Unnamed: 0
int64
0
16.6k
Sentence
stringlengths
1
13.7k
Sentiment
int64
0
1
12,400
ilk izledğim zaman abartısız 2 gün kendime gelememiştim filmde verilmek istenen msj belli fakat bu denli iğrenç olmamalıydı izlemeyin derim midenize yazık
1
12,401
Jack Black'ın fılmler herzaman begenırım ve fılmlerı hep eglencelıdır. bazen bunun yuzu ne zaman gulecek dıye dusunuyorum ama hep ızleyıcının yuzunu gulduruyor. ızlenmeye deger bır fılm.
0
12,402
Filipinlerden beklenmeyecek kadar harika bir film. Oyunculuk süper, atmosfer süper, yönetmen süper. Asla bif japon filmi ile kıyaslanmayacak kadar başarılı. Filmin sonunda size herşeyi anlatan , başlarda ise bir hayli geren bir film. Aynı zamanda dramı da içinde barındırıyor. Tavsiye ederim.
1
12,403
Gayet keyifli vakit gecirmesinizi saglayan kahkahalar attıran ve bittiğinde yüzünüzde kocaman tebessüm bırakan bir film olmuş oyunculuguna sağlık Gupse👏👏👏
1
12,404
Filme çok beklentimiz olmadan gittik ama beklediğimizin üstünde bir performans izledik.Sıkılmadan izlenilebilecek keyifli bir film olmuş.Filmin akıcılığı ve oyuncuların performansı da gayet iyiydi.Ailecek eğlenmek isteyenler için güzel bir tercih olabilir.
0
12,405
Küfürsüz güldürmeyi başaran nadir filmlerden biri..İnsanlarımız küfür yoksa o filmi beğenmiyor maalesef.. Bence çok kaliteli , eğlenceli , güzel bir film olmuş.Tebrikler
1
12,406
çok çok çok gereksiz saçma sapan bi film olmuş komedi desem komedinin yanından geçememiş bence emeğe ve harcanılan paraya yazık diye düşünüyorum
0
12,407
Sinema ile diziyi ayirt etmemiz gerektigini dusundugum bir film daha. Ne yazikki gorunce de dizi bolumunden oteye gidememis sinema havası yok. onceki filmden de memnun degildim. memnun olanlar bu tarz dizileri sevenler genelde. yine de siz bilirsiniz ama zaman kaybi derim
0
12,408
Eda Ece güzelliği dışında berbat bir film zor dayandım....Böyle bir ekip ve bütçeyle nasıl bir berbat film çekiyorlar anlamak güç.....
0
12,409
bence bu film izlenir çok kanlı olur belkı ama ekşın severler için trajedik bi öykü bence izleyin
1
12,410
Bazı sahneleri sıkıcı olsada yinede seyredilebilir bir film...106
0
12,411
evet kesinlikle katılıyorum
0
12,412
macar kontes erzsebet bathory’nin katlettiği yüzlerce bakire kızın hikayesinden ziyade,Kontesin bencilce davrandığı ve bir caniye nasıl dönüştüğünü anlatan bir film.Julie Delpy'i yönetmen olarak çok beğenmedim.
0
12,413
bu efsaneyi duymuştum. inşallah filme güzel aktarabilirler
0
12,414
bence film konusu itibariyle ilgi çekici ama gazetede okuduğuma göre filmde türklerle ilgili olumsuz şeylere yer verilmiş filmi izleyen varsa bu gerçekten böylemi?
1
12,415
bu nasıl bir saçmalıktır ya? film sadece istanbulda 2 salonda vizyonda, yazık türkiye ye recep ivedik şov yapar festival filmleri ya 2 salona gelir ya da hiç gelmez. bu işte emeği geçen herkese bravo
0
12,416
Gayet zekice ve merak içinde başladı film.Yer yer tempo düşsede sonuna kadar o kadar merakla bekledim ki işte bu film harika dedim ama sonu o kadar basit ve kötü bitti ki açıkçası hayal kırıklığına uğradım 5/10
0
12,417
film zaten tiyatro oyunundan uyarlama.tiyatro izler gibi hissettim diyen arkadaşı bilgilendirelim.bense tam tersine bütünüyle bir tiyatro tadı ve keyfi aldım.izlediğiniz filmleri lütfen araştıralım biraz.aynı filmin 1972 versiyonunda michael caine bu kez jude law'un oynadığı rolü canlandırmıştı.filmin yapımcıları arasında jude law'da var.çok iyi bir tiyatro oyunun beyazperdeye başarıyla aktarılmış bir versiyonu.oyunculuklar mükemmel.filmde jude law ve michael caine'den başka oyuncu yok bunuda ekleyelim.herkesin anlayamayacağı,ama anlayanların çok keyif alacağı bir film.
1
12,418
Sleuth - Ölümcül Oyun, tipik bir tür sineması örneği. Kısa süre önce izlediğim Steve Buscemi’nin Interview benzeri bir film Sleuth...Filmin en güçlü yanı kuşkusuz Michael Cain (Andrew Wyke karakteriyle) ve Jude Law’ın (Milo Tindle veya Tindellini :)) oyunculukları. İki oyuncu -ki başka oyuncu da yok filmde zaten-, performanslarıyla zirve yapmışlar gerçekten...Filmin ilk 30 dakikası aslında hiç fena değil. Ancak sonrası için aynını söylemek biraz zor. Zira bu dakikadan sonra kendini tekrara başlıyor kanımca ve izlemesi güçleşiyor filmin. Filmde Caine ve Law dışında başka oyuncu yok demiştim ancak, şöyle de bir durum var; Sleuth’da da Interview’de olduğu gibi 'ev' yani mekan adeta filmin bir karakterine dönüşmüş...Sleuth’un (kendini) kalburüstü izleyici (gören&zanneden) kimi izleyiciler tarafından yerlere göklere sığdırılamayacağı açık. ANcak gerçek nedir derseniz, izlemesi hayli zor bir film, sürükleyici olmaktan çok uzak...
