Unnamed: 0
int64
0
16.6k
Sentence
stringlengths
1
13.7k
Sentiment
int64
0
1
600
izlenmesi gerekir mi?evet gerekir.beğenmemek elde mi?evet gayet de elde.gördüğüm o kadar muhteşem klasikten sonra the maltese falcon bana çok da sağlam gelmedi.onu izlemeyi bu zamana kadar ertelemiştim ve beklentim de yüksekti,ancak son dönemlerde beklentimi boşa çıkaranların başında geliyor kesinlikle.övgüye değer özellikleri de kesinlikle var.filmi az beğenmemin sebebi kesinlikle yaratmış olduğu yüksek beklentiyi karşılayamadığından zaten.yoksa gayet eli yüzü düzgün,hoş bir kara film.övülmeyi hak edenlerin başında 35 yaşında böyle "kara" bir filme imza atan john huston gelmeli sanırım.ve tabii ki bogart yine tek kelimeyle muhteşem.kendine özgü tavırları ile özgün bir spade yaratmış hiç zorlanmadan.rolüyle bütünleştiği aşikar.yan karakterler de fena değil,ancak bu tanımı aşan bir performans kesinlikle peter lorre'den geliyor.fiziğinin de yardımıyla harika bir cairo portresi çizmiş.bunların yanında ortada pek de harika bulmadığım bir senaryo var.daha ağdalı,ne bileyim daha ağır ve zor bir senaryo sanki daha hoş dururdu.hem seyirciyi de sürekli düşünmeye sevk eder ve merakı artırmış olurdu.olayların gelişmesi ve sonuçlanması doyurucu değil.ilk saniyelerden itibaren bir "yalan" durumu var ve bu sizi finale doğru tetikte tutmayı başarıyor ancak filmi bitirdikten sonra o beklenen patlamanın veya sürprizlerin vs. bir türlü gerçekleşmemiş olduğunu hissedebilirsiniz.konu oldukça uygun aslında ve özellikle bir kara film için biçilmiş kaftan.ancak benim görüşlerim böyle.bu ekipten ve bu kadar klasikleşmiş olmanın ardından daha etkileyici bir film izleyeceğimi zannediyordum.hayal kırıklığı da diyebiliriz.
0
601
İzlenmesi elzem filmlerden Malta Şahini. Bogart tüm cool hali ile ortalardadır, fim noir'ın ilk örneğidir de ama günümüz insanını bayabilir. Sinema tarihinin en çok atıf yapılan filmlerinden de biridir. Nazarımda kusursuz bir filmdir; "sinema tarihini öğrencem, geniş kültürlü olcam, türlere vakıf olcam" diyorsanız kesinlikle izleyiniz...
1
602
Sıkılarak izledim diyebilirim, bir türlü film beni içine çekemedi. Bogart'ın en sevmediğim filmidir?
0
603
Sinema tarihinin en önemli,en popüler,en değerli kara filmlerinden birisi.Adeta ustura gibi enfes replikleri,ışık oyunları,incelikli senaryosu ile Bogart efsanesini dünyaya tanıtan,izleyicide sonuna kadar kaybolmayan bir merak duygusu oluşturan inanılmaz bir başyapıt...Anti-kahraman özel dedektifler, karamsarlık, karanlık ve dejenere suçlu dünyası tasvirleri bu filmle sinemada hayat bulur...
1
604
guzeldi.. ama muhakkak seyredin de demem ama seyretmeynde demem..seyi hatrlatıyo,neydi ya,ha kahraman babam filmini...normal olarak çünkü aynı çocuk...herneyse atlı başlangıç sahnesi güzeldii..jet içinde olduğu için izlenebilir...
0
605
izleyi,izleyin,izleyin.....
1
606
Film, Türkiye de, 2002 senesin de vizyona girmişti. Tam da, tüm dünyada Jet Li, fırtınasının koptuğu dönemdi...Film de ki, dövüş koreografileri gayet sıkıydı.
1
607
arkadaşlar bende filmi bir sene önce izledim bu film gerçekten bir başyapıt izlemediyseniz kesinlikle izleyin pişman olmayacaksınız 10/10
1
608
gerçekten güzel, çok güzel bir film.. özellikle the departed ı izledikten sonra, bu denli güzel yorumları sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum.. emin olun her karesi (the departed’dan) daha gerçekçi daha heyecenlı daha sürükleyici daha ve daha.. oyuncuların akıllarda uzun süre yer edecek performanslarıda cabası.. iyi seyirler..
1
609
Mükemmel bir kurgu. Kimin dost kimin düşman oldğunu anlayamıyorsunuz. devam serileri sitede yer almasada onları da mutlaka seyretmelisiniz..
1
610
kostebeke gore uzakdoğu filmi olmasıyla şansı düşük bir film.ve finali biraz zayıf geldi.
1
611
Taklitçi ABD yapımı The Departed'ı izlemeden önce Hong Kong yapımı Infernal Affairs I,II ve III'ü izlemenizi tavsiye ederim.
1
612
arkadaş yazmış filmin abd yapımı olan kopyasıaslında abd nin hong kong yapımı kopyası yazacaktı...neyse filme gelince konusu evet süper tabi ki 2006 yapımı olan köstebek de güzel yani uzak doğudakiler yapıyo türkiyeden kat kat iyi :)
1
613
kesinlikle izlediğim en iyi edebiyat uyarlaması her ne kadar cinsellik ön planda olsada arka planlar ve duygular o kadar güzel yansıtılmışki en azından anlatılmak istenen şeyi anlıyorsunuz diğer çoğu film gibi kafanız karma karışık olmuyor bence harika bir film..
1
614
çok güzel bir film.tam 15 yıl önce izledim.daha çocuktum belki ama etkisinde kalmıştım.şimdi tekrar arayıp buldum.erotik dememek lazımmış ne alaka kardeşim erotik işte.herşeyde bir mesaj aramasanız şaşarım.polat alemdar hesabı.
