Unnamed: 0
int64
0
16.6k
Sentence
stringlengths
1
13.7k
Sentiment
int64
0
1
1,000
film o kadar güzel olmasada en azından o küçük çocuun performansı için izlenir...
0
1,001
Bu tarz filmler sevenler için ideal denebilir.
0
1,002
BeRbAT... gereksiz
0
1,003
Harika bir film...Şimdiye kadar izlemediğime pişman oldum.Türü komedi diye geçiyor ama komedi filmi değil.Oldukça etkileyici bir konusu var.Şarkılar zaten harika.Hiç sıkılmadan izleyebileceğiniz bir film... 9/10
1
1,004
senaryo güzel .iyi ve hoş bir film olmuş.juliet neil in performansı çok iyi.son yıllarda izlediğim en eğlenceli filmlerden biri.müzikleri bir harika.kesinlikle kaçırmayın.
1
1,005
berbat bir filim neslihanın oyunculuğu yerlerde tamamaen saçma sapan bir senaryo
0
1,006
İlk kez bir film izlerken agladim,bir genç kiz ve onu bekleyen okadar güzel hayat, amma malesef yaşiyamadan gidyor,zaten Neslihani çok beğeniyorum, oynadigi roller muhtaşemdir, keşke dizileri yerine böyle filmler verselerdi
1
1,007
Son dönemde sinemada izlediğim en iyi yapımlardan biri.
1
1,008
Son Umut filmini ben en başta bir Hollywood filmi zannetmiştim. Çünkü kadroda Russell Crowe ve Olga Kurylenko gibi ünlü yabancı isimler var. Hatta bu yabancı isimlerin yanında da bizim ülkemizin en ünlü oyuncularından Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan var. Ben açıkçası Cem ile Yılmaz'ın sanki bir figüran gibi arka rollerde olacağını sanmıştım. Ama sanmıştım sadece çünkü durum böyle değilmiş. Bu film Hollywood yapımı değil ve herkes için de eşit rol dağılımı yapılmış. Filmi izlemeden önce bunları bilmekte fayda var. Filmin konusu Çanakkale savaşları. Aslında bizim çektiğimiz filmlerin yanı sıra Avusturyalı Russell Crowe'un bir Çanakkale filmi çekmesi oldukça garip ve seyircilere göre en başta başarısız gelebilir. Siz ilk önce bu ön yargıyı bir kırın ve filme gidin. Crowe, savaşı iyi anlatmak ile kalmamış, ayrıca savaşın ne kadar saçma bir şey olduğunu da bize göstermiş. Hem de tarafsız bir şekilde. İşte filmin en büyük olumlu tarafı bu zaten. Aslında filmin bazı yerlerindeki geçişler eksik, bazı oyunculuklar pek iyi değil, kötü yanları var elbet. Ama filmin bir ruhu var ve biz bunu hissedebiliyoruz. Savaştaki masum insanların ölüşü, askerlerin inlemesi gibi şeyler yansıtılmış mesela savaş ile ilgili. Hatta film bu yüzden iyi diyebilirim. Filmin asıl konusu savaş değil elbette. Filmin oğullarını bulmak isteyen bir babanın İstanbul'a kadar yolculuğu aslında. Olaylar kesişiyor yani. Bu arada ben filmin iyi yanlarından devam etmek istiyorum; O zamanın kostümleri, Kapalı Çarşı vb. gibi şeyler o dönem için oldukça gerçekçi bir şekilde yansıtılmış. Ayrıca Cem Yılmaz ile Yılmaz Erdoğan'ın oyunculukları da başarılıydı. (Filmi dublajlı izlediğim için sadece bu ikili hakkında konuşabileceğim ama filmin dublajlı olması kötü bir etken değildi, böyle de izlenebilir) Cem Yılmaz zaten en başta rolü kabul etmemiş, karakteri üzerinde bir kaç düzenleme yaparak filmin kadrosuna katılmıştı. Yalnız Cem'i çoğu sahnede görmeyi beklemeyin, ufak bir hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Yılmaz Erdoğan ise Cem'den daha fazla ön plana çıkmış, karakteri ve oyunculuğu ile. Son zamanlarındaki filmlerinden daha başarılı bir oyunculuk sergilemiş Erdoğan. En sona gelirsek eğer, film için beklentinizi yüksek tutmayın. Yani filmden ekstra bir şeyler beklemeyin. Bu film ülkemiz için değerli bir film olmuş açıkçası. Bence izlemenizi tavsiye ederim. İyi seyirler.
1
1,009
Öncelikle izlediğim filmin bir Hollywood filmi mi yoksa Türk filmi mi olduğunu zaman zaman düşünmedim değil. Hollywood piyasasına değil de sanki Avusturalya'ya ve Yeniz Zellandaya minnet borcunu ödeyen ve sadece kendi ülkesinde göstermeye niyetlenmiş gibiydi.Öncelikle Senaryo insanı içine çekmediği gibi diyaloglar oldukça yavandı. Bazı sahneler var ki özellikle "hamam sahnesi" bu da ne ! dedirtti. Türkleri oynayan Cem ve Yılmaz haricindeki diğer tüm Türkler batılı gözüyle yansıtılmış. Russell Crowe , Özellikle Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz için gidilebilirse de beklediğim çıtanın oldukça altında kaldı. Ancak söylemeden geçemeyeceğim bir şey daha var ki, itiraf etmeliyiz ki Çanakkale Savaşı, bu filim ile bir kere daha gözterilmiştir ki Avusturalya ve Yeniz Zellandalılar için Türklere saygı duyulan bir savaştır. Bu filmde öne çıkarılmış ve Türklerin vatanlarını savunan adil insanlar olduğu bir kere de Russell Crowe 'un bakış açısından gösterilmiştir. Ortada bir emek var diyerek izlenebilir.