0
12,419
1
12,420
Ömrü hayatı boyunca Trabzon'dan çıkmamış bir adamın duru İstanbul Türkçesi kullanması,büyük şehirde okuyup çok çok zorlama ve keyfi isteyince Karadeniz şivesini kullanan bir kız...Özgün senaryonun bir yere varmaması,homofobik espiri ve ölüm üzerine uzatılan espiriler...Klişe düşman ailelerin aşık çocukları hikayesi... Filmin girişindeki Trabzon tarifi ve Hüseyin Avni Danyal'ın oyunculuğu dışında film kendi karakteri Necati'nin arabası gibi tuttuğumuz yerde elimizde kalıyor. Daha kaliteli espirilere sahip,sonu olan özgün hikayelerde görüşmek dileğiyle...
1
12,421
"Kasabanın Namusu" ismi ile gösterime girmişti film. İyi bir Western olmuştu...
1
12,422
mükemmel bir konu ve muhteşem oyunculuklara sahip bir film.amerika'nın pembe panjurlu evleri değil de ozark dağlarındaki zorlu yaşam ve bir kızın başından geçen korkunç olaylar gayet iyi anlatılmış.
1
12,423
Güçlü bir kurgu ve sıkmayan gidişat ile kendini sevdiren bir film. Frozen River benzeri bir soğukluk mevcut bu filmdede. Sağlam son dönem filmlerinden.8/10
1
12,424
ne diyeceğimi bilmiyorum.normalde bile izlemesi son derece "gereksiz" bir film iken,bir de oscar adayı oluyor.kendilerini inanılmaz şanslı saymalılar.belli bir hava yakalanmaya çalışılmış,yer yer başarılı olunmuş ama,filmde ne bir oyunculuk,ne bir senaryo,ne bir dişe dokunur olay,ne bir sürükleyicilik var.yani kısacası izlemek için tek bir sebep dahi yok bana göre.ağır ilerleyen ve gerçekçi bir konu etrafında dolanmaya çalışmışlar fakat inanın hiç yeterli değil.bir filmi izlememizi ve beğenmemizi sağlayacak tüm unsurların hepsi de winters boneda "yetersiz".kesinlikle şansı yok tabii ki,bana göre adaylar içerisindeki en gereksiz ve hatta "kötü" film.yapmak istediği şeyleri yapamamış.
0
12,425
Gayet güzel ve eğlenceli bir animasyondu.(Tam animasyon kelimesi doğru olmayabilir.)İzlerken tüm o çocuksu maceraya kaptırdım kendimi.Tavsiye ederim bir pixar görselliği olmasa da zevkle izlenecek bir film 7.5/10
0
12,426
film türkçe seslendirmeli mi?
0
12,427
2000'lerin değilde sanki 90'lardan kalma bir animasyon gibi yazılan çizilen ve müzikale boğulan, yer yer güzel göndermeler yapsada yetişkinlerden çok çocuklara yönelik olan bir animasyon.Özellikle son yıllarda up, Buz Devri 3, oyuncak hikayesi 3 gibi bir dolu harika animasyonun yanında yeri olmayan bir yapım.
0
12,428
Film dediğimiz olay özellikle Tarihsel olayları aktarmaya çalışanları ele alırsak iki şeye dikkat edilir. Birincisi ve en önemlisi Filmin aktarmak istediği konuyu ne kadar doğru aktardığı ve tarihe ne kadar saygı duyduğu hele ki Din temalı bir film ise inançlara ne kadar kıymet verdiği ve semavi kitaplara ne ölçüde uyduğu, filmin ve yönetmenin kalitesini belirleyen en önemli parametredir. İkincisi birinci maddede geçenleri teknoloji yardımıyla ne kadar görsellik ve efektle sunabildiği. Bu da yönetmenin hayal gücünü ve zekasını bizlere gösteren ikinci önemli parametredir. Bir Filmin iyi yada kötü olarak değerlendirilmesi bu iki kriteri ne kadar taşıdığına bağlıdır. Ne yazık ki bu filmde yönetmen arkadaşımız filmi oluşturan konuyu sokakta yürüyen bir kaç kişiyi durdurup onlara soru sorarak öğrenmiş. Yoksa bu kadar konusuz alakasız bir film çekilemez. Bu kadar önemli bir hadiseyi; sadece gemi yap içine hayvan doldur hiç bir iyi insanı gemiye alma şeklinde sunmanın hele de Yaradanı haşa sorumsuz biri gibi lanse etmenin kesinlikle başka bir izahı olamaz. Sözün kısası birkaç efektle konusuz ve alakasız ve tamamıyla dini değerlerle dalga geçen bir film Kesinlikle zaman kaybı izlenmesini tavsiye etmiyorum ve sokakta geçen bir kaç kişiyi durdurup sorduğumuzda aldığımız cevap; FILM BEŞ KURUŞ ETMEZ, BOŞUNA ZAMAN KAYBI
0
12,429
Boşa giden 2.5 saat film berbat ötesi idi. Hz. Nuh bir kere bir Canavar gibi gösterilmiş Kabile bile nimet okutacak kadar kötü bir karakter ıca film berbat ötesi sıkıcı idi hiç tavsiye etmem.
