Unnamed: 0
int64 0
16.6k
| Sentence
stringlengths 1
13.7k
| Sentiment
int64 0
1
|
---|---|---|
15,000 |
Bir seçimin hayatınızda nelere mal olabileceğini anlatan bir film..ama keşke bazı kısımlar bu kadar karanlık bırakılmasaydı..çok fazla beğendiğimi söyleyemeyeceğim..10 üzerinden 5.
| 0 |
15,001 |
bana kalırsa zaman kaybı bu tarz bir filme gitmek.konusu çok klişe diye düşünüyorum.
| 0 |
15,002 |
bence fena bi film değildi. ama bu tür filmler yani "telefonla cinayet tehtidi ve korkutması gibi" bildiğim ve izlediğim kadarıyla "halka" filmden sonra çoğalmaya başladı yani açıkcası bu filmin çince olanı bence de daha güzeldi. ama giderseniz korku filmi olarak değil gerilim filmi olarak gidebilirsiniz.
| 0 |
15,003 |
Sırf şaşırtma amaçlı yapılan filmler genelde başarısız olurlar,çünkü çoğu zaman hem ondan daha iyi olan bir filmi taklit ederler hem de ''katil uşak'' tarzı sürprizlerine bel bağlayıp senaryonun geri kalanını es geçerler.''Flypaper'' ilk yetmiş dakikası boyunca bir soygun hikayesi anlatıyor anlatmasına ama hiç bir merak unsuru olmadan,daha önceleri çokca izlediğimiz türden bir film çıkacağı fikriyle izliyoruz öylece.İşte ne oluyorsa o son yirmi dakikasında oluyor.Birden hareketlenen film sorular sordurmaya başlıyor izleyiciye,bir o köşeye bir bu köşeye yatırarak kartlarını oynuyor ve bunu hiç de fena yapmıyor.İzlemeden kalmak da bir kayıp olmayacaktır ama ''Flypaper'' şaşırtabilmeyi başaran filmlerden en azından.
| 0 |
15,004 |
Curious Gerge’yi izledikten sonra yorum yazmaya değip değmeyeceğini çok düşündüm aslında. Ve yazmaya karar verdim, iki-üç cümle de olsa...Aslında ne yazsam çok emin değilim ancak, aklımdan geçenlerin aynını yazsam eminim yayına girmez yazdıklarım. Ama yayına girmesine engel olmadan şunu diyebilirim ki Curious George, meraklı olmaktan ziyade fevkalade sinir bozucu. Hayatımda bu derece sinirime dokunan başka bir hayvan olmadı. George’yi bir kenara bıraksam da, filmin de kalitesi düşük. Filmle ilgili en olumlu şey seslendirenlerden biri Drew Barrymore. İnanın yaklaşık 1 saat 20 dakika süren fenalık geçirtici filmle ilgili aklıma gelen tek şey Barrymore.Pardon bir de Will Ferrell var...Kesinlikle kimseye tavsiye etmeyeceğim bir film.Çocuğum olsa asla izletmem...
| 0 |
15,005 |
film pek güzel değil ancak kazanan türk sinaması olsun diye gidilmelidir
| 0 |
15,006 |
Bitlis kendine özgü hüzünlü bir havası olan bir şehir.Tarihi atmosferi de bu hüznün içinde.bence bu atmosfer iyi yansımış sayılabilir karelere.Filmdeki hikayelerde ilginç ve güzel (sigara paketleri, minareden çıkan mektup..) fakat bunlar film bitince ayakta kalıyor sanki daha iyi harmanlanabilir, kurgulanabilirdi bu hikayeler.Bir de tabi bazı başarısız oyunculuklar var. İmam rolündeki Levent Ülgeni tebrik ediyoruz.
| 0 |
15,007 |
Genel olarak insan yaşamından ilginç kesitler güzel film. Yalnız fimdeki diyaloglarda geçen bazı kelimeler (türkçenin kullanılışı) çok yanlış. Örneğin, bazı diyaloglarda geçen kelime veya cümle yapısı o bölgede hakikaten bilinen, kullanılan Türkçe mi acaba... Yine de 7/10
| 0 |
15,008 |
filmi bursa ipekyolu film festivalinde izledim. çok beğendim. eskiyen ama eksilmeyen, hayatlar hergün tekrarlanan sıradan zamanlar, gurur, ümutsuz bekleyişler. vs vs vs..
| 0 |
15,009 |
Herkesin beğeneceği tarzda bir film değil.Beni de çok etkilemedi.Bu kadar durağan bir senaryo ve konuya rağmen sonuna kadar da izletti ama...Bence bu da bir başarı...6/10...
| 0 |
15,010 |
Siz siz olun, flashback tekniğini izleyicinin beynini sulandıracak kadar kullanmayın. Karakterlerin yapısından senaryosuna kadar izlerken kısa olmasına rağmen sıktı.