0
1,010
Oyunculuk performansları sayesinde oldukça başarılı denebilecek bir film Dallas Buyers Club.Açıkçası filmin senaryosu sıradışı değil fakat hem Matthew McConaughey hem de Jared Leto'nun fazlasıyla gerçekçi performansları sayesinde film izlerken izleyeni etkileyip avucunun içine alı baştan sona çok sürükleyici diyemem yani aksiyon macera filmleri sevenler uzak durmalı fakat dram sevenlerin yaklaşması gereken bir yarı daha sürükleyici ve hızlı akıyor fakat ikinci yarı tempo düşüyor ve zaman zaman da film kısır döngü içine ştirinin devamı için:
0
1,011
AIDS olduğunu ve yaşaması için sadece 30 günü kaldığını öğrenen Ron Woodroof'un yaşam mücadelesinin anlatıldığı bir film Dallas Buyers Club. Baş rolünde ona Oscar kazandıran oyunculuğuyla Matthew McConaughey'i izliyoruz. Rolünün hakkını bir hayli vermiş. İzlerken gerçekten de bir AIDS hastasını izler gibi oluyorsunuz. Mücadelesinde Ron'a içten içe destek oluyor ve ona inanıyorsunuz. Bu açıdan film kendine oldukça bağlıyor ve sonuna kadar sıkılmadan izlettiriyor. Açıkçası ben filmi çok beğendim. Konusu, işlenişi ,oyunculuk oldukça güzel. Son zamanlarda bu tarz filmlere ihtiyacım vardı, beklediğimi de almış oldum.
1
1,012
*** RON WOODROOF *** DALLAS BUYER CLUB...GERÇEK BİR YAŞAM ÖYKÜSÜ... Ron, AİDS hastalığına yakalanır ve kendisine bir nebze yarayacak, fakat ülkesinde onaylanmayan ATZ gibi haplara illegal yollarla ulaşmak için çeşitli rüşvetlerle ilaçları almaya birkaç ülkeye gider ve ülkesinin bu insan hayatını hiçe sayan hareketlerine karşı SINIRSIZLAR KULÜBÜNÜ kurup eşcinseller dahil birçok insanın hayatını kalması için umut verir.. Film ile ilgilli daha fazla şeyler söylemek istemiyorum. Çünkü filmi yorumlarla değil izleyerek anlayabilirsiniz. Gerçek hikaye olması insanı etkiliyor. Filmi izlemeden önce Dicaprio'ya para avcısındaki muhteşem Jordan Belfort karakterine oscar verilmemesini anlamamıştım. Fakat Matthew'i izledikten sonra gerçektende oscarı sonuna kadar hakettiğini anladım. Gelelim Jared Leto'ya. Bu kadar iyi bir oyuncu olduğunu bilmiyordum. Gerçektende eşcinsel rolünü çok iyi yansıtmış.Bir biyografi filmi olduğu için ya çok seveceksiniz yada fena değil diyeceksiniz fakat 'berbat' kelimesi aklınızın ucundan bile geçmeyecek. Filmi izledikten sonra hayatınızın ne denli önemli olduğunu anlıyorsunuz. Woodroof'unda dediği gibi *HAYATA BİR KEZ GELİYORSUN SADECE BİR HAYATIN VAR ONU GÜZEL YAŞAMALISIN* İzlemenizi tavsiye ediyorum. 10/7.9
0
1,013
Bol ödüllü vede biraz daha ödül kazanacağını umduğum bir film. 2014 'den eli boş dönmez kanaatindeyim. Aids hakkında kafa karıştırmadan sadece homeseksüel vs ilişkilerden geçmediğinin üstüne basarak zihnimize kazıyor, sizinde başınıza gelebilir deniliyor adeta. Elektrikçilik yapan, rodeo meraklısı, kumar, alkol ve uyuşturucu sorunlarının üzerine HIV virüsü kapıp AIDS olan adamımızın 30 günü kalmıştır ama nasıl yedi yıl yaşayacaktır bunu görüyoruz filmde tabi, denize düşen yılana sarılır misali meşakkatli serüveniyle. Uyuşturucu kartelleri ne iş yapıyorsa, ABD nin ilaç uygunluğunu güya halk sağlığı için kurulan ve çalışan FDA denetim kurumunun nasıl kartel/tröst ilaç firmalarına çalıştığını bir nevi vatandaşın faşizan kan emiciliğine kafa tutan modern donkişotumuzun macerası. Bu tür filmlerin benzeri konularıyla başarılı örnekleri aklımıza geliveriyor, anımsatayım İki yıl ömür biçilen oğlunun 22 yıl daha yaşamasını sağlayan ilacı geliştiren ve hikâyesi Lorenzo'nun Yağı 1992 yılı yapımı filmi var ilk olarak. Sonra Sinirda Yasayanlar (2010) "Extraordinary Measures"var gene en azından sıradışı doktor ve tedavi arayışı yapan ebeveyn konusu olarak. Bu tür azmin zaferi oturup ölümü beklemektense birşeyler yapalım konuları klasik de olsa, burda usta oyuncular, başarılı kurgu ve yönetimle ön plana çıkıyor film izlemesi zevk veriyor. Hele başrol oyuncularımızın ve yardımcı rollerin bu işi akıcılıkla abartmadan sanki o anda yanı başımızda cereyan ediyormuşcasına izlettiren yöönetmenin sayesinde oskara göz kırpıyor ...
1
1,014
Müthiş karizmatik bir Polanski filmi.Çok beğendim
1
1,015
Finalde yalpalıyor film...
1
1,016
güzel bir film.senaryoya ve deep e hayran kaldım.ya bir insan bu kadarmı bir role oturur , bu kadar mı iyi oynar.o varsa sorun yok.johny varsa bir filmde gözünüz kapalı gidin.bu filme johny için bile gidilir.harika bir film olmuş.bazı yerlerinde gerçekten geriliyorsunuz.finalide daha iyi olsaydı klasikler arasına girerdi.vcd sini bulup kesinlikle izleyinbol sinemalı günler
0
1,017
oldukça iyiydi.. yumurta hariç... yumurta karakteri yerine bir hayvan olmasını tercih ederdim...
1
1,018
Bu kadar övülen bu film de nasıl birşeymiş diye merak ettiğim ardından bence tarzı olan diğer filmlerden abartı bir farkını göremediğim Brass filmi ..