0
12,430
Keske bizim ulkemizdede yasaklı olsaymıs..bir Müslüman Türk ulkesi olarak buna nasil izin veriyolar diye düşünmeden geçemiyorum..icinde her türlü sapiksi dusunceyi barındıran bir film.. icinde subliminal mesajlar yerlestirilmis evrim teorisine inaniş var ve en sonunda da Hz. Nuh u şarapçiya bir kesime hitap ettigi belli. Ama asıl sıkıntı Hz. Nuh ve gemisi hakkinda hicbir bilgisi olmayan insanlar arasinda bu saçma senaryoya inananacak olan kişilerin de olması..
0
12,431
Büyük bir hevesle oturduğum koltuktan 25dakika içinde yanlış bir seçim yaptığımı farkettim. Bir kere filmin 3D olmasına gerek yok, öyle bir sahne yok. Boşuna göz yorgunluğu. Filmin özeti yönetmen yüzüklerin efendisi filminden sonra ucuza 5 kişi ile ne yapsam demiş bu filmi çekmiş. Tek kelime ile yazık.
0
12,432
Bİr İlahiyatçı olarak şunu söyleyebilirim ki ne Hristiyan ne Yahudi nede İslami kaynaklarla uyuşmuyor senaryo. Bence abartıyorlar diyenler kaynakları bilmiyordur. Eğer tarihi bir film yapacaksan gerçeklerle uyuşmalı senaryo. İnanan inanmaya herkes ölüyor Tanrı bizi yok etmek istiyor Nuh yüzünden yok edemiyor. İlkel bir insan figürü.. Rusell Crowe için gitmiştim ama yazık oldu. Bazı ülkelerde yasaklanmış peygamberin yüzü gösteriliyor diye. KEşke sadece tek sorun bu olsa !!!
0
12,433
"Hastalandıktan sonra öleceğini öğrenen yazar Louis, 12 yıldır görüşmediği ailesiyle yemek yemek için evine geri döner. Başta her şey sakin ve iyidir, muhabbetler ve eğlenceli anlar vardır ama bu sıradan bir yemek değildir. Bu yüzden Louis, ailesine gerçeği söylemek için uygun zamanı yakalamaya çalışır. Bu sırada da olaylar gelişir." Bu filmin yönetmeni Xavier Dolan'ın bütün filmlerini izlemesem de en son yaptığı filmi Mommy çok hoşuma gitmişti. Zaten Dolan çok eşsiz bir yönetmen ve bu daha çok Cannes festivaline giden filmlerinin hepsinin bir ödül almasıyla görülüyor. Fakat Dolan'ın diğer filmlerinin aksine, Alt Tarafı Dünyanın Sonu çok farklı bir film. Çünkü filmin kendisi çok küçük ama anlattığı hikaye çok etkili. Bu filmi farklı yapan şey de bu. "Sadece" bir aile yemeğine ve bilindik bir konuya odaklanmak yerine bu olayın derinlerine inip karakterlerle seyirci arasında bir bağlantı kurmayı başarıyor. Üstelik siz bunun farkına bile varmıyorsunuz. Filmin en sevdiğim yanı, yönetmeliğiydi. Ana karakter Louis, ailesinin evine vardığı zaman kamera uzakta olmak yerine karakterlerin yüz ifadelerine odaklanmış. Böylece bir aile ortamı kurmayı başarmış. Ama olay şu, Louis ailesini 12 yıldan sonra gördüğü için sanki onları hiç tanımıyormuş gibi bir his var ortada. Ve seyirciler de bu karakterleri, Louis ile birlikte tanıyor aynı anda. Üstelik Louis, ana karakter olmasına rağmen filmde en az konuşan kişi. Alt Tarafı Dünyanın Sonu, daha çok aile bireylerine, kişiliklerine ve birbirleriyle olan ilişkisine odaklanıyor. Ve ortamda böyle bir belirsizlik varken kameranın bu kadar yakın durması dahiceydi. Filmi kesinlikle çok daha iyi bir hale getirdi. Ayrıca filmim müzikleri de çok başarılıydı. Bir ara müziğin çok mantıksız olduğunu düşünebilirsiniz ama eğer müziğin içinde bulunduğu sahneye dikkat ederseniz, müziğin aslında bu filmde büyük bir rol oynadığını görürsünüz. Oyunculuklardan da bahsetmemek olmaz. Koca filmde sadece 5 kişi olduğundan Alt Tarafı Dünyanın Sonu, sanki bir tiyatro oyunu izliyormuşsunuz gibi bir his uyandırıyor. Nathalie Baye, anne rolünde çok başarılıydı. Marion Cotillard, biraz arka planda kalsa da karakterinin canlılığı ile filme farklı bir hava getirmiş. Ayrıca Léa Seydoux, resmen döktürmüş. Oynadığı farklı rollerden sonra yine çok başarılı bir performans sergilemiş. Filmdeki en iyi oyuncu, tartışmasız Vincent Cassel'di. Cassel'in karakteri, daha çok bu aileye baskın olan kişi. Ailesi sürekli onun otoritesine girmese de onun karakteri sürekli sinirliydi ve film de bu karakterin gerçek yüzünü ortaya çıkarmaya çalıştı. Cassel de bu karakteri çok iyi kavramış. Sade ve akılda kalıcı bir performans sergilemiş. Bunun için de bütün övgüleri hak ediyor. Alt Tarafı Dünyanın Sonu, kusursuz bir film değil. Benim filmle ilgili sadece birkaç sorunum var. Bunlardan bir tanesi, hikayenin durağan temposunun son 10 dakikada abartılmış olması. Bütün film sabit bir tonda ilerlerken son 10 dakika, hikayenin ortamını değiştirmiş. Ayrıca sonunda kullanılan metafor biraz kafanızı karıştırabileceği için filmin deneyimini biraz sarsmış. Ve ağır ilerleyişinden dolayı tekrar tekrar izleyebileceğiniz bir film değil. Alt Tarafı Dünyanın Sonu, gerçekten de farklı ve görülmesi gereken bir film. Oyunculukları, yönetmenliği ile senaryosu muhteşemdi ve bana gerçekten de eşsiz bir deneyim yaşattı. Eğer hiçbir beklentiniz olmadan sinemada farklı bir film izlemek istiyorsanız, şansınızı bu filmden kullanın derim. İyi seyirler. FİLMİN İYİ YANLARI: + Oyunculuklar. + Dahiyane yönetmenlik. + Senaryo. + Hikayenin akışını belirleyen müzikler. FİLMİN KÖTÜ YANLARI: - Tekrar tekrar izlenebilecek bir film değil. - Son 10 dakikanın filmin durağan tonuna karşılık biraz abartılı olması. TOPLAM PUAN: 7.8/10
1
12,434
Xavier Dolan henüz 20 yaşında dikkatleri çekmeyi başarmış bir yönetmendi. Geçen yıllar içinde halen genç ancak arkasında yavaş yavaş kaliteli bir filmografi bırakmaya başladı. Bu son filminde her şeyden önce mükemmel bir oyuncu kadrosu toplamış. Tek tek saymaya gerek yok bu isimleri. Yalın bir konudan derin bir film çıkarmayı, gösterişsiz ancak etkileyici bir seyirliğe imza atmayı başarmış yine. Çağımızın takip edilmesi gereken yönetmenlerinden.