| 0 |
15,011 |
Bu filme karşı çok öfkeliyim. Eastwood'un ne kadar milliyetçi olduğunu biliyorum. Ama filmi nötr halde objektif olarak izlemeye çalıştım. Chris karakterini sıradan bir sivil Iraklı gibi düşündüm. Ama olmadı. Bu kadar gaddar, bu kadar vahşi ve delicesine evrensel değerden yoksun, savaştan beslenen bir filmde tek bir sahnede dahi sorgulama ya da eleştiri olmaz mı? Nasıl bir mantıktır bu? Irakta, Vietnamda, Afganistanda, Güney amerikada milyonlarca sivili katleden, ülkeleri işgal eden bir ülkenin bu filmle anladım ki hakikaten insanlıktan nasibini almamış bir durumdalar. Filmde psikoloji ara sıra gözümüze sokulup, savaş şartlarında bu normaldir gibi bir mesajı en saçma şekilde anlatıp, bir iki cenaze merasimi ile günü kurtarabilmekten fazlasını beceremeyecek kadar berbat. Filmin başından beri Irak ve oradaki insanlar adeta her biri birer barbar, vahşi ve teröristmiş gibi gösteriliyor. Senaryonun her bir satırı böyle iğrenç yaftalamalarla dolu. Hatırlayacak olursak Hurt Locker filmi vardı o da aşağı yukarı aynı şeyleri anlatıyordu fakat en azından bir derdi vardı filmin. Böylesine leş değildi. Çünkü hem iki anlamlı, hem de düşündürücü bir filmdi. American Sniper ise sadece bir 'Amerikan Kahramanı'ndan' ibaret. Psikopat, manyak bir "vatansever" karakterine sahip. Filmin her alt metninde ABD'ye ve bayrağına hizmet gibi saçma sapan argümanlara sarılıyor Eastwood. Yahu bir ülkeyi işgal edip orayı çöle döndürmenin katliamlar yapmanın neresi kahramanlık ya da ülkeye hizmet olarak düşünülüyor? Yazıklar olsun bu mantaliteyi akademiye sokan ve ödül alması için çaba harcaya lobilere. Hiçbir sahnede savaş eleştirilmemiş, aksine alttan alta övülüyor. Burada en büyük terbiyesizliği yapan Bradley Cooper (yapımcı olarak) ve bu rezil filmi yöneten Clint Eastwood'a yazıklar olsun diyorum. Savaşı meşrulaştırmak adına mesaj vermek için epey efor sarf eden bu filmde muhtemelen de bugüne kadar hep gizli bir şekilde propaganda yapan Eastwood’un ayan beyan “ben böyle mankafa bir herifim" dediği ilk işi!..Ucuz milliyetçi mesajları, gözümüze sokmaya çalıştığı bayrakları ve Bradley Cooper’ın berbat güneyli aksanını geçtim artık. Öyle rezil bir senaryo ki içler acısı halde Chris Kyle’ı inanılmaz antipatik, zarar verici derecede milliyetçi bir hale getirmeyi ihmal etmemiş zaten. Eastwood dünyayı nasıl görmek istiyor bilmiyorum; Obama'yı sürekli eleştiren ve alay konusu olmayı iyice içine sindirmiş gibi görünen Cumhuriyetçi partinin davetlerine katılmayı ihmal etmeyen bir adam olduğunu biliyoruz. Ama bu filmlerden sıkıldım. Ki American Sniper da daha önce anlatılmamış bir şey de yok. Hikayesini anlatmaya çalıştıkları adam dinlemeye değer biri olmadığı gibi, kahraman falan da olamayacak kadar zavallı. Aynı zamanda evrensellikten yoksun hayat öyküsüyle de ABD dışında her yerde şiddetli eleştiri konusu olacak bir yapım. Ama gişe hasılatlarıyla kendilerini savunurlar ne de ols. Bu nasıl bir barbarlıktır biliyoruz az çok. Call of Duty oyununda da böyledir, sayısız filmde de böyledir. Onların müstakil evleri olur ,müstakil evlerinin bahçesine bakan kapıya eyalet bayrağıyla abd bayrağı asılmıştır. Eğer ölürlerse cenazelerinde mutlaka limuzin olacaktır ve saygı atışı yapıldığı esnada korkarlar. Bayrağı bol madalyalı bir subayın elinden alırken subay ölen askerin karısının kulağına eğilip bir şeyler fısıldar, kadın da göz yaşları içerisinde marur bir şekilde başı ile onaylar. Ondan sonra o lanet olası intikamın alınma zamanı gelir. İşte bir ülke bu kadar çok haksız olunca bunları yapmak mecburiyetinde kalır. Klasik Bush kafası vardır. Kendi halkını ve dünyadaki diğer insanları kandırmak için böyle filmler çeker. Çok fiyakalı askerleri, barbarları öldürür o filmlerde. Kim yahu bu barbarlar? Kendi ülkesini işgal eden amerikalılara karşı ülkesini koruyan insanlardır mesela. Yarın amerika bizi de işgal etmeye kalksa hepimiziz. Arsızlığın, barbarlığın, katilliğin, sapkınlığın kendini aklamaya çalıştığı yüzlerce filmden biridir. Umarım bu film demeye utandığım propaganda yapımı yerin dibine sokulur da biz de ortadoğu halkları da rahat eder! Yahu Eastwood farklı türlerde de filmler çekmiş birisi. Ama özellikle savaş türünde çektiği Letters from Iwo Jima ve Flags of our Fathers filmlerine bakınca neyi gördüğünüz zor olmuyor değil mi? Ortak noktalar basit. Her zaman ABD'yi aklamış, savaşı hatta öldürmeyi kutsamış, karşı tarafı ise asla anlama çabasına girememiş bir yönetmendir kendisi. J. Edgar'a gelelim, Di Caprio'nun da oynadığı film daha çok biyografi tadındaydı. Ama mesela bu filmde de J. Edgar Hoover denen bir başka hatalarla dolu insanı aklamaya çalışmıştı. Bunu nasıl beceriyor diye sormanın anlamı yok. Misal Kathryn Bigelow, Michael Bay ve Steven Spielberg gibi sağ zihniyet ya da sağ düşünce için filmler çeken yönetmenler filmlerinde gösterilmesi gerekli şeyleri en azından Kathryn Bigelow için söylemek gerekirse gösterebiliyor, ama J. Edgar için bakarsak Eastwood'un hiçbir şeyi anlatmadığını, karanlık noktaların aklandığını görürsünüz. Bu sabit görüşlü, ihtiyar herifin yıllardır çektiği filmlerindeki bu saçma salak nakaratları ülkem için ölüyorum, ırakta ailem için savaşıyorum saçmalıklarını duymak istemiyorum artık. Bu filmin üstüne Quentin Tarantino ne demiştir acaba çok merak ediyorum. Orijinal adam her filminde farkını belli eder, sanatını ortaya koyar. Ama Eastwood gibiler körelmeye mahkumdur. Bu arada tabii bu propaganda yapımı için spoiler vermek istemiyorum ama adamın gerçek hayatta nasıl öldüğünü biliyorsak eğer o sahnesini bile koymamışlar. Bir cümle ile geçiştirilmiş ki adamın ve amerikan milliyetçiliğinin üzerine kimse bir şey demesin. Bol bol bayrak sallayalım. Suriyeli sniper mustafa karakterinin de gerçekte sonu öyle olmamıştır. Film bunu bile kullanmış. Bütün bunların içinde kalkıp filmin tekniğini konuşmanın bile anlamsız olduğunu düşünüyorum. Neyse dostlar çok uzattığımın farkındayım ama tahammül edemiyorum kusuruma bakmayın...