0
1,019
bence çok güzel olan film günümüz gerçekliğinide tüm çıplaklığıyla anlatmaktadır. kıskançlığın, ihtirasın ve kinin farklı yollarla anlatıldığı bu filmin bendeki yeri de çok farklıdır. brassın filmlerini arayan varsa bu film,lola ve paprika filmlerini verebilirim. bu filmi seyrettikten sonra da diğerlerini almıştım ama şunu söylemeliyimki kışkırtmanın farkı hiçbirinde yokmuş :(
1
1,020
Dallas Buyers Club, açıkça söylemem gerekirse hiç ama hiç sıkılmadığım, her saniyesini zevkle izlediğim, herkesin de çok seveceği, eleştirmenlerin hepsinden de olumlu eleştiriler alan bir film. Matthew McConaughey, Bruce Dern kadar iyi olmasa da bence, Leonardo DiCaprio dan daha iyi bir performans sergilediğini söylemek gerek. Dört dörtlük bir performans sergiledi desek yalan olmaz ancak Jared Leto'ya sergilediği muhteşem performans için ayrıca parantez açmak lazım, bir erkeğin bu kadar iyi kadın rolünü sergilemesi, yönetmenin neden onu seçtiğinin çok açıkça bir göstergesi. Jennifer Garner da gayet içimizi ısıtan bir performansla filmde yer alıyor, o da filmde başarılı açıkçası. Matthew McConaughey ve Jared Leto'nun müthiş performanslar sergilediği, 3 Oscar Ödülü alıp büyük bir başarıya imza atan ve hiçbir saniyesinde sıkmayan, izlettiren müthiş bir yapım. 2013 filmi almak isteyenler zevkli bir şey arıyorlarsa ve kesin beğeneceğim bir film olsun diyorlarsa, işte size Dallas Buyers Club. 4,5/5
1
1,021
Sanırım beklentileri çok çok yüksek tutmuşum. Kendini izleten, eğlenceli bir macera tabii ki ancak daha fazlası varmış gibi gelmişti bana dediğim gibi. Kedi'nin ve diğer kedilerin yaratımı süper zaten, hareketler, danslar, kıyafetler vs. Macera da genel olarak iyi fakat ne bileyim, çok çok güldüren veya akılda kalacak olan sahnelerinin sayısı 3'ü geçmez herhalde. Ama yine de, sırf o "patileri" görmek için bile izlenebilir.
0
1,022
Mükemmel , tamamen çizmeli kedi , aksiyon ve espiriler tam yerinde.Müzigi rodrigo y gabriela yapmis , 1,5 saatte bittigine üzülüyor insan
1
1,023
biraz pornoya kaymış sanki...
1
1,024
Ben şahsen beğendim ancak aynı ortamda bulunduğum kişiler için aynı şeyi söyleyemem.Bir an düşündüm belki ben sıkı bir Meg Ryan ve Russell Crowe hayranı olduğum için beğenmişimdir diye ancak kötü filme iyi,iyi filmede asla kötü demem.Sonuç itibariyle kadrosu,görüntüleri ve ses efektleriyle iyi,senaryosuyla vasat ama oyunculukta iyi olan bir film.İzlenmeli kesinlikle
1
1,025
Kötü bir filmdi.Filmi evde VCDden arkadaşımla izledim.Çok uykum vardı ve arkadaşım yanında olmasaydı kesinlikle uyuyacaktım.Kadrosuna rağmen film kötü.Boşuna izlediğimi düşünüyorum.
0
1,026
Senaryo iyi değildi.Meg Ryan ve Russell Crowe arasındaki yakınlaşma çok yüzeysel.Öyle bi durumda iki kişinin birbirinden hoşlanması çok itici de duruyor aynı zamanda.Yani bu yakınlaşma zaten senaryoda yazdığı için var.Onun dışında filmde pek fazla bi özellik yok.Kolayca tahmin edebilirsiniz olayların gidişatını.Çerezlik bir film işte. 5/10
0
1,027
Sinemadaykn eleştrilerden dolayı izlememiştim bu hafta sonu için DVD sini kiraladım.Russel Crow rölünün hakkını veriyor fakat aynı şeyi Meg Ryan için söyleyemeyeceğim bu kız Tom Hanks karşısında şirin kız olarak iş yapıyor ama ne kocası kaçırılmış ve fidye istenen bi eş olarak nede o sırada iş yaptığı adama aşık olan biri rolünde hiç gerçekci değil vasatın üstünde bir film....
0
1,028
Vasatın altında bir filmdi. Filmin senaryosu kopuk anlamsız sahnelerle dolu bu anlamsız sahnelerden karakter analizide payını almış karakterlerın amacını anlayamıyoruz filmin başından sonuna kadar da mantık hataları filme eşlik ediyor.Uzak durulması gereken bir film giderseniz efekt izlersiniz yapmacık duruyor bu efektlerde :(
0
1,029
Güzel filimdi efektler, görsel sizi başka diyarlara götürüyor mutlaka izlemeniz gereken bir film şahsen ben çok memnun kaldım.
1
1,030
güzell
0
1,031
iLginc bir fiLmdi...
0
1,032
Hızlı temposu dışında Guy Ritchie'i yansıtan bir film olmamış. Bol aksiyonlu ama Guy Ritchie tarzında değil. 2004 yapımı filme göre daha fazla fantastik öge ve dolayısıyla daha fazla efekt içeriyor. Filmi de oyuncular değil bu fantastik ögeler esir alıyor diyebiliriz.
1
1,033
Bu arada bu sitede bu filmin iki tane sayfası var. Bilginize...
0
1,034
Ben tam bir hayal kırıklığına uğradım bu filmle, fazlasıyla basit bir hikaye anlatılan...
0
1,035
rocky 6,rambo 4=10 filme tamamladı.içi rahatlamıştır artık stallone'nin
0
1,036
son zamanlarda iyi bir film seyredemedim mi diyorsunuz işte size film her yönüyle dört dörtlükSylvester Stallone yönetmen olarakda cok iyi iş çıkarmış oyunculuguna diyecek laf yok zaten kısacası izlemeyen kalmasın derim 10/9olumsuz yorumlara aldanmayın derim
1
1,037
bu adamdan başkası oynasaydı berbat bi film olcağına adım gibi eminim bu adam işini çok iyi yapıyo
1
1,038
süperrrrrrrrrrrrrrrrrrr
1
1,039
izlemedi en kısa zamanda ızleyecegım.2001 yapımı yalnız dıkatınızı cekerım caganırmak cok gelıstı bu 6 yılda
0
1,040
bertolucci hayranı olmama rağmen biraz sinemaseverler tarafından abartıldığını düşündüğüö film...açıkçası filmden tek akılda kalan o kahverendi paltosuyla sokakta yürüyen sinema devi olur...kızın genç sevgilisdinin ne çektiğini ve montajdan sonra o çektiği açılardan ne çıkacağını görmek isterdim doğrusu.ama marlon brandoyu yerden yere vuran ve bu filmde ne işi var diyenlere adam hangi filmde oynasın ki daha demekten başka şey söyleyemem.adam zaten baba filminde oynadı daha iyi bir tane film söyleyin hak vereyim...
