tr
stringlengths 3
2k
| en
stringlengths 5
2k
| sco
float64 1
1
|
---|---|---|
İki saattir buradasınız.
|
You've been here two hours.
| 1 |
Seni mümkün olan en kısa sürede eve götüreceğiz.
|
We're gonna get you home as soon as we can.
| 1 |
SMC Networks, Inc Wireless Adapter Sürücüleri: En İyi İşletim Sistemleri
|
Terratec Sound Card Drivers: Top Operating Systems
| 1 |
Sana anlatmayı denedim.
|
Marie, I tried to tell you.
| 1 |
Burada bıçak düellosundayım Charles ve elimde sosis var.
|
I'm in a knife fight here, Charles, and I'm holding a sausage.
| 1 |
DT1.5-5 Demiryolu katener üretimi DT4-6 Şalter Devre Kesici Serisi ROHS Sertifikası ile DT10-6 Terminalleri DT25-10 Elektrikli Lokomotif Serisi Terminaller DT70-10 Soğuk Presli Konnektörler DT50-10 Bağlantı Terminali DT16 Anahtarlı Devre Kesici Serisi CE Güvenlik Sertifikası DT25 Terminalleri DT50 Terminal Konnektör Boyutları Taixing Yeni Enerji Serisi DT70 Klemensleri
|
DT50-10 Connector Terminal DT1.5-5 Railway catenary production DT25-10 Electric Locomotive Series Terminals DT70-10 Cold Pressed Connectors DT16 Switch Circuit Breaker Series CE Safety Certification DT25 Terminals DT50 Terminal Connector Sizes Taixing New Energy Series DT70 Terminals DT4-6 Switch Circuit Breaker Series DT10-6 Terminals With ROHS Certificate
| 1 |
Komşuları da olayları benzer şekilde, annesine acımasızca davranan sorunlu bir genç olarak anlattı.”
|
Neighbors, in interviews, similarly described a troubled youth who treated his mother cruelly.
| 1 |
İnsan, hayvan ve doğanın konuştuğu bir çeşit içsel, gizemli bir dil.
|
There is a particular language that the nature and wildlife speaks.
| 1 |
- Git yaşıtlarınla gez. Gerzek. - Sakin ol dostum.
|
- You're out of your league, arsehole.
| 1 |
- Merak ediyorum öyle mi.
|
- I wonder if he was.
| 1 |
58. Ya da azabı gördüğü zaman: "Benim için bir kere daha (dünyaya dönme fırsatı) olsaydı da, iyilik edenlerden olsaydım" diyeceği (günden de sakının)! Bakınız: 34/54, 35/37
|
Or say, when it seeth the punishment, "Could I but return, then I would be of the righteous." Nay!
| 1 |
Küçük adımlarla tekrar koş yürü yapmaya başladım.
|
I needed to get started with the small steps again.
| 1 |
Bunlar Prekambriyen magmatik ve metamorfik kayaçlar devletin en altında yatan ve üç yerde maruz kalırlar: Llano yükselme, Van Horn ve Franklin Dağları El Paso yakınlarında,.
|
Precambrian igneous and metamorphic rocks underlie most of the state, and are exposed in three places: Llano uplift, Van Horn, and the Franklin Mountains, near El Paso.
| 1 |
kıllar standart kartonları paketlenmiş, müşterilerimizin ihtiyaçlarını ve onlar da paketlenmiş bağlıdır.
|
Hairs are packed in standard cartons, and they are also packed depends on clients' needs.
| 1 |
Sertleşme problemi yaşayan erkeklerin bir çoğunluğu bu hastalığı gizli tutar. Utanma ve çekinme kaynaklı olmasından dolayı çoğu durumda erkekler kendince çözümler ile bu problemden kurtulmaya çalışmaktadır.
|
Due to embarrassment and hesitation, it is determined that most of the men who have erectile dysfunction keep this disease secret, and worse, in most cases, individuals try to get rid of this problem with their own solutions.
| 1 |
Kiralık&For Rent Satılık&For Sale
|
Property for Rent & For Sale
| 1 |
Bu, sadece "seksi" ile "mutlu" sözcüğü değiştirerek, grubun 112 tarafından şarkı "Benimle Dans" (2001) başvuruldu.
|
It was referenced in the song "Dance with me" (2001) by the group 112, only changing the word "happy" with "sexy".
