Datasets:

text
stringlengths
0
191k
Kişide çün ola fi'l-cümle kemâl
Görinür mi gözine mâl u menâl
b Göz olur çün bir avuç hâk ile pür
Nazaruñda bir ola seng ile dür
İ’tibar oldı çü gaflet-i sebî
Aldanan kimse olur aña tabî
İ’tibârât-ı tılısm itdi Hudâ
Sanma gördügini tahkiki ola
Râki’at ise olur çünki hayâl
Pes hayâle ne için bunca melâl
Kıldı hakânuñ işin şeh çü temâm
Kırmadı ‘askerini eyledi râm
Hânuñ olmuş idi bir oglı esîr
Yerine eyledi şâh anı emîr
Kuşadup tîg geyürdi aña tâc
‘Ahd kıldı vire amma ki harâc
Cân u dilden oluben bende-i şâh
Nîk-h[v]âh oldı şehe cümle sipâh
Bunlarun sıdkına şeh itdi çü hazm
Koyuben rezmi ider hân ile bezm
Yeyüp içüp çü çıkar başa şarâb
Dost-kâmiler içer şeyh ile şâb
Yüz üzüp hân didi ey şâh-ı zemîn
Bendelerden biri bil bizi hemîn
Ol Hudâ hakkı ki yaratdı cihân
Nitekim ola vücûdumda revân
Yâr olam yâruña a’dâña ‘adû
İtmiyem hıdmetüñe çîn-be-rû
Baş u cân yoluña cân ile fidâ
Cümle kâruñda ola yâr Hudâ
Bir muradum var eyâ şâh-ı cihân
Diyeyüm hazretüne bâri ‘ayân
Dilegüm olmaz ise bâri kabûl
Cân u dilden oluram şâh-ı melûl
Yirde yatdukca şehâ hüsrev-i Çin
Ola Behrâm şeh-i rûy-ı zemîn
Bir kızı kaldı eyâ şâh-ı serîr
Gelmedi gelmeyiser aña nazîr
Mihr-ruhsâredür ol mâh-cebîn
Reşk ider görse yüzin sûret-i Çîn
b Gamzesi tir ü kaşı cacı kemân
İstikâmetde boyı nîze hemân
Çeşm-i bî-mârı çü nâz ile süzer
‘Alemüñ halk olur haste çiger
Fitneger kaşını çün eyleye çîn
Dil ider sîne-i vehm ile kemîn
Hareketde beli baykını müdâm
Mürg-i dil saydına her bir kılı dâm
Sînesi âyîne-i gayb-nümâ
Mihr-i mirâtına feyz ide safâ
Göricek sûretini reşk ide hûr
Başdan ayaga teni gün gibi nûr
Boyı uzun beli ince teni nerm
Görse yüzini melâyik ola germ
Kaşı gözi kara vü sînesi ak
On ikisinde dürür sinni de çâk
Agzı burnı uvacık küh-ı serîn
Mûya beñzer beli dikkatde hemîn
Utanur yüriyicek kebg-i deri
Gizlenür andan idüp şerm peri
Nakşı gâyetde güzel adı Nigâr
Cânda arâm komaz dilde karâr
Ol sanem çift-i şeh olursa revâ
Şehden artuk yok aña çift-i sezâ
Mihr ider ölüm buyurur iseñ eger
Olsun âmîhte şîr ile şeker
Çün nigâruñ işidür vasfını şâh
Germ olup sûda ider mihre külâh
Didi çün bizi kabûl eyledi hân
Râzıyam bende nikâh eyle hemân
Vâliyidi çü nikâh eyledi şâh
‘Akd-ı mihr eylediler mihr ile mâh
Kodu yâsı dügine başladı hân
Şâdlıg-ı-y-ıla tolar cümle cihân
Eyledi sûr-ı sürûr-ı-y-la herây
Gûş-ger eyledi mugan ile nây
Çeşn işin çünki temâm eyledi şâh
Oldı hem-h[v]âbe şehenşâh ile mâh
Gördi şeh bir sanem-i lâle-’izâr
Vâkı’â ismi gibi resm-i nigâr
Göricek biñ dil ü cân-ı-y-la sever
‘Aşk gönlinde şehüñ eyledi yer
Bir iki gün sürüp anuñ ile dem
Döndi mülkine yine şâh-ı ‘Acem
Şâha bedrûd idüben hüsrev-i Çîn
Geldi Çine dil-i düşmenden emîn
Geyüben başına Behrâmî külâh
Oldı hâkân yerine mülkine Şâh
Vardı istahra şehenşeh dahı şâd
Rûz u şeb hem-demi ol hûr-nijâd
Vardı çün tahtına sultân-ı ‘Acem
Emr ider mûr-bed alur deste kalem
Yazmaga Kaysere mektûb-ı debîr
Eyledi müşk-ile âlûde harîr
Evvelâ yazanı ki evveli yok
Bî-nihâyet keremi ni’meti çok
Hâlık-ı hulkdür ferd ü samed
İdemez nisbet na kimse veled
Her kime virdiyise fazlı vücûd
Farzdur kim aña eyleye sücûd