Unnamed: 0
int64 0
16.6k
| Sentence
stringlengths 1
13.7k
| Sentiment
int64 0
1
|
---|---|---|
500 |
zaten karga filmi çokta büyük bir film değil bunun üstüne kim aynı senaryoyu tekrar izlemek istesinki?farklı birşey katılmışsa senaryoya izleriz elbet ama aynı filmin laciverti.hoş 3 ve 4 serileri kadar sırıtmasada boşuna çekilmiş izleyiciyi tavlama amaçlı bir seri başlangıcı olmuş ve hiçte iyi olmamış 2/10
| 1 |
501 |
Konunun ruhunu izleyiciye aktarmayı başarmış sağlam bir yapım.
| 0 |
502 |
film sıradanlık üzerine tüm tabuları devirmiş ama önemli eksikleri de yok değil filmin en önemli ve en çok yer kaplayan rolünü dominique swain oynamasına rağmen 5 dakikayı geçmeyen ufacık rolüne karşılık melannie grifith 2. başrol olmuş bu en büyük kayıp bi kez de olsun izlemekte fayda var ya bakış açınız değişir ya da çok saçma gelir en azından lolita kelimesinin anlamı iyice kavranır
| 0 |
503 |
mükemmeldi.çok duygusaldı müthişti bunlar bu filmi anlatmaya yeter
| 1 |
504 |
Colin Firth'ün yeni filmi nedir diye merak edip fragmanını izlemiştim.Filmin türü güzel aslında sadece çocuk filmi diye geçiştirmemek lazım bence fantastik yanı da dikkatinizi çekebilir.Benim öyle oldu;) Zaten Colin Firth'ü çok severim,eee bi de Emma Thompson var..konu da güzel,yani neden olmasın?HP ve Narnia gibi olabilir....bekleyip görelim:)
| 1 |
505 |
1 kere ızlenıp bır daha yuzune bakılmayacak çocuksu fantastik bır fılm.emma thompsondan daha kalıtelı senaryo beklerdim.dadı guzellesmeden fılm bıttı.cocukların onu sevmesı bırakmaması gerekırdı ama dadı tam guzellesmeden fılm bıttı.sonra cocuklar 2 hareketle hemen uysallastı.fılmde sıhır gorsel teknık yoktu.bence 6...
| 1 |
506 |
Neil Jordan’ın başyapıtı.Anlatım tarzı ve kurgusu gerçekten çok iyiydi.Ian Hart’da rolüne yakışmış gerçekten.
| 1 |
507 |
geyet hos bir film bas roldeki 3lüden birini sevmeniz filmi izlenebilcek seviyeye ceker(benim icin oyle oldu) .
| 0 |
508 |
Ben beğendim yaa ..Ben stiler pek bi karizmatik bu filmde ..hahamlık pek açmış onu :) izleyin derim ama edward norton un fight club taki o gücü burda yoktu..Ezik geldi bana.E adam hem yönetiyor hem de oynuyor..Kolay değil tabe ...
| 1 |
509 |
Film boyunca hoş hissediyorsunuz hele ki benzer olayları yaşamışsanız.Ortalamanın üstünde başarılı bir Norton denemesi olmuş sevdim ben.7/10
| 0 |
510 |
ennn sevdiğim türk filmi. repliklerini ezbere söylüyorum artık ama hala sıkılmıyorum izlerken
| 1 |
511 |
fena değil ne demek şahane...türk sineması ayrı bi tutkudur bence.
| 0 |
512 |
Selvi boylum al yazmalm ile kyaslanamaz bile bence.. iyi bir yeilam filmi elbette ama harika deil.. usta oyuncular ok baarl..
| 0 |
513 |
ben anlamıyorum bu film neden bu kadar abartılıyor, tamam gerçek bir olay tamam yazarımızın başından geçmiş ama senaryo sıfır. filmin işlenişi güzel tabi sahneler,oyunculuklar özellikle müzikler içine alıyo filmin ama öyle ahım şahım bir şey değil. her aşk hikayesi değil desede bence bu bir aşk hikayesi sakin sakin yormadan izleyebilirsiniz ama size pek bir şey katmaz.
| 0 |
514 |
Bayıldım çok güzeldi. Farklı bi film olmuş gerçekten, bu kadar iyi olacağını tahmin etmiyodum hiç. Aldığı puanı sonuna kadar hak ediyor. Kötü yorumlara aldırmayın, mutlaka izleyin..8/10
| 1 |
515 |
canı sıkılanlara,hayata dair aşka dair bir şeyler izlemek isterim ben bugün diyenlere birebir,izleyin zaten pişman olmayacaksınız.. şık,hoş,etkileyici,başarılı,kimi zaman vurucu,güzel müzikli,eğlenceli kanımca yılın kendi dalında en iyilerinden.. özellikle expectations-reality kısmı çok orjinal,amerikalıların kızlarına mevsim isimleri koymalarına da gönderme yapılmış,ince mesajlar da serpiştirilmiş.. 9/10
| 1 |
516 |
basit bir film olmuş çokta saçma
| 0 |
517 |
hızlı başladı çabuk bitti..
| 0 |
518 |
Serinin ilk filmine göre daha fazla güldüm ve daha eğlenceli geldi. Senaryo insanı daha fazla filmin içinde tutuyor.
| 0 |
519 |
>Filmi İzlemedim Ama İlkinden Farkı Olmadığı Belli.. İlk Filmi Çok Güzeldi.. İnşallah Bu Filmde Çok Güzel Olacak..
| 1 |
520 |
Filmdeki son sahne yeter hani şu dolap sahnesi...
| 1 |
521 |
babalar yine yapmışlar yapacaklarını arbiden mükkemmmel bi komedi çıkmış ortaya bi yere
| 1 |
522 |
filimden den çok çizgifilime benziyor cok kötü degil ama kötü
| 0 |
523 |
Dün akşam Digitürk’te izledim ve çok beğendim. Çekimler çok güzel. Ama Liam Neeson’un oynadığı ana karakter olan Michael Collins’i sevemedim nedense! Belki kötü oynadığı için belki de gerçekten de iyi oynadığı ama benim sevemeyeceğim bir karaktere sahip olduğu için.Kesin izlenmeli! 8/10
| 1 |
524 |
Önceki filmlerden pek farki olmayan ve ticari beklentiler haricinde çekilmesi için bir nedeni de bulunmayan film! madem klise bir senaryoyu klise sekilde devam ettirmeye karar verdiler en azindan bazi klise detaylarini degistirip kliselikten uzaktirsalardi ve biraz renk katsalardi çok mu zor olurdu? nasil olsa hersey bilgisayar destekli hazirlaniyor, yaratik kadrosunun yetersiz kalmasi gibi bir sorun da mümkün olamaz çünkü grevde olduklarini sanmiyorum! :) o halde bütün sorun üretken olamamalari ve risk almaktan da korkakça kaçinmalari, eger serinin önceki filmleriyle birlikte adlarina bakilmadan izlenirse hangisinin eski hangisinin yeni çekim oldugu bile ayirt edilemez...