1
1,041
Merhaba, sinema ve dizilere dair eleştri,haber ve yorumların yapılacagı kaliteli ve seviyeli bir whatsapp grubumuz vardır. katılmak isteyenler 0545 935 43 44 nolu numaradan bana ulaşabilirler. Kurallar: kufur , cinsel içerikli paylaşım, saygısızlık yasak. 20 yaşından büyük kişiler kabul edilmektedir. din siyaset ve futbol konularında konuşmak ve paylaşım yasaktır.
1
1,042
Hayatta bazı şeyler maddiyat olmadan gerçekleşmiyor, ama verilmek istenen mesajı alabileceğiniz duygusal bir film olmuş.Klasik bir deyişle; vakit kaybı olmayacak filmlerden...
1
1,043
oncelikle sunu belirteyim,filmi izlememin sebebi parkin filminin de arada olmasidir.old boydan sonra nerde bulsam kacirmam onun filmlerini.ama genel olarak iyiydi bence '3 extremes' 'damplings' midesi saglam olmayanlara asla onerilmez ki beni bile zorladi bu film.. box pismanligi cok guzel anlatmis asyali yonetmenleri ve filmleri hollywooda yegleyecegim bu ara,korku adi altinda pek korku barindirmasa da
1
1,044
Üçü de birbirinden farklı ve üçü de birbirinden ilginç,sinir bozucu filmler.Güzel bir üçleme olmuş.BEnce en iisi ikinci filmdi.Park bu işi çok ii yapıyo zaten kendisinin intikam üçlemesi de birbirinden harika:)
1
1,045
kutuda kaldım ben devam edemedim ilginç iğrenç bir filmdi fazla durağandı sanki sıkıldım birgün mutlaka bitiririm diye düşünüyorum..
0
1,046
Kutu en iyi bölümdü. Zaten Takashi Miike usta bir yönetmen. Kolay kolay kötü film yapmaz. Mantı gerçekten sıradışıydı. Kes ise hayal kırıklığıydı. Kötü diyemem ama orta diyebilirim. Chan-wook Parktan daha iyi bir bölüm beklerdim. Filmi izlemenizi tavsiye ederim.
1
1,047
Tek kelime: muhteşem Uzakdoğu sinemasını we farklı tatları çok sewiyorum ya adı gibi sıradışı bi film.. Ufkunuzu açacak izleyin izleyin
1
1,048
Bu kez aglatmadi. Yine ilk filmin ekmegini yiyerek ticari kazanc saglama amaciyla yapilmis bir film. İlk filmin hikayesi kalitesindeen azindan yakin kalitede bir senaryo yazamiyorsaniz sirf para kazanmak icin film cekmeyin kardesim. Filmin ilk yarisi koca bir coptu. İkinci yarisi da aglatmadi. Senaryo cok zorlama ve mantiksizdi cunku.
0
1,049
Büyük beklentilerle izlemedim fakat gerçekten hoşuma gitti hatta ilkini 1-2 gömlek geçmiş bile diyebilirim,herşey yerine cuk oturmuş,yönetim başarılı,müziklerden söz açmaya zaten gerek yok.Türk sineması adına gurur verici bir tablo
1
1,050
Mükemmel bir yapım olmuş. Aytaç Ağırlar ne kadar iyi bir yönetmen olduğunu göstermiş bu filmde. Bir başyapıt diyebilirim. İzlediğim en iyi Türk Romantik filmi oldu bu seri. Aytaç Ağırlar'ın ve filmde emeği geçen herkesin ellerine, kollarına, yüreklerine sağlık.
1
1,051
Orijinal, Uzak Doğu versiyonunu görmedim ama bu Hollywood yeniden çevrimini sevmiştim...
1
1,052
Ben bu tarz filmler için propaganda yapılmış gibi laflardan hiç hoşlanmasam da özellikle filmin bir yerinde Amerikan askarleri japon köyüne sanki turistik gezi yapmaya gelmiş kişiler gibi giriyor ve çocukları seviyorlar köylülerle ilgileniyorlar falan filan...derken japon askerleri hurraa köye dalıyor hiç insan ayırtermeden sağa sola ateş ediyorlar kendi insanlarını düşünmeden...John Woo’ya diyorum ki:’’Sana yakıştı mı’’Teknik açıdan bakmak gerekirse de savaş filmleri içinde çok fazla başarılı olduğu söylenemez fakat izlenilebilir.10/7
0
1,053
filmin ilginç bir konusu war lakin derin çatlaklarla dolu ve oyunculuklar çok ama çok abartlı ki buda filmin en rahatsız edici yanı kesinlikle yani bir tiyatro oyunumu yoksa bir film mi izlediğinizi anlayamıyorsunuz ama özelikle itiraf böümündeki bazı hikayeler çağan ırmak ın ne kadar yartıcı bir senarist olduğunu kanıtlıyor zaten çağan ırmak senarist olarak yönetmenliğinden daha başarılı bu fikmde aynı polis gibi taze bir örnek ama çok eksiklikleri var
0
1,054
ya anlamadığım Bana Şans Dile nin puanı 8,3 Ultimatom un puanı 8,2. acaba bu film ultimatom filminden daha mı güzel. yoksa yerli film olduğu için kıyak mı geçiliyor. buna kesinlikle karşıyım. puanları verirken dikkatli olun arkadaşlar. sinemaya gidecek insanların aklını bulandırıp hayal kırıklığına uğratmayın. zamana ve paraya yazık. başka birşey demiyorum.
