english
stringlengths 2
1.48k
| non_english
stringlengths 1
1.45k
| language
stringclasses 49
values |
|---|---|---|
You may park anywhere you want.
|
İstediğin herhangi bir yere park edebilirsin.
|
en-tr
|
Tom wasn't home Monday afternoon.
|
Pazartesi öğleden sonra Tom evde değildi.
|
en-tr
|
We don't have any paint left.
|
Hiç boyamız kalmadı.
|
en-tr
|
I saw Tom cross the street.
|
Tom'un caddenin karşısına geçtiğini gördüm.
|
en-tr
|
Let's not rush into things.
|
İşi aceleye getirmeyelim.
|
en-tr
|
Let's not do anything that we'll regret.
|
Pişman olacağımız bir şey yapmayalım.
|
en-tr
|
Let's not do anything we might regret.
|
Pişman olacağımız bir şey yapmayalım.
|
en-tr
|
Let's play basketball.
|
Hadi basket oynayalım.
|
en-tr
|
We've run out of paint.
|
Boyamız bitti.
|
en-tr
|
Tom bought a very expensive horse.
|
Tom çok pahalı bir at satın aldı.
|
en-tr
|
I want to be a pop star.
|
Popstar olmak istiyorum.
|
en-tr
|
I want you to come over.
|
Uğramanı istiyorum.
|
en-tr
|
I'll send Tom a letter tomorrow.
|
Tom'a yarın bir mektup göndereceğim.
|
en-tr
|
Baya gave Lidya her dress.
|
Baya Lidya'ya elbisesini verdi.
|
en-tr
|
All these boxes are empty.
|
Bu kutuların tümü boş.
|
en-tr
|
Tom went to French class.
|
Tom, Fransızca kursuna gitti.
|
en-tr
|
Tom was studying French in the library the last time that I saw him.
|
Tom'u son gördüğümde kütüphanede Fransızca çalışıyordu.
|
en-tr
|
Tom wrote to me in French.
|
Tom bana Fransızca yazdı.
|
en-tr
|
Tom loves French.
|
Tom Fransızca'yı sever.
|
en-tr
|
Tom hates French.
|
Том ненавидить французьку.
|
en-uk
|
Tom walked across the crosswalk.
|
Tom yaya geçidinden karşıya geçti.
|
en-tr
|
Tom crossed the crosswalk.
|
Tom yaya geçidinden karşıya geçti.
|
en-tr
|
Tom walked across the pedestrian crossing.
|
Tom yaya geçidinden karşıya geçti.
|
en-tr
|
Tom only knows the name of his five closest neighbors.
|
Tom sadece en yakın beş komşusunun adını biliyor.
|
en-tr
|
Flying is safer than taking a bus.
|
Uçakla yolculuk etmek otobüsle yolculuk etmekten daha güvenlidir.
|
en-tr
|
I was hoping you were awake.
|
Uyanıksındır diye umuyordum.
|
en-tr
|
Tom's closet is full of stuff that he doesn't need.
|
Tom'un dolabı ihtiyacı olmadığı şeylerle dolu.
|
en-tr
|
Tom's closet is full of stuff he doesn't need.
|
Tom'un dolabı ihtiyaç duymadığı eşyalarla dolu.
|
en-tr
|
I really admire Tom's ability to stay calm under pressure.
|
Tom'un baskı altında sakin kalabilme becerisini gerçekten takdir ediyorum.
|
en-tr
|
What exactly am I supposed to do?
|
Tam olarak ne yapmam gerekiyor?
|
en-tr
|
Is a hot dog a sandwich?
|
Чи є хот-дог бутербродом?
|
en-uk
|
Mennad has been working on this.
|
Mennad bunun üzerinde çalışıyor.
|
en-tr
|
Mennad is so sweet.
|
Mennad çok tatlı.
|
en-tr
|
Mennad has a new bicycle.
|
Mennad'ın yeni bir bisikleti var.
|
en-tr
|
I've just finished binge-watching Gomorrah.
|
Gomorra dizisini arka arkaya izleyip bitirdim biraz önce.
|
en-tr
|
Seriously, you have to get started.
|
Ciddi olarak işe koyulmak zorundasınız.
|
en-tr
|
How many languages other than French can you speak?
|
Fransızcadan başka kaç dil konuşabiliyorsun?
|
en-tr
|
Tom was laid off in late October.
|
Tom, ekimin sonlarına doğru işten çıkarıldı.
|
en-tr
|
Tom pretended that he didn't know Many.
|
Tom Many'yi tanımıyormuş gibi yaptı.
|
en-tr
|
Tom pretended he didn't know Many.
|
Том зробив вигляд, що не знає Мері.
|
en-uk
|
Mennad was in the kitchen.
|
Mennad mutfaktaydı.
|
en-tr
|
Mennad tried to stop me.
|
Mennad beni durdurmaya çalıştı.
|
en-tr
|
Mennad is afraid of dentists.
|
Mennad diş doktorlarından korkuyor.
|
en-tr
|
The nurse found a good vein in Mennad's right hand.
|
Hemşire, Mennad'ın sağ elinde iyi bir damar buldu.
|
en-tr
|
It was a dick move.
|
Це був підлий вчинок.
|
en-uk
|
He only spent one night at that hotel.
|
O otelde sadece bir gece geçirdi.
|
en-tr
|
Our hotel has a pool.
|
Otelimizin bir havuzu var.
|
en-tr
|
He went into the room with guns blazing.
|
Odaya daldı.
|
en-tr
|
I thought I owed Tom an explanation.
|
Tom'a bir açıklama borcum olduğunu düşünmüştüm.
|
en-tr
|
You stole my camera.