1
615
Yorumu yazmadan önce, diğerlerinin yorumlarına da şöyle bir göz attım. Kendimi farklı bir film izlemiş gibi hissettim. Çoğunun izlediği erotik öğeleri barındıran bir sanat filmiydi. Bana soracak olursanız erotikten öğe çocuk pornosuna yakın bir şey. Pek hoşuma gittiği söylenemez çok ağır ilerliyor ve fazla sıkıcı. Eğer yanınızda bir başkası da varsa sahneleri atlamak zorunda kalıyorsunuz ve geriye pek te bir şey kalmıyor.
0
616
Ustalıklı çekilmiş dört dörtlük bir yapım.Eşsiz görselliği,incelikli senaryosu ve başarılı oyunculuklarıyla Annaud ustanın en başarılı filmi.Dönem atmosferinde anlatılan öyküye kapılmamak içten değil.Yoğun cinselliğine rağmen hüzünlü bir aşk öyküsü olarak nitelenmeli.Arşivde mutlaka olmalı.10/10
1
617
Bir başyapıt. Muhteşem, çok çok iyi bir film. İzlerken sorgulamamızı, düşünmemizi sağlayan, dersler, mesajlar veren tüm zamanların en iyi savaş karşıtı filmi. Keşke bu film, tüm dünya ülkelerinde ilköğretim ve ortaöğretim çocuklarına, gençlere, yetişkinlere, izletilebilse.. Bu gibi filmlerle tüm dünya insanları empati kurarak birbirini anlayabilir.. Barışın önemini daha iyi anlayabilir.. Savaşın anlamsızlığı üzerine yapılmış en iyi filmlerden biri. Yer yer göze batan hatalara rağmen bu filmin 1930 da çekilmiş olduğu fikri bile insanda hayranlık uyandırıyor. Louis Wolheim canlandırdığı "Kat" karakteriyle filme damgasını vuruyor. Kitabını okuduysanız filmin büyük ölçüde kitaba bağlı kaldığını görebilirsiniz. O oyunculuklar, o siyah beyaz görüntülerin filme kattığı anlam, o tercih edilen mükemmel çekimler. Anlatmak istediği çok önemli olan ve bunu da sonuna kadar layıkıyla başarabilen bir film. 1930 yılında olmasına rağmen o müthiş görsellikler ve gerçeklik hissini fazlasıyla yansıtan savaş sahneleri, sisteme, devlete veya daha çok güç isteyen liderlere karşı muhalif duruşuyla, kelebeğe uzanan asker eli sahnesi ile Sinema tarihine geçen bir eser. Her sahnesinde harika kareler, diyaloglar bulunduran eşsiz bir başyapıt. Tüm sinema severler ve savaş karşıtları tarafından izlenmeli. Bana tarifi mümkün olmayan yüce duyguları ve üzüntüleri hissettirebildi. Kusursuz. Kelimenin tam anlamıyla kusursuz, eksiksiz bir film. Önceden de merak ederdim, ismi bile merak etmeye yeter zaten, fakat bu kadar muhteşem bir eserle karşılaşacağımı tahmin etmiyordum. Baştan sona çok yüce. Senaryo harika. Mutlaka izleyin her sahnesiyle ve özellikle finaliyle akıllarınıza kazınacak. Bende özellikle savaşa giden askerlerin görüntüsü ile bir mezarlık görüntüsünün üst üste oturtulduğu sahne ile yer etti. Üzerine konuşulacak çok şey var ama ben şu replikle bitirmek istiyorum. -Siperlerde yaşıyoruz ve ölmemeye çalışıyoruz. Tek yaptığımız bu iyi seyirler...
1
618
Hep olan şeyler işte dediğimiz... Gerçekten de gerçekliği çok iyi verebilen bir Fransız yapımı. Ayrıca Yann Tiersen'in harika film müzikleriyle, film her şeyiyle aklınızda kalıyor. Oyunculuklar çok iyi, kurgu sağlam ve elbette müthiş son. Aslında hayatı dışarıda pek de bir şey bırakmayacak bir kapsayıcılıkla ele alıyor, iki genç kızdan yola çıkmış olsa da. İzlenesi film.
1
619
hoş bir film olmuş sadece iki kızın yaşam mücadelesini anlatmıyor aynı zamanda inasanların içerisindeki iç çatışmaları da anlatıyor
0
620
çok eğlenceliydi. bu filmi yaklaşık 5 ay önce izlemiştim ama sonuna gelmeden uyuyakalmıştım. sonunu gerçekten merak ediyordum. tahmin edilebilir bi sonu var ama güzeldi.
1
621
filmin sonu başından belli olsa da çok sıcak romantik ve eğlenceli bir film güzel vakit geçirmek isteyenler izlemeli
1
622
Sıkılırken televizyonda rastladığım bir film olduğundan beğendim. İzlenebilecek güzel bir film.
1
623
BU film harika bir savaş karşıtı filmdir ve tam klas!ktir artık..Ortaokuldaki öğrencilere sorsanız onlar dahi adını bilir..Konusu 1.dünya savaşı yıllarında bir grup lise öğrencisi Alman gençin Nazilerin tarafında cepheye katılmasını konu alır..Romandaki gibi filmde de bu savaş kışkırtıcılığını öğretmenler yapıyor..Yani öğretmenler gençlerin beynini yıkıyor vatansever şeylerle ve onları savaşa kışkırtıyor..Bu filmde siyah bir karatahta önünde bir öğretmen aynı şekilde gençleri milliyetçilik duygularıyla ateşler..Hatta öğrencilere sorarlar büyüyünce ne olmak istiyorsunuz? Onlar da bir ağızdan asker olmak istiyoruz diye haykırır.Cepheye katılan bu askerlerden büyük kısmı savaşın ne kötü bişey olduğunu yerinde görür..Bir kısmı geri dönmek ister ve başarır da..Ancak ülkelerinde taşlanır bu kişiler.. Savaşın acı gerçekleri, öğretmenlerin gaza getirdiği bu gençleri un ufak edecektir.. Özellikle de finalde vurulan gencin kelebeğe uzanma sahnesi akıldan çıkmak bilmez..En iyi film oscarını söke söke almıştır..!'Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok, savaşlara katılan insanların bir kısmının bedenen öldüklerini, geri kalanların ise ruhen öldüklerini savunmaktadır. Ona göre sonuçta, savaşlara katılan herkes ölür, bedenen ya da ruhen, kimse savaştan sağ çıkamaz. Savaşın gerçeği işte budur.'