0
1,055
böyle filmleri izledikçe tekrar türk sinemasına ısınıyorum.. kesinlikle izlenesi bir film, hele bir de çağan ırmak filmleri sizin için de anlamlıysa kaçırmayın derim
1
1,056
güzel bir film.çok ilginç gerçekten.bütün insanların izlemesi gereken bir film.eminim çok seveceksiniz.konusu çok değişik.türk filmleri arasında bu kadar güzel bir film zor bulursunuz.filmin başında hayla ürünüdür diyor ancak ne yazıkki böyle ilginç hayatlar var.tebrik ediyorum filde emeği bulunanları
1
1,057
filmin senaryosu güzel çağan ırmakın ilk filmlerinden çok güzel olmasa da izlenebilir
0
1,058
son derece yapmacık etkileyicilik katabilmek için ugraşıp durulmuş gibi...beyazperde de bulunan(başka filmi var mı bilmiyorum) 4 çağan ırmak filmi arasında en kötüsü...
0
1,059
izlenmeye deger bir film
1
1,060
Harika bir film... Filme giderken bunun eski bir film olduğunu bilmiyordum. Yine sessiz sedasız bir Çağan Irmak filmi yerini almış beyazperdede dedim ve afişi görür görmez izledim filmi. Film alışılmış Türk sinemasından çok farklıydı. Ele aldığı konular hepimize o kadar yakındı ki. Kendimden geçerek izledim filmi. Çıldırmak üzere olduğumuz, çığlık atıp sesimizi duyurmak, bazı şeyleri değiştirmek istediğimiz bu dünyadan bizden bir film. Filmin 2001 yapımı ve Çağan Irmak'ın ilk filmi olduğu öğrendiğimde şaşkınlığım arttı. Bu kadar güzel bir film nasıl olurda bunca yıl sonra vizyona girerdi. Çağan Irmak ilk filminden göstermiş kalitesini. Neyse geç oldu ama oldu hemde çok güzel oldu... Bir numarasın Çağan Irmak!!!
1
1,061
Yorumlarda ki genel görüş filmin gayet başarılı olduğunu işaret ettiğinden dolayı idare eder diyorum fakat şahsi görüşüm fazlasıyla dramatize edilmiş bir senaryo olduğundan izlememenin bir kayıp olmadığından yana...
0
1,062
İki büyük sanatçıdan geriye ne kalır'Biri çağdaş İtalyan sinemasının en büyük yaratıcılarından.60’lar ortasında başladığı sinema serüvenini günümüze kadar taşıyan büyük bir ’estet’.Bernardo Bertolucci...İlk filmlerinde beliren tematik öğeler Mussolini İtalyasının şekillediği toplumsal panorama içerisinde keskinleşen sınıf çatışmaları,baskılanan cinselliğe ve cinsel kimliğe karşı oluşan tepki,gelenekselin şekillediği ’’kutsal aile’’angajmanına karşı bohem yaşamlara sanatsal bakış denemeleri...Onun sineması bir ölçüde arayışın sineması olarak da nitelenebilir.’’Oidipus kompleksi’’nin şekillediği baba-oğul ilişkileri üzerinden yaratılan gerilim bir tür iç hesaplaşmanın ürünü sayılabilir.Ama onun sanatını herşeyden önce resmi olana yüz çevirmemiş gerçek bir sanatsal duyarlılığın prizmasında görmeliyiz... ’’Paris’te Son Tango’’yönetmenin en çok yankı uyandıran filmi olmuş,yönetmenimiz bu filmle ’’lanetli yönetmenler’’kervanına dahil edilmiş,filmi yüzeysel ve mesnetsiz bir yaklaşımla iğrenç bir ’’seks melodramı’’olarak damgalanmıştı.Film orta yaşlardaki Amerikalı bir erkekle(Marlon Brando)20 yaşındaki genç bir Fransız kızın (Maria Schneider)boş bir apartman dairesindeki marjinal ilişkilerine odaklanıyor,hiçbir ortak noktaları yokmuş gibi gözüken bu iki insanın ilişkisini ’’yoğunlaştırılmış bir erotizm’’prizmasında izleyicisine sunuyordu.Sanki erotizm bu filmde bir tür sembolik isyanın billurlaşmasını sağlayan bir öğe gibiydi.Bu iki karakter sanki dibe vurmuş yaşamlarını kadife bir cinselliğin tutkusuyla çoğaltmaya çalışıyordu.Bu iki insanın bütün o farklılıklarının gerisinde beliren ortak noktaları sanırım yalnızlıklarıydı.Karşı konulmaz iç sıkıntıları ve depresif havayı en iyi Marlon Brando’nun üzerinde görmek mümkündü.Canlandırdığı karakter aslında Marlon Brando’nun ta kendisiydi.O da bohem bir yaşamın çarklarından geçmiş,kendisiyle iç hesaplaşması çok uzun sürmüş,Shakespearevari trajedilerle yüklü yaşamı içerisinde ’’aydınlık’’olanla ’’karanlık’’olanı birbirine koşut olarak bir arada taşımak zorunda kalmıştı.Bu O’nun kanımca son yüzyılın en büyük aktörü olmasını engelleyememiş,ilkesel duruşu,sanatsal duyarlılığı(her ne kadar kendisi aktörlüğü sanatçılık olarak görmese ve aktörlüğü kişiliği öldüren bir unsur olarak açıklasa da)ve Hollywood’un üzerinde tahakküm kurmasına asla izin vermeyen tutarlı çıkşlarıyla kendisini adeta bir ’’ikona’’dönüştürmüştü. Bu filmde o denli çarpıcı bir kompozisyon çiziyordu ki,Ece Temelkuran’nın deyimiyle sessizliğiyle bile kasıp kavurabilen bir ’’jaguar adam’’görüntüsündeydi.Bu sessizliğin gerisinde keskin bir duyarlılığı,kabalığının gerisinde ise ışıl ışıl parlayan bir cazibeyi yakalamak hiç de zor değildi ve belki de bizler Marlon Brando’yu en çok bu şaşırtıcı cazibesinden ötürü sevdik.Marlon Brando karşıtlıkları üzerinde taşıyan bir ’’jaguar adam’’olarak 2004 yılında aramızdan ayrılmış ve ardında sinema tarihine mal olmuş ’’Rıhtımlar Üzerinde’’,Baba,İhtiras Tramvayı,Viva Zappata gibi çok büyük sinema yapıtlarının unutulmaz karakterlerini bırakmıştı.Don Carleone’ler,Terry Malloylar,Emiliano Zapatalar onunla ete kemiğe bürünmüştü.2 kez kucakladığı oscar heykelciğinin birini almaya bizzat gitmemiş,törene bir Kızılderili kadını göndermiş ve ’’Hoolywood Kızılderili katliamını meşrulaştırıyor’’düşüncesiyle sadece birkaç ’’baba’’sanatçının sergileyebileceği onurlu bir tavrı sergilemişti... Bir filmden yola çıkarak 2 büyük sanat insanına eğilmeya çalıştık.Son olarak Pariste Son Tango filmiyle ilgili şunu söylemek istiyorum.Erotizmi sapıklık olarak algılayan kısır beyinler bu filmi izlemesinler.Bu film başıbozuk bir cinsellik tüketimiyle değerlendirilemeyecek ölçüde sanatsal...’’X filmi’’kategorisini aşan bir hüznü ve duyarlılığı bizlere taşıyor...
