Datasets:

text
stringlengths
0
191k
Beglere söyledi tedbîrini şâh
Maûlahat gördi bu râyını sipâh
Koşdı ilçisine destûrını şâh
Virdi çok sîm u zer u taht u külâh
Meh-likâya virübenhayli cihâz
Bile gönderdi vü’arz itdi niyâz
Gerd-i gerdûne çün ol mâh-likâ
Gördi reşk eyledi gerdûn-ı semâ
Kadr buldı meh-ile hem-çü felek
Sâyebân itdi cenah aña melek
Anı zeyn itmişidi kırmızı sîb
Çarh-ı atlas gibi bulmışıdı zîb
Çeküben tevsen-i gerdûn-hırâm
Seyr ider sür’at-ile Dârü's-selâm
Aldı oraya anı Rûmî sipâh
Hûblar hâle arasında o mâh
b Oldı mihire çü gerdûn-ı makâm
Halka gösterdi makâmât-ı temâm
Düzdi her çarh-ı ber-avâzeye sâz
Keşf olur ‘âleme ol sâz-ile râz
Âsmân idi velî sâyir olur
Çarhdan fark bu ol dâyir olur
Üştüre estere yogidi ‘aded
Cümlesin bilmez idi hîç ahed
Yükleri yeşim ü zer ü la’l u kumaş
Bister anuñ kimi kimi ferrâş
Rûmî mahbûblaru Rûmî gulâm
Her biri lâle-ruh u serv-i hırâm
Oldılar ‘azm idip İrâna revân
Ol sefer anlarun ‘iydiydi hemân
Kona göçe ol iki ilçi gider
Yaglı ballu ikisi yeyüp içer
İlçiler geldi çü İrâna karîb
Virdi Behrâm işidüp mülkine zîb
Karşular memleket ucunda sipâh
Cümle begler ile yok arada şâh
‘Âlemün toldı içi bâng ü nevâ
Oldı her kûşede ‘ıyş ile safâ
a Sâz u söz oldı kamu reh-güzerî
‘Ayş u nûş oldı hemânâ seferî
İrdi çün şöhret-ile şehre nigâr
Oldı râhına zer ü sîm-nisâr
Çokdı bânûları agır ile hem
Geldi yirine pes âyîn-i ‘Acem
Oldılar karşulayup la’l-feşân
La’l üzere yüridi serv-i revân
Tevseni pâyine hınna idi lâ’l
Aşınur lûluya basmagıle na’l
Döşediler yoluna hazz ü harîr
Saçdılar her harafa müşk ü ‘anber
Düşdi sâzendeler ögine revân
Nagme-ger kimi kimi raks-künân
Çün sarâya gelür ol suret-i Çîn
Karşular ‘izzet idüp şâh-ı zemîn
Saçılar saçup aña hüsrev-i şark
İtdi dür-dâne-i cevherlere gark
Tutdı cennetde çün ol Tubî-mekân
Oldı ol hûri-y-ile bâg-ı cinân
Sûr-ı esbâbına pes başladı şâh
Eyledi çeşn ü harab bir nice mâh
b Bezl idüp ‘âleme sîm ile zeri
Dökdi meclislere şehd ü şekeri
Toldı kâlâ-yı garîb-i-y-le sarây
Yer bulunmazdı iki kişi koya pây
Ger olup bâng-i rebâb ile felek
Geldi bülbül gibi ol bezme melek
Bezm zeyn itdi görür kût-ı revân
Oldı hayvân suyı kulmetde nihân
Sâkinüñ kalmadı sâkında çü tâb
Oldı âb ile tehî bâde habâb
Zîynet-i bezm olalı kebk-i derî
Almaz oldılar ele gül-şekeri
Şerbet-i şehd olup arada sebîl
Mevc urup akdı mey-i nâb çü Nîl
Bülbüle bülbüli çün itdi sadâ
Toldı ‘âlem içi bâng ile nidâ
Akıdup agzı suyın meclise câm
Eyledi serv gibi sâkîi hırâm
Mest olur kor içine bülbüle baş
Râz-ı sâgar açılup eyledi fâş
Başladı şîveye sâkî-i zarîf
Nagmeger okıdı eş’âr-ı latîf
a Şevk-ıla şöyle içerler mey-i nâb
Gark ider bunları kim seyl-i türab
İzn virdi gidene şâh-ı cihân
Kaldı mahremleri şâh ile hemân
Gitdi anlar dahı şeh kaldı hemîn
Kıldı ta’yin mihir mevrid-i dîn
İtdiler ‘akd u nikâhı çü dürüst
Getürür yanına şeh dilberi cüst
Gördi Kayser kızınuñ çünki yüzîn
Kendüzünden geçüp unıtdı sözin
Gördügi yog idi bu resme nigâr
Serv-kadd gonce-dehen lâle-’izâr
Meyl idüp biñ dil ü cânıyla aña
Subha dek sürdi anuñ-ile safâ
Subh-dem eyledi dîvânını şâh
Tahtına çıkdı geyüp başa külâh
Bir ziyâfet ider ilçiye ki şâh
Görmedi mislini hûrşîd ile mâh