| 0 |
15,012 |
çekim kamera iyi de...konu ne..başkasının kanıyla beslenen bir toplumda bir ferdin biyografisi..bu film ödül alırsa insanlık ölmüş...
| 0 |
15,013 |
American Sniper filminin ilk fragmanının çıktığı zamanları hatırlıyorum. Gerçekten etkilenmiştim ve filmi seyretmeyi bir şekilde kafaya koymuştum. Film Ocak ortasında dünyanın belli kısımlarında ve Amerika'da vizyona girdiğinde ise aldığı eleştiriler gerçekten olumluydu. Bir süre sonra internete de düşen bu film Türkler tarafından olumsuz tepkiler aldı ve beklenenin çok uzağında kaldığı nitelendirildi, kimileri Clint Eastwood'a faşişt yorumu bile yaptı filmi hakkında. Filmi yaklaşık üç hafta evvel de seyretme imkanı buldum. Açıkçası filmdeki olumlu kısımlara gelecek olursak filmde en olumlu olarak dile getirebileceğimiz şey Bradley Cooper'ın performansı. Bradley Cooper sırasıyla da izlediğim Umut Işığım, Düzenbaz gibi filmlerdeki iki çok başarılı Oscar adaylığı alan performanslardan sonra American Sniper'da sevenlerini çok farklı bir karakterle karşılaştırmasına karşın izleyiciyi performansıyla kesinlikle etkilemeyi başarıyor. Chris Kyle karakteriyle özdeşleşiyor bir nevi bile denilebilir. Bunun dışında filmin aksiyon sahnelerinin pekala başarılı olduğu ve de savaş sahnelerini izleyiciye başarıyla yansıttığı söylenilebilir. Fakat eksilerine dikkat çekecek olursak öncelikle American Sniper, izleyicisine az önce sıraladığım olumlu şeyler dışında pekala başka bir şey vaat etmiyor. Savaşın insanı etkilemesi ve insanın değişimi, bununla birlikte bakış açılarının da değişmesi gibi durumları bence hiç etkileyici biçimlerde aktarmıyor Clint Eastwood. Pekala etkileyici bir biçimde aktardığını söyleyenleri de anlarım ancak çoğu savaş filminden çok daha düz bir biçimde aktardığı için bu konuda net bir biçimde başarısızlık söz konusu. Keza The Hurt Locker ile karşılaştırmalarının yapıldığını gördüm. Ancak The Hurt Locker gibi bir savaş başyapıtının American Sniper gibi konusunu işlemekte oldukça sığ kalan ve özgün olarak hiçbir şeyi sinemaya aktarmayan bu filmle karşılaştırılması son derece anlamsız geldi. 2013 yapımı olup pekala Harvey Weinstein'in kararıyla 2013'ün Aralık sonu gösterime sokmak yerine daha geç bir tarihe atılan The Railway Man ise bu filmden hem çok daha başarılı, hem de konusunu çok daha iyi işlemekte. Hatta Lone Survivor gibi başarılı ancak çok da iyi olmayan bir savaş filminden bile daha kötü olduğunu dile getirmekte yarar var. American Sniper ne tam bir aksiyon ne tam bir gerilim ne de tam bir dram filmi, bu da konusunun işlenişiyle alaklı tabiki de. 2014 Oscarlarında adaylık almasının ise besbelli tek sebebi var o da tam Amerikalıların seveceği tatta bir iş olması. American Sniper gibi bir savaş filmini çok merak ediyorsanız izleyebilirsiniz, açıkçası çok başarılı bir Bradley Cooper performansı izleyeceğinizi dile getirmek isterim. Ancak American Sniper yerine izlenebilecek bolca daha iyi 2014 filmleri var. Ancak işin özünde gördüğüm yorumlarından dolayı benim için ne tam bir hayal kırıklığı ne de etkileyici bir film. IMDB'deki 7,5 puanın çoğunluğunun Amerikanlardan geldiğini unutmamakta da fayda var.
| 0 |
15,014 |
Delicesine gerçekten hoş ve sevimli bir film biraz masal tadında biraz gerçek ortaya son derece keyifli bir film çıkmış? ünlüler dünyası ve paparazzilerin onların peşinde geçirdikleri yaş*mlarının anlatıldığı filmimiz belki çok kaliteli ve harika bir film değil ama son derece eğlenceli ve komik bir film? buscemi ve pitt özellikle de pitt harika bir oyunculuk sunmuşlar festivalde görülmesi gereken filmlerden biriydi kanımca?
| 0 |
15,015 |
filmin konusu kurgusu neyi amaçlıyor tam olarak anlamıyorsunuz bile. saçma sapan bir film olmuş. daha basit çekilemezdi.
| 0 |
15,016 |
Yetenekli bir karikatüristin hayatı, resim çizdiği elinin kesilmesi sonucu dağılır. Böyle yaşamaya yavaşça ve acı çekerek alışmaya çalışır... ama korkutucu bir şeytan bilincine girer ve yoluna çıkan insanlar teker teker ölmeye başlar... Gerçekten Muhteşem bir film... seyredin 10/10
| 1 |
15,017 |
ilkokul 5 te iken izledim ve çok etkisinde kaldığım bir flim oldu benim için.
| 1 |
15,018 |
berbat ve anlasilmaz bir film,ne konusu var nede oyunculuk.
| 0 |
15,019 |
Ortalama, seyirlik, sıkılmadan izlenebilecek eğlenceli bir film.7/10
| 0 |
15,020 |
Ben Affleck'in düşüşü sürüyor...
| 0 |
15,021 |
Hayatımda izlediğim en kötü film. Oscarlı oyuncu yerine dedemde oynasa olurmuş. Bir hayaleti çarşafla tasvir bizim üç yaşımızda vardı. Filmde neredeyse konuşma yok. Bu film ne anlam ifade ediyor tanrı aşkına. Bu film güzelse bizim Malkoçoğlu oscar alması lazımdı.