1
1,063
Başından sonuna kadar kendini izlettiriyor,sürükleyici bir yapım.Oyunculuklar da gayet iyi ,orta sınıf macera severler için iyi bir yapım cia in iç hesaplaşmaları falan,bir göz atın.
0
1,064
Reynolds ve Washington ortakliginin izleyiciye cazip gelecegini tahmin ediyorum.Sapkadan tavsan çikarmiyor ama oldukça sürükleyici,sikilmadan izlenebilecek bir film.Çatisma sahneleri de baya hosuma gitti...6,5/10
0
1,065
harika çok içten bi film ayrıca de niro çok yakışıklı be izlenecek bir film
1
1,066
Sanırım büyük bir umutla girdim bu filme. Daha isminden başka bir şeyin bilinmediği zamanlardan beri takip ediyordum. Benim gibi bilim-kurgu müptelası olan insanlar bilir bu duyguyu. Gerçi her tür için geçerlidir ama bilim-kurguda başkadır bu. Disney yapımı olduğunu mu unuttum yoksa kendimi mi avuttum bilmiyorum ama bilim-kurgu diye girdim çocuk filmi çıktı. Hele Athena'nın Casey'yi kurtardığı sahne sharkboy and lavagirl filminden bir kesit gibiydi. Halen gülüyorum ya. Filmin felsefesi güzeldi. İki kurt hikayesi de öyle. İlk perde fena değildi hakkını yiyemem. Sadece girişte biraz zorlandılar gibi. Ama ikinci perde hele ki son 20-30 dakika klişe bombardımanı gibiydi. Gelelim oyunculuklara. George Clooney vasat bir performans göstermiş. Başroldeki kız fena değil ama yine de yeterli değil. (kendisini ilk defa burada gördüm. İsmine bakardım ama çok üşeniyorum.). Hugh Laurie bile kurtaramamış bu filmi öyle düşünün. Çok pişman oldum. Yarım saat bekleyip Mad Max'e girmeyi tercih ederdim.
0
1,067
Hepimiz Brad Bird'ü İnanılmaz Aile ve Ratatuy filmlerinden hatırlıyoruzdur. Bird, yine hayal gücünün güzel bir örneği ile karşımızda. Bunun yanına görsel efektler de eklenince daha da doyurucu bir yapım olmuş. Bilime meraklı ve hayalperest küçük mucit Frank Walker (George Clooney) 'ın Tomorrowland'e yaptığı ziyaretinde icat ettiği bir şey sonucunda bir daha dönmemesi üzere geri gönderilir. Tıpkı Frank gibi olan Casey Newton ise, bulduğu bir broş sayesinde Tomorrowland'e kısa bir yolculuk yapma şansı bulmuştur. Bunun üzerine broşu araştırmaya başlar ve bunların sonuncunda Frank ile yolları kesişir. Casey ve Frank, Dünya'yı ve Tomorrowland'i kurtarmak için çıkacakları bu yolculukta Casey, Tomorrowland ve Frank'in icadı hakkında bir sürü şey öğrenecektir. Öncelikle yaş aralığının biraz aşağıya kaçmasında ben bir sorun görmüyorum. Bir film iyiyse ister 10 yaşındakiler için çekilmiş olsun ister 20 yine de izlenir. Fakat Tomorrowland'in bu filmler arasında olup olmayacağı herkese göre değişir. Tomorrowland'in asıl sorunu senaryosunda çünkü hikayenin başlarında çok zaman harcanmış bundan dolayı da sonu çok oldu bittiye gelmiş, maalesef. Bunun yanında diyaloglar da bazı yerler dışında zayıf kalmış. Bunların dışında senaryo, detaylara inildiğinde alışılmışın dışına çıkmayı başarmış. Efektler ise senaryoyu destekler nitelikte, geniş bir hayal gücünün ürünü. Gerçekten sırf görsellik için bile izlenebilir, Brad Bird bu konuda iyi iş çıkarmış. Kurgusu birkaç yaratıcı yer dışında olması gerektiği gibi, başarılı. George Clooney, başarılı ama bu filme biraz ciddi ve dramatik kaçmış. Britt Robertson ise filmin akışını sağlayan kişi, oyunculuğu bu filme daha uygun. Müzikler ise filmin hitap ettiği yaş aralığını aşağıya çeken unsurlardan biri. Her ne kadar önemsiz bir ayrıntı gibi dursa da dikkatli izlerseniz bunun böyle olduğunu anlarsınız. Doğru yerde kullanılmamışlar, doğru şarkılar kullanmamışlar... Durum böyle olunca da dikkat dağıtıcı bir özellik olmaktan öteye gidememiş. Bu temel unsurların dışında bir de filmin verdiği bir mesaj var; Dünya'nın öldüğüne gerek canlı kanıtlarla çevremizde, gerek fotoğraflarla şahit oluyoruz ama hayıflanmaktan ve sonumuz yakındır demekten başka hiçbir şey yapmıyoruz. Evet filmde bu çarpıcı gerçek yüzümüze basit birkaç sözle vuruluyor. Evet çok yerinde bir eleştiri, küçük bir kısmımız haricinde çoğumuz bunu yapmıyor muyuz? Ki burada bahsedilen sadece çevrenin katline boyun eğme, doğayı harcama gibi konular değil; bunların yanında siyaset, savaşlar gibi konular da ele alınmış, bunlara da boyun eğilmemesi gerektiği, artık bunları bırakıp Dünya ve insanlar için bir umut arayışına gidilmesi ve bu yönde çalışmalar yapılması gerektiği öğütlenmiş. Evet, çok güzel bir mesaj, çok güzel bir öğüt. Mesaj her ne kadar çarpıcı olsa da, film çarpıcı değil. Size bu mesajı gayet açık bir dille anlattığında sizde büyük bir farkındalık yaratmıyor, o yüzden bu güzel mesajını güzel iletememiş bir film. Daha iyi bir film olabilir miydi? Evet, olabilirdi. Ama filmi izleyen herkes sağlam bir hayal gücünün ürünü olduğunu anlayabilir. Bu hayal gücü, efektlerle de birleşince ortaya gerçekten güzel bir iş çıkmış.