| 0 |
525 |
İkinci filmin fiyaskosundan on yıl sonra üçüncü filmi yapmak büyük bir risk olsada, baştan sona üst düzey oyuncu performansları, eğlenceli anlatımı ve duygusal sonuyla oldukça iyi bir film.Hollywoodun klasik sarışınlarından Alice Eve beklentinin çok üzerindeydi, Josh Brolin'de ajan K gençliğini kusursuz oynamış, iki usta oyuncu Tommy Lee Jones'la Emma Thompson kısa sürelerine rağmen filme renk katıyorlar, Will Smith herzamanki gibi alıp götürüyor filmi zaten, tek sorunu geçmişe dair daha fazla karakteri göremememiz(konuşan köpeğin resmini gördük sadece) ve serinin biraz dizi havasına girmeye başlaması anlatım bakımından. 10/6,5
| 0 |
526 |
"Nehir Macerası" ismi ile DVD si çıkan, idare eder bir eğlencelik...
| 0 |
527 |
film gerçekten çok hoştu.hele ayının kahramanlardan birini yavrusu sanması sahnesi çok komikti.sıkılmadan izleyeceğiniz komik bir film işte...
| 1 |
528 |
film güzel ama bana biraz aksıyor gibi geldi. ama ilginç ayrıntılar da yok değil.. ajan j geçmişe döndüğünde karşılaştıkları mesela...
| 0 |
529 |
Ortalama bir macera filmi.Açıkçası serinin ilk iki filmini izlemedim ama dıştan bakıldığından eğlenceli aksiyonlu ve komikte durduğu için bu filme gittim ama beklediğimi tam olarak alamadım.Öncelikle filmde neden bu kadar az aksiyon sahnesi olduğunu anlayamadım hani bu tarz bir filmde öncelikli olarak aksiyon dozunun iyi olması gerekir ama film boyunca en fazla 2-3 tane aksiyon sahnesi vardı.Tamam fazla aksiyon olmamasına rağmen nerdeyse baştan sona filmi izlerken sıkılmadım ama sadece sıkılmamakla olmuyor işte izlediğin film bu tarz bir aksiyon filmi ise hem heyecanlandıracak hem de seni eğlendirmesi gerekir.Filmde zaman zaman tebessüm ettiğim anlar oldu yani filme komedi serpiştirilmiş ve bu da filme artı yönde etkilemiş.Oyunculuklar çok güzeldi özellikle Josh Brolin çok iyi oynamış ve filmdeki adamım Griffin rolündeki Michael Stuhlbarg da çok iyi oynamış.Şöyle söyleyim film ne iyi ne kötü ama kesinlikle daha iyi olabilirdi çünkü gerçekten film beni birkaç sahne dışında hiç heyecanlandırmadı.Filmin müzikleri güzel.Son olarak sinemada izlenecek kadar iyi bir film değil ama evde boş zamanınızda izleyebilirsiniz. 6/10
| 0 |
530 |
Pi (1998) Yönetmen: Darren Aronofsky 1998 Sundance Film Festivali'nde Aronofsky'e En İyi Yönetmen ödülünü kazandıran,buram buram matematik kokan,yönetmenin ilk ve sağlam adımıyla karşı karşıyayız. Max, (Sean Gulette) sayılarla kafayı bozmuş,doğanın matematiksel bir formül üzerine kurulu olduğuna inanan, bu inancının kendisini fişeklemesiyle bu tezi ispatlamaya çalışan bir matematik dehasıdır. Zamanla doğadaki döngüyü keşfedecek ve bu keşif onu Tevrat'ın sırrını bulmaya çalışanlarla,global dengeyi borsa gibi bir araçla elde tutmaya çalışanlarla ama en önemlisi kendisiyle karşı karşıya getirecektir. Matematikçi olduğum için belki de filmde geçen matematiksel bağlantıların sıralanışını hayranlık duyarak izledim. Matematiğe ilgisi olmayanların filme de ilgi duymakta zorlanacağını belirtelim. -Spoiler içerebilir- Max'ın kendince 3 temel kuramı var: 1) Matematik doğanın dilidir. 2) Etrafımızdaki her şey sayılarla tanımlanabilir ve anlamlandırılabilir. 3) Herhangi bir sistemdeki sayıları grafikle gösterirseniz şekiller ortaya çıkar. Bu nedenle doğada heryerde şekiller vardır. (spiraller) Filmde; Arşimet,Fibonacci,spiraller,Da Vinci,altın oran,Tevrat,pi gibi pek çok kavram geçiyor ve bu kavramların 84 dakikaya sığdırılması matematikçi olmayanlarda şiddetli baş ağrısı ve gerilime sebebiyet verebiliyor ya da tek düğmeyle kurtuluş yoluna gidilmesine :) Bunlar benim senelerdir içinde yüzdüğüm konular olduğu için midir bilinmez zevk aldığım bu kavramların nasıl birleştiğini bu filmle anlatmak istedim. Fibonacci sayı dizisiyle işe başlayalım. Bu sayı dizisi kendinden önceki iki sayının toplanıp yazılmasıyla oluşuyor. Yani 0,1,1,2,3,5,8,13. gibi. Bu sayı dizisi ise bizi "altın oran" a götürüyor. Serinin 13.hanesinden sonra sayının bir önceki sayıya bölümü altın oranı yani 1,6 yı veriyor bize. Peki nedir bu altın oran? Altın oran canlı-cansız yaratılan her şeyde var olan oran aslında en kaba tanımıyla. Mesela insan vücudunu ele alalım; kolumuzun dirseğimizden üstte kalan bölümünün altta kalan bölümüne oranı,parmağımızın tamamının üst boğuma oranı bize altın oranı veriyor. Gelelim spirallere; spiral dediğimiz şey,iki boyutlu düzlemde, orijinden çıkan ve sabit açısal hızla dönmekte olan bir doğru üzerinde, sabit hızla dışarıya doğru ilerleyen bir noktanın izleyeceği eğridir. (matemasuk.com) DNA zinciri,parmak izi,göbek kordonu,iç kulak salyangozu,ayçiçeği ve deniz kabuğu spirallere verilebilecek başlıca örneklerden. Hatta saçlarımız bile kafatasımızdaki