| 0 |
15,022 |
Çekilen milyon tane örneğinin içinde en kötülerinden biri.. İsmail Hacıoğlu oyunculuğu hatrına 3/10..
| 0 |
15,023 |
herkesin kafasında bu film için oluşturduğu şey " çok küfürlüydü" filmin &70ini küfürler kaplıyordu küfürler yüzünden ne oyuncuların serfilediği perfonmansı görebilidik (zaten tüm oyuncuların ağzından çıkan tek şey küfür) nede seneryoya kendimizi kaptırabildik.
| 0 |
15,024 |
bu çocuk mu diyeyim, adam mı diyeyim, Türk sinemasının en iyi jön adayı mı diyeyim... hangi filmde oynasa o filmi güzelleştiriyor.. Bravo
| 1 |
15,025 |
Ben Anlamıyorum Cidden Artık BurAda ki Yorumlara Göre Film İzleyip İzlememe Konusunda Kesinlikle Fikir Almayacağım...! Arkadaşım Film Bir Sokak Hikayesi Fılmden Öz Türkçemi Bekliyorsunuz Filme Gitmeden Hiçmi Fragmanına Konusuna Bakmıyorsunuz..! Küfür Varmış Eee Var Hayattada Var Konunun Geçtiği Mekanlara Sonunda Verilen Mesaja Bakarsanız Abartı Bir olay yok İsmail Hacıoglu Erkan Can Ve Uğur Polatın Oyunculugu Çok Basarılı Boşverın Yorumları Gidin İzleyin Film Orta Halli Bir Türk Filmi Yerden Yere Vurulmayı KEsinlikle hak etmiyor...!
| 1 |
15,026 |
akın karekterinin araftaki çırpınışları ve iç monologları hakikaten etkileyiciydi
| 1 |
15,027 |
Çok güzel bir filmdi. Sinemada seyrettiğimde çok etkilenmiştim.Ama mantığa aykırı olan bir iki yeride yok değildi hani...
| 1 |
15,028 |
filmin başları çok keyifliydi..taaa kii the rock ve s.l.j catıdan atlayana kadar.onlar filmden cıkınca sıkıntı bastı resmen.15 dk izle ve cık salondan.yeter
| 0 |
15,029 |
filmde tek güldüğüm yer kahraman polislerin çatıdan atlaması :)
| 0 |
15,030 |
box office sonuçlarına göre, vizyona girdiği ilk haftada Inceptionu koltuğundan etmiş film. Fragmanı da oldukça etkileyici. Tabi kanmamak lazım fragmanlara yine de merakla ülkemizde gösterime girmesini bekliyorum.
| 1 |
15,031 |
böyle vurdulu kırdılı flimlerden çok monoton işliyor konusu artık izlerken esniyorum su yıllarda flimin konusu ve kalitesi çok düştü...
| 0 |
15,032 |
anlamakta güçlük çekiyorum gerçekten. bende izledim ilkini ve kardeşim yada abim izlemediği halde direk sildim çünkü izlenicek bi yanı yoktu. ice age, shrek, ratatuy gibi animasyonların yakınından bile geçemez. izlediğim animasyonlar arasında en kötülerdendi kesinlikle o yüzden ikincisini de izlemeyi düşünmüyorum...
| 0 |
15,033 |
Film sürükleyici ve kendisini izlettiriyor. Tabiki korku adına pek birşey vermiyor ama teen slasher filmi olarak idarelik bir film. 6
| 0 |
15,034 |
ilki kadar iyi değildi insanı fazla heyecanlandırmıyor gerilim falanda yok fazla. yani ne diyelim başka filmler izleyin bunu izleyeceğinize.jennifer morrison çok güzeldi.6/10
| 0 |
15,035 |
Yavaş ilerleyen, aksiyondan uzak bir casusluk filmi...
| 0 |
15,036 |
Hafif sıkıntı veren bir havası var... (5/10)
| 0 |
15,037 |
Noel'in anlamini sorgulatan , siirsel bir film ....
| 0 |
15,038 |
çekim iyi değil
| 0 |
15,039 |
neden bilmiyorum ama bana biraz daha eğlenceli olabilirmiş gibi geldi ...
| 0 |
15,040 |
Biraz çocuksu olsada,her yaştan kitleyi eğlendirebilecek bir film diyebilirim.Tam bir aile filmi.
| 0 |
15,041 |
beyazperde kitty girlü kadroya dahil etse...:)
| 0 |
15,042 |
Bence türüne göre güzel bir film olmuş. Özellikle çocuklar için çok eğlenceli..
| 1 |
15,043 |
bu kadar bol küfür ve uygunsuz içerik, abartılı ve yerinde olmayan, bir amaca hizmet etmeyen şekilde kullanılmış. senaryo iyi işlense ve çekilse bir kült olabilirmiş. ama bu hali ile tipik amerikan ingiliz karışımı sabun köpüğünden öteye gidememiş. kısacası hyal kırıklığı ve boşluk.
| 0 |
15,044 |
bence çok güzel çocukları doğa ile tanıştıran bir film arkadaşım tilkiye ben 8 verdim
| 0 |
15,045 |
Vallahi bir komedi aktörü olarak Tim Allen i beğeniyorum, basit gibi gözüksede izlettiriyor kendini. Sonuç olarak bu kadronunu çıkarabileceği en iyi film ..
| 0 |
15,046 |
Oyunculuk olarak Halle işi iyi kıvırmış. Senaryo çok sıradandı. Sizi de görsel olarak fazla doyurmuyor. Yine de izlenebilir.
| 0 |
15,047 |
çocukluğunuz Mc Gayver izleyerek geçmişse bu filmde gülecek birşeyler bulacaksınızdır..ben izlerken çok eğlendim :)
| 1 |
15,048 |
film sıkıcı ama hikaye güzel.sinemada izlemeyi pek düşünmüyom.