1
12,435
Süper bir film oyunculuklar inanılmaz mekan ve atmosfer süper........
1
12,436
Etkili bir senaryoya sahip olan film müzikleriyle,danslarıyla ve güçlü oyunculuklarıyla izleyiciye büyük tatlar verebilir.Yönetmenin sinema dili de ayrıca hoşuma gitti.
1
12,437
Sürükleyici, insanoğlunu enfekte olması ve tedavisini araştırılması üzerine bir filmdi. Final sahnesi sanki devamı gelecek gibi bitmiş. Bu tarz filmleri sevmiyorsanız sıkılma ihtimaliniz var. İyi seyirler.
0
12,438
Sıradan bir gerilimden pek farkı olmayan bir film. Oyuncu performansları vasat. Gerilim türüyle arası iyi olan biri olarak bu film beni fazla etkilemedi; ancak filme doğa manzaralarıyla belgesel tadı verilmeye çalışılması iyi olmuş.
0
12,439
filmi etkili kılan sadece gerçek olaylardan yola çıkılması.. onun dışında gene sadist ruhlu katil,kopan eller,parmaklar.. tüm gücüyle bağıran kızlar........... beğenmedim....!!!
0
12,440
izlenmesi gereken filmlerden
0
12,441
Seyrederken biraz Hostel'i hatırlattı.Kötü bi film değil,seyredilebilir. Yabancılara karşı daha temkinli olmamızı hatırlatan bi film :)
0
12,442
Filmin ilk 55 dakikası çok durgundu nerdeyse uykum geld filmi izlerken 55 dakikadan sonra birşeyler olmaya başladı.Filmin bütçesini merak ettim doğrusu 2 kadın 2 erkekle film yapmışlar bir de ortada 1-2 tane araba var.Ne olduğu belli değildi.Tam anlamıyla vasat bir yapım.
0
12,443
Kesinlikle böylesine güzel bir malzemeden çok daha iyi fikirler çıkabilirdi kısacası malzemeyi kötü kullanmışlar,böylesine psikopat bir tipi harcamışlar bence.Filmde kanlı sahneler yani hepimizin beklediği sahneler hem geç başlıyor hemde tatmin edemiyecek kadar az!
0
12,444
filim idare ederdi gerçek hayattan alıntı olması ile diğer korku filimlerinden ayrılıyor ama ne olusrsa olsun filimin sonu beni pek tatmin etmedi keşke daha farklı olsaydı.
0
12,445
abdnin emperyalist işgali olan vietnamdan kalma bir bir ruh hastasının 3 gence yaşattıklarını anlatan gerilim dolu bir film. insan bu filmi izledikten sonra avustralyaya gitmeye korkuyor. filmdeki fotoğrafik görüntüler harika.. öneririm izleyenlere..7/10
1
12,446
TÜRKİYE'DE GÖSTERİMİ SAĞLANIRSA İŞ YAPACAK BİR FİLM... OYUNCULUK HARİKA FİLMİ FRAGMANLARINDAN İZLEYEBİLDİM NERDEYSE 2013'TE GÖSTERİME GİRMİŞ 3 YIL OLMUŞ TÜRKİYE'DEDE YAYINLANMALI KESİNLİKLE....
1
12,447
yeni izledim ve beklediğimden başarılı buldum filmi.çekimler çok iyiydi bana kalırsa.görüntü yönetmeni oldukça başarılı iş çıkarmış.bu tarz filmleri ok gördük fakat verdiği mesaj açısından aradan sıyrıldı.verdiği mesajı söylersem spoiler olacak :) izleyin ve görün.10/6 Türkiye de bu tarz yapılmış olanların en iyisi
0
12,448
Öncelikli filmi beğendiğimi belirtmeliyim.Filmi yerden yere vuranlara anlam veremiyorum.Gerek konu gerek atmosfer gerekse oyuncular açısından (bir kaç oyuncu hariç) kendi adıma başarılı bir yapım olarak nitelendiriyorum. Küçük sadece bir kaç dakikalık roller için bile tiyatro kökenli oyuncuların oynadığını gördüm.konu olarak bazı yabancı yapımlara benzediğini söyleyebilirim.Filmin sonunu önceden kestirebiliyorsunuz.Kısaca bir türk filmine göre başarılı buldum.Son olarak film zaten korku değil gerilim filmi.İkisi arasındaki farkı unutmayalım!!!
