türkiye ise bu krizde en somut adımı atarak Suriye sınırına binlerce asker yığdı. Buna karşılık Sovyet lider Nikita Kruşçev, Türkiye Suriye'ye saldırırsa füze atacağı tehdidinde bulundu. ABD ise Türkiye'ye yapılacak bir saldırıyı Sovyetler Birliği'ne misillemeyle cevaplayacağını açıkladı. Kriz, Ekim sonunda iki gelişmeyle sona erdi: Türkiye'nin ABD'nin baskısıyla sınırdaki askerlerini çekmeyi kabul etmesi ve Kruşçev'in Moskova'daki Türkiye büyükelçiliğine sürpriz bir ziyaret yapması.
Kriz.
Arka plan.
Suriye'nin bağımsızlığına kavuşmasıyla yaşadığı siyasi istikrarsızlık dönemi Baas Partisi'nin güç kazanmasına neden oldu. Baas Partisi'nin iktidara gelmesiyle, Arap milliyetçiliği Soğuk Savaş döneminde etkin hâle geldi. Bu dönemde Sovyetler Birliği ile yakın ilişkiler kuran Suriye hükümeti, Batı dünyası ve dolayısıyla Türkiye ile de bir karşıtlık benimsedi. Suriye hükümeti 1955'te CENTO'nun kuruluşuna yanıt Cemal Abdünnâsır liderliğindeki Mısır ile yakın ilişki kurdu. Bu ilişki 1956 Süveyş Krizi ile daha da güçlendi.
Kriz, Ağustos ortasında Suriye hükümetinin komünistlerin Şam'da kontrolü ele geçirdiği şüphelerini güçlendiren bir dizi önemli hamle yapmasıyla ortaya çıkmaya başladı. Bu değişikliklerin en dikkat çekeni, Suriye Ordusu Genelkurmay Başkanı Tevfik Nizam el-Din'in yerine Albay Afif el-Bizri'nin atanmasıydı. Batılı devletler, el-Bizri'nin Sovyet yanlısı olduğundan şüpheleniyordu. Diğer olaylar ise Suriye'nin Sovyetler Birliği'nden silah alması, ABD'nin Suriye Büyükelçiliği'nin 12 Ağustos 1957'de Suriye ordusu tarafından kuşatılması ve ABD'li üç diplomatın sınır dışı edilmesidir. Suriye İstihbarata Karşı Koyma Bürosu Şefi Abdul Hamid Sarraj, operasyonun Şükri el-Kuvvetli'ye karşı düzenlenmesi planlanan darbeyi engellemek için yapıldığını belirtmiştir. ABD iddiayı kesin bir dille reddetmesine karşın, CIA merkezli bölgede çeşitli faaliyetlerin yürütüldüğü iddialarını çürütemedi. 12 Ağustos'ta yapılan baskın ile CIA faaliyetlerinin bölgede zayıflaması üzerine Türkiye, Irak, Ürdün, Lübnan ve İsrail gibi çevre ülkelerinin konumu ön plana çıktı.
ABD Başkanı Dwight D. Eisenhower'ın Orta Doğu daimi temsilcisi James P. Richards, aceleci davranmamak gerektiği konusunda uyarıda bulunarak, İngiliz-Amerikan görüşmelerinin ardından gerilimin "birkaç gün veya hafta içinde karakter değiştirip yatışabileceğini" ifade etti. ABD Dışişleri Bakanı John Foster Dulles ise durumu "kesinlikle kabul edilemez" olarak nitelendirdi ve Suriye'nin bir "Sovyet uydusu" hâline gelmesini engellemek için daha sert önlemler çağrısında bulundu. Ancak şiddetli bir tepkiden, özellikle İsrail tarafından gelecek bir müdahaleden kaçınmayı umuyordu. 21 Ağustos'ta Dulles'in tavsiyesi doğrultusunda Eisenhower, bir basın toplantısında Suriye hükümetini doğrudan komünist kontrolü altında olmakla suçlamaktan kaçındı. Aynı gün Beyaz Saray'da ABD Genelkurmay Başkanı Nathan Twining'in katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda Sovyetler Birliği'nin bölgede artan gücü belirtilerek, bölge ülkelerinin Suriye karşısında müdahale gerçekleştirmemesi durumunda bölgedeki kontrolün kaybolacağını belirtti. Buna karşılık Suriye, iki gün sonra düzenlediği basın toplantısında, Soğuk Savaş süper güçlerinin etkisinden bağımsızlığı vurgulayan "pozitif tarafsızlık" politikasına bağlılığını yeniden vurguladı.
Ağustos sonuna gelindiğinde, hem Vaşington hem de Londra, Suriye'nin tarafsızlıktan ayrıldığına ve komşu ülkelerin istikrarsızlaşmasını önlemek için harekete geçilmesi gerektiğine kanaat getirmişti. 28 Ağustos'ta Dışişleri Bakanı Dulles'e yazdığı mektupta Birleşik Krallık başbakanı Harold Macmillan, Sovyet lideri Nikita Kruşçev'i "Stalin'den bile tehlikeli" olarak nitelendirerek Lübnan, Ürdün ve nihayetinde Irak'ın Sovyet nüfuzuna girmesini engellemenin aciliyetini vurguladı. Aynı gün, Ürdün Büyükelçisi Sir Charles Johnston, Ürdün hükümetinin Suriye'deki rejim karşıtı grupları tespit edip silahlandırmayı düşündüğünü, ancak sonra bu fikirden vazgeçerek gelişmeleri beklemeye karar verdiğini bildirdi. Ay sonunda Eisenhower, özel temsilci Loy W. Henderson'u Orta Doğu'ya gönderdi; Henderson, Suriye hariç bölge hükümetleriyle kriz çözümü için görüşecekti.
2 Eylül'de Dışişleri Bakanı Dulles, Vaşington'daki basın toplantısında, Suriye'nin komşularının ortak görüşünün "60 gün içinde müdahale edilmezse Suriye'nin komünist bir devlete dönüşeceği" olduğunu açıkladı. Bu, Henderson'ın Eisenhower'a sunduğu raporun ve yoğun diplomatik görüşmelerin ardından geldi. Bu görüşmelerde İsrail, Suriye'nin komşuları ülkeyi "ablukaya almazsa" askerî harekâta hazır olduğunu belirtti. Konu, Eylül başında Ankara'da Türkiye başbakanı Adnan Menderes, Irak Veliaht Prensi Abdülilah ve Türkiye'deki ABD büyükelçisi Fletcher Warren arasındaki toplantıda ele alındı. Batı dünyası, sonradan İsrail'i geri adım atmaya zorlarken, Abdülilah ihtiyatlı davranarak Ürdün'le istişare yapmayı tercih etti. Ona göre Suriye'ye Ürdün üzerinden operasyon, Irak sınırından girişime kıyasla daha uygulanabilirdi. Türkiye ise durumu ulusal güvenlik meselesi sayarak askerî önlemlere açıktı.
Suriye-Türkiye sınırındaki askerî yığınak.
4 Eylül'den itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı, [[İkinci Suriye Cumhuriyeti|Suriye sınırına [[piyade]] birlikleri, [[tank]]lar ve [[uçak]]lar sevk etmeye başladı. Bu hareketlerin görünürdeki gerekçesi askerî tatbikat yapmaktı. Buna karşılık [[Sovyetler Birliği]] ve [[Bulgaristan]], [[Türkiye]]'nin kuzey ve batı sınırlarında gövde gösterisi niteliğinde askerî manevralar düzenledi. Ayrıca [[Moskova]], en tecrübeli komutanlarını Türkiye sınırına göndereceğini açıkladı. [[Mısır]] ise [[Lazkiye]]'ye kuvvet çıkararak Türkiye sınırına birliklerini konuşlandırdı. Bu sırada Türkiye'nin saldırı planının birebir kopyası, bir casus tarafından ele geçirilmiş ve [[Kruşçev]]'in eline geçmişti. Toplam kuvvet, yaklaşık 500 tank ve [[kundağı motorlu top]] ile [[Topçu sınıfı|topçu]] birlikleri ve hava unsurlarının desteklediği 50.000 askerden oluşuyordu. [[Andrey Gromıko]]'ya göre taarruzun başlatılması için belirlenen târih, Türkiye'de 27 Ekim'de [[1957 Türkiye genel seçimleri|yapılacak genel seçimlerin]] hemen sonrasına planlanmıştı.
Türkiye'nin harekâtı başlatmasına çok kısa bir süre kala Sovyetler Birliği, "Suriye'ye askeri yardımda bulunacağını" resmen ilân etti. Kruşçev'in anılarına göre, bu uyarının ardından [[ABD]], 22 Ekim'de Türkiye'ye savaş hazırlıklarını durdurmasını önerdi. 29 Ekim'de Kruşçev, [[Moskova]]'daki [[Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği|Türkiye büyükelçiliğine]] sürpriz bir ziyaret gerçekleştirerek barışı savundu.
Sonuç.
Sonuç olarak [[Batı Bloku|Batı]] ve [[Doğu Bloku|Doğu]] Blokları arasındaki gerginlikler hızlıca azaldı, Türkiye'nin saldırı planları da tamamen iptal edildi. Bu olaylar, ABD'nin "[[Dünya komünizmi|uluslararası komünizmle]]" mücadele için [[Orta Doğu]] müttefiklerine askerî destek vaad eden [[Eisenhower Doktrini]]'nin önemli bir başarısızlığı olarak târihe geçti.
Şubat 1958'de [[Cemal Abdünnâsır]] ve [[Selahaddin el-Bitar]]'ın öncülüğünde [[Mısır]] ve [[İkinci Suriye Cumhuriyeti|Suriye]], [[Birleşik Arap Cumhuriyeti]]'ni kurmak üzere birleşti. Bu birleşme, her iki ülkede komünist yayılma tehdidiyle mücadele etmeyi ve ortak ulusal ile bölgesel stratejik hedeflerini ilerletmeyi amaçlıyordu. [[Amerikan]] târihçi Kevin Brown'a göre, bu birleşme krizi resmen sonlandırdı.
Kaynakça.
Genel.
[[Kategori:Soğuk Savaş'ta Suriye]]
[[Kategori:Soğuk Savaş'ta Sovyetler Birliği]]
[[Kategori:Soğuk Savaş'ta Türkiye]]
[[Kategori:1957'de uluslararası ilişkiler]]
[[Kategori:Amerika Birleşik Devletleri-Türkiye ilişkileri]]
[[Kategori:Sovyetler Birliği-Türkiye ilişkileri]]
[[Kategori:Suriye-Türkiye sınırı]]
[[Kategori:Sovyetler Birliği-Türkiye sınırı]]
[[Kategori:Bulgaristan-Türkiye sınırı]]
[[Kategori:Bulgaristan-Türkiye ilişkileri]]
[[Kategori:Mısır-Türkiye ilişkileri]]
[[Kategori:Amerika Birleşik Devletleri-Suriye ilişkileri]]
[[Kategori:Amerika Birleşik Devletleri-Sovyetler Birliği ilişkileri]]
[[Kategori:Bulgaristan-Sovyetler Birliği ilişkileri]]
[[Kategori:Dwight D. Eisenhower]]
[[Kategori:Celâl Bayar]]
[[Kategori:Adnan Menderes]]
[[Kategori:Arap milliyetçiliğine muhalefet]]
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529229",
"len_data": 9048,
"topic": "HISTORY",
"quality_score": 3.61
}
|
20. yy | 21. yy | 22. yy <br>
2000'ler | 2010'lar | 2020'ler | 2030'lar | 2040'lar | 2050'ler | 2060'lar | 2070'ler | 2080'ler | 2090'lar <br> 2070 | 2071 | 2072 | 2073 | 2074 | 2075 | 2076 | 2077 | 2078 | 2079
2070'ler, 1 Ocak 2070'te başlayıp 31 Aralık 2079'da sona erecek olan Gregoryen takviminin içinde bulunan bir onyıldır.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529230",
"len_data": 341,
"topic": "HISTORY",
"quality_score": 3.1
}
|
Gooland, Hollanda’nın Güney Hollanda eyaletinde, Pijnacker‑Nootdorp belediyesi sınırları içinde yer alan Nootdorp köyünde bir sokağın adıdır. Mahalle düzeyinde ve çok küçük ölçekte bir yerleşim niteliği taşır
Coğrafya ve Yapı.