| 0 |
15,049 |
İlk 45 dk ne olacak diye düşünürken sıkılabiliyosun ama 2. yarısı etkileyici dolunay soysert mükemmel zaten tek başına filmi götürüyor erol günaydın Mükemmel.İzledikten sonra bir süre eğer anne babanız hayattaysa ve yakınınızdaysa sevgi gösterisinde bulunabilirsiniz bu filmi izledikten sonra çoğu kişide oluyor.bende dahil.Bence izleyin öyle dandik ucuz filmlerden değil Kaliteli ucuz mal olmuş filmlerden.Gişe yapması için illa servet ödemeyi gerektirmedğini türk yönetmenlerine gösteren ders yapımında bir film aynı zamanda İzleYinnnnn
| 1 |
15,050 |
aldığı puanın kat kat üstünde olduğunu düşünüyorum...hayalle gerçek arası, doğruyla yalan arası, kalabalıkla yalnızlık arası bir film.çok yalın...sıradışı...bence 10 puan....sonu da çok etkileyiciydi...
| 1 |
15,051 |
filmi izliyorken ilk başta farklı insanların yaşamlarını görüyoruz hepsi bir yanlışlık yapmış bu yüzden ölüme en yakın isimler oldukları dikkat çekici içine biraz daha fantastikli ögeler katılmış bu filme bence artı kattı çok yoğun bir dram filmi film bittikten sonra üstünüzden kamyon geçmiş gibi hissedebilirsiniz Onur Ünlü de bunu amaçlamış aslında biraz farklı şeyleri izlemenin de vakti geldi bence böyle düşünenler kesinlikle izleyin
| 0 |
15,052 |
Aslında senaryo çok özgün ve başarılı fakat Polis gibi harika bir filme imza atan Onur Ünlüden anlam verilmeyecek derecede kötü bir performans.Sahneler,oyunculuklar fazla amatörce 2/10
| 0 |
15,053 |
gereksiz , konusu ilgi cekici olmayan bir film. Bir polisin bir tezgahtarın bir cocugun bir seyyar satıcının ic ice gecen iliskisini coook merak ediyorum diyen gidebilir :D
| 0 |
15,054 |
sonu haricinde tüm film çok güzeldi ama sonunu tam kotaramamışlar ya da kotarmak istememişler diye düşünüyorum çok başarılı diyaloglar vardı filmde , ilginç sahneler ilginç karakterler... 8/10
| 1 |
15,055 |
Oyunculuklar düşük performansta.. Vasat bir film olmuş Yolanthe'nin gözümüze sokulan cinsel organları dışında..
| 0 |
15,056 |
sevmek korkulu rüyayalnızlık büyük acıhangi kapıyı çalsamkarşımda buruk acıunutulmaz yeşilçam klasiklerinden...
| 1 |
15,057 |
DVD keyfi yapmak isteyenlere öneririm. Luis Guzman biraz rol yapmış, oynamaya çalışmış ama aileiçi gelgitler iyi senoryalaştırılmış eğlenceli bir film.
| 1 |
15,058 |
oncelıkle 2.fılm berbat otesı bısey 1.nın yanından bıle gecmez ızlenmesı gereksız ayrıca bazı arkadaslar ısrarlA korku korku dıyıp duruyorlar fılm genellıkle gerılım korkuyla gerılımı nasıl ayırt edemıyorlar anlamıs degılım?
| 0 |
15,059 |
eli roth eli roth eli roth sen korku senaryosu üstadısın serinin birinci filmini izlerken bu adam acaba bu hikayeyi yaşamış mı yoksa gerçekten yaşayan birinin ağzından birebir dinlemiş mi diye düşünmeden edemedim ve serinin ikinci filmi söze gerek var mı? bu seri eli roth la devam ettiği sürece 10 filme kadar çekilebilir ama kendisinden daha değişik ve seyircide gerçeklik duydularını daha değişik biçimde uyandıracak yeni senaryolar bekliyoruz hadi eli roth yolun açık olsun kim tutar seni
| 1 |
15,060 |
gerçekten hostel güzeldi muhteşemdi...ama hostel iki tamamen tersi...sıkıcı,berbat ve bıktırıcı...ben bir tek sonunu beğendim o kadar.bence boş vaktine bile değmez...
| 0 |
15,061 |
ilkine göre çok daha değişik olmuş..uzun bi süre çok monoton geçiyo film bazı yerlerinde hareketlilik var ama buda filmi kurtarmaya yetmemiş.sadece sonunu çok beğendim çok farklı bir final oldu benim için.en azından beklediğim gibi olmadı diyebilirim.ilkine görede çok fazla kan ve şiddet sahnesi yoktu filmde.izlemeye değer bence.
| 0 |
15,062 |
haiti yapımı ilk ve tak filmi : zaten depremle yerle bir oldu. 10/2
| 0 |
15,063 |
Yorum yapan arkadaşın sözleri üstüne daha fazla bir şey demek düşmüyor.Filmin saçmalık derecesi en uç boyutta.Hızlı çekim de bile izlenemeyecek kadar kötü.Hani Kill Bill tarzı kan sahneleri olur anlaşılır ama kanın yarım saat boyunca iki koldan şelale gibi akmasını ve bunun filmin hemen her sahnesinde yaşanmasını ayrıca ortada konu namına bir şeyin olmamasını anlayamıyorsunuz.Sonuçta yönetilmiştir,sinema emekçisidir,uğraş verilmiştir...yok öyle bir şey.10/1 fazla bile...
| 0 |
15,064 |
öncelikle filmi izlemiş biri olarak 10 üzerinden 0 ı çok görüyorum. Filmin başından sonuna kadar bir saçmalıklar serisi izlettiriyor. Zamanınızı boşa harcamayın derim....
| 0 |
15,065 |
Birincisine göre daha heyecanlı bir film olmuş. Aynı klişeler olsada heyecan doruktaydı.
| 0 |
15,066 |
ilk filmin çok gerisinde kalmış bir oyuncu performansı ve senaryo. olayların başlangıç senaryosu çok mantıklı gelmedi bana. ilk film çok daha güzeldi. ikinci filmde 3 genç kurtulmaya çalışıyor fakat ilkine göre çok daha bayağı çok daha kanlı ve itici bi oyuncu kadrosu var bunların sonunda çok fazla boş vaktiniz yoksa izlemeyin derim.