spiral bir döngüyle çıkıyor. Peki doğada milyonlarca formatta karşımıza çıkan spirallerin altın oranla bağlantısı ne? Şöyle ki; bu spirallerin eğiminin tanjantı altın orana eşit. Böylelikle Max'ın bize göstermeye çalıştığı şeyi daha iyi anlıyoruz; yani doğanın büyüklü küçüklü spirallerden ibaret olduğu gerçeğini. Bu da var olan her şeyin altın oran kuralına uygun oluştuğunun göstergesi. Arşimet'in spirallerine de bu şekilde değinmiş oluyoruz. Da Vinci'nin bu filmle alakası ise şu; 'Mona Lisa' ve ' Aziz Jerame' tablolarında altın oranı kullanıyor,tabloların boyunun enine oranı bize altın oranı veriyor. Bunu sadece çerçeve boyutlarında kullanmıyor tabi ki,çizdiği resimlerin kendisine de uyguluyor. Çizimlerin uyum ve ahenk içinde olması için çizdiği portrelerden masa ve pencerelere kadar altın oranı uyguluyor. Ayrıca Da Vinci'nin bulunan günlüklerinde insan vücudundaki altın oranları gösteren çalışması bulunuyor,bu çalışmaları da çizimlerinde kullanıyor zaten. Yeterince dağıttık toplayalım; film doğadaki matematiği sunuyor bize,dağınık ve alakasız gibi görünen her şeyin bir oranla sabitlendiğini,aslında en kompleks görünenin bile bir düzenle işlediğini kanıtlıyor sanki. Yahudi yönetmen,ilk filminde kitabı Tevrat'a da değinmeden geçmiyor. Max'in bilgisayarının kendinden geçmeden önce ona sunduğu 216 hanelik numara dizimi tevratın şifresiyle çakışıyor,borsanın döngüsüyle de. Filmde Max'ın karşısına çıkan böcekler, kafasında düşünmesini engelleyen olumsuz etkenleri simgeliyor bence. Film, Sean Gulette'in eline bırakılmış o da hakkını fazlasıyla vermiş. Müzikler Clint Mansell imzalı ve tek kelimeyle müthiş. Aronofsky'nin kendine has kamera çekimiyle büyüleyici sahneler yakalanmış ,Max'in filmin aralarına serpiştirilen hap içme sahneleri filmin akışına bambaşka bir boyut katıyor. Aronofsky'nin bilimle harmanlanmış bu filmini matematiği sevmeseniz bile,sırf yönetmenin nasıl 'ben geliyorum' dediğini görmek için izleyin derim.
| 0 |
531 |
sırf Adam Sandler için gittim, ama tam bir hayal kırıklığı. hiç gülmedim diyebilirim, bir kaç sahnede tebessüm ediyorsunuz o kadar. filmin sonunu getirmek için çok zorlandım, arada çıkıp gidende çok kişi oldu. adam sandlerın en kötü filmi heralde.
| 0 |
532 |
Film fena sayılmaz ancak bazı abartılı sahneler vardı esprili ancak güldürmeyen sahnelerden... Bu yüzden puanım 7.
| 0 |
533 |
güzel, eğlenceli film. tavsiye ederim. 8/10
| 1 |
534 |
Filmin ilk 15-20 dk güzel ama sonra tamamen sıradan..
| 0 |
535 |
Aşırı komik değildi orta ayarda bir komediydi. Adam sandler için gittim açıkcası ama pek bir artısını göremedim. Yinede zaman geçirilebilecek eğlenceli bir film 7/10
| 0 |
536 |
İzle we unut tarzinda 1 film olmuş,ama kadro çok başarılı,Adam Sandler başaktör gibi görünse de diğer akörler de gayet başarılı,Rob Schneider zaten komik 1 aktör,adamı görünce gülmeye başlıyorsunuz.Filmin en büyük sürprizi Steve Buscemi süphesiz,kısa bir rolü olsa da gayet iyi gitmiş bu filme.Arada Ben Stiller çıkar mı diye bekledim ama olamadı,onun yerine Stewe usta war.Epey güldüğümü söyleyebilirim,son zamanlarda bu kadar güldüğümü hatırlamıyorum.Klişe espriler war ama yine de izlenesi,klasik 1 Adam Sandler dan filmi,8/10
| 1 |
537 |
filmin kaliteli bir komedi olduğunu söyleyemem, ebeveynlere ders vermek, nerde o eski zamanlar demek için yapılmış gibi bir havası var. oldukça önemli oyuncuları bünyesinde barındıran bir filmden daha fazlası beklenirdi.
| 0 |
538 |
izlenmesi gereken ender yapıtlardan biri....özellikle filmin siyah-beyaz olması beni daha da çekti(nostalji havası katmış:)...
| 1 |
539 |
aronofsky! bu adamın filmlerini izlemeden önce kafanızın sağlam olması şart. beyni yoran değişik bir film ama buram buram aronofsky kokuyor. requiem for a dream ve fountain’deki aynı karamsar havayı, boğulmayı hissediceksiniz bu filmi izlerken ve derinliğinde kaybolucaksınız. gerçekten zor ama hoş bir film. aronofsky’da tarz yönetmenlerden ne çekerse izlenmeli 7/10
| 0 |
540 |
hayatın dokusunu matematikte arayan adamın çıldırışı... dikkatli izlenirse eğer, film çok derin bir felsefe içeriyor. günümüz dünyasında bilimin çok önemli bir yer katettiği gerçektir ama bazen bilimin -yani insan beyninin- durduğu, çıldırdığı yerler vardır. film, sonunda insanı hayretlere düşüren ters köşeye yatıran bir film değil. ayrıca filmin siyah beyaz olmasıda biraz göz yoruyor. ama filmin siyah beyaz oluşuda filmin felsefesiyle bir hayli bütünleşmiş. zaten yönetmenin başarısıda burda devreye giriyor. müzikler, geçişler, mekanlar hep o karmaşayı, belirsizliği başarıyla yansıtıyor. filmin kısa olmasıda çok isabetli olmuş. kısacası aronofsky ilk filminde sağlam bir iş çıkarmış diyebilirim. 8 puanı hakeden bir film.