1
12,449
Klasik ve sıkıcı bir film, birde artık bu yüzlerden gerçekten sıkıldık yani, hep aynı tipler.
0
12,450
Nurgül Yeşilçay zaten kendini kanıtlamış bir oyuncu ve ben bütün filmlerindeki oyunculuk anlamındaki herşeyini severek,beğenerek izliyorum. Bu filminde çok güzel bir mesaj veren bir film olduğunu düşünüyorum. Kaliteli bir yapım olduğunu da belirtmek istiyorum. Ayrıca 2007 yılının en çok bütçe ayrılan bir filmi olduğunu da unutmayalım arkadaşlar.
1
12,451
Çok güzel bir film olmuş. Hikaye ve kurgu çok sağlam. Oyunculuk deseniz mükemmel. Umarım yurt dışındaki festivallerde de ülkemizi başarı ile temsil eder. Şiddetle herhese tavsiye ederim.
1
12,452
cem özer i hiç bu kadar iyi görmemiştim. Demekki oyunculukta bir doygunluk çağına girdi. Harika oynamış.
1
12,453
yıllardır cem özere nedensiz bi kin duan ben filmin fragmanlarını görnce adama durduk yere sempati duymaya başladım.Zannımca basmakalıp rollerini terk ettiği için . Film Karpuz kabugundan gemiler yapmak tadında duruo ama görücez artık.
0
12,454
Filmi izledim eger grafikle ugrasan herhangi biri iseniz filmden hoslanabilirsiniz bunun disinda konusu pek de alisila gelmis bir konu degil. Filmin cesitli kisimlarinda grafikler ile insanlar bir arada kullanilmis.
1
12,455
bu fılmı hıc kımseye tavsıye etmem . fılmın cok cok yavan bı senaryosu var konusu nerdeyse hıc yok . sadece goruntu efektlerı ıcınde ızlenmez bu fılm
0
12,456
hiç beğenmedim. animasyon tekniği olarak 2004 yapımı bir filme göre vasat. kötü bir konu. izledikten sonra boşa geçen bu bir buçuk saatte tv izleseydim diye düşünebilirsiniz.
0
12,457
herkese katılıyorum ....seyrettiğim en saçma filmler arasına büyük bir başarıyla girdi.hakikaten kim 7 veriyor bu filme ya?
0
12,458
filmi anlayabilmek için ti'ye aldığı bütün korku filmlerini ve diğer filmler izledim. Ancak hiç bir zaman ilk 4 kadar olamamış. Bu oyuncularla alakalı bir şey değil. Senaryo çok saçma. Güldürmek için kullanabilecekleri o kadar çok öğe vardı ki, saçma sapan espriler yapmaya çalışmışlar.
0
12,459
herkese göre bir film değil....
0
12,460
Filmin sonu mükemmeldi. Çok güzel fotoğraflarla dolu bir film bu. Başrol oyuncusu çok etkileyici. Sanki bir oyuncu değilmiş gibi, sanki o farkında olmadan kameraya alınmış gibi oynuyor. Konu sıradan olsa da işlenme biçimi sıradan değil: en sıradan durumlarda bile insan karakteri incelenebilir, sanat söz konusu olduğunda böyle iyi bir şekilde ifade edilebilir.
1
12,461
Sinemaya Girerse gideceğim filmlerden senaryosu çok enterasan. yönetmeni Oyuncuların İsmini ilk defa duydum amatör olması ben cezbetti Profesyonelerle arasındaki farkı merakla bekliyorum.
1
12,462
sinemaya gidip izlenecek bir film değil, çerezlik ve hatta mümkünse izlenmesede olur bir film. hamilelik üzerine kurulu, anlamsız, içeriği boş, mesajı olmayan, takık bir film. Sanki dünyada bir tek o kadın hamile kalabiliyormuş gibi muhabbetler ve bir o kadar da ilginin olması gerçeklikten çok uzak kalmış.Her kadın hamile kalabilir,olağanüst bir hal aldıracak bir durum değil. bu yönden filmin sıvısı çıkmış. Puanım: 4 / 10
0
12,463
çok eğlenceli Lindsay Lohan gerçek hayatında bu kadar başarılı olamasa da burada iyi iş çıkarmayı başarmış.Çok keyifli gerçekten başında sonunu görme arzusu yarattı bende.Şöyle bir gerçeğe aykırılık var o da göbeğin birden tek bir gün içinde büyümesi ve şirkette bunu anlayacak bir tane akıllı insan olmaması.:)
1
12,464
izlemesenizde olur, izlesenizde.
0
12,465
Heralde u film sinema tarihinin en müyhiş devam filmlerinden biri. Birincisiyla baglantı kurarak ilk filmde vardiği mesjı yineliyor. Frankenstein'a bu dünya'da hayat yok!
1
12,466
hayatımda izlediğim en berbat bi filmdi erkek arkadaşımla sinemanın sonuna kadar ofladık uykumuz bile gelmedi yani böyle rezalet bi film olamaz küçüçük çocukla korku filmi mi çekilir lan :D
0
12,467
Konusu güzel ancak oyunculukları gerçekten çok kötü. Film tahmin edilebilir ve ters köşe yapmıyor. Maalesef oyunculuklar sayesinde kötünün üstüne çıkamamış.
0
12,468
0
12,469
0
12,470
Ben filmi dün izleme şansı buldum eğlenceli bir filmdi, yalnız filmi izlerken ara ara şüpheye düşüyorsunuz saçma bir şekilde mi bitecek diye arada yaşanan bazı kopukluklardan dolayı fakat öyle birşey olmuyor buaralar izlenilmesi gereken filmlerden bir tanesi özellkle Ahmet Uğurlu ve Metin Akpınarın performansları taktire şayan..