| 1 |
Gözlerimi kapattığımda seni uyuz ve ahmak bir kadının üstünde görmediğim zaman.
|
Well, when I close my eyes and I don't see you inside... - Come on. ...that annoying little simp of a woman...
| 1 |
LID metodu, geleneksel parametreler kullanmadan, onun yerine borunun etrafındaki zeminin elektrofiziksel özellikleri kanalıyla direkt sızıntıyı ölçerek geleneksel sızıntı tespiti tekniklerinin tüm olumsuzluklarını bertaraf eder.
|
The LID method avoids all of the issues of historical leak detection and location techniques by avoiding all traditional parameters and instead directly measuring for leakage in the electrophysical properties of the ground around the pipe.
| 1 |
19:2 Tanrınız RABbin mülk edinmek için size vereceği ülkenin ortasında kendiniz için üç kent ayıracaksınız.
|
Deuteronomy 19:2: Thou shalt separate three cities for thee in the midst of thy land, which the Lord thy God giveth thee to possess it.
| 1 |
Onlar yalnızca zihninizdeki canavarlardır.
|
They are just monsters in your mind.
| 1 |
- Jessica isminden nefret ediyor da.
|
She hates the name Jessica.
| 1 |
Kalıtımsal ve etnik farklılıklar net olarak ortaya konulamamıştır.
|
Religious and ethnic differences were not clear-cut.
| 1 |
MİLYONERLER ÜLKELERİNDEN NEDEN KAÇIYOR?
|
Why do millionaires massively leave their homeland?
| 1 |
Daha önce de söylediğimiz üzere, Life is Strange elbette Titan Comics’den çıkan ilk oyundan uyarlama çizgi roman değil.
|
As previously mentioned, Life Is Strange certainly isn’t the only new video game comic from Titan.
| 1 |
Çok havalısın!
|
Give me some luck!
| 1 |
Birinin bana iyi olduğumu söylemesine ihtiyacım var.
|
I need someone to tell me I’m alright.
| 1 |
Siz bu gece o kizlari kazanacaksiniz. 494 00:20:44,451 -- 00:20:46,001 Ben de onunla olan savasimi kazanacagim.
|
You guys are gonna win those girls over.
| 1 |
Sıcak bir gündü, kötü hissediyordu ve onun yerine biri Snow'a gitti.
|
It was a hot day, he felt bad, and someone went into Snow's for him.
| 1 |
Diyordum ki, çocuklar hafta sonu sende kalacaklardı ama bunu değiştirebilir miyiz?
|
I was just... I was wondering, I know it's your weekend, but do you think maybe I could swap with you?
| 1 |
Pisliğin teki ama köpek yavrumuz olacakken sana kızgın olmak çok zor.
|
They asked about noid contracts. You still mad at me?
| 1 |
Sonunda 2B monitörden özgür olacağız.
|
We’re finally going to be free of the 2D monitor.
| 1 |
Yardım edebileceğimi biliyorsun.
|
You know, I can help.
| 1 |
Kullanıcıların bir işletme veya önemli nokta adına göre bir adres girmelerine izin verin.
|
Allow users to enter an address based on a business or point-of-interest name.
| 1 |
Beauty Blog App - Bir profesyonel kiralayın
|
Beauty Blog App - Hire a professional
| 1 |
- Üretimimizde ortaya çıkabilecek sağlık risklerinin minimize edilmesini,
|
To minimize the health risks that may arise in our production phases,
| 1 |
"En az iki gün boyunca ekstra ilaçlar alın.
|
"Take at least two days of extra medications along.
| 1 |
Kadın olmak, öteki olmaya zorlanmaktır.
|
To become woman is to become the absolute other.
| 1 |
Doktor ona yatıştırıcı verdi.
|
The doctor gave him sedatives.
| 1 |
.ru alan adlarına gizlilik ve koruma ekleyebilir miyim?
|
Can I add privacy and protection to.ru domain names?
| 1 |
16 yaşına giridğinde annesi Jian Yuan tekrardan evlenir, eşi ise siyasi bir partinin genel başkanı Gu Wei Ting’dir.
|
When he turned 16 years old, his biological mother Jiang Yuan is re-marrying, and her partner is the party’s high ranking official Gu Wei Ting.
| 1 |
Bir hastayı kurtarmakla meşgul.
|
He's busy saving a patient.