| 1 |
541 |
kesinlikle taktire şayan bir film.Zaten işin içine Darren Aronofsky girmişse her halükarda izlenmeli.Düşük bütçeyle yapılan ve başarılı olabilen nadir filmlerden biri.Bu arada sözel, sayısal, eşit ağırlık farketmez bence herkes izlemeli....
| 1 |
542 |
Flimi az önce izledim.Daha öncede a reqiem for a dream i izlediğimde de hafif düşündürmüştü ama artık eminim; yeni bir lynch vakasıyla karşı karşıyayız..Flim herşeyiyle buram buram eraserhead kokuyor.Ancak asla eraserhead gibi özgün bir yapıt olamaz ben şahsen yönetmenden ileride daha karışık anlaşılmaz flimler bekliyorum. Sanırım darren aranofsky de sıkı bir David Lynch hayranı:)
| 0 |
543 |
Film tahmin edilebilir ve aşırı derecede klişelerle dolu. Oyuncular da oynadıkları karakterleri taklit ediyor gibiler. Basit bir senaryoya sahip baştan savma bir film.
| 0 |
544 |
Film tam anlamıyla hayal kırıklığı olmuş şimşek resmen silinmiş filimden yazık bu kaar basit bitirilmesi çok saçma Filme boşuna gitmeyin çok sıkıcı saçma ve senaryo berbat olmuş
| 0 |
545 |
Kim ne derse desin, ilk Arabalar filmine bayılıyorum. Her ne kadar devam filmi fazla çocuksu olup Pixar'ın açık ara en kötü filmi olsa da ilk filme karşı bir zaafım var niyeyse. Çocukluğum o filmle geçti diyebilirim. Bu yüzden bu film için oldukça heyecanlıydım. Serinin yöneleceği yeni yönü ve hikayenin nasıl biteceğini merak ediyordum. Serinin bu filmi hikayesini devam ettirmek için ilk filmin kökenlerine inmiş. Eğer ilk filmi pek sevmediyseniz, bu filmi de çok seveceğinizi sanmıyorum. Ama ilk filmle büyümüş birisi olarak Arabalar 3, bana beklediğimden de fazlasını verdi. "Uzun süredir pistlerde yarışan Şimşek McQueen için yarış günleri zorlaşmıştır çünkü daha hızlı ve daha çevik yeni nesil yarışçılar piste gelmeye başlamıştır. Bunlardan birisi de Jackson Storm'dur. McQueen'i alt eden Storm, uzun süre boyunca yarışları birinci bitirir ve yeni rekorlar kırar. Bu sırada da ihtiyarladığını düşünen McQueen, farklı bir şekilde yarışmaya karar verir. Bunun için de eğitmen olan Cruz ile birlikte çalışmaya başlar. Fakat yarış günü yaklaştıkça McQueen için işler zorlaşacaktır." Pekala, nostalji falan bir yana, bu film gerçekten de nasıldı? Arabalar 3, Pixar'ın kurallarını baştan yazan bir film değil. Daha çok ilk filme geri dönüp daha sade bir içerik ile hikayesini devam ettirmeye çalışmış. Bunu takdir ettim çünkü ilk filmi gerçekten düşünürsem, McQueen'in tek amacı, yarışa geri dönmekti. Bu arada olaylar yaşanıyordu sadece. Devam filminin pek bir amacı yoktu zaten. Arabalar 3, McQueen'e ve hikayenin var olması için gerçek bir amaç vermeyi başarmış. Bu yüzden bu film, serinin diğer filmlerine göre daha kişisel bir his uyandırıyor. Bu konuda da hikayenin işleniş tarzı çok başarılıydı. Bu filmin yönetmeni olan Brian Fee, ilk defa bir film yönettiği için bu sayede de filme yeni şeyler eklemiş. Gerçi hikayenin özü, birden fazla Rocky filminin bir araya getirilmiş versiyonu gibi hissettirse de sonuç açısından yararlı olmuş. Bir Arabalar filmini sırf oyuncak satmak için değil, gerçekten de bir hikayeyi ilerletmek için yapılmış hissini alıyorsunuz. Ayrıca animasyonun kalitesi inanılmazdı, Pixar'ın en güzel görünen işlerinden birisi. Arabaların kendisi ve özellikle de manzaralar çok gerçekçiydi. Her bir kareye konulan detayın sayısı da takdire şayandı. Arabalar 3, karakterlerine serinin diğer filmlerine göre daha iyi bir şekilde odaklanmayı başarmış. Arabalar 2'de başrolde olan Mater'ı çok arka plana atıp ana karakterlerin derinlerine inmiş. Normalde şirin ama kişiliğini biraz sıkıcı bulduğum Şimşek McQueen'e dediğim gibi, bu sefer gerçek bir amaç verilmiş ve hikayesini bir yükseliş/düşüş şeklinde işlemişler. Konu klişe olsa da, sonuç etkileyiciydi. Bunun dışında filmdeki en iyi karakter kesinlikle Cruz'du. Cruz oldukça sempatikti, şakaları başarılıydı ve genel anlamda kişiliği güçlüydü. Bir de filmin ikinci yarısı, özellikle de finali çok başarılıydı. Ne olacağını tahmin edebilmenize rağmen film yine de etkilemeyi başarıyor. Bundan daha uygun bir final düşünemezdim şahsen. Peki nostaljik açıdan bu film benim için nasıldı? Oldukça hoştu aslında. Ne bileyim, bu dünyaya geri dönmek, gerek müzikleri, gerek atmosferi olsun, hepsini bir arada görmek çok hoştu. Çocukluk zamanlarına geri dönmüş gibiydi. Ve bu yüzden de filmin daha sade bir tonda ilerlemesi çok ferahlatıcıydı. Çoktan bilindik bir dünyanın içeriğine gerçekten de ilgi çekici şeyler ekledi. Peki Arabalar 3, kusursuz bir film miydi? Elbette değil, bir Arabalar filminden bahsediyoruz burada. Öncelikle ilk yarı biraz zayıftı. İlk yarıda yapılan şakalar pek komik değildi ve bazı bölümler çok tahmin edilebilirdi. Bunun dışında filmin bazı sahneleri biraz fazla yavaştı, bu yüzden filmden rahatça 5-10 dakika çıkarılabilirdi. Genel anlamda Arabalar 3, benim için oldukça eğlenceli bir deneyimdi. Bazı bölümleri çocuklar için sıkıcı olsa da Pixar'ın Arabalar serisiyle ilgili farklı bir şeyler yapmaya çalıştığını görmek hoştu. Her ne kadar Pixar'ın en iyi filmlerinden birisi olmasa da (ilk 10'a bile zor girer bence) ve ilk yarısı biraz zayıf olsa bile genel anlamda Arabalar 3, ferahlatıcı bir filmdi. Karakterlere yapılan yaklaşım şekli çok başarılıydı, mesajı güçlüydü ve özellikle de ikinci yarı sürükleyiciydi. Sinemalarda ailecek bir animasyon film izlemek veya nostaljik bir şeyler izlemek istiyorsanız, Arabalar 3'ü izlemenizi kesinlikle tavsiye ederim. Arabalar serisinin açık en iyi filmi olmuş. İyi seyirler. FİLMİN İYİ YANLARI: + Animasyon kalitesi ve yaratılan nostaljik hava. + Karakterlere daha derin bir şekilde yaklaşması. + Sade bir şekilde ilerleyen ton. + Finali. FİLMİN KÖTÜ YANLARI: - Monoton bir ilk yarı. - Tahmin edilebilir yerler. - Pixar filmleri açısından yeni bir şey pek yapmıyor. TOPLAM PUAN: 7.8/10
| 0 |
546 |
Ağlafım resmen arkadaşlar protesto edip baştan çektirelim filmi. Bu ne biçim bir son çocukşuğumu yediler. DC kahramanları 100 yıldır yaşlanmadı mcquenn 3 filmde adamı yaşlandırdılar. Hayatımın en kötü filmiydi.