Gooland, Nootdorp içindeki De Venen mahallesi sınırlarında yer alan bir sokaktır. Bu çevrede yaklaşık 5.860 kişi ve 2.090 hane yaşamakta olup, Gooland sokağında 1–17 numaralı posta adresleri bulunmaktadır.
Nüfus ve Yaşam.
Bu sokakta yaşayanların sayısına dair ayrı bir nüfus kaydı bulunmamaktadır. Genel bölge düzeyinde yoğunluk yüksek olmakla birlikte Gooland, küçük bir konut sokağıdır ve daha ziyade yerleşim amaçlı kullanılmaktadır.
Ulaşım ve Bağlantılar.
Gooland sokağı, Nootdorp içerisindeki yerel yollarla çevrelenmiştir. En yakın tren istasyonu Pijnacker olup mesafe yaklaşık 6 km’dir. Ayrıca yakın çevrede Voorburg, Leidschendam gibi bölgelerde otobüs ve tren ulaşımı mevcuttur.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529231",
"len_data": 914,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 3.39
}
|
Gregoryen takvimine göre MÖ 2. binyıl, MÖ 2000'den MÖ 1001'e kadar süren bir dönemdir ve MÖ 20. yüzyıldan MÖ 11. yüzyıla kadar uzanır.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529232",
"len_data": 134,
"topic": "HISTORY",
"quality_score": 3.63
}
|
Johnny Leverón (d. 7 Şubat 2000), Honduraslı profesyonel futbolcu. Defans mevkiinde görev almaktadır. AD Guanacasteca'de forma giymektedir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529236",
"len_data": 139,
"topic": "SPORTS",
"quality_score": 2.59
}
|
Marlon Licona (d. 9 Şubat 1991), Honduraslı profesyonel futbolcu. Kaleci mevkiinde görev almaktadır. FC Motagua'de forma giymektedir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529242",
"len_data": 133,
"topic": "SPORTS",
"quality_score": 2.36
}
|
Diego Rodríguez (d. 6 Kasım 1995), Honduraslı profesyonel futbolcu. Defans mevkiinde görev almaktadır. FC Motagua'de forma giymektedir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529248",
"len_data": 135,
"topic": "SPORTS",
"quality_score": 2.38
}
|
Roger Rojas (d. 9 Haziran 1990), Honduraslı profesyonel futbolcu. Forvet mevkiinde görev almaktadır. Sporting San José'de forma giymektedir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529252",
"len_data": 140,
"topic": "SPORTS",
"quality_score": 2.84
}
|
Davide Mazzanti (d. 15 Ekim 1976 Fano, İtalya), İtalyan voleybol antrenörü. 2017 ve 2019 Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası'nda İtalya millî takımının antrenörü olarak görev yaptı.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529255",
"len_data": 182,
"topic": "SPORTS",
"quality_score": 2.95
}
|
Amina Tandelova (; d. 22 Eylül 2003, Veliki Novgorod), Rus güreşçidir. Serbest stil 62 kiloda kariyerini sürdürmektedir.
Kariyeri.
Amina Tandelova, 2017 yılında okullar arası Rusya U18 şampiyonasında bronz madalya kazandı. 2018'de hem Rusya yıldızlar (U17) gümüş madalyası hem de Avrupa Yıldızlar Güreş Şampiyonası'nda gümüş madalya elde etti. 2019'da ise İtalya'da Avrupa Yıldızlar Güreş Şampiyonası'nda altın madalya kazandı.
Çeşitli yaş kategorilerinde Rusya şampiyonlukları bulunan Tandelova, 2020 ve 2021'de iki kez gençler (U21) Rusya şampiyonu oldu. 2023 yılında Tiran'da düzenlenen U23 Dünya Şampiyonası'nda gümüş madalya kazandı. Haziran 2025'te 62 kiloda Alina Kasabieva'yı finalde yenerek ilk kez Rusya büyükler şampiyonu oldu.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529257",
"len_data": 738,
"topic": "SPORTS",
"quality_score": 3.44
}
|
Alara Şehitler (d. 27 Kasım 2006 Ravensburg, Almanya), Türk asıllı Alman futbolcudur. Bayern München ve Almanya millî takımında orta saha pozisyonunda forma giymektedir.
Alara Şehitler, orta saha oyuncusu olarak, özellikle de hücum orta saha oyuncusu olarak oynuyor. Sol ayaklı bir oyuncu olan Alara, yaratıcılığı, akıcı dokunuşları, top sürme ve pas becerileri, güçlü sol ayak şutları ve serbest vuruşlarıyla tanınıyor.
Erken yaşamı ve kariyer.
Alara Şehitler, 27 Kasım 2006 tarihinde Almanya'nın Ravensburg kentinde Türk asıllı bir baba ile Alman bir annenin kızı olarak dünyaya geldi.
Kulüp kariyeri.
Genç bir oyuncu olarak Şehitler, erkek takımında oynadığı FV Ravensburg'un gençlik akademisine katıldı. 2023'te, kısa bir süre sonra ilk takımda oynamadan önce Bayern München'in yedek takımıyla A takım kariyerine başladı.
Millî takım kariyeri.
Alara Şehitler, Almanya 17 yaş altı takımının 2022 UEFA Kadınlar 17 Yaş Altı Şampiyonası'nı kazanmasına yardımcı oldu. 29 Kasım 2024'te, İsviçre millî takımına karşı deplasmanda oynanan ve 6-0 kazanılan hazırlık maçında Almanya millî takımı adına ilk maçına çıktı.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529266",
"len_data": 1112,
"topic": "SPORTS",
"quality_score": 2.92
}
|
Korfi (), Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Limasol kazasında bulunan bir köydür. Köyün nüfusu 2011 yılı itibarı ile 165'tir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529274",
"len_data": 114,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.64
}
|
Alexandrin Guțu (d. 21 Aralık 2002), Moldovalı grekoromen güreşçidir. 77 kiloda mücadele etmektedir.
Kariyeri.
2018 yılında Buenos Aires’te düzenlenen Yaz Gençlik Olimpiyat Oyunları’nda 71 kiloda altın madalya kazanarak uluslararası arenada dikkat çekti.
2022 yılında Pontevedra’daki Dünya U23 Güreş Şampiyonası’nda gümüş madalya elde etti. 2023 ve 2024’te ise Tiran’da üst üste Dünya U23 şampiyonu oldu.
Avrupa U23 Güreş Şampiyonası’nda da önemli dereceler elde etti. 2023’te Bükreş’te altın madalya, 2024 Bakü ve 2025 Tiran şampiyonalarında ise bronz madalya kazandı.
Ayrıca, 2021 Dünya Güreş Şampiyonası’nda 13. sırayı aldı. 2023 ve 2024 Avrupa Güreş Şampiyonası’nda beşinci oldu ve 2020 Bireysel Dünya Kupası’nda bronz madalya kazandı.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529275",
"len_data": 739,
"topic": "SPORTS",
"quality_score": 3.46
}
|
Renault Express, Fransız üretici Renault tarafından 2021'den bu yana üretilen bir hafif ticari araçtır. Kangoo'nun yanında daha küçük ve daha ucuz bir alternatif olarak satılmaktadır.
Genel Bakış.
Kasım 2020'de Renault Kangoo'nun üçüncü neslini sunan Renault, ayrıca Kangoo'dan daha küçük ve daha ucuz bir alternatif ile ticari araç yelpazesini genişleteceğini duyurdu. Bu amaçla 2002 yılından bu yana kullanılmayan Express ismi yeniden canlandırıldı. Express, Renault Grubu ürün gamında üretiminin durdurulması kararlaştırılan Dacia Dokker'ın yerini almaktadır.
Renault, aracı 2024'ün Temmuz ayında yürürlüğe giren Avrupa GSR 2 güvenlik regülasyonlarına uygun hale getirmek için gereken yatırımı yapmak istemediğinden, aracın Avrupa Birliği'ndeki satışı 2024 yılında sona erdi.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529276",
"len_data": 778,
"topic": "FINANCE_ECONOMY",
"quality_score": 3.4
}
|
Lanya (), Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Limasol kazasında bulunan bir köydür. Köyün nüfusu 2011 yılı itibarı ile 281'tir.
Geleneğe göre Lanya, adını Yunan şarap ve zevk tanrısı Dionysos'un kızı Lana'dan almıştır. Bu, köyün bağcılık ve şarapçılık alanındaki derin köklerini göstermektedir. Köy, üzümlerinin ve şaraplarının yüksek kalitesiyle ünlüdür.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529277",
"len_data": 342,
"topic": "FOOD_GASTRONOMY",
"quality_score": 3.57
}
|
Luvara (), Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Limasol kazasında bulunan bir köydür. Köyün nüfusu 2011 yılı itibarı ile 380'dir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529278",
"len_data": 115,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.9
}
|
Lemidu (), Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Limasol kazasında bulunan bir köydür. Köyün nüfusu 2011 yılı itibarı ile 108'dir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529279",
"len_data": 115,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.65
}
|
Klonari (), Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Limasol kazasında bulunan bir köydür. Köyün nüfusu 2011 yılı itibarı ile 17'dir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529280",
"len_data": 115,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.52
}
|
Kapilyo (), Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Limasol kazasında bulunan bir köydür. Köyün nüfusu 2011 yılı itibarı ile 30'dur.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529281",
"len_data": 115,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.78
}
|
Birinci Osmanlı-Soran Savaşı 1833 yılında, Mir Muhammed Rawanduzlu’nun çevredeki Kürt emirliklerini fethetmesinden sonra başladı. Mir Muhammed bağımsızlığını ilan etti ve 1833 ile 1835 yılları arasında Osmanlıların tüm askerî harekâtlarını püskürterek büyük bir zafer kazandı.
Savaşın Nedenleri.
19. yüzyılda Kürt ayaklanmalarının ağırlık merkezi Güney Kürdistan’ın dağlık bölgelerinde yoğunlaşmıştı. Baban Emirliği’nin zayıflamasından sonra, Soran Emirliği’nin hükümdarı Mir Muhammed, Büyük Zap ile İran sınırı arasında kalan topraklarda bağımsız bir Kürt devleti kurma girişiminde bulundu. Selahaddin Eyyubi soyundan geldiğini iddia eden Mir Muhammed, Kürt topraklarını birleştirip Kürdistan’ın bağımsızlığını kendi hanedanlığı altında tanıtmayı hedefliyordu.
O dönemin jeopolitik ortamı uygundu: Osmanlı İmparatorluğu, Rusya ile yaptığı savaştan yorgun düşmüş ve ordusu Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın isyanıyla meşguldü.
Rawanduz’da Mısır modelini örnek alarak büyük bir modernleşme süreci başlatan Mir Muhammed, başkentinde silah, mühimmat ve top üretimi yapan atölyeler kurdurdu. İki yüzden fazla top yerel olarak üretildi ve bunların bazı örnekleri hâlen Rawanduz’da ve Bağdat Müzesi’nde sergilenmektedir. Aynı zamanda 10.000 süvari ve 20.000 piyadeden oluşan eğitimli bir düzenli ordu kurdu.
1833 Mayıs ayı sonunda, ordusu Soran, Bahdinan ve Musul bölgelerinde denetim sağlamış ve Bohtan Emirliği’nin emirleriyle ittifak kurmuştu.
Ardından Diyarbakır Eyaleti’ni ele geçirerek ilerlemesini sürdürdü.
Osmanlı İmparatorluğu ile Savaş.
Mir Muhammed’in askerî ve siyasi genişlemesi Babıali’nin dikkatini çekti. Bunun üzerine Sultan II. Mahmud, Kürt hareketini bastırmak amacıyla bir askerî sefer başlattı. Sivas’ta konuşlanan Osmanlı birlikleri Mehmed Reşid Paşa komutasında harekete geçirildi. Musul ve Bağdat valilerinin kuvvetleri de bu harekâta katıldı.
Savaş, 1834 yazında patlak verdi. O sırada Osmanlı ordusunda askerî danışman olan Kaptan Helmuth von Moltke’ye göre çatışmalar çok şiddetli geçti. Moltke, Kürtlerin kahramanca direndiğini ve Osmanlı askerlerinin küçük bir tepeyi bile almak için otuz-kırk gün boyunca savaştığını yazmıştır. Düzenli Kürt ordusu ve gerilla birlikleri Osmanlılara ağır kayıplar verdirmiştir.