1
624
bir başyapıt.sinema tarihine geçen bir eser.muhteşem,çok çok iyi bir film.bana tarifi mümkün olmayan yüce duyguları ve üzüntüleri hissettirebildi.kusursuz.kelimenin tam anlamıyla kusursuz,eksiksiz bir film.eskiden de merak ederdim,ismi bile merak etmeye yeter zaten,fakat bu kadar muhteşem bir eserle karşılaşacağımı tahmin etmiyordum.o oyunculuklar,o siyah beyaz görüntülerin filme kattığı anlam,o mükemmel tercih edilen çekimler.anlatmak istediği çok önemli olan ve bunu da sonuna kadar layıkıyla başarabilen bir film.gerçekten mükemmel,kelimelere dökmekte zorlanıyorum.baştan sona çok yüce.senaryo harika.mutlaka izleyin,her sahnesiyle,finaliyle,akıllarınıza kazınacak.
1
625
Savaşın anlamsızlığı üzerine yapılmış en iyi filmlerden biri.yer yer göze batan hatalara rağmen bu filmin 1930 da çekilmiş olduğu fikri bile insanda hayranlık uyandırıyor. Louis Wolheim canlandırdığı Kat karakteriyle filme damgasını vuruyor.Kitabını okuduysanız filmin büyük ölçüde kitaba bağlı kaldığını görebilirsiniz.Kelebeğe uzanan asker eli sahnesi ile sinema tarihinde hatırlanan film bende özellikle savaşa giden askerlerin görüntüsü ile bir mezarlık görüntüsünün üst üst oturtulduğu sahne ile yer etti.Üzerine konuşulacak çok şey var ama ben şu replikle bitirmek istiyorum. -Siperlerde yaşıyoruz ve ölmemeye çalışıyoruz.Tek yaptığımız bu.
1
626
Çok sade ve basit bir senaryosu olmasına rağmen kendini izlettiren bir film. Chris Evans'ı Kaptan Amerika filminden sonra böyle bir rolde görünce her an biriyle dövüşecekmiş gibi bir hisse kapıldım ama değilmiş :) oyunculuklar genel olarak iyiydi . Özellikle Mary karakterini canlandıran minik oyuncu rolünün hakkını fazlası ile vermiş . İleride çok iyi bir oyuncu olacak kanaatindeyim. Bazı sahnelerde ağlatan , bazı sahnelerde güldüren genel olarak izlenebilecek bir film . Puanım 6.5/10 veya 7/10.
0
627
Çooook zeki bir çocuk ve amacı çocuğa iyi bir hayat yaşatmaya çalışan bir ebeveyn. Eğlenceli ilişkileri olan bu ikilinin hayatları idealist ve despot bir büyükanne tarafından değiştirilmeye çalışılır. Genel olarak keyifli bir film. Filmin sonuna dikkat etmenizi öneririm.
0
628
küçük kız gerçekten müthişti, çok hareketli bir filmdi. Sürekli insanın yüzünde tebessüm bırakıyor.
1
629
20 yıllık yönetmenlik kariyerinin ilk 10 yılında esamesi okunmayan Matthew Vaughn son 5 yılda X-Men ve Kick-Ass serileri gibi filmlere imza atarak en iyi yönetmenler sınıfına girdi. Kick-ass filmi aslında kendini tiye alan ve bazı çizgi kahramanlara gönderme yapan bir film. Aaron Johnson'u Dave Lizevski rolü ile Kick-ass karakterinde izliyoruz. Çok vasat bir oyunculuğu olmasına rağmen başrolü ona vermeleri garip. Aslında Red Mist karakterini oynayan C. Mintz-Plasse'ye Kick-ass rolünü vermişler ama sonra bu şekilde uygun görmüşler. Bence filmin tek kahramanı Hit Girl. Bu karaktere 5 filmlik seri çıkar. Hem şeker hem kahraman. Chloe Grace-Moritz'i "Big Momma's House" filminde bücürük bir kız çocuğu rolünde izlemiştim. Ekranlara yakışan bir siması ve mimikleri var. Çok sempatik. Şimdilerde genç bir kız ve yapımcılar tarafından havada kapışılıyor. Nicholas Cage'ide filmde Big Daddy rolünde izliyoruz. Yaşlanmış ama filmde onun ustalığı hemen hissediliyor. Kick-ass korsan indirmeler olmasa herhalde rekor kırabilirdi. Torrent sitelerinde aylarca favori filmdi ve milyonlarca indirme yaşandı. Buna rağmen tüm dünyada 100 milyon $ gişe hasılatı ve artı 40 milyon $ dvd, blu ray sattı.Film eğlenceli bir 2 saat vaadediyor.
1
630
küçük kızın oyunculuğu dışında bomboş bir film . hiç beğenmedim filmi bitsede gitsek havasına sokuyor insanı .
