english
stringlengths
2
1.48k
non_english
stringlengths
1
1.45k
language
stringclasses
49 values
Tom is a pyrographer.
Tom bir pirografi sanatçısı.
en-tr
Tom is a wood-burning artist.
Tom bir ahşap yakma sanatçısı.
en-tr
Mary is a paper marbler.
Mary bir ebru sanatçısı.
en-tr
Mary is a paper-marbling artist.
Mary bir ebru sanatçısı.
en-tr
Mary is an Ebru artist.
Mary bir ebru sanatçısı.
en-tr
Tom is an anti-vaccinationist.
Tom bir aşı karşıtı.
en-tr
Tom swam through the sea of people.
Tom insan selini yara yara ilerledi.
en-tr
Sami stole Layla's diary.
Sami Leyla'nın günlüğünü çaldı.
en-tr
I don't like my coffee hot.
Kahveyi sıcak sevmem.
en-tr
Here's a small gift for you.
Sana bir hediyem var. Çam sakızı, çoban armağanı.
en-tr
Why is there a picture of Tom on your desk?
Masanda neden Tom'un bir resmi var?
en-tr
Why are there so many people here today?
Bugün burada neden bu kadar çok insan var?
en-tr
Why didn't you tell me that yesterday?
Bunu bana neden dün söylemedin?
en-tr
Why does Tom want to live in Boston?
Tom neden Boston'da yaşamak istiyor?
en-tr
Why do you always get places late?
Neden her yere geç kalıyorsun?
en-tr
Why does Tom always wear that hat?
Tom niye hep bu şapkayı giyiyor?
en-tr
Why didn't you stay in Australia?
Neden Avustralya'da kalmadın?
en-tr
Why did Tom leave in such a hurry?
Tom neden apar topar gitti?
en-tr
Why do you want to talk with Tom?
Neden Tom'la konuşmak istiyorsun?
en-tr
Sami was a hitchhiker.
Sami otostopçuydu.
en-tr
Sami didn't like dogs.
Sami köpekleri sevmiyordu.
en-tr
Sami pulled Layla's hair.
Sami, Leyla'nın saçını çekti.
en-tr
Sami lives downtown.
Sami şehir merkezinde yaşıyor.
en-tr
Tom flashed a white-power sign.
Tom beyaz güç işareti yaptı.
en-tr
Why didn't you try a bit harder?
Neden biraz daha uğraşmadın?
en-tr
Why are you being so stubborn about this?
Bu konuda neden bu kadar inatçısın?
en-tr
Why does the phone always ring when I'm in the shower?
Neden ben duştayken hep telefon çalıyor?
en-tr
Sami is with his friend Farid.
Sami arkadaşı Farid'le beraber.
en-tr
Thirty years passed.
Минуло тридцять років.
en-uk
Tom is older than me, too.
Tom benden de büyük.
en-tr
Sami wanted to stay in Cairo.
Sami Kahire'de kalmak istedi.
en-tr
And Noah built an altar to the LORD; and took of every clean beast, and of every clean fowl, and offered burnt offerings on the altar.
Nuh RAB'be bir sunak yaptı. Orada temiz sayılan hayvanların ve kuşların hepsinden yakmalık sunular sundu.
en-tr
Sami started taking photos.
Sami fotoğraf çekmeye başladı.
en-tr
Sami exposed his stalker on YouTube.
Sami Youtube'daki takipçisini ifşa etti.
en-tr
Sami still has six minutes.
Sami'nin hâlâ altı dakikası var.
en-tr
Sami will put all of that into a book.
Sami bütün bunları bir kitapta toplayacak.
en-tr
Layla's sports bra has pockets on it.
Leyla'nın spor sutyeninin cepleri var.
en-tr
Sami sold his soul to the modeling industry.
Sami canını mankenlik sektörüne feda etti.
en-tr
Sami and Layla really needed money.
Sami ve Leyla'nın gerçekten paraya ihtiyaçları vardı.
en-tr
Sami wanted dancers on stage.
Sami sahnede dansçı istiyordu.
en-tr
Sami hired Layla as a backup dancer.
Sami Leyla'yı yedek rakkase olarak çağırdı.
en-tr
Sami got out on stage.
Sami sahneden ayrıldı.
en-tr
Sami had a racing motorcycle.
Sami'nin yarış motosikleti vardı.
en-tr
Sami stood in the middle of the arena.
Sami arenanın ortasında duruyordu.
en-tr
Sami is the event director.
Sami; etkinlik direktörü.
en-tr
Sami is a dancer.
Sami bir rakkas.
en-tr
Sami deleted the live footage.
Sami canlı görüntüleri sildi.
en-tr
Sami's home feels kind of nostalgic.
Sami'nin evi nostaljikmiş gibi bir hava veriyor.
en-tr
Sami comes from an Islamic country.
Sami; Müslüman bir ülkeden gelmektedir.
en-tr
Sami isn't into scary stories.