Osmanlı ordusu yorgun düşmüş ve moralini kaybetmişti; savaş sonunda Mir Muhammed bölgenin fiilî hâkimi oldu.
Fetihler.
Revanduzlu Mir, çevresindeki birçok Kürt emirliğini ele geçirdi ve Diyarbakır bölgesine doğru ilerledi. Osmanlı İmparatorluğu’na karşı birçok zafer kazandı.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529290",
"len_data": 2505,
"topic": "HISTORY",
"quality_score": 3.61
}
|
İkinci Osmanlı-Soran Savaşı, 1836 yazında, önceki savaşta Kürtlerin zaferi sonrası patlak verdi. Rawanduzlu Mir Muhammed, Osmanlı İmparatorluğu’nun Kavalalı Mehmed Ali Paşa ile savaş halinde olmasını fırsat bilerek Anadolu'da genişlemeye devam etti ve stratejik bölgeleri ele geçirdi. Ancak Mehmed Ali ile barış yapılır yapılmaz, Sultan II. Mahmud dikkatini Kürt cephesine çevirdi ve ordularını bölgeye gönderdi.
Askerî Gelişmeler.
1836 yazının başında, yaklaşan bir Osmanlı seferi söylentileri üzerine Mir Muhammed Revanduz’a çekildi ve savunmalarını güçlendirdi. Diplomatik olarak yalnız kalan Mir, İran’a yönelerek Kaçar Şahı’na Osmanlılara karşı ittifak teklif etti. Karşılığında İran egemenliğini tanımayı önerdi. Ancak Tahran sarayı, Kürt tehdidini Osmanlılarla olan sınır anlaşmazlıklarından daha ciddi bularak bu teklifi reddetti.
1836 Temmuz ayı sonunda çatışmalar başladı. Mir’in kardeşi Ahmed Bey komutasındaki 40.000 kişilik Kürt ordusu, ilk Osmanlı saldırısını püskürttü. Bu direnç karşısında Osmanlı komutanlığı dini bir stratejiye başvurdu: Molla Hati adlı bir alim, hilafet ordusuna karşı savaşanların kâfir sayılacağını belirten bir fetva yayımladı. Bu fetva, Mir’in bazı destekçilerini etkileyerek birliğini zayıflattı.
Teslimiyet ve Suikast.
Mir Muhammed fetvaya güvenmese de halk desteğini kaybetmemek için açıkça karşı çıkamadı. Yalnız kalan Mir, teslim olmayı kabul etti. İstanbul’a götürüldü ve Sultan II. Mahmud tarafından onurlandırıldı. Hediye ve kardeşlik söylemleriyle karşılanırken, Osmanlı orduları Kürdistan’ı ateşe veriyordu.
Yaklaşık altı ay sonra Mir, ülkesine dönme izni aldı. Ancak 1837’de Trabzon’da Sultan’ın emriyle öldürüldü. Bu suikast, tüm Kürdistan’da bir dizi isyana yol açtı: Erzincan, Erzurum, Beyazıt, Bitlis bölgesi, Kulp ve Bahdinan Dağları’nda ayaklanmalar başladı.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529293",
"len_data": 1815,
"topic": "HISTORY",
"quality_score": 3.61
}
|
The Neutral Theory of Molecular Evolution, Japon evrimsel biyolog Motoo Kimura tarafından 1983 yılında yazılmış büyük etki yaratan bir monografidir. 1968 yılındaki makalesinden beri moleküler evrimin nötral teorisi zaten biliniyordu ancak Kimura, evrime dair teorisinin önemini gösteren kanıtlara ve yeni bilgilere yer vermek için bir monografi yazma gereği duydu.
Evrim, bir popülasyondaki alel frekanslarının zamanla değişmesidir. Mutasyonlar rastgele ortaya çıkar ve Darwinci evrim modeline göre doğal seçilim, bu mutasyonlar sonucu meydana gelen genetik çeşitliliğini etkiler. Yine bu mutasyonlar yararlı veya zararlı olabilir ve bu durumda ya seçilirler ya da elenirler. Bu teoriye göre, her evrimsel olayın, mutasyonun ve gen polimorfizminin (fenotipte veya genotipte nötr farklılıklar) pozitif veya negatif olarak seçilmesi ve birçok nesil boyunca bir tür değişim göstermesi gerekir. Eğer bu genetik farklılıklar farklı popülasyonlar arasında birikirse türleşme olayı gerçekleşebilir. Bu teori bilim camiasına ilk kez sunulduğunda, genetik sürüklenme veya sinonom mutasyon gibi genetik prensipler henüz anlaşılamamıştı .
Motoo Kimura gibi moleküler biyologlar DNA kanıtlarını incelemeye başladığında, beklenenden çok daha fazla mutasyonun protein kodlamayan bölgelerde yaşandığını veya bunların kodlayan bölgelerdeki sinonim mutasyonlar olduğunu ve bu nedenle bir organizmanın uyum başarısını etkilemedikleri için seçilimde yer almadıklarını tespit ettiler. Bu bulgular, Darwinci evrimdeki pozitif veya negatif seçilimin her evrimsel süreci açıklamakta oldukça basite indirgeyici olduğunu göstermeye başladı. Türlü deneylerle Kimura, memeli soy hattındaki proteinlerin birbirinin polimorfizmi olduğunu, proteinin eylemlerini hiçbir şekilde etkilemeyen yalnızca bir veya iki nokta mutasyonu olduğunu belirleyebildi halbuki Darwinci evrimde olduğu gibi genetik soylarda nesiller boyunca artan uyum başarısıyla birlikte yavaş bir seçilim örüntüsü görmek beklenir. Moleküler kanıtlar, DNA değişimlerinin normalde beklenen daha sık yaşandığını ve gerçek bir örüntünün bulunmadığını göstermektedir. Proteinlerdeki fonksiyonel etkileri olmayan polimorfizmler nötr ya da neredeyse nötrdür ve hiçbir şekilde seçilmez veya ortadan kaldırılmazlar. Bu teori, bir sonraki nesle aktarılan her bir DNA değişikliğinin, doğal seçilimin üzerinde etkili olamayacağı bir morfolojik değişime yol açmayacağı anlamına gelir.
Genetik sürüklenme veya bir popülasyonun sınırlı bir büyüklüğe sahip olması da zamanla alel frekanslarında bir değişime yol açabilir ve bu değişim, Darwinci evrim gibi görünebilir ancak gerçekte tamamen tesadüfi veya Kimura'nın deyimiyle "nötral" bir süreçtir. Bu senaryoya göre nispeten küçük bir popülasyon, nötr alellerini, bunları taşıyan bireylerin rastgele ölümleri sebebiyle veya göç etmesiyle kaybedebilir. Bir gözlemci, bir özelliğin bir diğerine tercih edildiğini düşünebilir ancak gerçekte olan -Darwinci evrimde olduğu gibi- mutlaka seçilimden geçmesi gerekmeyen nötral bir sürecin varlığıdır.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529295",
"len_data": 3014,
"topic": "SCIENCE_TECHNOLOGY",
"quality_score": 4.39
}
|
Tulu Bayar, çalışmaları fotoğraf, yerleştirme ve zamana dayalı medyayı kapsayan Türk asıllı Amerikalı bir görsel sanatçı ve eğitimcidir. Kimlik, yerinden edilme, toplumsal cinsiyet, hafıza ve geleneksel ile dijital medya arasındaki kesişim gibi temaları ele alan çalışmalarıyla tanınmaktadır. Bayar, şu anda Pennsylvania'nın Lewisburg kentinde bulunan Bucknell Üniversitesi'nde sanat profesörüdür ve 2019'dan 2025'e kadar bu üniversitenin sanat bölümü başkanlığını yürütmüştür.
Bayar’ın çalışmaları sıklıkla yeniden amaçlandırılmış malzemeler içerir ve Doğu/Batı ile analog/dijital gibi ikilikleri incelemektedir. 2023 tarihli "Traces" sergisi, bazı yayınlar tarafından hafıza ve bedenin parçalanmasını görsel katmanlama ve dokular yoluyla ele alması açısından değerlendirilmiştir.
İlk yılları ve eğitimi.
Bayar, Türkiye’de doğmuş ve akademik ile sanatsal kariyerine devam etmek üzere Amerika Birleşik Devletleri’ne taşınmıştır. Hem ABD’de hem de yurt dışında fotoğrafçılık ve güzel sanatlar alanlarında eğitim almıştır.
Akademik kariyeri.
Bayar, 2003 yılında Bucknell Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak göreve başlamış ve fotoğrafçılık ile dijital sanat müfredatının geliştirilmesinde rol oynamıştır. 2018 yılında, öğretim, araştırma ve hizmet alanlarındaki çalışmaları doğrultusunda profesörlük unvanına yükseltilmiştir.
Sergiler.
Bayar’ın çalışmaları, ABD'de ve uluslararası alanda düzenlenen birçok kişisel ve karma sergide yer almıştır. Öne çıkan sergiler şunlardır:
Ayrıca, Woman Made Gallery’de eserleri sergilenmiş, ve WMU Richmond Görsel Sanatlar Merkezi ile Colorado, Boulder’daki galerilerde yer almıştır.
Yayınlar.
Bayar’ın eserleri, sergi kataloglarında ve akademik yayınlarda belgelenmiştir:
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529298",
"len_data": 1708,
"topic": "CULTURE_ART",
"quality_score": 3.55
}
|
Korozyon mühendisliği, bilimsel, teknik ve mühendislik becerileri ile doğal yasalar ve fiziksel kaynaklar bilgisinin; korozyonu yönetmek amacıyla malzeme, yapı, cihaz, sistem ve prosedürleri tasarlamak ve uygulamak için kullanıldığı bir mühendislik dalıdır.
Bütüncül bir bakış açısından, korozyon metallerin doğada bulundukları hâle geri dönmesi olgusudur. Metallerin korozyona uğramasına neden olan itici güç, onların metalik formda geçici olarak bulunmalarının bir sonucudur. Doğada bulunan mineral ve cevherlerden metal üretmek için (örneğin demir cevheri bir yüksek fırında) belirli bir miktar enerji sağlamak gerekir. Bu nedenle, bu metaller çeşitli ortamlara maruz kaldıklarında termodinamik olarak kaçınılmaz şekilde doğada bulundukları duruma geri dönerler.
Dolayısıyla korozyon ve korozyon mühendisliği; kimyasal kinetik, termodinamik, elektrokimya ve malzeme bilimi çalışmalarını içerir.
Genel arka plan.
Genellikle metalurji veya malzeme bilimi ile ilişkili olan korozyon mühendisliği, aynı zamanda seramikler, çimento, kompozit malzeme ve karbon ile grafit gibi iletken malzemeler dahil olmak üzere metalik olmayanlarla da ilgilidir. Korozyon mühendisleri çoğu zaman yalnızca korozyon ile sınırlı olmayan; çatlama, gevrek kırılma, yüzey çatlaması (crazing), fretting, erozyon gibi ve daha çok altyapı varlık yönetimi başlığı altında sınıflandırılan süreçleri de yönetirler. 1990’larda Imperial College London, “Mühendislik Malzemelerinin Korozyonu” başlıklı bir Master of Science (MSc) programı bile sunmuştur. UMIST – University of Manchester Institute of Science and Technology ve şimdi Manchester Üniversitesi’nin bir parçası olan kurum da benzer bir program sunmuştur. Korozyon mühendisliği yüksek lisans programları dünya çapında mevcuttur ve müfredatlarında korozyonun kontrolü ve anlaşılmasıyla ilgili dersler bulunmaktadır. Ohio State University’de, tanınmış korozyon mühendislerinden Mars G Fontana’nın adını taşıyan bir korozyon merkezi bulunmaktadır.
Korozyonun maliyetleri.
1995 yılında, ABD genelinde korozyonun maliyetinin yılda neredeyse 300 milyar dolar olduğu bildirildi. Bu, korozyonun dünya ekonomisine verdiği zarara ilişkin önceki raporları doğruladı.