|
Kameramı çaldın.
|
en-tr
|
I'll take you to see a beautiful lake in Kabylie.
|
Seni Kabiliye'deki güzel bir gölü görmeye götüreceğim.
|
en-tr
|
I didn't think the hotel business was going to be this hard.
|
Otel işinin bu kadar zor olacağını düşünmemiştim.
|
en-tr
|
I don't know Berber.
|
Berberice bilmiyorum.
|
en-tr
|
I can teach you Berber if you want.
|
İstersen sana Berberice öğretebilirim.
|
en-tr
|
Berber sounds so beautiful.
|
Berberice kulağa çok güzel geliyor.
|
en-tr
|
The Berber language sounds so beautiful.
|
Berberi dili kulağa çok güzel geliyor.
|
en-tr
|
I'm gonna learn some Berber.
|
Biraz Berberice öğreneceğim.
|
en-tr
|
Teach me a couple of Berber words.
|
Bana birkaç tane Berberice sözcük öğret.
|
en-tr
|
I know a couple of Berber words myself.
|
Ben kendim birkaç tane Berberice sözcük biliyorum.
|
en-tr
|
He's so smart and funny.
|
O çok akıllı ve eğlenceli.
|
en-tr
|
Make yourself at home, buddy.
|
Kendini evinde hisset dostum.
|
en-tr
|
She wrote a letter for humanity.
|
İnsanlığa bir mektup yazdı.
|
en-tr
|
Tom is a teetotaller.
|
Том - абстинент.
|
en-uk
|
Tom knows a lot of people who can speak French.
|
Tom Fransızca konuşabilen birçok insan tanıyor.
|
en-tr
|
I want Tom to come here right away.
|
Tom'un hemen buraya gelmesini istiyorum.
|
en-tr
|
My French is OK, but not great.
|
Fransızcam iyi ama harika değil.
|
en-tr
|
Tom buried his dog in his backyard.
|
Tom köpeğini arka bahçesine gömdü.
|
en-tr
|
I'm considering teaching French.
|
Fransızca dersi vermeyi düşünüyorum.
|
en-tr
|
I didn't know Tom could speak French so fluently.
|
Tom'un bu kadar akıcı biçimde Fransızca konuşabileceğini bilmiyordum.
|
en-tr
|
Mary doesn't play with the doll her father bought her.
|
Mary, babasının ona satın aldığı oyuncak bebekle oynamıyor.
|
en-tr
|
Mary doesn't play with dolls anymore.
|
Mary artık bebeklerle oynamıyor.
|
en-tr
|
Mennad was sweating.
|
Mennad terliyordu.
|
en-tr
|
Mennad's helmet is too small for me.
|
Mennad'ın kaskı benim için fazla küçük.
|
en-tr
|
"What's this?" "It's chicken."
|
"Bu ne?" "Tavuk."
|
en-tr
|
Help has finally arrived.
|
Yardım nihayet ulaştı.
|
en-tr
|
Help will be here soon.
|
Yakında yardıma gelirler.
|
en-tr
|
It doesn't taste like fish.
|
Tadı balığa benzemiyor.
|
en-tr
|
There is water underneath the fridge.
|
Buzdolabının altında su var.
|
en-tr
|
I can't even read Italian, let alone speak or write it.
|
我意大利语读都读不了，更不要提说和写了。
|
en-zh
|
I'm sick, so I can't taste anything.
|
我感冒了，所以吃不出味道來。
|
en-zh
|
He wrote a letter to humanity.
|
Tüm insanlığa bir mektup yazdı.
|
en-tr
|
Your answer is still not correct.
|
Cevabın hala doğru değil.
|
en-tr
|
Mennad hates his nose.
|
Mennad burnundan nefret ediyor.
|
en-tr
|
Tom has been drinking on the job.
|
Tom mesai başında alkol alıyor.
|
en-tr
|
My name is Mennad if you don't know who I am.
|
Kim olduğumu bilmiyorsanız benim adım Mennad.
|
en-tr
|
Your friends are waiting outside for you.
|
Arkadaşların dışarıda seni bekliyorlar.
|
en-tr
|
Mennad lives here.
|
Mennad burada yaşıyor.
|
en-tr
|
Your shirt is unbuttoned.
|
Gömleğinin düğmeleri açık.
|
en-tr
|
We can't accept that.
|
Bunu kabul edemeyiz.
|
en-tr
|
Tom is looking for a house to rent.
|
Tom kiralık ev arıyor.
|
en-tr
|
I don't think that you're an idiot.
|
Aptal olduğunu sanmıyorum.
|
en-tr
|
I don't think you're an idiot.
|
Aptal olduğunu sanmıyorum.
|
en-tr
|
We're all equals here.
|
Hepimiz burada eşitiz.
|
en-tr
|
Which is the cheapest?
|
En ucuzu hangisi?
|
en-tr
|
Tom knows something that you don't.
|
Tom senin bilmediğin bir şey biliyor.
|
en-tr
|
You're going to be a father again.
|
Yeniden baba olacaksın.
|
en-tr
|
I want to buy a leather belt.
|
Deri bir kemer almak istiyorum.
|
en-tr
|
Mennad used to work in Cairo.
|
Mennad Kahire'de çalışırdı.
|
en-tr
|
Foam rollers are great tools for soft tissue work.
|
Köpük rulolar yumuşak doku çalışmaları yapmak için harika aletlerdir.
|
en-tr
|
Algeria won the Africa Cup of Nations for the second time.
|
Cezayir, Afrika Uluslar Kupası'nı ikinci kez kazandı.
|
en-tr
|
Subsets and Splits
No community queries yet
The top public SQL queries from the community will appear here once available.