| 0 |
547 |
Evet eğlenceli, evet sürükleyici ama artık yeter! Belki de biz bir türlü büyüyemeyen çocuklar için bu muhteşem seri miyadını doldurdu.
| 0 |
548 |
Berbattı çocuğum hayal kırıklığına ygradı şimşeğin kimse böle olmasını istemez hiç tad almadım hep bir hayal kırıklığı sonu da saçma
| 0 |
549 | 1 |
|
550 |
Cars 3, Çoğu Şimşek Mcqueen Hayranı için Hayalkırıklığı olmuştur. Güzel Başlayıp Kötü biten Filmlerden,Şimşek Son yarışını kazanmalıydı, Doc Hudson ve Şimşek sahnesi beni ağlattı :( Duygusal bir Film olmuş, aynı zaman da Bir Arabanın hayalinin gerçekleşmesini konu alıyor. Doc Hudson da böyle olmasını isterdi.. Şimşek Mcqueen Emekli olmasına üzüldüm..
| 1 |
551 | 0 |
|
552 |
Eh film eğlenceliydi diyebilirim..Ancak sonu berbattı..Hayatımda gördüğüm en saçma sondu ve bütük hikayeyi alt-üst etti bence...Gitmeyin demiyorum ama çok daha güzel filmler var vizyonda...Tabii çocuğunuz için ideal xP
| 0 |
553 |
bu filme giden varsa biran önce yorum yazabilirmi ?
| 0 |
554 |
yaaaa süper filmdi cok sevdim cok eğlenceli gidin bencceeee
| 0 |
555 |
Keyif veren bir film. Yani sinemada izlenecek nitelikte değil fakat dvd ortamında eh işte dedirtecek cinsten. Sıkılmadan izlemek güzel. Jodie Foster güzel bir karakterle karşınızda.
| 1 |
556 |
çok beendim =) gerçekten güsel bi filmdi vasat bişi bekliodum ama beni şaşırttı baya...buffyden göz aşinası olduum michelle trachtenberg in güzelliine dicek bişi bulamıorum ve kesinlikle bu rol için biçilmiş kaftan.oyuncular senaryo süper ve gerçekten de patencilerin hayatını yansıtıo her yönüyle...filmin güzellii yanında öğretici bilgiler de verio olması başka bi artısı bence...istediinin peşinden gitme kendini tamamiyle isteğine adama ve aile konusu...her gencin ailesiyle birlikte izlemesi gereken bi film...ben çok beendim bence kaçırmaın =)
| 1 |
557 | 0 |
|
558 |
İzlediğim en kötü Transformers filmiydi, çocuklara yönelik bir film olmuş, türü komedi ise onda da zayıf kalır
| 1 |
559 |
Bu filimin serinin diğer bir filmi olan Transformers: The Last Knight ta Bumblebee bir Nazi üstüne baskın veriyor ama film 1987 de geçiyor ama Nazilierin çıkış tarihi veya savaş tarihi ile bir uyum yok. O zaman Bumblebee dünya ya ikinci gelişi mi yada filmin yazar ve yönetmenlerinden serinin önceki filmi olan The Last Knight ta bulunan sahneyi kale almayıp mı çektiler bu filmi.
| 1 |
560 |
Filmi beğendim. Komedi ve aksiyon yönü ağır basan, zaman zaman duygusallık yönü de olan güzel bir film olmuş. Başroldeki kızı da oldukça yetenekli buldum. Seksi bir kız oynatarak özellikle erkekleri hedeflemektense, güzel ama seksiliği ön plana çıkarmayan ve oldukça yetenekli bir oyuncu seçmeleri gerçekten harika olmuş ve bana göre işte şimdi gerçekten bir Transformers filmi olmuş. Bir yönetmen değişikliği filmi çok kaliteli hale getirmiş. Umarım bu seri aynı yönetmen ve kadro ile devam eder. Ben izlemenizi tavsiye ederim. Ama eğer serinin önceki filmlerindeki gibi bol efekt, bol aksiyon ve sürekli bel altına odaklanılan seksi bir kız bekliyorsanız beğenmeyebilirsiniz filmi, baştan söyleyim.