Zaki Ahmad, "Korozyon mühendisliğinin ve korozyon kontrolünün prensipleri" adlı kitabında, “Korozyon mühendisliği, korozyon bilimiyle geliştirilen prensiplerin korozyonu en aza indirmek veya önlemek amacıyla uygulanmasıdır” der. Shreir ve arkadaşları da, "Korozyon" başlıklı iki ciltlik büyük eserlerinde benzer şekilde önerirler. Korozyon mühendisliği, korozyon önleme şemalarının tasarlanması ve belirli kodların ve uygulamaların hayata geçirilmesini içerir. Katodik koruma, korozyonu önleyecek şekilde tasarım yapılması ve yapıların kaplanması gibi önlemler korozyon mühendisliğinin kapsamına girer. Bununla birlikte, korozyon bilimi ve mühendisliği el ele yürür ve birbirinden ayrılmaz; bu, zaman zaman yeni ve daha iyi koruma yöntemlerinin üretilmesini sağlayan kalıcı bir ortaklıktır. Buna korozyon inhibitörü kullanımı da dahil olabilir. "Korozyon mühendisliği el kitabı"nda yazar Pierre R. Roberge şöyle der: “Korozyon, bir malzemenin ortamıyla reaksiyona girerek tahrip olmasıdır. Korozyon sürecinin ciddi sonuçları, küresel öneme sahip bir sorun haline gelmiştir.”
Maliyetler sadece maddi değildir. Hem finansal bir maliyet vardır, hem de doğal kaynakların israfı söz konusudur. 1988’de, Birleşik Krallık’ta her doksan saniyede bir ton metalin tamamen pasa dönüştüğü tahmin edilmiştir. Ayrıca insan hayatı maliyeti de vardır. Korozyonun neden olduğu başarısızlıklar, ister yıkıcı ister başka türlü olsun, insan hayatına mal olmuştur.
Korozyon mühendisliği ve korozyon toplulukları ve dernekleri.
Korozyon mühendisliği grupları dünya genelinde korozyonu eğitmek, önlemek, yavaşlatmak ve yönetmek amacıyla oluşturulmuştur. Bunlar arasında Ulusal Korozyon Mühendisleri Derneği (NACE), Avrupa Korozyon Federasyonu (EFC) ve Avustralasya Korozyon Derneği yer alır. Bir korozyon mühendisinin temel görevi, malzemelerin korozyonunun etkilerini ekonomik ve güvenli bir şekilde yönetmektir.
Alana önemli katkı sağlayanlar.
Korozyon mühendisliği disiplinine katkıda bulunan en önemli isimlerden bazıları şunlardır:
Korozyon durumlarının tipleri.
Korozyon mühendisleri ve danışmanları genellikle dahili (internal) veya harici (external) korozyon senaryolarında uzmanlaşır. Her iki durumda da korozyon kontrolü önerileri sunabilir, arıza analizi yapabilir, korozyon kontrol ürünleri satabilir ya da korozyon kontrol ve izleme sistemlerinin kurulumunu veya tasarımını sağlayabilirler. Her malzemenin bir zayıf noktası vardır. Alüminyum, galvaniz/çinko kaplamalar, pirinç ve bakır çok alkali veya çok asidik pH ortamlarında iyi dayanmazlar. Bakır ve pirinçler yüksek nitrat veya amonyak içeren ortamlarda iyi dayanmaz. Karbon çelikler ve demir ise düşük toprak özgül direnci ve yüksek klorürlü ortamlarda uzun ömürlü değildir. Yüksek klorürlü ortamlar, normalde koruyucu olan beton içine gömülü çeliğe bile zarar verebilir. Beton ise yüksek sülfat ve asidik ortamlarda iyi dayanmaz. Hiçbir şey, korozif bakteri içeren yüksek sülfür ve düşük redoks potansiyelli ortamlarda uzun ömürlü olamaz. Buna Biyojenik sülfür korozyonu denir.
Harici korozyon.
Yeraltı (toprak) kaynaklı korozyon.
Yeraltı korozyon kontrol mühendisleri, pH, minimum toprak özgül direnci, klorürler, sülfatlar, amonyak, nitratlar, sülfür ve redoks potansiyeli gibi aşındırıcı etmenleri test etmek için toprak örnekleri toplar. Numuneler, altyapının yerleşeceği derinlikten alınır çünkü toprak özellikleri tabakadan tabakaya değişebilir. Saha özgül direncini ölçmek için en azından Wenner dört uçlu yöntem sıklıkla kullanılır. Ancak kuru dönemde yapılan ölçümler, yeraltı yoğunlaşması nedeniyle metallerle temas eden toprakta daha fazla nem kalabileceğinden, gerçek aşındırıcılığı göstermeyebilir. Bu yüzden toprağın minimum veya doygun özgül direncini ölçmek önemlidir. Sadece toprak özgül direnci testi aşındırıcı elemanları tespit etmez. Korozyon mühendisleri, aktif korozyon yaşanan noktaları yer üstü ölçüm yöntemleriyle araştırabilir ve korozyon kontrol sistemleri (ör. katodik koruma) tasarlayarak korozyon hızını azaltabilir.
Zemin mühendisleri genellikle korozyon mühendisliği yapmaz ve toprak özgül direnci 3.000 ohm-cm veya daha düşükse müşteriyi korozyon mühendislerine yönlendirir. Ne yazık ki eski bir mandıra arazisi 3.000 ohm-cm’den yüksek özgül direnç gösterebilir ancak bakır boruları veya topraklama çubuklarını aşındıracak kadar amonyak ve nitrat içerebilir. Genel bir korozyon sözü şöyledir: “Toprak tarım için iyiyse, korozyon için de iyidir.”
Su altı harici korozyon.
Su altı korozyon mühendisleri, yeraltı korozyon kontrolünde kullanılan ilkeleri uygular fakat durumu değerlendirmek ve korozyon kontrol sistemlerinin kurulumu için özel eğitimli ve sertifikalı dalıcılar kullanılır. Buradaki ana fark, voltaj ölçümlerinde kullanılan referans hücrelerin tipidir. Kazıkların ve petrol-gaz platformlarının ayaklarının korozyonu özel bir endişe kaynağıdır. Bu Kuzey Denizi’ndeki Birleşik Krallık ve Meksika Körfezindeki platformları da içerir.
Atmosferik korozyon.
Atmosferik korozyon genellikle özgül olmayan bir ortamda gerçekleşen genel korozyonu ifade eder. Atmosferik korozyonun önlenmesi tipik olarak malzeme seçimi ve kaplama şartnameleri ile sağlanır. Çelik yapılarda galvanizasyon olarak bilinen çinko kaplamaların kullanımı, çinkonun fedakar anot olarak davranması sayesinde hem bir tür kaplama hem de katodik koruma sağlar. Zamanla galvanizli kaplama üzerinde küçük çizikler oluşabilir. Çinko, galvanik seride daha aktif olduğu için, alttaki çeliğe göre önce kendisi korozyona uğrar ve oluşan korozyon ürünleri çizikleri doldurarak daha fazla korozyonu önler. Çizikler ince olduğu sürece, çinko ve çelik temas halinde oldukça, yoğuşma nemi alttaki çeliği aşındırmaz. Nem oldukça, çinko korozyona uğrar ve sonunda tükenir. İmpoze akımlı katodik koruma da kullanılır.
Sıçrama bölgesi ve su spreyi korozyonu.
Sıçrama bölgesi, genellikle bir su kütlesinin ortalama su seviyesinin hemen üstü ve hemen altı olarak tanımlanır. Ayrıca su spreyi ve sisine maruz kalabilecek alanları da kapsar.
Çitlerde görülen korozyonun önemli bir kısmı, peyzajcıların aletleriyle kaplamanın çizilmesi ve sulama fıskiyelerinin bu hasarlı yüzeyleri ıslatması sonucu meydana gelir. Geri dönüştürülmüş su genellikle içme suyundan daha yüksek tuz içeriğine sahiptir, bu da onu sıradan musluk suyundan daha korozif yapar. Aynı risk, yer üstü boruları ve geri akış önleyicileri için de geçerlidir. Fiberglas koruyucular, kafesler ve beton kaideler, aletlerin temasını engellemede etkili olmuştur. Hatta çatıdan gelen suyun bir noktada zemine sıçraması bile önemli olabilir; örneğin bir evin çatısından inen suyun doğrudan bir gaz sayacına düşmesi, borularda korozyonun hızlanmasına ve 4 yıl içinde boru et kalınlığının %50 azalmasına yol açabilir. Bu etki, okyanus ya da çok fazla oksijen ve hareket olan bir havuzdaki sıçrama bölgesi ile aynıdır.
Tanklar veya oturma bankı destekleri ya da lunapark aletlerinde kullanılan yapısal boru profilleri, yapının su tahliyesine izin vermemesi halinde su ve nem biriktirebilir. Bu nemli ortam, yapının iç kısmında korozyona neden olabilir ve taşıyıcı bütünlüğü etkileyebilir. Aynı şey tropikal ortamlarda dış korozyona da yol açabilir. Buna balast tanklarındaki korozyon da dahildir.
Boru hattı korozyonu.
Tehlikeli maddeler genellikle boru hatlarında taşındığından, bunların yapısal bütünlüğü büyük önem taşır. Bir boru hattının korozyona uğraması ciddi sonuçlara yol açabilir. Boru hattı korozyonunu kontrol altına almak için füzyon bağlı epoksi kaplamalar kullanılır. DCVG ile izleme yapılır. İmpoze akımlı katodik koruma da uygulanır.
Petrokimya endüstrisinde korozyon.
Petrokimya endüstrisi genellikle agresif korozif ortamlara maruz kalır. Bunlar arasında sülfürler ve yüksek sıcaklıklar bulunur. Korozyon kontrolü ve çözümleri, dünya ekonomisi için gereklidir. Enjeksiyon suyunda ölçek oluşumu, korozyon ve dolayısıyla korozyon mühendisi için ilave sorunlar doğurur.
Balast tanklarında korozyon.
Gemilerdeki balast tankları, korozyon için gerekli ortamları içerir: su ve genellikle hava mevcuttur, su durgunlaşabilir. Yapısal bütünlük güvenlik ve deniz kirliliğini önlemek için önemlidir. Balast tanklarında korozyonu azaltmak için kaplamalar tercih edilen çözüm haline gelmiştir. İmpoze akımlı katodik koruma ve fedakar anotlu katodik koruma da kullanılır. Klorürler korozyonu büyük ölçüde hızlandırdığı için, deniz taşıtlarının balast tankları özellikle hassastır.
Demiryolu endüstrisinde korozyon.
Birleşik Krallık demiryolu endüstrisinin en büyük zorluklarından birinin korozyon olduğu belirtilmiştir. En büyük problem, korozyonun yolcu taşıyan vagonların yapısal bütünlüğünü ve dolayısıyla çarpışma güvenliğini etkilemesidir. Diğer demiryolu yapıları ve varlıkları da etkilenebilir. Permanent Way Institution bu konuda dönemsel olarak seminerler verir. Ocak 2018’de Liverpool Lime Street tren istasyonunun acil olarak kapatılmasının nedeni bir metal yapının korozyonuydu.
Galvanik korozyon.
Galvanik korozyon (bimetalik korozyon olarak da bilinir), bir elektrokimyasal süreçtir ve burada bir metal (daha aktif olan) başka bir farklı metal ile elektriksel temas halindeyken, bir elektrolit varlığında korozyona uğrar. Benzer galvanik reaksiyon, primer pillerde faydalı elektrik gerilimi üretmek için kullanılır – klasik örnek, çinko ve bakır elektrotlarla yapılan bir pildir. Galvanik korozyon, katodik korumada fedakar metal kullanıldığında da görülür. Galvanik korozyon, bir aktif metal ile daha soylu bir metal temas halindeyken, bir elektrolit varlığında gerçekleşir.
Çukurlaşma korozyonu.
Çukurlaşma korozyonu veya çukurlaşma, genellikle metallerde görülen son derece lokalize bir korozyon türüdür ve malzeme üzerinde küçük delikler oluşmasına yol açar. Bu tip korozyondan kaynaklanan arızalar yıkıcı olabilir. Genel korozyonda, zaman içinde ne kadar malzemenin kaybolacağı öngörülebilir ve yapısal tasarımda buna göre pay bırakılır. Çukurlaşma veya yarık korozyonu ise çok az malzeme kaybı ile ani ve yıkıcı arızalara yol açabilir. Çukurlaşma, pasif malzemelerde gerçekleşir. Klasik reaksiyon mekanizması Ulick Richardson Evans'a atfedilmiştir.