0
631
digi türk'e çok teşekkür ediyorum huzurunuzda hangi filmi görmek istesem bunu dile getiriyorum ve 1 ay sonra karşımda bu beni mutlu ediyor açıkcası.timeline'a gelince ben tarihi pek sevmem fakat insan o filmde rol alıp tarihi bir yerden yakalamak istiyor en azından ben böyle hissediyorum..film'e biraz daha profesyonellik katılabilirdi oyuncuları biraz zayıf buldum.fakat kulak ile taşı kırama muhabbeti acayip hoşuma gitti.ince bir nüans var orada bilmem ne kadar dikkatli izlediniz?? kötü değildi ama süperdedeğildi,iyinin kötüsüydü desem yeridir.. olsun daha iyilerini elbette göreceğiz tüm oyunculardan.. ben inanıyorum ve bekliyorum..
1
632
gerçekten harika bir film kelimeler yetmez
0
633
sıradan bir film, gitsenizde olur, gitmesenizde..........
0
634
ilk izlediğimde çok etkilenmiştim ve bu filmin sonunda arkeolog olmak istemiştim.
1
635
Bu tarzda izlediğim en ciddiyetsiz filmlerden biri. bir filmden ziyade PC oyununu andıran film bunu daha ilk dakikasından hissettiriyor. içerdiği şiddet, film boyunca gördüğümüz yüzlerce feci şekildeki cesetler ve filmin buna rağmen halen matraklığından bişey kaybetmemesi... Kısaca böyle bir filme kolay kolay raslanmaz. Örn. ortadan ikiye ayrılmış insanların bu kadar açık ve çok kez gösterilmesi bir bilimkurgu filminde görme olanağı gerçekten de çok düşük. Ama şu da bi gerçek verhoven, filmlerinde şiddete açık bir yönetmen olduğunu unutmayarak bunu normal görmek gerekir.(Robocop’ı hatırlayın)Bunun yanında konusunu da göz önüne alırsak B filmi havası da hakim filme. bu şekilde bakarsak içlerinde gördüğüm en iyi efektlere sahip film diyebilirim. cidden efektler çok iyi, şaşırdım açıkcası bu kadarını beklemiyordum.Her şeye rağmen içime sinmedi bu film. belki de yönetmen birşeyleri eleştiri amacı güdüyodur tüm bunları yaparken orasını bilemicem ama, bilimkurgusever olarak alışılagelmedik bir film var karşımda ve ben bundan pek memnun değilim. yine de izlemediyseniz tavsiye ederim böylesine az rastlanır.
0
636
hani benim yorumum:-)) bence bu türün en iyi filmi. keşke casper van dien bundan sonraki filmlerini iyi seçebilseydi.. o zaman şuan en ünlü aktörlerden biri olurdu :-(. denis ile iyi bir ikili oluyorlar.filmin alt kadrosuda baya ünlü kişilerden oluşmuş. dina mayer, patric maldon bunlardan ikisi. bu filmi izlemek gerek derim.
1
637
Serinin 2. filmi 1. si kadar olamasa da eğlencenin sınırlarını zorluyor. Korku filmleri hiç bu kadar komik olmamıştı.
1
638
kesinlikle mükemmel bir komedi filmi..(10/9) bunca kişinin begenmemesi heralde aşırı argoca oldugundandır diye düşünüyorum ama filmi böle kabul ettigimizde ortaya çok komik bir film çıkıyor.kesinlikle serinin en iyi filmi;)
1
639
korkunç bir filmde elbette gülmekten yarılmamak çok zor.... bence 2. film 1. sinden daha ii ve daha komik kim ne derse desin!!
1
640
komedi hastası biri değilim ama bu seriye zaafım var tiye alınan her şey daima hoşuma gitmiştir süper komikler...ayrıca serinin en iyi en komiği bu.
1
641
Mide bulandırıcı vasat bir film...
0
642
Avrupa da yayınlanmadığı için internete düşmesini bekliyecez maalesef :/ Sadece Amerika ve Kanda'da yayınlanıyormuş.
1
643
İnanılmaz güsel bi filmdi. Zaten morgan freeman’ın oynaıpta beğenilmeen bi filmini bulmak çok zor!!!
1
644
Polisiye fimleri severim,baştan itibaren merak duygusu olur ve tahmin yürütmenizi sağ the girls da onlardan biriydi,sağlam oyunculukları başta freeman tabiki,sürükleyici kurgusu ve sürpriz sonuyla övgüyü hak rt üzeri beklentileri mutlaka karşılayacaktır hele 97 yılında çekildiğini düşündüğümüzde 8/10
1
645
bence çok güzel bi filmdi yani bayıldım herşey tam yerinde 10-9
1
646
Polisiye gerilim sevenleri oldukça tatmin edecek bir yapım. Freeman ve Juddun performansları görülmeye değer. Tutarlı ve sürükleyici senaryosuyla izlenmeye değecek bir film. 7/10
0
647
morgan freemanın harikalarından ve kitaptan sinemaya aktarılan başarılı filmlerden biri daha.. bir an olsa bile kopmadan, sanki filmin içindeymişcesine seyretmiştim sinemada.. mutlaka izleyin.. (ayrıca kitabını okumak, filmini izlemekten daha çok etkiler insanı.. bu sadece Kiss The Girls için geçerli değil, filmi 2saatte izleyip bitirebilir insan ama kitabı 2 saatte okumak mümkün değildir.. 2saatte okuyabilirim dien varsa kitap okuma anlayışımız farklıdır bişey diyemem:)) )
1
648
Sıkı bir polisiye...
1
649
açıkçası ben de beğenenlerden değilim... o kadar da heyecan verici bir film değil... seyirciyi fazlaca yanıltmıyor bence.. sonu süpriz olabilir ama film boyunca katilin kim olduğunu bilmiyorsunuz...tahmin de yürütemiyorsunuz.. yanıltıcı şeyler yok..."bence bu" dedikten sonra, "tüh ya değilmiş" diye birşey yok...cahil-cühela gidiyorsunuz...merak edilen tek şey, kaçırılan kızlar öldürüldü mü... harika bir film demek mümkün değil...izlemekte fayda var.. güzel bir gerilim.. ama "sakın kaçırmayın" dersem yalan söylemiş olurum...