| 1 |
561 |
izlediğim en güzel filmlerden biriydi gerek konusu gerek oyuncuları kusursuz bir filmdi devamı gelmesini isterim doğrusu
| 1 |
562 |
Aslına uygun ve en iyi Transformers filmi olduğunu belirterek; filmin muazzam olmadığını söylemeliyim. Filmin komedi ve aksiyon yönü ağır bassa ve tatlı duygusallıklar aralar serpiştirilse de Michael Bay'ın etkisi hala sürüyor. Orijinal ve bağlantı hikayesinin filmin başında sunulması da olayı güzelleştiriyor. Herkes, tüm filmleri izlemek zorunda değil. Filmde kullanılan şarkılara, tam anlamıyla bayıldım. Oyunculuklarda küçük pürüzler ve görsel efektlerde iyileştirmeler olsaydı, yılın en iyisi olabilirdi. Bu haliyle de çok iyi ama kusursuz değil.
| 0 |
563 |
Filmi izlemek isteyen arkadaşlar insanların düşüncelerini benim gibi gelip merak ediyor ve bu yorumu okuyorsan sana düşüncelerimi aktarim şimdi eğer diğer transformers filmlerini izlediysen bu film sana animasyon gibi gelicek filmin başında anlarsın zaten konu olarak sa klasik bir konu çok film izleyen biriysen seni son dakikalarda sıkıcaktır ve bu film biraz çocuk kitlesini de katmak için saçma sahneler görebilirsin insanlar öldüğünde kan çıkmaması gibi.Ama eğer merak ediyorsan transformers hikayesinin öncesinde yaşananları merakını giderecektir yani son olarak çok yazdım çok beklentin olmasın ama olan biteni öğrenmen için izleyebileceğim bir film
| 1 |
564 |
Film tf formatına uymuyor ama filmin başlangıcı bize farklı bir şey sunarken bü anda değişiyor ama yine adamlar bütçeyi az tutarak efekti basmışlar iyi iş yapmışlar
| 0 |
565 |
stuart townsend ve filmde çalan şarkılar harika.ama film genel olarak vasat.lestatın sahnede söylediği slept so long şarkısı çok güzel olmuş.
| 0 |
566 |
müzikler hariç felaket kötü bi film. sadece türkiye de beğenildi. özellikle konu fiyasko, hele rock yıldızı vampir... güldürmeyin adamı... kesinlikle fiyasko...
| 0 |
567 |
yönetmenin tek filmi olduğuna şaşmamalı
| 0 |
568 |
yani güzeldi denebilir ama belli bi yaş kitlesine hitap edio yni her yaşın sevebileceği türden diil ama fena diil
| 0 |
569 |
Evet güzel bir film. Tavsiye ederim. 10/7.
| 0 |
570 |
Konusu her ne kadar sıkıcı olsada özünde yani hammaddesinde bir azim öyküsü barındırıyor. Hayatta hiçbir idealiniz kalmadıysa size iyi bir gaz veriyor bu film.
| 1 |
571 |
hoş bi filmdi..Michelle Trachtenberg ile Buffy'den tanışıyoruz :p keşke benim de kafam fizike böyle çalışsa diye düşündüm durdum hep heheh...filmin akışı falan çok güseldi ama sonu biraz masalımsı olmuş ;))
| 0 |
572 |
bence cok güzel bir film ben izlerken zevk aldım,müzikleri de süper,hem egitici hem eglenceli.Özellikle meslek karar asamasında olan arkadaslara tavsiye ediyorum,izleyin:)
| 1 |
573 |
Su ilk on dakika vardı ya okul sahnesi o nasıl bir sahnedir.Her saniyesi mi dogallık saflık ve bizdenlik kokar.Kasaba iyi bir film belki bir uzak degil ama ben memnun ayrıldım 6.5/10
| 0 |
574 |
Acaba ben yanlış bir film mi izledim bilemiyorum, yorumları okuyunca şaşırdım açıkçası. Sinema sanatı ile fotoğrafçılık arasındaki farkların ne olduğunu ben biliyorum.Bu filmin izlerken nbc'nin geçmişi ile ilgili bilgim olmadığı halde yorumum şu oldu, "Bu sinemada yönetmenlik yerine fotoğrafçılık yapsa keşke". Daha sonra araştırdım ki gerçekten uzun yıllar fotoğrafçılık yaptıktan soınra sinema sanatına girmiş nbc. Her neyse senaryo zayıf, oyunculuk berbat, ses facia, kurgu kötü.Görüntü yönetimi vasat.(Görüntü değil!..).Tema filmi kurtarmaya yetmiyor.Ancak 4/10 puan verebiliyorum, daha fazla çalışmaz :)
| 0 |
575 |
filmin sesli değil de dublajlı çekilmiş olması, kişilerin -özellikle de atiyenin- sesini duyamamış olmak beni ortadan çat diye çatlatıyor. atiyeyi olgun bir kadının seslendiriyor ve şehirden uzak bu kasabada yaşayan insanlar nedense istanbul türkçesiyle konuşuyordu. gerçekten çok rahatsız oldum. onun dışında şu küçük kız yüreğime işledi. gerçekten ihtiyaç duyduğum, derin türden bir filmdi
| 0 |
576 |
Capcanli.. Miyazaki'nin Spirited Away'den sonra izlediğim ilk filmi. En sevdigim uc Miyazaki filminden biri. Hatta en sevdigim bes filmden biri. Mutlaka izlenmeli. Bu kucuk cadi insana kendiyle ilgili cok sey anlatiyor.
| 1 |
577 |
basta cok guzel bır fılmmmmmmm......ama sonlara dogru komiklesiyorrr...devamlı ucuyor baska hıc gücü yokmu?????garip cadı sadece ucuyorr filmin yarısı ucmayla geciooooo.sonu kotu...
| 0 |
578 |
Miyazaki nin daha iyi filmleride var bu bi gerçek...Kiki bi karakter olmuş sadece uçabilior ve sonu çook ama çok basit olmuş...10/8 yinede favorim...bütün animeler benim favorim...