Yarık (krevis) korozyonu.
Yarık korozyonu, mekanizması çukurlaşma korozyonuna çok benzeyen lokalize bir korozyon türüdür.
Gerilme korozyonu çatlağı.
Gerilme korozyonu çatlağı (SCC), korozif ortamda bir çatlağın büyümesidir. Bu durumun gerçekleşmesi için üç koşul gereklidir: 1) korozif ortam, 2) gerilme, 3) hassas malzeme. SCC, genellikle yükseltilmiş sıcaklıklarda, normalde sünek metallerin çekme gerilmesi altında, öngörülemeyen ani ve yıkıcı arızalara yol açabilir. Belirli alaşımlar sadece belli kimyasal ortamlarda SCC'ye uğrar. SCC, başlangıçtan sonra hızla ilerler ve genellikle saf metallerden ziyade alaşımlarda görülür. Korozyon mühendisi bu fenomeni mutlaka göz önünde bulundurmalıdır.
Filiform korozyon.
Filiform korozyon, yarık korozyonunun bir türü olarak kabul edilir ve bazen organik kaplama (boya) ile kaplanmış metallerde görülür. Filiform korozyon, alışılmadık şekilde, metalin bütünlüğünü zayıflatmaz veya bozmaz, sadece yüzey görüntüsünü etkiler.
Korozyon yorulması.
Bu korozyon biçimi, genellikle korozyon ile çevrimsel gerilmenin birleşimiyle oluşur. Bunu ölçmek ve kontrol etmek zordur çünkü gerilme çevriminin şekli dahil birçok faktör etkilidir. Gerilme çevrimleri yerel iş sertleşmesine yol açar. Delik gibi gerilme toplayıcılarından kaçınmak iyi bir korozyon mühendisliği tasarımı olur.
Seçici çözünme (leaching).
Bu korozyon türü esas olarak metal alaşımlarında görülür. Alaşımın daha az soylu metali alaşımdan seçici olarak çözünür. Pirinçten çinkonun uzaklaştırılması yaygın bir örnektir.
Mikrobiyal korozyon.
Biyokorozyon, biyofilm ve canlı organizmaların neden olduğu korozyonun, elektrokimyasal bir temeli olduğu artık bilinmektedir. Midye, kurtçuk ve sünger gibi diğer deniz canlılarının da mühendislik malzemelerini bozduğu bilinmektedir.
Hidrojen hasarı.
Hidrojen hasarı, gaz fazında hidrojen moleküllerinden ziyade, hidrojen atomlarının metallerle etkileşimiyle oluşur.<ref name="10.1016/j.engfailanal.2015.05.017"></ref>
Aşındırıcı (erotion) korozyon.
Aşındırıcı korozyon, genellikle bir sıvı veya sıvı içeren katıların metal yüzeyinde türbülansla neden olduğu bir korozyon türüdür. Alüminyum özellikle hassastır çünkü koruma sağlayan oksit tabakası aşındırmayla uzaklaştırılabilir.
Hidrojen gevrekleşmesi.
Bu olgu, düşük sıcaklıklarda metalin (neredeyse her zaman demir veya çelik) hidrojen atomları tarafından hasara uğramasını tanımlar.
Hidrojen, birçok metali gevrekleştirebilir ve çelik bunlardan biridir. Genellikle daha sert ve yüksek çekme dayanımlı çeliklerde görülür. Hidrojen ayrıca yüksek sıcaklıklarda alüminyumu da gevrekleştirebilir. Titanyum metali ve alaşımları da hassastır.
Yüksek sıcaklık korozyonu.
Yüksek sıcaklık korozyonu genellikle, hidrokarbon yakıt kaynakları gibi ısı ve kimyasal içeren ortamlarda meydana gelir, ancak diğer kimyasallar da bu tür korozyonu mümkün kılar.
Bu nedenle, kazanlarda, dizel veya benzinli otomobil motorlarında, metal üretim fırınlarında ve petrol ve gaz üretiminden kaynaklanan flare bacalarında oluşabilir. Yüksek sıcaklıkta metallerin oksidasyonu da buna dahildir.
İç korozyon.
İç korozyon, malzeme bozulmasının dört modunun birleşik etkileri ve şiddetiyle oluşur: genel korozyon, çukurlaşma korozyonu, mikrobiyal korozyon ve akışkan korozivitesi. Dış korozyon kontrolünde kullanılan prensiplerin aynısı iç korozyonda da uygulanabilir ancak erişilebilirlik nedeniyle yaklaşımlar farklı olabilir. Bu nedenle, iç korozyon kontrolü ve denetimi için, dış korozyonda kullanılmayan özel cihazlar kullanılır. Boruların iç denetimleri için video endoskopi ve yüksek teknolojili "akıllı pigler" kullanılır. Akıllı pigler boru sistemine bir noktadan sokulup çok daha ilerideki bir noktadan “yakalanabilir”. Korozyon inhibitörleri, malzeme seçimi ve iç kaplamalar borularda korozyonu kontrol etmek için kullanılırken, tanklarda anotlarla birlikte kaplamalar tercih edilir.
Malzeme seçimi çalışmaları sırasında derinlemesine korozyon hesaplamaları yapılır ve endüstride yaygın olan birçok korozyon modeli ve hesaplama yöntemi (yazılımı) vardır: ECE, Predict, De Waard, Norsok M-506 vb.
İç korozyon sorunları, şunlar da dahil olmak üzere çeşitli sistemlerde geçerlidir: Su boruları; Gaz boruları; Petrol boruları ve su deposu tankları.
Korozyon durumlarını önlemede iyi tasarım.
Korozyon mühendisliği, iyi tasarımı içerir. Sivri kenar yerine yuvarlatılmış kenar kullanmak korozyonu azaltır. Ayrıca, galvanik korozyonu önlemek için iki farklı metalin kaynak ya da başka bir birleştirme yöntemiyle bağlanmasından kaçınmak en iyi uygulamadır. Küçük anotun (veya anot malzemenin) büyük bir katodun (veya katodik malzemenin) yanında olmasından kaçınılmalıdır. Örneğin, kaynak malzemesi daima çevresindeki malzemeden daha soylu olmalıdır. Balast tanklarında korozyon deniz taşıtlarında iyi tasarım yapılmazsa sorun olabilir. Diğer örnekler, malzeme kalınlığı gibi basit tasarım öğeleridir. Bilinen bir korozyon durumunda, malzeme sadece daha kalın yapılabilir ve bu, daha uzun sürede aşınmasını sağlar.
Korozyon durumlarını önlemede malzeme seçimi.
Tasarım mühendisi tarafından malzemenin doğru seçimi, bir yapının veya boru hattının tasarım ömrünü etkiler, bu da özellikle Petrol ve Gaz Endüstrisi için çok önemlidir. Bazen paslanmaz çelik doğru seçim değildir ve karbon çelik daha iyi olabilir. Paslanmaz çeliğin mükemmel korozyon direncine sahip olduğu ve asla korozyona uğramayacağına dair bir yanlış kanı vardır. Bu her zaman doğru değildir ve örneğin deoksijenli çözeltileri taşımak için kullanılmamalıdır, çünkü paslanmaz çelik oksijene ihtiyaç duyar ve geçirimsizleşme için ve ayrıca yarık korozyonuna karşı hassastır.
Galvanizleme veya sıcak daldırma galvanizleme, çeliği metalik bir çinko tabakasıyla kaplamak için kullanılır. Erimiş çinko banyosuna genellikle kurşun veya antimon eklenir, ve ayrıca diğer metaller de araştırılmıştır.
Korozyon durumlarını önlemede çevrenin kontrolü.
Korozyonu önlemek veya azaltmak için çevrenin kontrolüne bir örnek, uçakların çöllerde depolanması uygulamasıdır. Bu depolama yerlerine genellikle uçak mezarlığı adı verilir. İklim genellikle kurak olduğundan ve diğer etkenler nedeniyle buralar ideal ortamlardır.
Korozyonu önlemede inhibitör kullanımı.
Bir inhibitör, genellikle bir ortama küçük miktarlarda eklenen ve korozyon hızını azaltan bir malzemedir. Bunlar birkaç şekilde sınıflandırılabilir, fakat genellikle 1) Oksitleyici; 2) Toparlayıcı; 3) Buhar fazı inhibitörleri; Bazen bunlara uçucu korozyon inhibitörü de denir 4) Adsorpsiyon inhibitörleri; 5) Hidrojen açığa çıkışı geciktirici. Başka bir sınıflandırma ise kimyasal olarak yapılır. Çevreye verilen önemin artması ve yenilenebilir kaynakların kullanımıyla ilgili ilginin artması nedeniyle, bu malzemelerin korozyon inhibitörü olarak kullanılabilmesi için sürekli araştırmalar yapılmaktadır.
Korozyonu önlemede kaplama kullanımı.
Bir kaplama veya boya, genellikle korozyona maruz kalan bir yüzeye uygulanan sıvı formda bir kaplamadır. Yüzey genellikle altlık olarak adlandırılır. Korozyon önleme uygulamalarında kaplama uygulamanın amacı esas olarak işlevseldir, dekoratif olmak zorunda değildir. Boyalar ve cilalar, hem altlığı koruyan hem de dekoratif amaçlara hizmet eden kaplamalardır, ancak büyük endüstriyel borularda boya, korozyonu önlemenin yanı sıra örneğin yangın kontrolü için kırmızı gibi kimliklendirme amacıyla da kullanılır. Fonksiyonel kaplamalar, altlığın yüzey özelliklerini değiştirmek için de uygulanabilir, örneğin yapışma, ıslanabilirlik, korozyon direnci veya aşınma direnci gibi. Otomotiv endüstrisinde kaplamalar, hem korozyon kontrolü hem de estetik nedenlerle kullanılır. Deniz ortamlarında ise kaplamalar, okyanus ortamında korozyonu kontrol etmek için yaygın olarak kullanılır. Korozyon nihayetinde bir kaplamadan geçer ve bu nedenle bakım öncesi bir tasarım ömrü vardır.
Cemiyetler.
Korozyon cemiyetleri, mesleki cemiyetler olup korozyon mühendisleri ve bilim insanlarının araştırmalarını, deneyimlerini ve keşiflerini paylaşmaları amacıyla kurulmuşlardır. Bunlar arasında şunlar bulunur:
Avustralasya Korozyon Cemiyeti (ACA), 1958'de kar amacı gütmeyen bir kuruluş olarak, öncelikle Avustralya ve çevresinde faaliyet göstermek üzere kurulmuştur.
NACE International, evrensel olarak kabul edilen standartlara sahip, dünya çapında bir cemiyet olduğunu iddia etmiştir. Çeşitli birleşmelerden sonra adı Malzeme Koruma ve Performans Derneği (Association for Materials Protection and Performance) olarak değişmiştir. 130'dan fazla ülkede aktiftir ve 40.000'den fazla üyesi bulunmaktadır.
Avrupa Korozyon Federasyonu (EFC), bireysel Avrupa ülkelerinin korozyon cemiyetlerinin bir araya gelerek oluşturduğu bir üst kuruluştur ve her yıl EUROCORR adlı bir kongrede buluşurlar.
Korozyon Enstitüsü (ICorr), Northampton Birleşik Krallık merkezli olup, 1959 yılında kurulmuştur. ICorr, Bilim Konseyi üyesidir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529307",
"len_data": 21081,
"topic": "SCIENCE_TECHNOLOGY",
"quality_score": 3.86
}
|
21. yy | 22. yy | 23. yy <br> 2000'ler | 2010'lar | 2020'ler | 2030'lar | 2040'lar | 2050'ler | 2060'lar | 2070'ler | 2080'ler | 2090'lar <br> 2080 | 2081 | 2082 | 2083 | 2084 | 2085 | 2086 | 2087 | 2088 | 2089
2080'ler, 1 Ocak 2080'de başlayıp 31 Aralık 2089'da sona erecek olan Gregoryen takviminin içinde bulunan bir onyıldır.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529309",
"len_data": 343,
"topic": "HISTORY",
"quality_score": 3.04
}
|
Diessenhofen, İsviçre'nin Thurgau kantonunda yer alan tarihi bir belediyedir. Frauenfeld ilçesine bağlıdır ve Ren Nehri kıyısında, Almanya sınırına yakın bir konumda yer alır.