0
1,068
dizide tahsin rolu cok basariliydi bence. yani tam adami. mimikleri falan cok yerinde bir rol olmus. sar leventoglu muhtesem oynadi. dovus sahneleri pek mukemmeldi. sonda ~ney deil tahsin zurna~ demesi bence filmi bitiren iste bu denilesi sozdu
0
1,069
Neden bu kadar vasat film yapıyoruzki? Bu kadar yetenekli oyuncuları seviyesiz bir senaryo ve basiretsiz bir yönetmenlikle neden harcıyoruz? Rocky gibi 30 yıl önce çekilmiş bir filmin alt sınırına dahi yaklaşamamış, basit bir kopyadan öteye geçememiş bir filme neden onca para harcıyoruz? Gerçekten yazık. Bu filmde yönetmene rağmen oyunculuğunu sergileyebilmiş tek adama, Gürkan Uygun a kocaman bir bravo. Kalanı ise basitlikten ibaret.
1
1,070
Angelina Jolie'nin yönetmenliğini konuşturduğu söylenemez ama kötü bir film de çekmemiş bence.Yine de Coen kardeşlerin senaryosunu yazdığı,Oscar ödüllü müzik ve görüntü yönetmenlerinin çalıştığı bir film daha iyi olabilirdi.
0
1,071
Gerçek bir ileri görüş örneği ve dozunda türünün gereklerini fazlasıyla yerine getiren bir film...Denzel iyi Annette ise gerçekten farklı.... Eee Bruce Willis'in hakkını verelim: Umursamaz soğuk amerikan askerini nede iyi oynuyor....beklenir tabi..
1
1,072
11 eylül öncesi bir 11 eylül filmi olması oldukça ilgi çekici.Toplumsal olarak insanların nasıl öteki diye ayrıştırıldığını nasıl korku toplumu yaratıldığını ve bunların nasıl kullanılmaya çalışıldığını güzel anlatmışlarda son yarım saati daha iyi olsa bir başyapıt bile çıkabilirdi ama bu haliylede iyi bir film.
1
1,073
Film A.B.D'de vizyona girdikten sonra bu filmin ülkemiz sinemalarında gösterilmemesi konusunda tartışmalar omuş ama daha sonra film bizde de vizyon şansı bulmuştu.A.BD'de yaşayan Müslümanların birer törerist olarak gösterilen filmde aslında suçun A.B.D hükümetinde ve ordusunda olduğunu anlatıyor.İlk başta kötücül Müslümanlar görsek de durumun sonraları ülkenin kendisine çevrilmesi üzerine rahat nefes alıyorsunuz.Bu arada patlama sahneleri mükemmel.Denizel ve Bruce çok iyi performanslar da sergiliyorlar.
1
1,074
Tomorrowland' ın konusu; Ortak bir kaderle bağlanan zeki ve iyimser bir genç (Britt Robertson, filmin kahramanı Casey Newton olarak), bilimsel merak ile yanıp tutuşmaktadır, eski bir zeki genç keşifçinin (George Clooney, Frank Walker olarak) ise gözü açılmıştır ve zamanda esrarengiz bir yerin ve “Tomorrowland” olarak toplayıcı hafızalarında var olan bir mekanın gizlerini ortaya çıkarmak için tehlike dolu bir göreve girer.
1
1,075
Henüz uzun metraj kariyerinin başında olan bir yönetmene göre çok olgun, ne yaptığını bilen bilen bir film ortaya çıkarmış Matt Ross. Bundan sonra tarafımdan takibe alınacak. Oldukça farklı bir hikaye. İzleyen neredeyse herkesin olaya kafa yorduğuna, kısa süre de olsa şöyle bir hayal ettiğine eminim. İster kendi çocuklukları, isterse kendi çocukları için şöyle bir düşünülmüştür "nasıl olur" diye. Film zaten bir yerinden sonra yol filmine dönüşüyor ve kabul etmemiz gerekir ki bu işleri Amerikanlar iyi yapıyor. Aynı formülleri de uygulasa tekrar tekrar izletiyor kendini. Film zaten geneli itibariyle son derece sürükleyici. Senenin önemli filmlerinden. Akademi'de ne yapacağını meraklar bekliyorum.
1
1,076
Güç yeniden doğuyor... Seri yeni bir üçlemeyle kaldığı yerden devam ediyor.Jedilerin öldürülmesinden kendini sorumlu tutan Luke Skywalker ortalıktan kaybolmuştur ve bunun yokluğunu bilen karanlık taraf güçlenmiştir.Ve güç yeni birisini seçmiştir Filmin başrolündeki Reyin direnişle ve arkadaşı finnle birlikte olan kötülere karşı başlarında kylo ren karşı mücadelesi konu alıyor Ben zevkle izledim burda her şeyi anlatmak yakışmaz ama diyebiliriz ki Star Wars kaldğı yerden devam ediyor
0
1,077
JJ abrams ve disney filmi mahvetmiş.. Bu filmi beğenmek için ortalama bir izleyici ve hiçbir starwars filmini izlememek gerekir.. Beyaz perde eleştirmenine yakışmamış zira filmi izlediğini dahi sanmıyorum.