| 1 |
579 |
sıkılmış ve moraliniz bozuk ise bu filmi izleyin keyfiniz kesinlikle yerine gelecektir
| 1 |
580 |
Miyazaki filmlerini yapım yılına göre sırayla izlemek sanırım filmleri anlamak için en iyi method. Son yapıtların kalitesini ilk yapıtlardan da beklemek sanırım hata olur. Tabi "Kiki's..."in yapım yılı itibariyle senaryosu ya da görüntüsü olağanüstü. Kesinlikle izlenilmeli biraz da öğrenilmeli :) Her filminde akılda kalan bi yan karakter var burda da Jiji süper..Miyazaki tam gaz devam :D
| 0 |
581 |
biraz çocukça ama güzel iyilik dolu
| 0 |
582 |
Bazı arkadaşlar filmi saçma sapan gömmüş nedense ama müthişti bence. Beğenenlerin espri seviyesine laf etmiş ama bu kadar güzel birşeyde eğlenememek ilğinç olan aslında çok güzeldi ki ben Türk komedi filmlerini çok sevmem beğenmem ama bu tam benlik
| 1 |
583 |
alkolik bir pilotun başından geçenleri anlatan ve bundan ders çıkarılması gerektiğini anlatan güzel ve yararlı bir film eğlenceli sahneleride çok iyi hava katmış filme 10 üz 7.2
| 0 |
584 |
bu film özeldr çünkü geçtiği yerler benim topraklarım burda varolan gerçekler insanın içini yakıyo izlerken gurbet ellerde olmamdan da olabilir çk kötü ağlamştım bak yine doluyo gözler müzikler buranın türkü kültürüne işaret. bir ay doğar ilk akşamdan geceden...
| 1 |
585 |
sıcak bir film eh biraz bir oyunculuk bir kameraman bide olsun diye olan bir yönetmenle çekilen bir film olmuş 10/5
| 0 |
586 |
Bayıldım ya, bu zamana kadar ki sinemada izlediğim filmlerin en iyisi diyebilirim. 1. filmden kat kat daha gerilim ve korku, şaşırtıcı sahnelerle doluydu. İzlerken koltuğumda zıpladım resmen. Vizyondan kalkmadan izlemelisiniz. :)
| 1 |
587 |
şimdiye kadar izledigim en iyi komedilerden.farklı ve sade cekilmiş sahnelerle abartıya kacmadan yapılmış mükemmel bir komedi.
| 1 |
588 |
her insanın hayatında bir ya da birkaç kez şeref misafiri olduğu sofradır. alacağını aldıktan sonra kalkmasını bilmek lazım. sorun etmeye değmez.:)) zengin, karizmatik, yakışıklı, zeki ve haliyle burnu havada birkaç tane kafadar kendilerine sokakta rastladıkları birkaç tane salak bularak onları topluca akşam yemeğine davet etmek ve en salağı getireni o gecenin şampiyonu ilan etmek gibi bir oyun yaratmışlardır.kesinlikle komedi klasiklerinden...
| 1 |
589 |
10 numara bir komedi filmiydi,bakalım Amerikan versiyonuda aynı başarıyı tekrarlıyacak mı ?
| 1 |
590 |
Kesinlikle son zamanlarda izledigim en mükemmel filmlerden birisiydi Jean Dujardin ve Bérénice Bejo kusursuz bir performans sergilemisler herkesin izlemesi gereken duygu yüklü bir saheser.
| 1 |
591 |
Çok büyük, ihtisamli bir film oldugunu düsünmüyorum. Hatta buraya yazanlarin bazisi da o kadar büyütülmemesi gerektigini söylemisler zaten. Hollywood'da sessiz sinemadan sesli sinemaya geçisi anlatan bir film. Ünlü bir erkek oyuncu, sessiz dönemin tüm nimetlerinden yararlanmis ve star olmustur. Fakat sesli film yapmak istememektedir (nedeni belli degil, filmde sadece basit bir inatmis gibi gösteriliyor). Bu arada bir kadin figürana ilgi duyar ve kizin sinemada tutunmasi için bir degisiklik yapar: dudagina bir ben çizer. Çünkü star olmak için digerlerinden farkinizi gösterecek bir özelliginizin olmasi gerekmektedir. Her neyse, adamimiz inadinda israr eder, stüdyo destegi olmadigi için kendi sessiz filmini kendisi çeker ama iflas eder. Diger yandan "Benli Güzel" sesli filmlerin yeni stari olmustur. Ama eski askini unutmaz ve gizlice aktörümüze yardim eder. Görüldügü üzere konuda hiçbir yenilik yok. Sessiz sinemadan sesli sinemaya geçisi bu filmden daha iyi anlatan bir film var zaten: "Singin' in the Rain (1952)". Onu izleyin daha iyi. Onun disinda yeni bir kadin star yaratirken kendi büyüsünü kaybeden eski erkek star hikayesi de var arsivde: "A Star is Born (1954)" hatta yeni versiyonlarinin yaninda Sezen Aksu'nun oynadigi Türk versiyonu bile var. Onlari izleyin daha iyi. O zaman elde ne kaliyor? Pek de bir sey kalmiyor. Ama film kötü mü, hayir. Büyük bir rahatlikla izleniyor, sikmiyor. Siyah beyaz ve sessiz olmasi neden bir negatif özelliktir ya da neden büyük bir cüret olarak nitelendirilmistir anlayabilmis degilim. Günümüzde bile sessiz siyah beyaz filmler çekiliyor zaten. The Artist bir ilke imza atmiyor! Türk izleyiciler de Amerikan izleyicilerin aliskanliklarini ve önyargilarini benimsemis demek ki. Çok komik. Tamamen kliselerden olusan (hatta bir Türk filmine benzeyen) The Artist'i birkaç basamak yukariya tasiyan unsur Jean Dujardin'in oyunculugudur. Cannes'dan aldigi ödülden beri Oscar alacagini biliyorduk zaten. Bu tür abartili oyunculuga yatkin becerisi var çünkü, ayrica güzel dans ediyor. Bérénice Bejo'nun neden Oscar adayi oldugunu anlamadim (üstelik yardimci kadin dalinda). Pek bir maharetini göremedim. Belki sonra görürüz. Köpek Uggie gerçek bir fenomen yalniz. Oscarlar Hollywood güzellemelerini, endüstriyi destekleyen filmleri her zaman ödüllendirmistir. Bu yüzden bu filme 10 adaylik geldi. Basyapit oldugu için degil. Üstelik sezon çok kiraçti, hangi film iyiydi ki? O yüzden filmin aldigi 5 Oscar gözünüzü boyamasin. Filmi tabii ki öneriyorum. Güzel bir film. Ama bir basyapit degil. Üstelik siyah beyaz ve sessiz diye bir "sanat" filmi izliyorum havasina da kapilmayin, yemezler. Bu film her ne kadar yabanci bir sinemaci tarafindan çekilse de tamamen "Hollywood" filmi. Üstelik kendi kendisini yalanlayan bir ana fikri var; eger iflas etmek istemiyorsaniz sinemada gelisen teknolojiyi yakalamalisiniz diyor, kendisi de teknolojide geriye gittigi halde. Hollywood'da bu tür "amaç sapmalari"na asinayiz. Bir sabun köpügü degil de gerçekten suya sabuna dokunan bir film olsaydi, sesli sinemaya geçis döneminde yapimcilarin fasizan davranislarina odaklanmasi gerekmez miydi, olayi tamamen bir aktörün basit inadina indirgeyecegi yerde? Haydi biraz gerçekçi olalim!