1
12,471
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu filmde herhangi bir komik olay göremiyorum. Metin akpınar eşcinsel rolünde bir kerhane patronu. Filmde 4-5 tane de hayatkadını var. Bir de batık bir banka....Bırakın gülmeyi; filmi izlemeyi bitirebilmek için bir ayrı bir çaba harcadım. Haftasonunun 2 saatinin rezil olmasını isteyenlere şiddetle tavsiye ediyorum...
0
12,472
film sanki acemi ellerde şekillenmiş. Oyuncular iyi ama olmamış. Yalnız filmin anlatmak istediği şey çok güzel
0
12,473
Bence film güzeldi.. En azından başından sonuna kadar sıkılmadan izledim..
0
12,474
bence güzel baya
1
12,475
Serdar Orçini yazgı filmindeki performansıyla hatırlıyorum iyi bir film bekliyoruz yönetmenden
0
12,476
ben anlamadım nasıl Zeynebin sekiz günü filmine sıkıcı diyosunuz.İllaki size neşeli komedi veya aksiyon mu gerekli bir filme çok güzel diyebilmeniz için.bence çok ama çok güzel bir filmdi.ve sabursuzlıkla ali ve dilberin sekiz günü filmini bekliyorum.ellerine ve emeğine sağlık Cemal ŞAN
0
12,477
çok ama çok basit bir konu!
0
12,478
bence fimde malzeme var ancak cok onemli 3 eksik var. 1. sanki filmi kısaltmak icin sahneler bitmeden kesilmiş gibi adamlar oturup konusuyoken bir anda yola cıkmıslar surları gecmişler yoldalar. bu sadece 1 ornek cogu sahne bana oleyle geldi acıkcası. 2. efektler berbattı sanki arkaya resim koymuslar onde adamlar onuyor. top atma sahnesi zaten yalan 1 bakmısın suru parcalıyo bi bakmısın sadece is yapmıs koca top 3. OYUNCULUK bide o comoka nın sesini duydukca tiksindim o ne iç gıcıklayıcı sestit yav sanki batman ın ses çipini yutmus.
0
12,479
Yavaş ilerleyen, bol kadrolu bir gençlik draması olmuş...
0
12,480
Kenan Doğulu nun ve diğer seslendirme üstadlarının dublajları karakterlere oturmuş. Film de çok eğlenceli idi...
1
12,481
filmi için, eksik kalmış diyemeyeceğim, ama tamam olmuş da diyemediğim yapıt. atmosfer tamam, oyuncular iyi oturmuş... ama ne bileyim, belki onca pisliğin içinde şiirsellik aradığımdan.kitap başarmıştı çünkü bunu.Ama herşeye ragmen oyuncular, oyunculuklar ve anlatmayi basarabildigi seyler icin izlenmesi gereken bir yapim oldugu kanisindayim.
1
12,482
süper sakın kaçırmayın derim bu filim geçmişi çok iyi anlatıyor 10/6..!!!
1
12,483
Mevlana Hazretlerini anlatan bir belgesel yapsalardı daha iyi olurdu bence film diye gittik belgesel çıktı ...
1
12,484
Oldukça kısa süresiyle, hem büyükleri hem de küçükleri sıkmayacak; oyunculukların gayet iyi ve mucizelerin var olduğunu, hem de içimizde bulunduğunu hatırlatan bir film. Aile ile izlenebilecek en güzel filmlerden birisi.
1
12,485
Gerçek hayattan uyarlanan, Endonezya'yı da içine alarak farklı dünyalara götüren bir yapım. Olayların dahice fikirlerle kıvılcamlandığı, bununla beraber direkt yükseliş barındıran ve ardından mutlaka bir düşüş gerçekleşen yapımlar furyasından biri. Aslında bu konular öylesine çoğalmaya başladı ki bir alttür olarak bile lanse edilebilir. Wall Street'in senaryoda yer alması bakımından The Wolf of Wall Street benzerliği de göze çarpar halde. Bütünlük bakımından yanına yaklaşamasa da en azından American Hustle gibi bıktıran, çok ağır ilerleyen bir yapısı yok. Kenny karakterinin merkezinde inişli çıkışlı işlenen bir olay örgüsü mevcut. Bunun yanına bir de jeolog, olayların merkezinde olmasa da finali direkt olarak etkileyen bir yan karakter olarak Michael Acosta'yı görüyoruz. Özellikle Kenny karakteri film içinde ne yaparsa yapsın her zaman seyircinin gözünde masumlaştırılan bir karakter oluyor. Paradan ya da finansal, ticari stratejilerden çok geçmişinin de getirdiği manevi değerler üzerine adımlar atınca da bu kaçınılmaz hale geliyor. Olayların teknik kısmından çok kişisel itibar konusunda ilerlemesi film adına büyük avantaj. Zaman zaman kişisel problemlerin merkezde olduğu, bazen de hızlı sahne geçişleriyle baş döndüren bir hikayesi var. Sahneler biraz daha yoğun, diyaloglar daha kontrast hale getirilebilseydi filmin yeri kesinlikle tartışılmaz noktaya çıkardı. Her şeyin ötesinde senaryo içinde bulunan iki ya da üç kısım direkt olarak vurucu. Bu yüzden spoiler yememeniz önemli yoksa tadınız kaçabilir. Matthew McConaughey'in bireysel performansı üst düzeyde. Mevcut sahneler içerisinde hal ve tavırları, yer yer duyguyu abartarak verme isteği klasik denebilecek görüntüleri dikkate değer hale getiren etkenlerden biri. Kılıktan kılığa girerken bile performansında düşüş olmaması ayrı bir mükemmel. Altın aramayla ilgili kendi kariyerindeki Sahara ve Fool's Gold'dan sonra üçüncü filmi olmuş. Dallas Bulles Club ile 47 kilo kaybeden Matthew; bu filmde tam 45 kilo alıyor. Acosta karakterine hayat veren Edgar Ramírez tadında performans göstererek dikkat çeken diğer isim. Ve son olarak Bryce Dallas Howard gibi ekranda hoş duracak, hafif kırılgan tavırlarıyla bizleri biraz daha yumuşatak bir oyuncu barındırıyor. Bunca süre boyunca altın için yorulacaklarına kendisinin göğüslerine odaklanabilselerdi kesinlikle gerçek bir servet kazanmış olurlardı iyi seyirler...