| 0 |
15,067 |
peyami safa nın ;sanırım 1940 lı yıllarda yazdığı; öyküsü, selma ve gölgesi nden senaryolaştırılmış.Kitap oldukça sürükleyiciydi ama film de 2 kardeş gibi anlatılan erkekler aslında arkadaş kitapta. ama yine de türk edebiyatının ilk polisiyelerinden birinin filmini izlemek lazım.
| 0 |
15,068 |
Sevişmek, bir mücadeledir, tıpkı savaşmak gibi.O yüzden sevişenler, dost kalamaz.. Güzel bir film sakin bir günde izlenilebilir.
| 1 |
15,069 |
Merakla beklediğim film hiç umduğum gibi çıkmadı. Hz Musa asasını Kılıç yapmışlar , ilk başta küçük çocuğu bi anda Tanrı sandım Allahtan diğer dkkalarında onun Elçi OLDUĞUNU anladım, Kızıldeniz ikiye bölünmesi vsvs bunlar yoktu. Kısacası Nuh büyük tufandaki gibi hayal kırıklığı yaşadım
| 0 |
15,070 |
Oldukça vasat bulduğum, güzel vakit geçirmek için bile izlenmeye değmeyen film
| 0 |
15,071 |
Valla ne yazsam bilemedim. Zaten bu filme neden gittim onu da bilmiyorum. Beklentiyi düşürdüm baya ama hani böyle 3 boyutlu gösterim falan insan heyecanlanıyor. Filmin başında kısa bir savaş sahnesi haricinde 3 boyuta falan da gerek yokmuş! Fazla lafı uzatmayayım gitmeyin bu filme zaman kaybı hakkaten.
| 0 |
15,072 |
Hayatimda izledigim en kötü filmdi, konusmalar rezalet tepkiler oyunculuk cok kotü, kopuk bir film bastan sona, Bale bu filmde nasil oynadi inanamiyorum, bu film boylemi islenir boylemi oyunculuk olur sormak lazim..o cocuk ne ya filmdeki :) Gorsel sov diyenler varda filmde ne oluyor acaba merak ettim,bu filmin gercegini izlemek isteyen 10 emiri izlesin 40 yil onceki film daha guzel her yonden..
| 0 |
15,073 |
filmin konusu kesinlikle mükemmel. fakat, işlenişi hoşuma gitmedi. oyuncular sıcak gelmediği için insanlara tavsiye etmicem.
| 0 |
15,074 |
Helen Mirren ve diğer kadın oyuncuların performansları harika...
| 1 |
15,075 |
Amerikan klişelerine yüz vermeyip,hikayenin ortasına gereksiz aşk öyküsü vs. koymaması bile övgüye değer.Belgesele kayan yapısıyla gerçekçi hale getirilmeye çalışılan film,bunu da çok iyi başarıyor.Ama Soderbergh'in artık klasikleşmiş ağır temposundan fazlasıyla nasibini alıyor alması bu filmi bir kaç yıl sonrasında hafızalarda bıraktırır mı,işte orası şüpheli.
| 0 |
15,076 |
BÜYÜK ‘BALIK’ KÜÇÜK ‘BALIĞI’ YUTAR BALIK(2013) – DERVİŞ ZAİM Derviş Zaim’in Devir(2012) filmiyle başladığı üçlemenin ikinci filmi Balık filmi izleyiciyle bir süre önce buluştu. Üçlemenin son filmi olan Kıtmir’in ise yapım hazırlıkları devam ediyor. Türkiye sinemasının autor yönetmenlerinden olan Zaim her zaman kendi anlayışına has sinematografisiyle farkını ortaya koyuyor. İlk çektiği film olan Tabutta Rövaşata(1996) filminden bu yana beğeni kazanarak devam eden Zaim her zaman insanı ve doğayı merkeze almaya özen gösteriyor. Devir filmiyle ilgili daha önceden detaylı bir yazı kaleme almıştım. Doğanın kendi içindeki döngüsü, hayvanlar ve insanların yaşantıları ve bu yaşantılara insan eliyle yapılan müdahalelerin sonuçlarına ilişkin bir film olarak dikkat çeken film pek ses getirmemişti ama içinde tartışılacak oldukça önemli başlıklar vardı. Zaim sinemasının içinde türü itibariyle belgesele yakın olduğu için ayrı bir yerde duran Devir kimisini memnun etmiş kimi izleyiciyi de hayal kırıklığına uğratmıştı. Başrollerini Bülent İnal ve Sanem Çelik’in üstlendiği Balık ise üçlemenin devamı olmasına rağmen belgesel türünde değil kurmaca türünde çekilmiş. Zaim’in bunu en baştan beri mi kurguladığı yoksa Devir filminin belgesel türü pek takdir toplamayınca mı değiştirmeye karar verdiğini bilmek elbette zor. Balık’ta kızı Deniz’in hastalığı nedeniyle sürekli para bulmak zorunda olan Kaya’nın maddi olarak tükenişi sonrasında kendince bulduğu çözüm anlatılıyor. Kendi teknesiyle balık avlayan Kaya işlerin yolunda gitmemesi sebebiyle yeterli para kazanmamakta, evin ve hastanenin masraflarını karşılamakta epeyce zorlanmaktadır. Filmin başında borcundan ötürü evine icra geleceği bilgisi de verilmekle birlikte filmin devamında bu konu bir daha gündeme gelmemektedir. Ekonomik olarak kıskaçta olan Kaya balık pazarında çoğu zaman küçük paralar kazanmakta fakat bu parayı da bakkal borcu vb yerlere harcamaktadır. Eşi Filiz genel anlamda gerçeklerle bağını bir miktar koparmış ve kendini kızının izleyiciyle paylaşılmayan hastalığının çözümüne adamıştır. Balık yerse iyileşeceğine inanmaktadır. Bu yüzden özel akvaryumlarında besledikleri özel bir tür balıkları vardır. Öyle ki bu balık gerçekte var olmayan ve kimsenin tanımadığı bir tür balıktır. Bu balık üzerine ticari hesaplar yapan Kaya eşini bu balıkların yaşadığı yeri söylemesi konusunda ikna edebilmek için epey zorlanır. Filiz de tıpkı kızları Deniz gibi küçükken konuşamazmış ve bu yüzden babası