Tarihçe.
Diessenhofen, 757 yılında "Deozincova" adıyla belgelerde geçmiştir. Orta Çağ’da ticari bir merkez olan kasaba, 13. yüzyılda Zürih Piskoposluğu’nun yönetimine girmiştir. Şehir surları, tarihi köprüsü ve kuleleri günümüze kadar korunmuştur.
Coğrafya.
Belediye, 12.18 km²’lik bir alana sahiptir. Ren Nehri'nin kuzey kıyısında yer alır ve karşı kıyıdaki Alman kasabası Gailingen ile ahşap köprü üzerinden bağlantılıdır.
Nüfus.
2023 yılı itibarıyla Diessenhofen'in nüfusu 3.398 kişidir. Nüfusun yaklaşık %18’i yabancı uyrukludur. Resmî dil Almanca’dır.
Yönetim.
Diessenhofen, doğrudan demokrasiyle yönetilir. Belediye başkanı ("Gemeindepräsident") ve belediye meclisi ("Gemeinderat") yerel yönetimi oluşturur.
Ekonomi.
Diessenhofen'de küçük ve orta ölçekli işletmeler ön plandadır. Tarım, şarapçılık ve turizm önemli ekonomik faaliyetler arasındadır. Ayrıca bazı sağlık ve eğitim kurumları yerel istihdam sağlamaktadır.
Hizmetler ve Tesisler.
Kasabada ilkokul, ortaokul, sağlık merkezi ve yaşlı bakım tesisi bulunmaktadır. Ayrıca bir çocuk yuvası ve kültürel etkinliklerin düzenlendiği toplum merkezi yer alır.
Ulaşım.
Diessenhofen, S-Bahn (S1 hattı) ile Schaffhausen ve Stein am Rhein gibi şehirlere doğrudan bağlıdır. Şehirde otobüs hatları, bisiklet yolları ve nehir üzerinden geçiş sağlayan tarihi köprüler ulaşımı destekler.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529312",
"len_data": 1509,
"topic": "HISTORY",
"quality_score": 3.45
}
|
Down and Out in America, yönetmenliği Lee Grant tarafından gerçekleştirilen, 1986 çıkışlı Amerikan yapımı belgesel film. Film, 59. Akademi Ödülleri'nde En İyi Belgesel Film ödülünü kazandı.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529314",
"len_data": 189,
"topic": "CULTURE_ART",
"quality_score": 3.07
}
|
I. Abbas'ın Şirvan seferi 1606-1607 yıllarında, Osmanlı-Safevî Savaşı (1603-1618) sırasında gerçekleşmiştir. Safeviler 1590 tarihli İstanbul Antlaşması ile vilayet üzerindeki kontrollerini kaybetmişlerdi. 1606 kışında Safevi şahı I. Abbas (d.1588-ö.1629) Şirvan'ı işgal etti. Safevi yanlısı ayaklanmalar sonucunda Derbent ve Bakü kısa sürede düştü ve 1607 baharında I. Abbas ve adamları Şirvan'ın eyalet başkenti Şamahı'yı başarıyla kuşattı. Şirvan'ın yeniden fethiyle Safeviler 1590'da Osmanlılara kaybettikleri tüm toprakları geri almış oldular. ("Ayrıca bkz. Nasuh Paşa Antlaşması")
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529320",
"len_data": 585,
"topic": "HISTORY",
"quality_score": 3.58
}
|
Ali Deniz Çelebi 11 kasım 2005'te İstanbul Ataşehirde dünyaya gelmiştir. Kendisi 2016'da Undertale oyunuyla içeriklerine başlamıştır ve o videosunun yorumlarında günlük tutuyor. YouTube'da bir sürü oyun içeriği paylaşan Ali Deniz Çelebi;hala yaşıyor ve videolarına devam etmekte.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529324",
"len_data": 279,
"topic": "GAMING",
"quality_score": 2.4
}
|
Aubrieta olympica; Brassicaceae familyasına ait, taşlık yamaçlarda yetişen çok yıllık otsu bir bitkidir. Türkiye'ye özgü bir tür olup özellikle Batı Anadolu'nun dağlık bölgelerinde bulunur.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529331",
"len_data": 189,
"topic": "SCIENCE_TECHNOLOGY",
"quality_score": 3.3
}
|
Ağdam Muharebesi (), Birinci Dağlık Karabağ Savaşı sırasında, Azerbaycan'ın Ağdam Rayonu uğrunda Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri ile Ermenistan Silahlı Kuvvetleri arasında başlayan muharebedir. Operasyon 12 Haziran 1993 - 23 Temmuz 1993 yıllarında yapıldı. Savaş, 23 Temmuz 1993'te Ermeni güçlerinin Ağdam kentini işgal etmesiyle sona erdi.
Şehrin önemi.
SSCB'nin dağılmasının ardından Ağdam'daki devasa askeri depo Azerbaycan ordusuna devredildi. Karabağ Savaşı sırasında Azerbaycan ordusu tarafından askerî üs olarak kullanıldı.
İlk önce ermeni milliyetçileri tarafından Ağdam çevresinde çeşitli terör eylemleri gerçekleştirildi. Örneğin, Ağustos 1990'da Ermeni teröristler Tiflis-Ağdam güzergahında bir otobüsü havaya uçurarak 20 sivili öldürdüler. Eylül 1991'de Ağdam-Hocavend ve Ağdam-Karadağlı güzergahlarında otobüs saldırıları düzenleyerek sırasıyla 5 ve 8 yolcuyu öldürdüler. Son olarak, 28 Ocak 1992'de Ermeniler Ağdam'dan Şuşa'ya uçan bir sivil helikopteri düşürerek 41 sivili ve 3 mürettebatı öldürdüler.
Zemin.
Nisan 1993'te Kelbecer bölgesini işgal eden Ermeni ordusu, yaz aylarında bir saldırı harekâtı için aktif olarak hazırlıklara başladı. Bu amaçla Ermenistan'dan Dağlık Karabağ'a büyük miktarda silah, mühimmat ve insan gücü getirildi. Kelbecer'in işgalinin ardından barış görüşmeleri başlamış olsa da, müzakereler devam ederken Ermeni ordusu yeni bir saldırıya hazırlanıyordu. 15 Mayıs 1993'te Moskova'da, Rusya'daki Ermenistan Büyükelçiliği'nde, Azerbaycan Başbakanı Penah Hüseyn, Azerbaycan'ın Rusya Büyükelçisi Hikmet Hacızade ve Ermenistan liderlerinden oluşan bir heyet arasında görüşmeler yapıldı. Bu görüşmeler sırasında taraflar, Karabağ sorununun tamamen barışçıl bir şekilde çözülmesi konusunda mutabakata vardı. Azerbaycan ve Ermenistan Başbakanları Penah Hüseyn ve Grant Bagratyan görüşmelere katıldı. Görüşmelerde, Ermeni birliklerinin Karabağ'dan çekilmesi ve Azerbaycan sınırları içindeki eski Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi'ndeki Ermeni toplumuna özerk cumhuriyet statüsü verilmesi konusunda mutabakata varıldı. Ancak daha sonra bu anlaşma bozuldu.
Anlaşmaya göre, Ermenistan ordusu işgal altındaki Kelbecer bölgesinden gönüllü olarak çekilecek ve karşılığında Azerbaycan, eski Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi'ne (DKÖO) yüksek statülü bir özerklik teklif edecekti. Bakü'deki Halk Cephesi Partisi hükümeti, Şubat-Mart 1993'te Ağdere Muharebeleri'ndeki yenilginin ve Nisan ayında Kelbecer'in işgalinin ardından savaşı sürdürmekle artık ilgilenmiyordu. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibey, bir barış anlaşmasının imzalanmasının savaşı sona erdireceğine inanıyordu.
İlk olarak Haziran 1993 yılında Gence'de ayaklanma yaşandı. 1993 yazında Azerbaycan ordusunun askeri operasyonlarının seyrini olumsuz etkileyen en ciddi etken, ülkede yaşanan ve giderek büyüyen ciddi iç siyasi kriz ve kaos oldu. 4 Haziran 1993'te Gence'de başlayan Suret Hüseynov'a bağlı askeri birliklere yönelik cezalandırma operasyonu başarısızlıkla sonuçlandı. Hükümet güçlerinin bir kısmı Surat Hüseynov'un güçlerine teslim oldu, bir kısmı ise Gence'den kaçtı. S. Hüseynov, kontrolü altındaki askeri birliklerle Bakü yönünde saldırıya başladı. Azerbaycan'da iç savaş tehlikesi vardı. İsyancıları durduramayacağını anlayan Azerbaycan Halk Cephesi Partisi hükümeti, çıkış yolu olarak Haydar Aliyev'den yardım istedi. H. Aliyev, 15 Haziran 1993'te Yüksek Sovyet Başkanı seçildi. 17 Haziran 1993'te Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı Ebulfez Elçibey, Bakü'den ayrılıp Keleki köyüne yerleşmek zorunda kaldı. Anayasa gereği iktidar Haydar Aliyev'e geçti. Aliyev'in iktidara geldiğinde karşılaştığı ilk büyük sorun, Ermeni birliklerinin cephede başlattığı büyük çaplı saldırıydı. Aliyev'in iktidarının ilk yıllarında Azerbaycan'da kaos hüküm sürüyordu. Merkezkaç kuvvetleri, ülkenin kuzeyinde ve güneyinde ayrılıkçı hareketler yaratmıştı. Ülkedeki hemen hemen her siyasi grubun, otoriteye bağlı olmayan kendi silahlı grubu vardı. Orduda birleşik bir komuta sistemi yoktu, anarşi ve keyfilik hüküm sürüyordu. Sonuç olarak, Azerbaycan Ordusu Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Nureddin Sadıgov 5 Haziran 1993'te, Savunma Bakanı Dadaş Rzayev ise 16 Haziran 1993'te istifa etti. Suret Hüseynov'a bağlı kuvvetlerin cepheden çekilmesi ve ayaklanmaya katılması sonucunda, Karabağ'daki cephe hattının savunmasını örgütlemek için yeterli güç ve araç kalmamıştı.
Azerbaycan tarafı, 1993 yazında cephedeki komutayı yeniden düzenledi. 1. ve 2. Kolorduların yerine Karabağ Cephesi Komutanlığı kuruldu. Savunma Bakan Yardımcısı Tümgeneral Zadir Rzayev bu cephenin komutanlığına, Tümgeneral Necmeddin Sadigov ise cephenin kurmay başkanlığına atandı.
Savaşın ilerleyişi.
Ermeni birlikleri şehri ele geçirmek için 12 Haziran, 15-18 Haziran, 3 Temmuz ve 15-23 Temmuz tarihlerinde dört saldırı düzenledi.
12 Haziran 1993'te Karabağ'daki Ermeni ordusu, Ağdam ve Ağdere şehirleri yönünde şiddetli bir taarruz başlattı. Taarruz operasyonuna toplam 6.000'den fazla asker, yüzlerce askeri teçhizat, obüsler, kundağı motorlu toplar ve Mi-24 taarruz helikopterleri katıldı. Dağlık Karabağ Cumhuriyeti ordusunun Martuni savunma bölgesine yönelik ilk saldırısı başarısız oldu, ancak daha sonra bunun bir dikkat dağıtma saldırısı olduğu anlaşıldı. İlk saldırı sırasında Ermeni saha komutanı Monte Melkonyan öldürüldü. İkinci saldırı sırasında, Dağlık Karabağ Cumhuriyeti ordusu Ağdam civarındaki Alimadatlı, Kurdlyar, Mollar, Galaychylar, Aliağalı gibi bir dizi köyü ve bir dizi stratejik tepeyi ele geçirdi, ancak karşı saldırı sonucunda Azerbaycan kuvvetleri eski mevzilerini geri almayı başardı. Ardından, 25 Haziran'da Ermeniler, Ağdam'a ikmal sağlayan stratejik Mardakert-Ağdam yolunu kapattı. Azerbaycan'ın 27 Haziran'da Mardakert'i kaybetmesi, Ağdam savunucularının mevzilerini de zorlaştırdı. Üçüncü taarruz sırasında Ermeniler bir dizi köyü (Ahmedlar, Kurdlar, Marzili, Kızıl Kengerli, Maksudlu, Talışlar, Çukurmahlı ve Hırdrulu) ele geçirdiler, Ağdam'ın dış mahallelerine ulaştılar, ancak saldırı Azerbaycanlılar tarafından püskürtüldü ve bir dizi yerleşim yeri (Ahmedlar, Kızıl Kengerli, Maksudlu, Çukurmahlı ve Hırdrulu) tekrar Azerbaycan güçlerinin kontrolüne geçti.