Sami'yi korkunç hikâyeler ilgilendirmez.
en-tr
Sami's stories are anything but boring.
Sami'nin hikâyeleri sıkıcıdan başka bir şey değil.
en-tr
Sami lives in a chaotic country.
Sami karmaşık bir ülkede yaşıyor.
en-tr
Sami has been following Layla's YouTube channel for a long time.
Sami; Leyla'nın YouTube kanalını epeydir takip etmekte.
en-tr
Sami made an adult movie with Layla.
Sami Leyla'yla porno film çevirdi.
en-tr
Sami has little hair.
Sami'nin az saçı var.
en-tr
Sami was so addicted to drugs.
Sami uyuşturucuya o kadar bağımlıydı ki.
en-tr
Sami became so addicted to drugs.
Sami uyuşturucuya o kadar bağımlı oldu.
en-tr
Sami is not a stranger. He is family.
Sami yabancı değil. O; aile.
en-tr
Sami lives in a poor country.
Sami yoksul bir ülkede yaşıyor.
en-tr
Sami is simply crazy.
Sami; kısaca deli.
en-tr
Sami is our next big problem.
Sami; bizim gelecek büyük sorunumuz.
en-tr
Sami should follow Layla's example.
Sami; Leyla'nın örneğini takip etmeli.
en-tr
Sami's project is doomed to failure.
Sami'nin projesi başarısızlığa mahkûm.
en-tr
Sami's best buddy is his dog.
Sami'nin en iyi arkadaşı; köpeğidir.
en-tr
Sami believes in ghost dogs.
Sami hayalet köpeklere inanır.
en-tr
Sami didn't feel a thing.
Sami bir şey hissetmedi.
en-tr
Sami's breath is bad.
Sami'nin nefesi kötü.
en-tr
Sami misses his dog.
Sami köpeğini özlüyor.
en-tr
Sami is on the right track.
Sami; doğru yolda.
en-tr
Sami was talking to his dog.
Sami köpeğiyle konuşuyordu.
en-tr
Sami's dog is not there.
Sami'nin köpeği orada değil.
en-tr
Sami's dog wasn't there.
Sami'nin köpeği orada değildi.
en-tr
Sami took off into the woods.
Sami ormana gitti.
en-tr
Sami took Layla's home.
Sami Leyla'nın evini aldı.
en-tr
Sami lived in a very dangerous place.
Sami çok tehlikeli bir yerde yaşıyordu.
en-tr
Sami's life was devastated.
Sami'nin hayatı haraptı.
en-tr
Sami hit the freeway.
Sami otobana çıktı.
en-tr
Sami grew up in an ordinary family.
Sami sıradan bir ailede büyüdü.
en-tr
Sami died in his vehicle.
Sami aracında öldü.
en-tr
Sami's desperation went even higher.
Sami'nin umutsuzluğu daha da çok yükseldi.
en-tr
Sami pretended to be a cop.
Sami polismiş gibi davrandı.
en-tr
Sami is a National Guard.
Sami bir Ulusal Muhafız.
en-tr
Sami lives in a politically unstable country.
Sami siyaseten dengesiz bir ülkede yaşıyor.
en-tr
Sami was spending like crazy.
Sami deli gibi harcıyordu.
en-tr
Tom is a dickhead.
Tom yarak kafalının teki.
en-tr
Tom is a bellend.
Tom yarak kafalının teki.
en-tr
How did you manage to keep a straight face?
Nasıl gülmeden durabildin?
en-tr
Tom is an astrophotographer.
Tom bir astronomi fotoğrafçısı.
en-tr
Tom is an astronomy photographer.
Tom bir astronomi fotoğrafçısı.
en-tr
Tom was eventually caught.
Tom en sonunda yakalanmıştı.
en-tr
I'm going to retire the next year.
Önümüzdeki yıl emekliye ayrılacağım.
en-tr
Tom was in Boston in 2013.
Tom 2013'te Boston'daydı.
en-tr
Tom was the reason that Mary moved to Boston.
Mary'nin Boston'a taşınma sebebi Tom'du.
en-tr
Please explain the rules to me.
Kuralları bana açıklayın lütfen.
en-tr
Someone stole my mandolin.
Birisi mandolinimi çaldı.
en-tr
Do vegetarians have cheat days?
Vejetaryenlerin kaçamak günü var mı?
en-tr
Mary tried to comfort Tom by singing him a lullaby.
Mary bir ninni söyleyerek Tom'u sakinleştirmeye çalıştı.
en-tr
Tom looked both ways.
Tom iki tarafa da baktı.
en-tr
Tom seemed to be enjoying his life.
Tom yaşamından keyif alıyor gibi görünüyordu.
en-tr
Mary decided to hit the gym to get rid of her excess baggage.
Mary fazlalıklarından kurtulmak için spor salonuna gitmeye karar verdi.
en-tr