| 0 |
592 |
Bana kalirsa bu film dekor kostüm gibi teknik ödülleri hakediyor. Ama onun disinda olaganüstü birsey yok ! Filmin sessiz olmasi disinda hiçbir özelligi yok , oyuncularin gerçekten dikkat çekici bir performanslari yok , J. Dujardin'in yüzüyle yaptigi karikatürlerin disinda ,zaten onun da tek bildigi sey o . Bana kalirsa bu film tamamen ticari ve kendini begenmis bir film tabi bu kisisel fikrim
| 0 |
593 |
Defolarına takılmadan değerlendirirsem keyifli bir filmdi ''The Artist''. Yıllardan bu yana Yeşilçam sinemasıyla büyümüş biz sinemaseverler için aslında tam da perdede aradığımız şeydi belki de. Kahraman yüksektedir, sonra hayat onu bir şekilde düşürür ve sonunda yine mutlu son ile seyircinin gönlü kazanılır. İnternet sitelerinde gezerken kullanıcı yorumlarının büyük bölümünde filmin oldukça sevildiğinin farkına vardım. Sinema hakkında bir muhabbet açıldığında hepimiz Tarantino, Lynch, Allen, Bergman falan diye yükseklerden uçsakta eve gelip koltuklarımıza oturduğumuza izlediğimiz şeyler bu yönetmenlerin filmlerinden daha çok ''Hababam Sınıfı'', ''Süt Kardeşler'', ''Şabaniye'' falan oluyor. Sanırım bu olmak istediğimiz sinemasever ile olduğumuz sinemasever arasındaki fark sadece izleyicide değil, eleştirmenlerde de aynı şekilde geçerli. Aslında Yeşilçam filmlerinden çok farklı olmayan bu Hollywood güzellemesinin neden bu kadar göklere çıkarıldığının mantıklı açıklaması bu sanırım. Bu uzun girizgahtan sonra filme gelirsek, eli yüzü düzgün, iyi çekilmiş, iyi oynanmış, mantıkla değilde kalp ile izlenildiği zaman daha çok sevilecek bir film ''The Artist''. Filmi bende beğendim (evet bu toplumda yaşayan birisi olarak ''Yeşilçam'' bana da çok soluk vermiş bir ağaç. Filmin defolarını (George Valentin 'in sesli sinemaya aşırı, abartılı bir şekilde direnmesi, filmin finalinde bu kadar travma yaşamış bir insana göre çok çabuk toparlanıp kendisini yüzüstü bırakan yapımcısının bile önünde dans etmesi gibi) daha kolay görmezden gelebilmem bu yüzden kesinlikle. Bu kadar laftan sonra daha geniş bir dağıtımla vizyona girse ülkemizde izleyici sayısı kesinlikle kat be kat daha fazla olurmuş filmin (50 bin civarında kalmış ne yazık ki). Bu da yapımcıların Türk sinema izleyicisini hala anlayamamış olmalarının bir sonucu. Sözün özü yılın iyi filmlerinden. Yeşilçam sinemasına aşina her bünye filmin rahatlıkla içerisine girebilir.
| 0 |
594 |
Filmi, siyah-beyaz ve sessiz olduğu için büyük bir önyargıyla izledim. Fakat, film bittiğinde iyi ki izlemişim dedim. The Artist bence bu senenin en iyilerinden. En İyi Film ve En İyi Erkek Oyuncu dallarında Oskar heykelciklerini almalı dediğim bir film olmuş. Müziklere hayran kaldım. Ne diyebilirim ki: Mutlaka izleyin!!
| 1 |
595 |
Harika bir film siyah beyaz ve sessiz olması sizi hiç yanıltmasın öyle bir oynamıski oyuncular filmin içinde gibisiniz bu senenin en iyilerinden :)
| 1 |
596 |
Orta sınıf hayatını acımasız bir çıplaklıkla anlatan tokat gibi Haneke filmi.Filmin başından itibaren tekdüze planlarla karşılaşırız.araba yıkatma sahnesi,monoton geçen akşam yemekleri,markette sürülen alışveriş arabası ve yakın çekim planlar vs.bunların hepsi ailenin hayatıyla ilgili bize ipuçları verir.büyük bir monotonluk ve amaçsız yaşamaktan ilerigelen aile içi iletişimsizlik.Bunlar dikkatle izlendiğinde ailenin sonunda geldiği nokta çokta şaşırtıcı olmuyor.Hanekenin diğer kent üçlemesi filmleriyle beraber izlenmeli.
| 1 |
597 |
Bir kez daha endişe etmeden yaşamanın olanaksız olduğunu bana fazla acı bir şekilde anlatan ilk Haneke filmi. Kişisel vandalizm. Monotonluk ve akabinde ki bıkkınlığı başta fazlasıyla hissettirip öyle bir yumruk indirir ki sonlara doğru afallatır. Olayın gerçeklerden esinlenildiğide unutulmamalı. 10/10
| 1 |
598 |
...Filmi izledikten sonra sabah uyanıp işinize mutlu bir şekilde gidebiliyorsanız; keyfinize bakın. Filmi izledikten sonra en çok merak ettiğiniz şey balıkların akıbetiyse; lütfen filmi unutun. Filmi izledikten sonra derin düşüncelere daldıysanız; karanlığa hoş geldiniz. Çünkü Haneke’nin de zaten yapmak istediği buydu, o tohumu sizin beyninize ekebilmek... Uyduruk bir tatile gidebilmek için bir sene çalışmak; kesinlikle pahalı bir anlaşma...
| 1 |
599 |
Aslına bakrsanız film "ne güzelmiş" denebilecek bir film diil ama arkadaslarında belirttiği gibi kara filmin ilk örneklerinden oldugu için apayrı bir yerde. üslubu ve kurgusuyla zamanının filmlerinden ayrılıyor şüphesiz.
| 1 |
Subsets and Splits
No community queries yet
The top public SQL queries from the community will appear here once available.