5 Temmuz'a gelindiğinde şehir, Karabağ Ermenileri tarafından neredeyse kuşatılmış ve yoğun topçu ateşine maruz kalmıştı. Ağdam'dan sadece tek bir yol açıktı ve Azerbaycanlılar, hareket edebilen her şeyi kullanarak (arabalar, kamyonlar, römorklu traktörler, at arabaları) toplu halde doğuya doğru kaçtılar.
Üçüncü ve dördüncü saldırılar arasında, Azerbaycan Halk Cephesi lideri Cumhurbaşkanı Elçibey'in cumhurbaşkanlığı görevinden istifa etmesi nedeniyle Ağdam savunucuları arasında anlaşmazlıklar çıktı.
Üç günden kısa süren dördüncü saldırı sırasında Ermeniler Ağdam'ı kuşattı, stratejik tepeleri ele geçirdi ve şehre doğrudan ateş açmaya başladı. Saldırının başlangıcında, 21 Temmuz'da, Ağdam yönündeki düşman ateş noktalarını bastırmak amacıyla Martuni Savunma Bölgesi savaşçıları, Azerbaycanlıları bir günde Kurdlyar ve Şelli yerleşimlerinden çıkardı. 22 Temmuz'da Askeran savaşçıları, Ağdam'ın "Zafer Anıtı"na yaklaştı. Novruzlu köyü istikametine ilerleyen Martuni OR birlikleri İsmailbeyli köyünü işgal etti, Yusufcanlu köyü yakınlarında çatışmalar yaşandı.
Azerbaycan ordusu köprüyü havaya uçurdu ve ardından bölgedeki taarruz durduruldu. Aynı gün, Dağlık Karabağ Cumhuriyeti Savunma Ordusu topçu hazırlığı yaptı ve ardından iki tank taburu ve birkaç helikopterin desteklediği motorize tüfek birlikleri saldırıya geçti.
23 Temmuz'da, Dağlık Karabağ Cumhuriyeti Savunma Ordusu birlikleri üç taraftan - güneyden (Martuni Harekâtı birlikleri), güneybatıdan (Askeran Harekâtı birlikleri) ve kuzeybatıdan ilerleyerek Ağdam'a girdi. Azerbaycan birlikleri, özellikle Berde yolunda birçok yerde şiddetli direniş gösterdi. 4. ve 5. Ermeni taburları, Martuni ve Askeran Harekâtı birlikleriyle birlikte yakındaki köyleri işgal etti. Azerbaycan ordusunun Ağdam grubu yenildi. Sonuç olarak, Azerbaycan birlikleri şehri terk etmek zorunda kaldı.
Sonuç.
43 gün süren şiddetli çatışmaların ardından Ermeni ordusu ve ayrılıkçı güçler, Ağdam şehrini ve çevresindeki köyleri işgal etmeyi başardı. Şehrin işgali sırasında uluslararası hukuk büyük ölçüde ihlal edildi. Şehir yağmalandıktan sonra tamamen yakıldı. Ermeni kuvvetlerinin gerçekleştirdiği operasyon sonucunda, Stepanakert'in bombalanması tehdidi ve Azerbaycan'ın Askeran bölgesine girme olasılığı ortadan kalktı.
Ulusal seferberliğe rağmen, Azerbaycan birlikleri yalnızca birkaç köyü geri alabildi, ancak şehrin kendisini ele geçiremedi.
Sonraki üç ay içinde Ermeniler, Kubadlı, Cebrayıl, Füzuli ve Zengilan olmak üzere dört Azerbaycan bölgesini daha işgal etti ve bu da 500 binden fazla Azerbaycanlı sivilin yerinden edilmesine yol açtı. Birkaç yerleşim yeri terk edildi, geri kalanlar ise eski Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi'nden gelen yerleşimciler tarafından yeniden yerleştirildi.
Toplamda, Ağdam bölgesi için yapılan savaş boyunca Ermeni tarafı 1.500 asker kaybederken, Azerbaycan tarafı yaklaşık 5.000 asker kaybetti. Azerbaycan ordusunun savaşta en çok kayıp verdiği bölge Ağdam oldu. Azerbaycan tarafı, Ağdam'ı kurtarmak için şehre yönelik birkaç karşı saldırı başlattıysa da tüm saldırılar başarısızlıkla sonuçlandı. Yalnız 27 Eylül 2020'de başlayan İkinci Dağlık Karabağ Savaşını sona erdiren 2020 Dağlık Karabağ Ateşkes Antlaşması'na göre, Ermeni kuvvetlerinin Ağdam rayonundan çekilmesi sonrası rayon, 20 Kasım 2020 tarihinde Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri tarafından geri alındı.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529334",
"len_data": 9487,
"topic": "HISTORY",
"quality_score": 3.21
}
|
Manuel López Zarza (; 26 Nisan 1932 – 16 Haziran 2025), bilinen adıyla; Manuel Zarzo (), İspanyol aktör.
Hayatı.
Zarzo, 26 Nisan 1932'de Madrid, İspanya'da doğdu. 1951'de başlayıp 2022 yılına kadar sürdürdüğü oyunculuk kariyeri boyunca iki yüzden fazla televizyon yapımı ve sinema filminde rol aldı.
En çok oyunculuğa adım attığı 1951 yapımı "Day by Day" adlı filmdeki performansıyla akıllarda kaldı. 1960'ta çıkan büyük bir yangında bir kadını kurtarırken aldığı ağır yaralar nedeniyle iki saat boyunca komada kaldı sonrasında hayata döndü.
Zarzo, 16 Haziran 2025'te Pozuelo de Alarcón, İspanya'da doğal nedenlerden 93 yaşında vefat etti.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529343",
"len_data": 640,
"topic": "CULTURE_ART",
"quality_score": 3.29
}
|
Fini (), Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Limasol kazasında bulunan bir köydür. Köyün nüfusu 2011 yılı itibarı ile 347'dir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529363",
"len_data": 113,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.7
}
|
Yerasa (), Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Limasol kazasında bulunan bir köydür. Köyün nüfusu 2011 yılı itibarı ile 80'dir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529364",
"len_data": 114,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.61
}
|
Mixtlán, Meksika'nın Jalisco eyaletinde bulunan bir belediyedir. Belediye merkezi Mixtlán şehrindedir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529366",
"len_data": 102,
"topic": "NEWS",
"quality_score": 2.54
}
|
, Meksika'nın Jalisco eyaletinde bulunan Mixtlán Belediyesi'nin merkezi olan şehirdir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529367",
"len_data": 86,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.47
}
|
Ocotlán, Meksika'nın Jalisco eyaletinde bulunan bir belediyedir. Belediye merkezi Ocotlán şehrindedir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529368",
"len_data": 102,
"topic": "NEWS",
"quality_score": 2.76
}
|
, Meksika'nın Jalisco eyaletinde bulunan Ocotlán Belediyesi'nin merkezi olan şehirdir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529369",
"len_data": 86,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.51
}
|
Aşağı Milo (), Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Limasol kazasında bulunan bir köydür. Köyün nüfusu 2011 yılı itibarı ile 63'tür.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529371",
"len_data": 118,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.76
}
|
Aşağı Platres (), Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Limasol kazasında bulunan bir köydür. Köyün nüfusu 2011 yılı itibarı ile 148'dir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529372",
"len_data": 122,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.79
}
|
María Bernabela "Belela" Herrera Sanguinetti (2 Nisan 1927, Montevideo – 17 Mayıs 2025, Montevideo, Uruguay), Uruguaylı akademisyen, siyasetçi ve aktivist.
Hayatı.
Herrera, 2 Nisan 1927'de Montevideo, Uruguay'da doğdu. Şili Üniversitesi'nde eğitim gördü. Uzun yıllar Birleşmiş Milletler bünyesinde farklı ülke ve bölgelerde gözlemci olarak çalıştı. Ardından Geniş Cephe bünyesinde siyasete girerek Montevideo Belediyesi İşbirliği ve Uluslararası ilişkiler Müdürü (1995-2005) ve ardından Uruguay Başbakan Yardımcısı (2005-2010) olarak görev aldı. Hizmetleriyle Mario Benedetti Ödülü (2015) dahil olmak üzere birçok ödülünde sahibiydi. César Charlone Ortega ile olan evliliğinden beş çocuğu bulunan Herrera, 17 Mayıs 2025'te memleketi Montevideo, Uruguay'da doğal nedenlerden 98 yaşında öldü.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529379",
"len_data": 792,
"topic": "POLITICS",
"quality_score": 3.27
}
|
Ojuelos de Jalisco, Meksika'nın Jalisco eyaletinde bulunan bir belediyedir. Belediye merkezi Ojuelos de Jalisco şehrindedir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529386",
"len_data": 124,
"topic": "NEWS",
"quality_score": 2.65
}
|
, Meksika'nın Jalisco eyaletinde bulunan Ojuelos de Jalisco Belediyesi'nin merkezi olan şehirdir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529387",
"len_data": 97,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.54
}
|
"Health Care", (Türkçesi: Sağlık Hizmetleri) Amerikan komedi dizisi olan The Office'in birinci sezonunun üçüncü bölümüdür. Bölüm ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri'nde 5 Nisan 2005 tarihinde NBC kanalında yayımlanmıştır. Bölüm Ken Whittingham tarafından yönetilmiş, senaryosu dizide de Toby rolünü oynayan Paul Lieberstein tarafından yazılmıştır. Bölümde Michael Scott, çalışanlarına yeni sağlık sigortası seçmek zorundadır. Bölümün bazı yerleri dizinin İngiliz yapımı olan The Office'den alınmıştır.
Konusu.
Bölümde Michael Scott, üstü olan Jan Levinson'dan aldığı bir görevle, şirketindeki çalışanlarının yeni sağlık sigortalarını seçmesi gerekmektedir. Michael, her ne kadar çalışanlarını ailesi gibi görse ve çalışanlarına iyi bir sağlık sigortası vermek istese de, şirketin tasarruf etmesi için Jan, Michael'a en ucuz sigortayı seçmesini söyler. Michael da bu işi başaramayacağını anlayıp görevi Jim'e vermek ister ama Jim satışlara odaklanmak istediğini ve görevi Dwight'ın yapabileceğini söyler. Dwight da görevi kabul eder ve en ucuz sağlık sigortalarını seçerek tasarruf etmeye çalışır ancak bu ofiste hoş karşılanmaz.
Değerlendirmeler.
Bölüm 5 Nisan 2005'te yayımlandı ve toplamda 5.8 milyon izleyiciye ulaştı ve olumlu eleştiriler aldı.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529388",
"len_data": 1251,
"topic": "ENTERTAINMENT",
"quality_score": 3.1
}
|
Flamingo, bir kuş cinsidir.
Flamingo ayrıca şu anlamlara gelebilir:
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529395",
"len_data": 67,
"topic": "SCIENCE_TECHNOLOGY",
"quality_score": 2.85
}
|
Dobruca Arapları () Dobruca'daki Türk-Tatar topluluğunda asimile olmuş Arap halkıdır. Osmanlı İmparatorluğu tarafından Suriye'den Dobruca'ya 19. yüzyılda getirilmişlerdir.
Tarih.
19. yüzyılda Osmanlılar tarafından Suriye'den Dobruca'ya (bugünkü Romanya ve Bulgaristan'a) getirilen Araplar vardı. Osmanlılar onları önce İstanbul'a getirdi ve burada halı fabrikalarında çalıştılar. Fabrikalar kapanınca işsiz kaldılar ve Osmanlı politikası gereği (yasaya göre İstanbul'da çalışmadan kalmak mümkün değildi) 1843'te Osmanlılar tarafından Dobruca'ya getirildiler. Nüfus 255 kişiydi. Dobruca'da çiftçilikle uğraştılar. Osmanlı kaynaklarına göre, bu insanlar cömert devlet desteğiyle Dobruca'nın bazı kasabalarına yerleştirildiler.