1
12,486
"Babasının başında olduğu bir madencilik şirketinde çalışan Kenny Wells (Matthew McConaughey), babasının ölümünün ardından işleri ilerletmeye çalışır. Ve Kenny'nin en büyük tutkusu paradır. Bu yüzden de madencilik işini çok iyi bilen Michael Acosta (Edgar Ramirez) ile bir araya gelip Endonezya ormanlarının içerisinde bir altın madeni bulmaya çalışırlar. Ve altını bulduktan sonra işler tamamıyla değişir." Gold'u hiçbir beklentim olmadan izledim ve sonuca pek de şaşırmadım doğrusu. Gold, izledikten sonra hemen unutacağınız fakat izlerken hiç sıkılmayacağınız, enerjik bir film. Öncelikle oyunculuklara bayıldım. Matthew McConaughey inanılmazdı doğrusu. Bu rol için kafasını kazıtması ve 20 kilo alması gerçekten de delice! Ve sadece görünüş olarak da değil, oyunculuğuyla da çok iyiydi. Bu filmde McConaughey'den iz yoktu adeta, bambaşka bir adamı izliyormuş gibi hissettim kendimi.En iyi performanslarından birisini sergilemiş. Yardımcı oyunculardan Bryce Dallas Howard şaşırtıcı bir şekilde iyiydi. Kenny Wells'in sevgilisini canlandıran Howard'ın karakteri filme çok katkıda bulunmuş. Edgar Ramirez'i de uzun zamandan sonra iyi bir performansta izlemek de çok iyiydi doğrusu. Bunun dışında filmin konsepti çok ilginçti, manzaralar gayet başarılıydı ve özellikle de son 20 dakikanın şaşırtıcı bir dönüş yapması gayet sürükleyiciydi. Şimdi, eğer Gold'a sadece bu tarafından bakacak olursanız filme bayılacaksınız. Fakat ben böyle bir konu ve böyle bir kadro ile ortaya daha etkili bir işin çıkabileceğini düşünüyorum. Çünkü dediğim gibi, bu film bir izle-unut filminden öteye gidemiyor. Filmin en büyük sorunu sahne geçişleri. Size fazla detay vermeden şöyle izah edebilirim: Film oldukça enerjik bir şekilde başlayıp hemen kısa bir süre içerisinde altını bulma kısmına yöneliyor. Sonra da işlerin kötüye gitmesine odaklanıyor. Bu noktada filmin The Wolf Of Wall Street gibi bir yükseliş ve bir düşüşü işleyeceğini düşündüm. Ama film burada durmuyor ve uzun bir süre devam ediyor. İşler yine düzeliyor, sonra yine bir şeyler oluyor falan. Son 20 dakikada ortaya atılan ters köşe filmi daha ilginç bir hale getirmiş ama o ana kadar yapılan geçişler yüzünden hikayeye ve karakterlere tam olarak odaklanamıyorsunuz. Bu da başka bir sıkıntı. Mesela McConaughey, bu filmde çok başarılı bir performans sergilemiş olsa da filmi izlerken onun karakterini hiç umursamadım. Adamın zaten biraz bencil bir kişiliği var ve bütün bu olayların sonucunda da çok az bir değişim yaşıyor. Ne zaman onun başına büyük bir şey gelse, "Aman boşver, bir sonraki sahnede üstesinden gelir" diye düşündüm ve öyle oldu zaten. Karakterin motivasyonu başta mantıklı görünse de ilerleyen zamanlarda motivasyon resmen kayboluyor ve karakterlerin yaptıkları seçimleri neden yaptıklarını anlayamıyorsunuz. Bu yüzden de karakterlere karşı empati kuramıyorsunuz. Eğer Gold, karakterlerini daha iyi bir şekilde tanıtsaydı, gerekli sahnelerin sürelerini uzun tutup birden fazla gereksiz sahne sıkıştırmasaydı ve dengeli bir tempoda ilerleseydi, yılın en iyi filmlerinden birisi olabilirdi. Film bu haliyle de eğlenceli gerçi, dediğim gibi izlerken hiç sıkılmıyorsunuz. Fakat ortaya daha iyi bir işin çıkabileceğini düşünüyorum, özellikle de filme böyle bir emek verilmişken. İzlerseniz iyi vakit geçirebileceğiniz ama izlemezseniz de hiçbir şey kaybetmeyeceğiniz filmlerden. İyi seyirler. FİLMİN İYİ YANLARI: + McConaughey, Dallas Howard ve Ramirez'in çok başarılı performansları. + Konsept ve manzaralar. + Son 20 dakikada ortaya atılan ters köşe. + Sizi yormayan, eğlenceli bir film. FİLMİN KÖTÜ YANLARI: - Türe yeni bir şey getirmiyor. - Karakterlerin eksik motivasyonları, gereksiz sahneler. - Sürekli karmakarışık bir tempoda ilerlemesi. TOPLAM PUAN: 6.6/10
0
12,487
Sabrın sınırlarını zorlayan oldukça durağan yer yer konuşma diyaloglarının (oldukça az)ilerleyip sonunda "sihir diye bir şey yoktur" dedirten bir anime. saygılarımla (benden 4/10)...