0
650
Fantastik.Büyüleyici.Muhteşem atmosfer.David Lynch filminden kareler izliyormuşuz izlenimi varen matrix felsefesini ta o zamanlar ele alan dört dörtlük film.
1
651
Ne tatlı ne harika filmdir abicim.Oynayanlardan ya da yazan ve yönetenden dolayı demiyorum.harbiden şahane... Lakin piyasada DVD olarak yok.Ancak tvde yayınlanırsa...10/10
1
652
Larissa Litichevskayakızın adı bu..
0
653
Şevket Altuğ ve Şener Şenden sıcacık bir film. Bu filmi izledikçe keyfim yerine geliyor. Yeşilçamın devrilmesinden sonra yeni Türk sinemasının başlangıcıdır bu film... 10/10
1
654
evet işte sonunda arşive eklendi..Bu film az bütçeyle,tanınmamış oyuncularla,eksik sahnelerle,tamamlanmayan dialoglarla nasıl kaliteli film yapılır bunu bize gösteriyo,bir asker çocugunun gözünden Yahudi katliamı izlemeyenlere tavsiye ederim...10/9
0
655
Flim buram buram amerikan emperyalizmi kokuyor ve sadece propaganda amaçlı yapılmış çok sığ bir senaryosu olan bir filmin hakkettiği puan bu değildir unutmayın ki savaşın kaybeden haklı bile olsa suçludur.
0
656
Bence herkesin izlemesi gereken bir film başta biraz sıkıcı olsada konu ilerledikçe merak uyandırıyor bence izleyin vakit kaybı olmaz
1
657
israilin yaptığı meşru müdafaa değildir, israil 1948 yılında ingilterenin desteğini alarak kurulmuş bir devlettir 1947de hiç bir ülkenin tanımadığı geçmişi olmayan bir millettir, şimdide filistin topraklarını tamamen alıp soykırım peşinde..sözüm titit adlı kişiye..Allah seni ve israili ıslah etsin
0
658
çok iyi film. filistinde yaşattıkları zulümü düşününce ironik geliyor ama adamlar bu işi çok iyi yapıyorlar. çok beğendim. bu defa soykırımı gözümüze sokmuyorlar ayrıca.
1
659
,Savaşın acı yüzünü gösteren bir film. Özellikle savaş sahneleri, silah efektleri, grup arasındaki liderlik çatışmaları çok güzeldi. Savaş temalı kaliteli filmlerden birisi.
1
660
Memleketimizde, vizyona girmeden doğrudan, 'Direniş' ismi ile DVD ye çıkan filmi, sırf yönetmeni için bile seyredilir. Film, açıkcası kötü değildi. O dönemin atmosferini, başarılı bir şekilde yansıtıyordu. Oyuncularda gayet iyidi.
1
661
ortalama bir film olmuş. evde izlenilecek filmlerden. iyi seyirler ...
0
662
Beklentilerimin bir kaç tık üzerinde baya sevdiğim bir Engin Günaydın filmi.. Yalan yok, dönemin diğer bir kaç tane Türk yapımını izledikten sonra bu kadar memnun kalacağımı tahmin etmiyordum.. Filmin içindeki o garip konuşmalar, garip sıcaklıklar (!) ve hiç beklemediğiniz anda ki o gerçekten kahkaha atmanızı sağlayan diyaloglar zamanın nasıl geçtiğini anlamadan filmi bitirmenizi sağlıyor.. Bunun yanında filminde kısa olduğunu söylemek gerek tabi ki de.. Engin Günaydın'ın o yapmaya çalıştığı şapşal rollerini seviyorum sebepsiz.. Gerçek hayatta baya ciddi bir hali takınsa da bu konuda geçmişten gelen özelliğini iyi kullanıyor.. Bir de tabi filmin diğer bir oyuncusu belki de çoğu kişi için filmi izlemeye birebir neden; Leyla Tuğutlu.. Oyunculuktan önce, muhteşem vücut, muhteşem hatlar diye değerlendirebileceğimiz bir durum.. Yazarken aşmayayım diyorum kendimi ancak kadın gerçekten güzel kelimesinin bir kaç şekilde türetilmiş hali.. Bu güzelliğinin yanında karakterine de tam uygun bir performans ile ballı kaymak olmuş be.. Bir de araya Onur Buldu'yu yerleştirmeden geçmeyeyim.. Zaten sevdiğim ve daha fazla değer verilmesi gerektiğini düşündüğüm bir oyuncu ancak aldığı belli başlı sahnelerde yine iyiydi, yine harika bir oyunculuk çıkarmıştı.. Film için, ulaşılması imkansız diye düşünülen kişilerin hayatın bize neler gösterebileceği ile beraber hiç ummadığımız bir an da karşımıza çıkabileceğini ve de bununla beraber bu insanları hayatımızda en yakın dediğimiz kişilerden bile ön planda tutabileceğimizi hayatın yine kendisinin çok açık bir şekilde belli ettiği güzel bir aşk yolculuğuyla anlatan bir yapım.. Başta belirttiğim nokta ile belirtmek isterim ki dönemin Türk yapımları içerisinde içiniz hoş bir şekilde izleyebileceğiniz Engin Günaydın filmi.. Tavsiye ederim.. iyi seyirler...
0
663
ama film olmus :D gidin pişman olamssınz
0
664
beyazıt öztürk filmin çok kaliteli çok güzel bir film olduğunu söyleyince engin günaydından kötü film çıkmaz kanısıyla izledim iki saatime ve verdiğim bilet parasına acıdım.
1
665
Bu film 10 saat olsa izlenir arkadaş, konuya takılmayın, kendinizi aksiyona ve filmin akışına bırakın bence, son dönemde izleyip en çok keyif aldığım filmdi.