0
1,078
Arkadaşlar sakın gitmeyin paranıza yazık Görsel efekt açısından 8/10 ancak mantık açısındna 2/10
1
1,079
Rezalet bir işletme bu cinemaximum. imaxde izleyeyim diye daha beylikdüzüne gittim fakat gene başıma gelmedik kalmadı. 40 dakika reklam dayadılar. poşet içinde verdikleri gözlük aşırı pis çıktı. resmen kullanılmış gözlükleri temizlemeden tekrar poşetlemişler. En kötüsüde filmin yarısında şikayet için gittiğimde bizde olmaz öyle şey diye cevap almamdı . Hatalarını telafi etmeye çalışacaklarına müşteriyi yalancı çıkartmaya çalışan gitgite iğrençleşen bir kurum cinemaximum. Filme gelecek olursak pek seyremedim ama ilk yarısı iyiydi diyebilirim, ikinci yarısı ise vasattı. Özet: film idare eder, cinemaximum kötü.
1
1,080
Zamanına göre, geleceği gösteren bir film.. 1 puan buradan. Geri kalan tüm puanlar Denzel'ın oyunculuğuna...
1
1,081
7.si çıktı, ama baştan sona ben ilk defa izledim. İzlemek için mümkünse IMAX doğru tercih. Görselliği gayet güzel, kadın oyuncunun performansı da güzel. Ancak filmde mantık hatası olabilecek birçok şey bulunabilir. Onlara takılmak için eğlencelik bir film. Çıktıktan sonra büyülenmiş hissetmedim.
0
1,082
...psikopat seri katilli korku filmlerinin onculerinden biri olmasina ragmen, "iki sene oncesinde cekil;mis "Halloween" kadar etkili olamayan, daha cok 80'lerin video piyasasinda kult mertebesine erismis filmlerden biri. Yillar boyunca seri katil Jason'in bu filmi, devam filmleriyle 7-8 bolum kadar uzatildi. Ancak bir Michael Myers ve Freddy Kruger etkisinden uzak bir seri katil olmustur cogu zaman Jason benim icin.."13. Cuma" da ilk film olmasindan oturu izlenebilir bir kult yapim, ancak daha fazlasi degil bence...(5/10)
0
1,083
Filmi Ben İzledim O Kadar İyi Değil.Fragmanlarını Görünce Cok Etkilendim İşin içinde Birde Laurence Fishburne olunca daha cok dikkatimi cekti ama tam bir hayal kırıklığı. Filmi Yine Laurence Fishburne biraz kurtarıyo.
0
1,084
iyi bir açılışı var sıkı bir polisiye filmi izleyeceğinizi beklerken sıkıcı olmayan ama sıradan bir filmle karşı karşıya kaldığınızı çok geçmeden anlıyorsunuz hele bu yaşadığı suçluluk duygusu nedeniyle ruhsal sorunları olan hayattan hiçbir beklentisi kalmamış polis memuru tiplemesi kabak tadı verdi.
0
1,085
yapılan eleştirelere katılmıyorum bnm hoşuma gitti 10/8
1
1,086
Eskisinin yanında çok ama çok sönük kalmış bir yeniden çevrim.
0
1,087
kendi türü içinde gayet başarılı bir film olmuş. pişman olmazsınız.
1
1,088
Bakın beni tanımıyosunuz ama lütfen dinleyin gitmeyin ilk ara girene kadar güzel bir film ikinci devre berbattttt kesinlikle alakasız işler sanki gollum oynuyor filmde sacma sacma efektler ve karakterler begenmedim kesinlikle anabelle gelicek onu bekleyin derim .
0
1,089
Hayatımda bu kadar kötü bi tane daha korku filmi izlediğimi hatırlamıyorum. Oyuncular , senaryo , çekimler , efektler hepsi birbirinden kötüydü. Filmdeki şeytanın yüzünü siyaha boyanmışlar kötü bi ses efektiyle ortaya çıkıp adamın suratına elini koyuyo gidiyo tek yaptıkları buydu. İnanılmaz derecede berbat.GİTMEYİN
1
1,090
Yaşa sen Jason!
1
1,091
bu film korku değil komedi.İzlediimen kötü korku filmi.
1
1,092
Jason, gelmiş geçmiş en sağlam karakterlerden biridir kesinlikle.. Kült bir film.
0
1,093
oyuncuların o rolü oynayıp oynayamadığını anlayamayanlar çareyi kaçmakta yada çamur atmakta bulurlar... (Bu benim için de geçerli) Bence ikisi de güzel oynamış.. ayrıca bir julia hayranı olarak sizi uyarıyorum!!!!
0
1,094
Çok şeker bir çift olmuşlar yaa. eğlenceli bir film.
1
1,095
ya bu filmdede 1000 kre daha brade aşık oldum..roberts da fena degildi...
1
1,096
vasat özellikleri hilelerle kurtarmaya çalışana ancak hiçte başarılı olamayan vasat bir film.....julia ve brade yazık...
0
1,097
biraz temposu düşük ama izlenmeye değer julia roberts i sevmediğimden değil ama o role başka bir oyuncu daha iyi olurdu
1
1,098
konusu cok sıradan oyuncuları iyi olmasına ragmen
0
1,099
Yorumcu arkadaşlar bu filmin Death Race, Turnuva gibi filmlere esin kaynağı olduğunu belirtmişler.Oysaki insanların birbirlerini bir yarışmada ödül karşılığı öldürdükleri ve bu yarışmayıda milyonlarca kişinin tv başında izlediği şeklinde konusu olan ilk film ,80li yıllara gençlikleri denk gelenler iyi bilirler Arnol Schwanzennegerin Runing Man filmidir.Bu filme gelince.Konusu enteresansa bu konuyu ilk işleyen yani medya eleştirisini ilk yapan film daha öncede belirttiğim gibi Running Man filmiydi.Konu açıkçası birçok filmde çokça işlenen bir konu olmakla birlikte bu filimde iyi anlatılamamış.Yalnız filmin sonundaki suçu ortak olupta bana nasıl olsa bir şey olmaz diyenlerin yarattıkları şov programının kurbanı olmaları çok güzeldi.Bunun haricinde film televizyon kanallarında çokça oynayan ucuz 3.sınıf televizyon filmlerine benziyordu.Aldığı puan açıkçası beni şaşırttı.
0