english
stringlengths 2
1.48k
| non_english
stringlengths 1
1.45k
| language
stringclasses 49
values |
---|---|---|
I know Tom is successful.
|
Tom'un başarılı olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is a musician.
|
Tom'un müzisyen olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is a bookworm.
|
Tom'un kitap kurdu olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is a bad cook.
|
Я знаю, що Том поганий кухар.
|
en-uk
|
Everybody should do this.
|
Bunu herkes yapmalı.
|
en-tr
|
Everybody had to do this.
|
Bunu herkes yapmak zorundaydı.
|
en-tr
|
Tom doesn't know I know.
|
Tom benim bildiğimi bilmiyor.
|
en-tr
|
I think these are fakes.
|
Bence bunlar sahte.
|
en-tr
|
I know that you need it.
|
Buna ihtiyacın olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know that I need help.
|
Yardıma ihtiyacım olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is satisfied.
|
Tom'un memnun olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is obstinate.
|
Tom'un inatçı olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is impatient.
|
Я знаю, що Том нетерплячий.
|
en-uk
|
I know Tom is dishonest.
|
Tom'un dürüst olmadığını biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is ambitious.
|
Tom'un hırslı olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is a teacher.
|
Tom'un öğretmen olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is a redneck.
|
Tom'un çomar olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is a realist.
|
Я знаю, що Том реаліст.
|
en-uk
|
I know Tom is a liberal.
|
Tom'un liberal olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know I did that wrong.
|
Bunu yanlış yaptığımı biliyorum.
|
en-tr
|
I knew Tom was a barber.
|
Tom'un berber olduğunu biliyordum.
|
en-tr
|
Everyone should do this.
|
Bunu herkes yapmalı.
|
en-tr
|
Everyone had to do this.
|
Bunu herkes yapmak zorundaydı.
|
en-tr
|
Tom said he could wait.
|
Том сказав, що може почекати.
|
en-uk
|
I know that you're Tom.
|
Sizin Tom olduğunuzu biliyorum.
|
en-tr
|
I know that you'll win.
|
Kazanacağını biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is talented.
|
Я знаю, що Том талановитий.
|
en-uk
|
I know Tom is stubborn.
|
Tom'un inatçı olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is reliable.
|
Tom'un güvenilir olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is prepared.
|
Tom'un hazır olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is obedient.
|
Я знаю, що Том слухняний.
|
en-uk
|
I know Tom is homeless.
|
Tom'un evsiz olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is handsome.
|
Tom'un yakışıklı olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is friendly.
|
Tom'un arkadaş canlısı olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is confused.
|
Tom'un kafasının karıştığını biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is arrogant.
|
Tom'un kibirli olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is after me.
|
Tom peşimde, biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is a priest.
|
Tom'un rahip olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is a barber.
|
Tom'un berber olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I knew Tom wasn't busy.
|
Tom'un meşgul olmadığını biliyordum.
|
en-tr
|
Dinner's not ready yet.
|
Akşam yemeği henüz hazır değil.
|
en-tr
|
I know that you tried.
|
Denediğini biliyorum.
|
en-tr
|
I know that I can win.
|
Kazanabileceğimi biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom rescued me.
|
Tom'un beni kurtardığını biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is unlucky.
|
Tom'un şanssız olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is strange.
|
Tom'un tuhaf olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is sincere.
|
Tom'un samimi olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is outside.
|
Я знаю, що Том надворі.
|
en-uk
|
I know Tom is jealous.
|
Tom'un kıskanç olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is healthy.
|
Я знаю, що Том здоровий.
|
en-uk
|
I know Tom is adopted.
|
Tom'un evlatlık olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is a blond.
|
Tom'un sarışın olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know I can beat Tom.
|
Tom'u yenebileceğimi biliyorum.
|
en-tr
|
I knew it wasn't true.
|
Doğru olmadığını biliyordum.
|
en-tr
|
I know you're clever.