1
666
izlenmesi gereken bir film
1
667
yaşlı aktörlere ekmek çıksın diye yapılmış bir film, senaryo basit ama yine de sıkılmadım. gidilebilir.
1
668
Filmi Beyazperde'nin davetlisi olarak izledik. giriş ve gelişme gayet keyifli. Final o kadar tatmin etmedi. ama keyif alacağınız. hoş bir film. Kız ve Çocuğun etkileşimi de gayet tebessüm uyandırıcı.
0
669
Film fazlasıyla güzel akıyor ve daha önce görmediğiniz -en azından çok benzerini- bir senaryo olmasıyla sizi içine çekiyor. Sonu ve yer yer aşırıya kaçan gençlik filmleri klişelerini katmazsak eğlenceli ve aksiyon dolu bir film diyebiliriz. İzlerken sık sık bu oyunu, gerçek hayatta kullansak nasıl olur diye düşündüm. Çok kolay olabilir ve büyük ihtimalle olağanüstü bir kitle yakalardı. Watcher ya da player olarak kesinlikle benden +1 yazabilirsiniz :P
0
670
Bir kaç ay önce kitabına denk gelip alıp okumuştum. TEK SOLUKTA okuduğum kitabın her yaprağını çevirirken sona bir kez daha yaklaşmanın verdiği hüzünle ilerliyordum. Bu gün kitap fuarında kitabı tekrar gördüm. Elime aldım ve kapağını incelemeye başladım. Standa duran arkadaşın filmini izlediniz mi sorusu karşısında şaşkınlık geçirdim. Filmi varmış ve ben bunu fakedememişim. Filmde kitaptan eksik bir kaç karenin olduğunu söylememde yarar var. Gerçekten çok güzel bir film olmuş emeği geçen herkese teşekkürler. Aginin kitabın ilk başındaki cümleleriyle yorumumu sonlandırmak istiyorum. "Size nasıl birşeye benzediğimi tarif etmeyeceğim,aklınıza ne geliyorsa muhtemelen ondan daha kötü görünüyorumdur"
1
671
Filmin başrolündeki çocuk oyuncunun performansı bence çok gerçekçiydi. Teması ve kurgusuyla gayet duygusal olmakla birlikte, benzer durumları göğüslemek zorunda olan ebeveynlere de yol gösterici olabilecek bir film. İnsanları dış görünüşleri nedeniyle farklı, hatta çok yanlış değerlendirmek ve yargılamak, onların içinde bulundukları psikolojik süreçleri anlamaya çalışmamak (anlayamamak) ve bu tarz nedenlerle belki de her yönüyle harika bir insanı tanıma şansını kaçırmak gibi birçok çıkarımı sorgulatan bir yapım. Bence izlemeye değer.
1
672
"Auggie Pullman, yüzündeki sağlık sorunları yüzünden bir çok ameliyata girmiş bir çocuktur. Bu yüzden Auggie'nin hiç normal bir hayatı olmamıştır. Ve filmimiz, Auggie'nin 5. sınıfa başlamak için ilk defa okula gittiği zamana ve çevresindekilerle arkadaş olmaya çalışmasını anlatıyor." Daha fragmanlarından Wonder'ın iyi bir film olacağını anlamıştım fakat önceden buna benzeyen bir sürü film çekildiği için, Wonder'ın nasıl sonuçlanacağını bilmiyordum. Bu yüzden size şunu söyleyebilirim ki Wonder, bu yılın en iyi sürprizlerinden birisiydi. Bu film hakkında beni en çok şaşırtan şey, hikayesinin ne kadar geniş olduğu ve bütün filmin sadece ana karakterle sınırlı kalmayışıydı. Film süresince Auggie'nin yaşadığı olaylara tanık olduğumuz sırada, çevresinde yaşayan kişilerin bu olaylara kendi gözünden bakmasını ve kendi hayatlarını görüyoruz. Auggie'nin annesi ile babası, kız kardeşi Via, okuldaki arkadaşı Jack Will gibi bir sürü kişiye yeterli ekran süresi tanıyan film, bu karakterlerle bağdaşmamızı ve bu durumun içerisine daha rahat girmenizi sağlıyor. Her ne kadar finale doğru bu karakterlerin yolculukları biraz hızlı bağlanmış olsa da, bunlar Wonder'ı gerçekten de ferahlatıcı bir deneyim olmaktan alıkoymadı. Daha önceden iyi bulduğum The Perks Of Being A Wallflower'ı yönetmiş olan Steven Chbosky, bu filmde harika bir iş çıkartmış. Wonder'ın kitabını okumamış birisi olarak, bu filmi izlerken kendimi adeta bir kitap okuyormuş gibi hissettim. Bütün sahneler ve karakterler o kadar detaylı ve netti. Ayrıca tahmin edebileceğiniz gibi, oyunculuklar harikaydı. Room'dan beri gördüğüm her işiyle beni etkilemeyi başaran Jacob Tremblay, Wonder ile günümüzün en başarılı çocuk oyuncularından birisi olduğunu kanıtlıyor. Owen Wilson ve Julia Roberts'ın performansları ise son derecede sade ve etkileyiciydi. Ayrıca Via'yı canlandıran Izabela Vidovic ise harikaydı. Bunların dışında Wonder hakkında tam olarak başka ne söyleyebileceğimi bilmiyorum. Eğer animasyon filmlerini saymazsak Wonder, açık ara bu yıl vizyona giren en iyi çocuk filmiydi. Hayat, ölüm, arkadaşlık ve insanları görünüşüne göre yargılamama üzerine olan mesajlar ise çok başarılı hazırlanmıştı. Hatta sadece çocukların değil, gençlerin ve yetişkinlerin de kendilerinde bir şeyler bulacağı sahneler içeren, herkesin izlemesi gereken bir film olmuş kısaca. Her ne kadar konusunun tahmin edilebilir olması gibi ufak şeyler Wonder'ı bir başyapıt yapmasa da, harika içeriği ve ferahlatıcı işlenişi ile kendi türünün en iyi filmlerinden birisi olmuş. Ortaya çıkan sonuç ise bir hayli etkileyiciydi. Mutlaka bir göz atmanızı tavsiye ederim. İyi seyirler. FİLMİN İYİ YANLARI: + Hikayenin bütün karakterlere eşit ekran süresi tanıması, konuyu daha genişletmesi. + Bütün performanslar. + Harika mesajlar. + Her türlü yaşa hitap eden içeriklerin bulunması. FİLMİN KÖTÜ YANLARI: - Bazı tahmin edilebilir sahneler. - Yan karakterlerin hikayesinin sonlara doğru biraz hızlandırılmış oluşu. TOPLAM PUAN: 8/10
1
673
Kanımca bu kategoride senenin -Ve Tolga Çevik'in- en iyi filmiydi. Konu o kadar güzel, o kadar akıcı işlenmişti ki, bir kaç saat daha sürse izleyebilirdim sanırım. Filmin uyarlama olduğunu bilmeyen biri, uyarlama olduğunu anlayamaz. Her şey ince ince işlenmiş. Tolga Çevik ve Tuna Çevik'in baba-kız enerjisi filme kesinlikle yansımıştı, onu hissedebiliyorsunuz. Ters köşelerle dolu, bir o kadar güzel, bir o kadar harika bir film. Kesinlikle izlenmeli.