| 1 |
% 1, kanal kipini 'dışarıdan mesajlara izin ver' olarak ayarladı.
|
%1 sets the channel mode to'allow messages from outside '.
| 1 |
Çünkü bu zamanlarda sana düşüyorum
|
‘Cause I fall for you at these times
| 1 |
Her zaman yanınızda taşıyabileceğiniz bir elektronik cihaz satın alma zorunluluğu söz konusu olduğunda, birçok kullanıcının ortak bir sorusu vardır: Hangisini satın almak daha iyidir? Tablet mi yoksa dizüstü bilgisayar mı? Çoğu durumda, diğerinin yerini alabilecek iki ürün olarak görülürler. Her ne kadar birini veya diğerini satın alırken belirli yönler her zaman dikkate alınmalıdır.
|
When it comes to having to buy an electronic device that you can carry with you at all times, many users have a very common question: What is better to buy? A tablet or a laptop? On many occasions they are seen as two products that can replace the other.
| 1 |
Merlin'in Kazanı > Haberler > Assassin's Creed: Brotherhood
|
Assassin's Creed Brotherhood offers a never-before-seen multiplayer layer.
| 1 |
Charles, bu tür tuvalet malzemelerini burada bulmanın zor olduğunu yazmıştı.
|
Charles wrote that these toilet articles were hard to get, so —
| 1 |
Böyle kimseleri sevmek mi yoksa bunlara acımak mı gerekir?
|
Should they condemn them or love them?
| 1 |
Belki de Lizzie'ye de bunu yaptırmıştır.
|
So maybe Lizzie did it after all.
| 1 |
Life is Strange Oyunları Tek Pakette Switch'de! İçindekiler
|
French developer DONTNOD revealed a new Life is Strange game is coming!
| 1 |
Anna Boden ve Ryan K. Fleck, Amerikalı film yapımcısı ikili.
|
Anna Boden and Ryan K. Fleck are an American filmmaking duo.
| 1 |
siyah etrafında ve pembe içinde
|
In the black and in the pink
| 1 |
Steve hamile bir insana karşı çok kaba.
|
Steve's being mean to a pregnant person.
| 1 |
Dunne kalçasından mermiyle yaralanmıştı.
|
Dunne here had a bullet in his thigh.
| 1 |
Oğlumuzu tehdit ederek çok aptalca bir şey yaptın.
|
Threatening our son is the stupidest thing you have ever done.
| 1 |
seni hangi kadın bıraktı ha?
|
What woman lost hold of you, huh?
| 1 |
Yapı ve İnşaat Sektörü: %26.8
|
Building and Construction Sector %26.8
| 1 |
Hayir, hicbir sekilde sanat yapmiyorlar.
|
No, they aren't making any art at all.
| 1 |
Mektuplarını kız arkadaşımın adresine gönderiyordu.
|
He used to send me letters at my friend’s address.
| 1 |
Davud ile birlikte tesbih etsinler diye, dağlara ve kuşlara boyun eğdirdik. (Bunları) Yapanlar Biz idik.
|
And We so subjected the mountains that they shall hallow us along with Daud, and also the birds; and We were the doers.
| 1 |
Odalar 27 oda mevcuttur. Misafirlerimize ücretsiz kablosuz İnternet sunulmaktadır. Misafirlerimizin iyi vakit geçirebilmesi için uydu kanalları vardır. Banyolarda duş kabini ve ücretsiz banyo/kozmetik ürünleri vardır. Misafirlere masa ve ücretsiz gazete servisi gibi imkânlar ve kolaylıklar sunulmaktadır. Ayrıca günlük olarak oda/kat hizmeti verilmektedir.
|
Rooms Make yourself at home in one of the 61 air-conditioned rooms featuring flat-screen televisions. Complimentary wireless Internet access keeps you connected, and cable programming is available for your entertainment.
| 1 |
176 kişilik kapasitemiz var.
|
It has capacity for 176 children.
| 1 |
Bunun nedeni, bir erkeğin testislerinin doğumdan kısa bir süre sonra inguinal kanaldan inmesi ve kanalın neredeyse tamamen arkasından kapanmasıdır.
|
Normally, a man’s testicles descend through the inguinal canal shortly after birth and the canal closes almost completely behind them.