ona mistik bir balık vermiş ve ondan sonra konuşmaya başlamıştır. Yönetmenin doğayla kurduğu ilişkide doğanın mistisizmine ve iyileştirici özelliğine bu yönde bir atıf yaptığını tahmin ediyorum. Kızlarına Deniz ismini vermiş olmaları da denizkızı mitolojisine atıfta bulunuyor. Eşinin mistik takıntıları, kızının hastalığı, gölde balık yakalayamayışı gibi temel problemlerden hareketle Kaya çırpınıp durmaktadır. Genel anlamda geçimini gölden balık tutarak sağlayan köy halkı gibi Kaya da sadece gölden beslenmektedir. Aslında üretici konumunda değil doğal dengenin içinde kendine parantez açmaya çalışan tüketici bir konumdadır. İşler yolunda gitmeyince göle, balıklara ve doğaya ihanet ederek daha fazla para kazanıp hayat standartlarını değiştirebileceğine inanır ve kimyasal sıvılar alıp göle dökerek zehirlenip ölen balıkların su yüzüne çıkmasına neden olur. Zehirlenen balıkları toplayıp balık pazarında satar. Balıkların köy dışına pazarlandığını öğrenip kendini rahatlatır. İçinde zehir taşıyan bu ölü balıklar sepetlerle başka insanlara taşınır. Bir süre işleri bu şekilde kazandığı paralarla yoluna koymaya çalışır. Kaya’nın çözümü balıklara zehirlemekte bulması filmin temel dinamiğini oluşturuyor. İnsanlar doğayla kurdukları ilişkiyi çarpıtmayı öğrendiğinden beri başları sıkışınca doğaya zarar vermeyi kolay kabullenir hale geldiler. Doğayla birlikte üretmek yerine sadece doğaya zarar vererek onun yüreğindeki cevheri söküp alarak para kazanmak her zaman öncelikli tercih haline geldi. Kapitalizmin temel prensibi tam olarak bu şekilde ifade edilebilir. Dünyanın herhangi bir yerinde kendi başlarının çaresine bakmak zorunda olan insanların başvuracağı yol her zaman bu olagelmiştir. Filmde temel problemin kızı Deniz’in sağlık giderleri olarak gösterilmesi ücretsiz bir sağlık sistemine duyulan ihtiyacı işaret eder. Aksi halde balık gibi çırpınan bu insanların kendilerini karaya vuruşları ve karada çırpınırken ölmeleri söz konusudur. Filmde göle zehir dökme ihanetinin bir anlamda cezasız kalmayışı da doğanın doğal döngüsüne işaret eder. Yakaladığı zehirli balıklar bir şekilde dönüp kendi evine kadar girer ve eşi Filiz yediği bu zehirli Turna balığından ölür. Kaya teslim olur ve hapse girer. Doğaya yaptığı ihanetin bedelini eşini kaybederek ve hapse girerek öder. Kızı Deniz’den mahrum kalmış olur. Yönetmen Zaim Devir filminde de ele aldığı doğa temasına Balık’la bir üst noktaya taşımış. Yaşadığımız yüzyılın en temel problemi olan tahribat ve doğanın tüketilmesi çok naif görsellerle ele alınmış. Yazının başlığında kullandığım büyük balık küçük balığı yutar benzetmesinde olduğu gibi büyük balık her zaman doğanın kendisidir, buna karşı küçük-büyük hesap yapan ise en fazla küçük balık olarak kalmaya devam edecektir.
| 1 |
15,077 |
COK SIKICI VE DEBRA WINGER'IN OYUNCULUGU RADIO VE SHADOWLANDS FILMLERINDEKI KADAR IYI DEGIL
| 0 |
15,078 |
basindan sonuna sikintiyla izledigim bir film oldu benim icin. Bir yere varamayan akisiyla ve oyuncularinin tiyatro havasindaki performanslariyla bana cok uzak bir film bu...(2/10)
| 0 |
15,079 |
Seçimler yaklaşırken zaten gerilmeye hazır olan halkımız hepten pimi çekilmiş bombaya dönmüşken sıkıldığımız o karadeniz,recep ivedik komedisinden uzak bizden ve samimi olduğu kadarda özgün vizyon tarihi itibarıyla deli gibi ihtiyacımız olan bir film var perdede.Belki aralıksız güldürmüyor,kahkahalara boğmuyor.Ancak Antalya'nın o eşsiz güzelliği,insanımızın Ege'ye özgü tatlı şivesi ve sıcaklığı kolaylıkla bizi alıp götüren su gibi akan eğlenceli bir senaryoyla sunuyor... Müfit Kayacan oyunculukta döktürüyor bu arada... İyi seyirler...
| 0 |
15,080 |
Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Zaman ve para israfı. Ne senaryo ne oyunculuk ne de komedi anlamında kaliteli birşey bulmak neredeyse imkansız. Ucuz komedi ve izleyiciyle alay eden bir konu ve de argo ve şive ile komedi yapmaya çalışan oyuncu ekibi. Yarım saat kadar dayanabildim. Kesinlikle tavsiye etmiyorum. Komedi de kalite arayanlar gitmesin. Ama işte küfüre ne bileyim şiveli konuşma vs gibi her şeye gülerim diyenler için komik olabilir. Ama onlar da gitmesin ki bu tarz kalitesiz filmler kazanmayip kendilerini daha iyi film yapmaya zorlasinlar. Tırnak içinde oyuncularda da sonuçta bir sanatçı bu bağlamda emeklerini bu eleştirilerimin dışında tuttuğumu belirtmek isterim.
| 0 |
15,081 |
Ben kesinlikle filme bayıldım , tanrı ingiltere'yi korusun !
| 1 |
15,082 |
İğrenç ti küfürü espiri zannettirmeye çalışıyorlar izlemden kalktık bayanlarda izliyor böyle sinema filmi olmaz
| 0 |
15,083 |
Ne izledim lan ben berbattı hayatımda izlediğim en kötü filmlerden biriydi. Ulan kadro iyi diye gittik bide.