|
Akıllı olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom loves you.
|
Tom'un seni sevdiğini biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is famous.
|
Tom'un meşhur olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is a wimp.
|
Tom'un pısırık biri olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is a twin.
|
Tom'un ikiz olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I knew Tom was a bum.
|
Tom'un avare olduğunu biliyordum.
|
en-tr
|
I know Tom is young.
|
Tom'un genç olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is short.
|
Tom'un kısa boylu olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is lucky.
|
Tom'un şanslı olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is funny.
|
Tom'un komik olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is drunk.
|
Tom'un sarhoş olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is crazy.
|
Tom'un çılgın olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is bored.
|
Tom'un sıkıldığını biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is awake.
|
Tom'un uyanık olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is angry.
|
Tom'un kızgın olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is a bum.
|
Tom'un haybeci olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
God loves all of us.
|
Tanrı hepimizi seviyor.
|
en-tr
|
I know you need it.
|
Buna ihtiyacın olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is tall.
|
Tom'un uzun boylu olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is sick.
|
Tom'un hasta olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is safe.
|
Tom'un güvende olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is poor.
|
Tom'un fakir olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is lost.
|
Tom'un kayıp olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is lazy.
|
Я знаю, що Том ледачий.
|
en-uk
|
I know Tom is kind.
|
Tom'un iyi biri olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is dead.
|
Tom'un öldüğünü biliyorum.
|
en-tr
|
I put on my hat.
|
Şapkamı geçirdim.
|
en-tr
|
I know he's Tom.
|
Onun Tom olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
Did you know Tom was in Boston last year?
|
Tom'un geçen yıl Boston'da olduğunu biliyor muydun?
|
en-tr
|
Everyone knows that Tom isn't happy here.
|
Herkes Tom'un burada mutlu olmadığını biliyor.
|
en-tr
|
Everyone knew Tom didn't like doing that.
|
Tom'un bunu yapmayı sevmediğini herkes biliyordu.
|
en-tr
|
Everyone except me was against that plan.
|
Benim dışımda herkes o plana karşıydı.
|
en-tr
|
How do I know that you'll keep your word?
|
Sözünü tutacağını nereden bileyim?
|
en-tr
|
I didn't know Tom was interested in jazz.
|
Tom'un caza ilgi duyduğunu bilmiyordum.
|
en-tr
|
I know Tom is a better teacher than Mary.
|
Tom'un Mary'den daha iyi bir öğretmen olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is a better swimmer than I am.
|
Tom'un benden daha iyi bir yüzücü olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I know Tom is a better student than Mary.
|
Tom'un Mary'den daha iyi bir öğrenci olduğunu biliyorum.
|
en-tr
|
I knew that Tom was afraid of Mary's dog.
|
Tom'un Mary'nin köpeğinden korktuğunu biliyordum.
|
en-tr
|
I don't think Tom has actually done that.
|
Tom'un bunu gerçekten yaptığını sanmıyorum.
|
en-tr
|
I don't think Tom could actually do that.
|
Tom'un bunu gerçekten yapabileceğini sanmıyorum.
|
en-tr
|
I don't think Tom can help you with that.
|
Tom'un sana yardım edebileceğini sanmıyorum.
|
en-tr
|
I don't think I've done anything illegal.
|
Ben yasadışı bir şey yaptığımı düşünmüyorum.
|
en-tr
|
I don't think I can finish the job alone.
|
İşi tek başına bitirebileceğimi sanmıyorum.
|
en-tr
|
I don't know if Tom will be there or not.
|
Tom'un orada olup olmayacağını bilmiyorum.
|
en-tr
|
I don't know anyone who doesn't like Tom.
|
Tom'u sevmeyen birini tanımıyorum.
|
en-tr
|
I don't care if Tom comes with us or not.
|
Tom'un bizimle birlikte gelip gelmediği umurumda değil.
|
en-tr
|
Subsets and Splits
No community queries yet
The top public SQL queries from the community will appear here once available.