| 1 |
Özel durumlarınızdan dolayı oluşan hallerde DSGVO madde 6 paragraf 1 e) (kamu yararına veri işleme) veya DSGVO madde 6 paragraf 1 f) (çıkarların dengelenmesi için veri işleme) nedeniyle gerçekleştirilen kişisel veri işlemeye her zaman itiraz edebilirsiniz. İtiraz etmeniz durumunda, kişisel verileriniz sadece menfaatlerinizi, haklarınızı ve özgürlüklerinizi kısıtlamayan haklı nedenler sunulduğu veya veri işleme hak taleplerini teyit etmek, yerine getirmek veya savunmak için gerekli olduğu sürece işlenmeye devam edilecektir.
|
You have the right to object at any time for reasons pertaining to your special situation to the processing of personal data relating to you which takes place in accordance with Art. 6 1 e) GDPR (data processing in the public interest) or Art. 6 1 f) GDPR (data processing based on a weighing of interests). If you file an objection, we will continue to process your personal data only insofar as we are able to present compelling grounds for processing which override your interests, rights and freedoms or where processing serves the assertion, exercising or defence of legal claims.
| 1 |
Öyleyse yüz yüze konuşuruz.
|
Then we're going in for a face-to-face.
| 1 |
Ve bu... Arabana hastalıklı takıntın o zararlı ilişkinin devamı.
|
And this-This sick obsession with your car is just a continuation of that toxic dynamic.
| 1 |
- Dert etmene gerek yok.
|
You won't have to worry.
| 1 |
Bu zorlu mücadelede, hepinizin, hepimizin küçük büyük demeden yapacağı çok şey vardır."
|
every one of these men told you what was indeed so; but few of us are
| 1 |
Pantolon aldığımda, iki satış elemanı beni ayaklarımdan kaldırıp "Bacak aran nasıl?" diye sormuyor.
|
When I buy pants... two salesmen don't lift me up and go, "How do you like the crotch?"
| 1 |
Benny, iki hafta sonra takımdan atıldı. Sebebi ise Cactus Cooler jakuzisinde osurmak.
|
Two weeks later, Benny was kicked off the team for sharting in the Cactus Cooler Jacuzzi.
| 1 |
Gözlerini açtığı zaman tek görmek isteyeceği senin yüzün olacak.
|
When he opens his eyes, the only thing he's gonna want to see is your face.
| 1 |
Pes et artık, kim olduğunu söyle.
|
Give up,John. Admit who you are.
| 1 |
Bir şey hatırlamak gerekir, Müslüman bir kızla yatarken, Müslüman kadınlar karşı gebelikler.
|
One thing you must remember, when sleeping with a Muslim girl, Muslim women are against contraceptives.
| 1 |
Captain John, caldera uçurumunda yer almaktadır ve açık hava spa küveti ile volkanın panoramik manzarasını sunan müstakil konaklama birimleri sunmaktadır.
|
Captain John is located on the caldera cliff and offers an outdoor hot tub and self-catering accommodation with panoramic views of the volcano.
| 1 |
Bunu manuel yapmak elbette çok zaman alacak.
|
But, doing this manually will take much time.
| 1 |
Allah'ın, bu hassas dengelerin işleyişini bozduğu an, herşey yok olmaya gidecektir.
|
When God has had enough of the atrocities of this world and direct challenges to His truths, He will certainly return to settle all things.
| 1 |
Türkiye'de ihracat yapan bütün otomotiv ana ve yan sanayi şirketleri, otomotiv ihracatçılarının koordinatör birliği olan OİB'in üyesidir.
|
All exporting main and supplier industry companies in the automotive sector in Turkey are members of OIB, which is a union of coordination for automotive sector exporters.
| 1 |
Ayrıca Talon.
|
Not to mention the Talon.
| 1 |
- Texas Hold'em poker, oyuncuların bahis yapmasını ve en iyi eli oluşturmasını gerektiren klasik bir kart oyunudur.
|
- Texas Hold'em poker is a classic card game that requires players to bet and build the best hand.
| 1 |
Allayıp Pullamak Deyimi Açıklaması (645 kez okundu)
|
[1664] And he was speaking [1665] plainly.
| 1 |
- Uzantıyı indirin ve yükleyin.
|
Go to the Chrome web store and install the Teleparty extension.
| 1 |
Söyle nerde o ?
|
Tell me where she is!