Araplar, kuraklık koşullarında tarım yapma becerileri nedeniyle büyük değer görüyorlardı. Yerleştikleri topraklardan bugün Romanya-Bulgaristan sınırı geçmektedir. Beş yerleşim biriminden en önemlisi, bugün Romanya'nın Köstence ili, Cerchezu Komünü'ne bağlı bir köy olan Dokuz Ağaç idi. Avrupa'daki tek Arap yerleşim birimleriydi. 1856 tarihli Osmanlı nüfus sayımında Dobruca'da 145 Arap (%0,9) olduğu bildirilmektedir, ancak bu tarihten sonra sayıları önemli ölçüde artmıştır. 1861'de Fransız coğrafyacı Guillaume Lejean, 1854'te Balkan Yarımadası'na yaptığı gezi sırasında, bu yerleşim yerlerinden biri olan Arap-Köy'ün terk edildiğini, diğer yerleşim yerlerinin ise bir miktar refah içinde olduğunu belirtmiştir. 1878'de Dobruca, Romanya ve Bulgaristan arasında bölünmüş ve yeni sınır Arapların yaşadığı bölgeden geçmektedir. Bu tarihten sonra Arap yerleşimleri azalmaya başlamış ve nüfusun bir kısmı Osmanlı İmparatorluğu'na göç etmiştir.
Birkaç on yıl sonra, 1913'te, İsviçreli antropolog Eugène Pittard, bu kolonilerin dağıldığından bahseder ve bölgede asimile olmamış sadece 14 Arap bulmayı başarır; hepsi erkektir. Antropolojik analizlerin ardından Pittard, bazılarının Zenci ırkından etkilendiği sonucuna varmış ve bu durumu, Kızıldeniz çevresindeki Arap nüfusunun, geçmişte orada uygulanan Afrika köle ticareti ve çoğunluk Arap nüfusu tarafından asimile edilmeleri sonucunda sıklıkla Zenci ırkından etkilenmiş olması gerçeğine bağlamıştır. Pittard, Dobruca Arapları'nın bazılarının atalarının bu bölgeden gelmiş olmasının çok olası olduğu sonucuna varmıştır.
I. Dünya Savaşı sırasında Süveyş Kanalı'na bir saldırı planlanırken, Osmanlı askeri kayıtlarında "Türkler, Suriyeli Araplar, Arnavutlar ve Romanya'dan gelen diğer kişilerden oluşan iki gönüllü grup daha var" denmiştir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529399",
"len_data": 2511,
"topic": "HISTORY",
"quality_score": 3.44
}
|
Pihuamo, Meksika'nın Jalisco eyaletinde bulunan bir belediyedir. Belediye merkezi Pihuamo şehrindedir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529400",
"len_data": 102,
"topic": "NEWS",
"quality_score": 2.74
}
|
, Meksika'nın Jalisco eyaletinde bulunan Pihuamo Belediyesi'nin merkezi olan şehirdir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529401",
"len_data": 86,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.55
}
|
Poncitlán, Meksika'nın Jalisco eyaletinde bulunan bir belediyedir. Belediye merkezi Poncitlán şehrindedir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529402",
"len_data": 106,
"topic": "NEWS",
"quality_score": 2.75
}
|
, Meksika'nın Jalisco eyaletinde bulunan Poncitlán Belediyesi'nin merkezi olan şehirdir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529403",
"len_data": 88,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.5
}
|
Puerto Vallarta, Meksika'nın Jalisco eyaletinde bulunan bir belediyedir. Belediye merkezi Puerto Vallarta şehrindedir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529404",
"len_data": 118,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.8
}
|
Sabine Meyer (d. 30 Mart 1959, Crailsheim ), Alman klarnetçi.
Dünyanın en ünlü enstrümantal solistlerinden biridir. "Klarnetin Kraliçesi" olarak anılır. Klarnetin, solo bir çalgı olarak konser platformlarında değer görmesinde etkili olmuştur.
Yaşamı.
1959'da Almanya'nın Baden-Württemberg eyaletinin Crailsheim şehrinde doğdu. Müzik okulu sahibi bir babanın kızıdır. Büyükbabası, babası ve ağabeyi klarnet çalıyordu. İlk müzik eğitimini babasından aldı. Piyano, keman, klarnet ve org çalmayı öğrendikten sonra klarnetçi olmakta karar kıldı. Stuttgart'ta Otto Hermann'dan, ağabeyi Wolfang Meyer'den ve Hannover Müzik ve Tiyatro Üniversitesi'nde klarnetçi Hans Deinzer'den ders aldı.
Kariyene 16 yaşında Bavyera Radyo Senfoni Orkestrası'nda başladı. Solist olarak birçok orkestra ile sahne aldı. 1982'de Başarılı ABD turnesinin ardından, Berlin Filarmoni Orkestrası'nın şefi Herbert von Karajan, 100 yıl önce kurulduğundan beri hiç bir kadın sanatçının görev yapmadığı Berlin Filarmoni'deki boşalan klarnetçi kadrosuna onu almak istedi. Bu öneriye orkestra üyeleri itiraz etti ve olay, tartışmalara yol açtı. Devreye Berlin Senatosu'nun girmesiyle önce bir yıllık deneme sözleşmesi yapılması konusunda anlaşıldı. Orkestra arkadaşlarının 73'e karşı 4 oyla ayrılması yönünde oy kullandığı Meyer, Berlin Filarmoni ile 9 ay çaldıktan sonra deneme süresi sona ermeden istifa etti. Şef Herbert von Karajan ve diğer gözlemciler, orkestraya uyum sağlamaması değil, cinsiyeti nedeniyle ayrılması yönünde oy kullanıldığından şüphelendi ve Meyer'in orkestrada kalması için mücadele etti.
Meyer, orkestradan ayrıldıktan sonra solist klarnetçi olarak kariyerine devam etti. "Klarnetin Kraliçesi" olarak anan sanatçı, 30 yılı aşkın kariyeri boyunca Avrupa'nın tüm müzik merkezlerinin yanı sıra ABD, Avustralya, Brezilya, Çin, İsrail, Japonya ve Kanada'da üç yüzden fazla orkestra ile konserler verdi. 2011'de Fazıl Say'ın kendisine ihtaf ettiği "Hayyam" adlı klarnet konçertosunun Türkiye prömiyerini, Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ile yaptı. Say'ın Op.42 eser numaralı klarnet-piyano sonatının ilk seslendirmesini de bestecinin eşliğinde 2014'te Almanya'da yaptı. Sanatçı, klarnetin solo bir çalgı olarak konser platformlarında değer görmesinde etkili oldu.
Kendi ifadesine göre üflemeli çalgılar repertuarı çok kısıtlı olduğundan bir klarnetçinin sadece solo performanslarla kariyerini sürdürmesi pek mümkün değildi. Meyer bu nedenle solo performanslar kadar oda müziği performanslarına odaklandı ve bir yandan da Lübeck Konservatuarı'nda ders verdi. Hannover'daki eğitimi sırasında birlikte okuduğu eşi klarnetçi Reiner Wehle ve ağabeyiyle birlikte "Trio di Clarone" (Clarone Üçlüsü) adlı topluluğu kurdu. Üçlü, Mozart eserlerini çağdaş müzikle birleştiren bir repertuvar seslendirdi.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529406",
"len_data": 2779,
"topic": "CULTURE_ART",
"quality_score": 3.4
}
|
Anne W. Burrell (21 Eylül 1969 – 17 Haziran 2025), Amerikalı yemek şefi, televizyon sunucusu ve eğitimci.
Hayatı.
Burrell, 21 Eylül 1969'da Cazenovia, New York'ta doğdu. Amerikan Mutfak Enstitüsü, Canisius Koleji ve İtalyan Yabancılar Mutfak Enstitüsü'nde eğitim gördü. 1991'de başladığı mutfak kariyerini 2025 yılındaki ölümüne kadar sürdürdü. Centro Vinoteca, Savoy ile Felidia gibi restoranlarda şef, mezunu olduğu Amerikan Mutfak Eğitimi Enstitüsü'nde eğitimci ve Food Network televizyon kanalında ise yemek programı sunucusu olarak yer aldı. Cinsel tercih olarak önceleri lezbiyen olup yemek şefi arkadaşı Koren Grieveson'la beraberlik yaşamış sonrasında ise 2021'de ise erkek arkadaşı Stuart Claxton ile evlenen Burrell, 17 Haziran 2025'te Brooklyn, New York Şehri'ndeki aile evinde geçirdiği kalp krizi nedeniyle 55 yaşında hayata veda etmiştir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529407",
"len_data": 853,
"topic": "FOOD_GASTRONOMY",
"quality_score": 3.13
}
|
Domates salçası, domateslerden yapılan kalın bir macundur. Domates salçası, makarna, çorba ve haşlanmış et gibi çeşitli yemeklere yoğun bir domates aroması katmak için kullanılır. Ayrıca birçok dünya mutfağında malzeme olarak kullanılır. Domates püresi domates salçasından daha ince kıvamlı bir sıvıdır, domates sosu ise daha da ince kıvamlıdır.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529408",
"len_data": 345,
"topic": "FOOD_GASTRONOMY",
"quality_score": 3.49
}
|
Bilal Akgül (d. 13 Ekim 1982), Brisaspor takımında yarışan Türk profesyonel yol bisikleti ve dağ bisikletçisidir. 2008 Yaz Olimpiyatları'na katılan ilk Türk olimpiyat bisikletçisidir.
2005 yılında Ankara'da kros dalında Türkiye dağ bisikleti şampiyonu oldu. Ertesi yıl, Çanakkale'de maraton dağ bisikleti yarışında ve yol yarışında Türkiye şampiyonu, 2007 sezonunda kros ve maratonda Türkiye dağ bisikleti şampiyonu oldu. 2008 Yaz Olimpiyatları'nda kros branşına katılmasına rağmen yarışı tamamlayamadı.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529416",
"len_data": 503,
"topic": "SPORTS",
"quality_score": 3.24
}
|
Bilal Tabur (d. 1 Ocak 1949), Türk güreşçidir. 1976 Yaz Olimpiyatları'nda erkekler Greko-Romen 52 kg'da yarışmıştır.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529419",
"len_data": 116,
"topic": "SPORTS",
"quality_score": 3.01
}
|
Quitupan, Meksika'nın Jalisco eyaletinde bulunan bir belediyedir. Belediye merkezi Quitupan şehrindedir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529421",
"len_data": 104,
"topic": "NEWS",
"quality_score": 2.67
}
|
, Meksika'nın Jalisco eyaletinde bulunan Quitupan Belediyesi'nin merkezi olan şehirdir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529422",
"len_data": 87,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.56
}
|
San Cristóbal de la Barranca, Meksika'nın Jalisco eyaletinde bulunan bir belediyedir. Belediye merkezi San Cristóbal de la Barranca şehrindedir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529423",
"len_data": 144,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.69
}
|
, Meksika'nın Jalisco eyaletinde bulunan San Cristóbal de la Barranca Belediyesi'nin merkezi olan şehirdir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529424",
"len_data": 107,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.69
}
|
San Diego de Alejandría, Meksika'nın Jalisco eyaletinde bulunan bir belediyedir. Belediye merkezi San Diego de Alejandría şehrindedir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529425",
"len_data": 134,
"topic": "NEWS",
"quality_score": 2.6
}
|
, Meksika'nın Jalisco eyaletinde bulunan San Diego de Alejandría Belediyesi'nin merkezi olan şehirdir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529426",
"len_data": 102,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.69
}
|
San Gabriel, Meksika'nın Jalisco eyaletinde bulunan bir belediyedir. Belediye merkezi San Gabriel şehrindedir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529428",
"len_data": 110,
"topic": "NEWS",
"quality_score": 2.7
}
|
, Meksika'nın Jalisco eyaletinde bulunan San Gabriel Belediyesi'nin merkezi olan şehirdir.
|
{
"url": "https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=4529429",
"len_data": 90,
"topic": "TOURISM_TRAVEL_NATURE",
"quality_score": 2.43
}
|
Subsets and Splits
No community queries yet
The top public SQL queries from the community will appear here once available.