1
674
Bu filmin senaryosu çocuk büyütme rehberinin aynisi! Isitip isitip izletiyorlar...yazik ya yeni birsey üretmek bu kadar mi zor?
1
675
Filmin başında zaten uyarlama olduğunu açık açık yazmış yani uyarlama diye filme düşük puan verenleri anlamak cidden zor.Şahsen ben tolga çevik in başrolde olduğu filmleri çok beğenmesemde bu film bence EFSANE olmuş gerçekten o duyguyu harika yansıtmış.
0
676
Tolga Çevik hayatımıza Vizontele serisindeki “naber lan işe yaramaz” karakteriyle girdi. Daha sonra yine bir Yılmaz Erdoğan filmi “Organize İşler”le kendini sevdirdi ve TV Tiyatrosu “Arkadaşım Hoşgeldin” serüvenüyle ailemizin komediyeni oldu. Sanırım Arkadaşım tiplemesi de üzerine yapışıp kaldı. Her filminde de sanki bu sevilen karakteri izliyormuşuz gibi ortak bir kanıya kapılıyoruz. Bunda Tolga Çevik’in birbirine yakın oyunculuk performansları mı etkili oluyor, bilmiyoruz ama genelde ekranda şapşal, sakar ve bir o kadar da zeki, laf çakan ortalama bir karakteri izliyoruz hep. “Sen Kimsin?, Patron Mutlu Son İstiyor ve şimdi de Sen Benim HerŞeyimsin” bu filmleri ardarda izlediğiniz de başroldeki, başka isimlerde, hep aynı karakter diye hayıflanabilirsiniz. Tolga Çevik’in iyi bir oyuncu olduğuna hiç kimsenin bir şüphesi yok ama filmlerinde artık başka haleti ruhiyeler de başka renklerde görmek istiyoruz. (İyi bir oyuncu olduğuna en güzel örnek “Patron Mutlu Son İstiyor” filmindeki patron karakteri.) Bu filmde Cengiz Bozkurt ve Tuncay Beyazıt dışındaki oyunculuklar sınıfta kalmış. Melis Birkan’ın donuk anne rolü, filmin tırmanmasına ket vuran en büyük unsurlardan. Filmin en ilginç ayrıntılarından biri ise Tolga Çevik’in kendi çocukları Tuna Çevik ve çocukluğunu oynayan Tan Çevik’le kamera karşısına geçmesi olmuş. Kızı Tuna Çevik ile baş rolleri paylaşıyorlar. Uyarlama senaryoları son dönemde Özcan Deniz’den sıkça görürdük ama bu kez Tolga Örnek 2013 yapımı Meksika filmi “Instructions Not Included” filminden “Sen Benim HerŞeyimsin”i Türk Sineması’na kazandırmış. Fragman, mancılık ve peruk bile uyarlamasıyla aynı diyebilirim. Filmin hikayesi ilginç ters köşelerle dolu o yüzden filmin sonunda apışıp kalabilirsiniz. Bu da filmin en güzel yanı. Onun dışında vasat bir komedi-dram filmi izleyeceksiniz.
0
677
Bazı arkadaşlar filmin bütçesini büyük olarak göstermiş ama bu doğru bir bilgi değil,şöyle ki;film ilk çekileceği vakit bütçesi 70milyon$ idi ve Brad Pitt ile Kate Blanchet rol alacaklardı,fakat stüdyo ile anlaşamadılar ve proje beklemeye alındı,daha sonra stüdyo yönetmene filmi revize etmesini ve yeni oyuncular ve öncekinin yarısı kadar bir bütçeyle çekmesini önerdi,yönetmen bunu kabul etti ve ortaya izleyeceğimiz film çıktı.Yönetmen bilgisayar efektlerinin yerine çoğunlukla gerçek setleri ya da optik efektleri kullanarak daha gerçekçi bir görünüm sağlamış,ayrıca filmin tipik bir Hollwood filmi olmadığı sanat sinemasına daha yakın durduğu tüm yorumlarda belirtiliyor.Özellikle oyuncuların performansları çok övgü alırken filmin konusu ve içeriği de oldukça beğenilmiş,fakat herkesin seveceği bir yapım olmadığı da vurgulanıyor,yani filmi izleyip yorum yapmak size kalmış.Saygılar.
1
678
gercekten güzel bir film izlemeye değer.. şahsen begendim.. herkesin ilgisini cekmeye bilir. ama duygusallıgı sevenler izlemeli..