0
12,488
Victor Ericenin 1973 yapımı Arı Kovanının Ruhu (The Spirit of the Beehive) adlı başyapıtı,70ler İspanyol sinemasının en iyi örneği olarak kabul edilmişti,usta yönetmenin1992 yapımı Ayva Ağacı Güneşi filmi,yönetmenin 1983 yapımı Güney (El Sur) filmindensonra sanatçının en iyi üçüncü filmidir..Antonio López García zamanla değişen ruhhalini beyazperdeye başarılı bir şekilde aktarmış ve yönetmen Erice bunu çok iyi bir şekilde beyazperdeye yansıtmıştır.Bugüne kadar izlediğim belki en iyi biyografik belgeseltüründe filmdir.Ayva Ağacı Güneşi,Cannes Film Festivalinde Jüri ve Fipresci ödüllerini kazanmıştır.Bp puanım: 9/10
1
12,489
sabırsızlıkla bekliormmmmmmmmmmmm :)
1
12,490
son derece sığ bir film.tabii ki izlemeden önce gerçek bir sinema eseri ya da herhangi bir derinlik,bir senaryo falan beklediğim yoktu,filmin amacı ve yapmak istediği belli.fakat keşke bu amacı doğrultusunda sık sık dans koreografileriyle doldursalarmış filmi,gereksiz ve ağır konulara dalmasalarmış belki daha eli yüzü düzgün görünürdü.ama pardon,böyle filmlerin illa ki hayata,kadere,aşka,tutkuya,aileye vs. dair söyleyecek bir şeyleri her zaman vardır.step upın üçüncü ve 3D çekilen bu son filmi de böyle boyundan büyük konuları ele alıyor ara sıra ve bazen gerçekten komik olan bir senaryo sunuyor önümüze.fakat amaç tabii ki sadece dans izlemek.3D olarak izlemedim fakat öyle izlemiş olsaydım da bu bana unutulmaz bir sinema deneyimi yaşatmazdı sanırım,çok da gerekli durmuyor filmin genelinde bu teknoloji.dans sahnelerine gelirsek,iki üç kısım hariç çok da aman aman figürler falan yoktu.film kendini izletiyor fakat kendi kategorisi içinde değerlendirdiğimde dahi çok da gerekli bulmadım izlemeyi.
0
12,491
Eh işte diyebilirim.10/7
0
12,492
oncelikle boyle bir filmi amerika cıkıs tarihinden 6-7 ay sonra ya nasıl birakırlar anlamak mumkun diil simdi sinemadan cıktım ve serinin en iyi filmiydi ozellikle sunu soylemek istiyorum bu filmi 3d olarak izleyin mutlaka 3d nin en iyi kulanıldı filmlerden biri bence cok iyidi 10/9
1
12,493
Assayas’a göre yarı otobiyografik bir eser olan Direniş Günlerinde Aşk, anlattığı dönemin ruhunun gençlerin gözündeki masumiyetini oldukça başarılı bir şekilde perdeye yansıtıyor. Filmi için “Zamanın ruhunu özümseyerek, faka basmadan ve kurban olmadan kendimiz hakkında düşünmeyi öğrendiğimiz tehlikeli yolları anlatıyor” diyor Assayas; yazdığı senaryo ile Venedik Film Festivali’nde en iyi senaryo ödülünü kucakladıktan sonra. Direniş Günlerinde Aşk’ı, geçtiğimiz sene kaybettiğimiz sinemacı arkadaşı Laurent Perrin’e atfeden yönetmenin uzun yıllar birlikte çalıştığı editörü Luc Barnier de yine geçtiğimiz sene vefat etmiş ve bu film, ikilinin birlikte ortaya koyduğu en son eser olarak kalmıştı.
0
12,494
Kan oranı oldukça yüksek bir filmdi.Boş vaktinizde eğer kandan tiksinmiyorsanız seyredebilirsiniz.Ortalama bir filmdi kısacası.
0
12,495
gayet güzel bir film.. gerilimi iyiydi.. gerim gerim gerildim açıkcası.. en önemlisi klişe bir film değil..
0
12,496
rahatsız edici bir sorunu olmayan,güzel bir filmdi.konusu oldukça ilgi çekici ve akılda kalıcı,yönetmen de bir romandan uyarladığı filminde bu konuyu izleyiciye temel olarak aktrabilmeyi ve bazı duyguları hissettirmeyi başarıyor bana göre.oyuncular iyi,özellikle simone oldukça etkileyici.sonuna kadar sıkmadan izletmeyi başarıyor.filmin içine gerçekten girmeyi başarabilirseniz o maneviyatı da yakalayabiliyorsunuz.ancak oturup da ilk saniyeden itibaren "bu ne yaa dağı taşı çekmiş sadece" gibi sıkılgan tavırlara girerseniz film sizin için geçmek bilmez.bu nedenle eğer böyle bir izleyici iseniz filmin başına hiç oturmayın derim.sade bir anlatım ve dediğim gibi manevi bazı şeyler hissetmek istiyorsanız the tree sizi memnun bırakacaktır diye düşünüyorum.
0
12,497
durağan fakat sonlara doğru gerilimi arttıran,,morgana daviesin oldukça başarılı olduğu film,,
1
12,498
aslında oldukça keyifli bir film. Çekimler biraz amatör olmuş ama konusu bakımından da diyerlerinden farklı bence.
0
12,499
Sıradan insanların hayatından bahseden aşırı realist bir film. Festival filmi sevenler aman kaçırmasın!
1