| 1 |
Kronik iltihap, haftalar, aylar veya yıllar kadar uzun sürebilir ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir.
|
Chronic inflammation may last for weeks, months, or years — and may lead to various health problems.
| 1 |
“Seninle Odoculuk'un değerlerini tartışamam.
|
“I can't argue the values of Odonianism with you.
| 1 |
Peki olaylar dahili sınıflar içinde aynı mıdır?
|
Is it the same as for in-class sections?
| 1 |
- yüklendi olmasaydı bir pencereyi kapatırken bir sorun düzeltildi.
|
- Fixed a problem closing a window that hadn't been uploaded.
| 1 |
Böbrek Taşı Çeşitleri Nelerdir?
|
A prior history of kidney stones …
| 1 |
Aşı havaalanı gümrüğünde takılı kalmıştı. Ve Kujama'da insanlar ölüyorlardı.
|
The vaccine was stuck in customs at the airport, and people in Kujama were dying in droves.
| 1 |
Amerikan Yeni Dalgası ile yakından ilişkili olan Penn, 1960'lar boyunca drama The Chase (1966), biyografik suç filmi Bonnie ve Clyde (1967) ve komedi Alice's Restaurant (1969) gibi eleştirmenlerce beğenilen filmler yönetti.
|
Closely associated with the American New Wave, Penn directed critically acclaimed films throughout the 1960s such as the drama The Chase (1966), the biographical crime film Bonnie and Clyde (1967) and the comedy Alice's Restaurant (1969).
| 1 |
BECOSAN, BECOSAN tarafından yönetilmeyen ve bu Web Sitesine bağlı web sitelerinin içeriğine, iletişimine, görüşlerine, ürünlerine ve hizmetlerine erişim, kullanım, kalite veya yasallığından doğabilecek zararlardan sorumlu değildir.
|
The owner of the website does not assume any responsibility for the damages that may occur due to the access, use, quality or legality of the contents, communications, opinions, products and services of the websites not managed by it and that are linked in this web.
| 1 |
Ahh!" - bir kahve daha al - "Biz doğru gidiyoruz" ve biz öyleyiz.
|
Ohh!” – have another drink of coffee – “We're going just right,” and we are.
| 1 |
Panoramik Ege Denizi manzaralı Legacy Suites dairesi güzel konaklama imkanı sunar. Bu tesiste mihmandar servisi, oda temizliği, ütü hizmeti sunulmaktadır.
|
Featuring views of the Aegean Sea, Legacy Suites apartment offers a free carpark, a Jacuzzi and a safety deposit box.
| 1 |
8.1Garanti.İçeriklerinizi Hizmetlere veya Yazılıma yükleyerek (a) İçeriğinizi paylaşmak için gerekli tüm lisanslara ve izinlere ve (b) Koşullardaki lisansları vermek için gereken haklara sahip olduğunuzu kabul edersiniz.
|
You agree that this license shall permit A-UN Interface to take these actions. 11.4 You confirm and warrant to A-UN Interface that you have all the rights, power and authority necessary to grant the above license.
| 1 |
Eğer kocam değilse o, neden bahsettiğini bilmiyorum.
|
Well, unless it's my husband, I don't know what you're talking about.
| 1 |
İlk kez tam anlamıyla tatil yapıyordum. Çünkü normalde benim işim diğerlerinin işi bittiğinde başlıyordu.
|
For once I'd take a real vacation, because my real work had always begun when others' stopped:
| 1 |
Klasör yaratma: Yeni Klasör'e dokunun, sonra klasörünüzün adını yazın.
|
Create a folder: Tap New Folder, then name your folder.
| 1 |
Açık kaynak konusundaki tutumumuz nedir?
|
What's our stance on open source?
| 1 |
Sergi kataloğunda yapıtlara dair açıklayıcı metin ve fotoğrafların yanı sıra ses, müzik ve imge politikalarını ele alan makaleler ve “Repertuar” araştırmasına ayrılan özel bir bölüm bulunuyor.
|
The exhibition catalogue features texts and visuals of exhibited works, articles on the politics of sound, music and image, along with the content of the research area “Repertoire”.
| 1 |
Sana bir hediye.
|
A little gift for you.
| 1 |
Bebeğini kurtardı ama...
|
They saved the baby, but
| 1 |
Subsets and Splits
No community queries yet
The top public SQL queries from the community will appear here once available.