| 0 |
15,084 |
Gülmek isteyen herkese şiddetle tavsiye edilir👍 İzlerken güleceğiniz, gülerken güldüreceğiniz bir film
| 1 |
15,085 |
Yalnızlık ve varoluş sancısını sigara yakıp hayali bir karakterle konuşarak anlatmayı tercih etmiş bir film. Anlatmak istediğini sinemanın görsel ve işitsel yaratcılığından yararlanarak anlatmak yerine kolaya kaçmış. Bohem sanatçı klişesini tekrar etmekten öteye gidememiş. Derin bir ressam adam, basit ve derinlikten uzak ama nişanlısının peşinden koşan kadın yine bilindik bir hikayeyi yüzelsel ve bilindik bir biçimde sunuyor. Film görsel açıdan kararsız, ne konusuna ne de genel çekim tarzına uymayan bir iki sahneyle karşılaşıyoruz, bu da iyice amatör bir film izlenimini uyandırıyor. Filmde az dialog var ama dialoglar da başarısız. Bazen hata diyebileceğimiz üst üste binen gereksiz konuşmalar duyuluyor. Ayrıca ses kurgusu da başarısız. Derinlikli konuşmalar ise sadece konuşmada kalıp görsel açıdan desteklenmiyor. Kısacası filmin hem senaryo kısmı hem sinematik bakış açısı epey vasat. Maalesef yarı amatör bir film olmuş.
| 0 |
15,086 |
Kötü bir film ve kendini ciddiye almaya çalışırken abuk sahneleriyle komik oluyor tersine.Sonuna kadar sabredenler başarılı sayılmalı.
| 0 |
15,087 |
Gerçekten hos bir sürpriz bu film . Internetin tehlikelerini ortaya koyan bir film , oldukça psikolojik .
| 1 |
15,088 |
İngiliz yapımı ve yönetmen korku filmlerinin Japon yönetmeni Hideo Nakata. Fakat bu yapım korkudan ziyade sanal ile gerçek yaşamın birbirine geçmiş halinin beyazperdeye yansıtılmış bir gerilim filmi. Chatroom ne hikmetse Türkçe'ye çevrilişi "ölüm odası" olmuş! Chat kavramını 1990 sonrası doğan gençlik bilmez. Yani film demode bir konuyu ele almış. Bundan 15 sene önce çekilmiş olsaydı herhalde gişe de çok başarılı olurlardı. Çünkü o zamanlar mIRC, ıcq ve camfrog gibi çok popüler chat odaları vardı. Filmin asıl konusu bu odalarda iyi ve kötü kullanıcıların birbirleri ile olan muameleleri desek doğru bir tanımlama olur herhalde. Aaron Johnson'u ilk defa tutarlı bir filmde başrol olarak görüyoruz. Rolünün hakkını vermiş diyebilirim. Yalnız filmi büyüklere tavsiye ediyorum(içeriğindeki konular gereği). İnternetin aslında şu modern çağda daha da tehlikeli bir hal aldığı gerçek bir vaka. Film ayrıca bu konuya da el atmış. İzleyip ibret almak gerek.
| 0 |
15,089 |
Dönemine damgasını vurmuş ve günümüzdeki çoğu projeye esin kaynağı olmuş,büyük üstad Stewart’ın tatlı halleriyle izlenmesi şart bir eser.
| 1 |
15,090 |
ya hakikaten izlediğim en kalitesiz aksiyon filmlerinden biri. aksiyon ve film diyerek türünün diğer örneklerine haksızliık ediyoruz. filmin ilk sahnesinden verdiğim paranın boşa gideceğini anlamıştım zaten. izlemeyin hiç tavsiye etmem
| 0 |
15,091 |
Kızımla gittik.Ben gerildim izlerken kızım çok korktu.Ben kızım için girdim ve izlediğim korku filmleri içinde kesinlikle üst sıralara koyabileceğim bir film olmuş..
| 1 |
15,092 |
Dabbe Siccin tarzı film sevenlerin beğenmemesini normal buluyorum.Arkadaşlar film farklı bir teknikle çekilmiş.Köy çok değişik.Farklı sesler duyduk.Arkadaşlarım ve ben filmde gerildik.Çok korkunç değildi ama bulundukları ortam çok değişikti.Filmin mekanı sürekli aklımdan gitmiyor.Çoktuhaf ve değişikti
| 1 |
15,093 |
Mükemmel ötesi bir iş olmuş. Uzun zamandır bir korku filminde bu kadar gerildiğimi hatırlamıyorum. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık süper ötesi bir iş çıkarttmışsınız! Harikaaa mukakkak izlenmeli. Korku türü severlerin kaçırmaması gereken bir film
| 1 |
15,094 |
Film başta izlerken basit gibi geldi.Ancak izlediğim bu tarzdan filmlere baktığımda başarılı buldum.Filmden çıktığınızda hala kendinizi o tuhaf köyde hissediyorsunuz.Gündüz girilen mekanlar gece daha bir korkutucu olarak karşımıza çıkıyor.Sonunda neden musallat oldukları ortaya çıkıyor.Gerilim yüksekti.Diğer korkulardan farklı olduğunu düşünüyorum
| 1 |
15,095 |
Film saçma diyaloglar ve abartılı sahnelerle dolu. yine şaşırtmayı hedefleyen klasik teen slasher filmi. ama sonunu çok kastıkları için gerilme ve şaşırma yaşamanız mümkün değil.
| 0 |
15,096 |
fragmanını izledim .önce hollywood zannetim macar sinemasıymış.sağlam bir filme benziyor .helal olsun macarlara ;)
| 1 |
15,097 |
izlerken korku ve gerilimi hissedeceğiniz asla kötü bir film olmadığını düşündüğüm vasati bir yapım izlenmeye değer 6/10
| 0 |
15,098 |
Anlamsiz ve amaçsiz buldum adam düşüyor irildimi kendimi düştü belli degil konusma yok sohbet yok sessiz sinama yazsın senaryo yazarı cocuk hırsızlık yapıyo nereye gittiği belli degil sonunu merak ettiğim için sonuna kadar izledim kadın çatudan bakıyor ye belli degil berbat
| 0 |
15,099 |
biraz sacma olmuş ama yinede idare eder g
| 0 |
Subsets and Splits
No community queries yet
The top public SQL queries from the community will appear here once available.