1
679
filmde öyle bir hava varki birden tutkulu bir aşkın içinde buluyorsunuz kendinizi...film harika şiddetle tavsiye edilir
1
680
Harika,harika,harika...Hugh Jackman'ın oyunculuğu süperdi
1
681
bu film için "izlemeseniz de olur" diyen arkadaşların sinema bilgisinden şüphe ediyorum. oyunculuk, senryo mükemmel yönetmen de harika bir iş çıkarmış. mutlaka izleyin.
1
682
eğlenceli vakit geçirmek için süper komedi gençlik...
0
683
Tipik bir gençlik filmi.Ama izlemekte fayda var
1
684
Tesadüfen görüp izledim.Ama müthiş bir filmdi.
1
685
bence bu film için fazla söze gerek yok.tek kelimeyle süper.10 10
1
686
bu filmi çok seviyorum güzel bir filmmm izlenmesinş öneririm
1
687
çok uzun zaman oldu izleyeli boş vaktimde eğlenceli geçirebileceğim bir film aramıştım ve bunu izlemiştim hatrlıyorum :D eğlenceli filmdi ben çokı şey beklememiştim ve karşılığını aldım..
0
688
En iyi sanat yönetimi favorim
1
689
gerçektende dünyanın uzak bi ucunda geçen sevimli bi film.russell crowe yine kendine yakışır bi performansla filmi götürüyor.izlenecek güzel bi film...
1
690
Güzel bir filmdi. Gemide veya denizlerde geçen filmleri seviyorsanızı kesinlikle izlemelisiniz. Tek Russell Crowe için bile izlenir. Ayrıca güzel gemi savaş sahneleri de mevcut filmde. 2 oscar aldığını da hatırlatayım.. 8/10
0
691
Film almadan önce Russel var diye aldım ama pişman oldum bana göre izlenilmemesi gereken bir film.5/10.
0
692
Çok iyi yapılmış, başından sonuna kadar kendini sıkmadan izlettiren bir tarih, savaş, macera filmi. Film sadece okyanus ortasında tarihi bir savaşı anlatan basit bir film değil, gemi de bir kaşif olduğu için film bir noktadan sonra harika macera filmine dönüşüyor. Galapagos adalarına insanın kökenini araştırdıkları sahneler harika bir şekilde uyarlanmış. Russel Crowe'da yine müthiş bir performans sergiliyor. Yönetmen Peter Weir'de gayet eli yüzü düzgün, çok iyi bir film yapmış. 8,7/10
1
693
Gerek oyunculu,gerek atmosfer,çekim olarak gerçekten güzel bir film.Ama sonu biraz boş kalmış.Daha belirgin bir sonla tamamlansaymış daha keyifli olurmuş.8/10
1
694
Öncelikle, oldukca iyi kurgulanmış, etkileyici bir film olduğunu söylemeliyim. Casey Affleck canlandırdığı Patrick Kenzie karakteri, doğru şeyi yaptığına inanan toy dedektifi başarılı bir şekilde yansıtıyor. Patrick Kenzie kesinlikle bir James Bond degil. Çünkü sonunda fena bocalıyor. Detaylara dikkat etmeyi sevenler bu filmide seveceklerdir. 9/10
1
695
Yazacak bişey bulamıyorum.Öncelikle bi sürü saçma sapan filmin bi sürü puanı varken bu filmin 7.4 te olmasına inanamıyorum.Ayrıca filmin işlediği konu gerçekten çok çarpıcı..Herkese tavsiye ederim.10/9
1
696
fena film deil..ama başrol oyuncusu gerçekten zaman zaman insanın asabını bozabiliyo
0
697
?Training Day? ve ?Dark Blue? gibi polisiye-suç filmlerinin senaristliğini üstlenen David Ayer'in ilk yönetmenliği ?Harsh Times?. Ayer, son yılların çıkışta oyuncusu Christian Bale'e filmdeki başrolü teslim etmiş. Bale ise çıkışını sürdürmeye devam etmiş. Körfez Savaşı'ndan dönen Jim ve onun yakın dostu Mike'ın Los Angeles'ın pis sokaklarında pisliklere bulaşmaları ve birbirinin sonunu hazırlamaları filmin ana hikayesini oluşturuyor. Savaşın birey üzerindeki yıkıcı etkisi Jim üzerinden çarpıcı bir şekilde dile getirilmiş. Jim, film boyunca şiddet yanlısı bir tavırda ve en sevdiklerine bile zarar verebilecek yapıda. Bozuk bir sistemin içerisinde kaybolmuş, düzenin kurbanı olmuş hayatların hikayesinin bir yansıması ?Harsh Times?. Son yılların çıkışta oyuncusu Christian Bale'in olağan üstü oyunculuğu ve yan rollerdeki oyuncularla olan uyumu da filme sarsıcı bir tutum getirmiş. ?Grindhouse? öncesi Freddy Rodrigeuz'in kusursuz performansı da geleceğinin parlak olacağının habercisi gibi. Son yılların en önemli bağımsız yapımlarından biri ?Harsh Times?. Özellikle oyunculukları, bazı kısımları yüzeysel kalsa da verdiği mesajlarla, olabildiğince gerçekçi ve çarpıcı üslubuyla son yılların önemli filmlerin biri olarak izlenilmeyi hak ediyor.
1
698
ben bu filmi christian bale e yalıştıramadım bence ii bir film deil sadece filmin sonundaki sahneleri beğendim, film sıkıcı birde bi tavsiyem eğer filmi izleyecekseniz dublajlı izlememeniz kesinlikle berbat bir dublaj sesler o kadar havada kalıyoki kişilerde özellikle baş kahramanda. Ama bence zaman kaybı bir film christian bale in oynadığı bir filme bunu demekten hoşlamıorum ama ööle malesef. Kısacası tavsiye etmiyrm....
0
699
Bu film olağanüstüydü.
1