tr
stringlengths 3
2k
| en
stringlengths 5
2k
| sco
float64 1
1
|
|---|---|---|
Gelecek ay burada olmayacağım.
|
I won't be here next month.
| 1 |
London City Havaalanı'na 15 dakika, Marylebone tren istasyonuna da 20 dakikalık yürüyüş mesafesi uzaklıktadır.
|
Guests will find Knightsbridge subway station near this superior hotel. Due to its location 15 km from London City airport, it will take about 20 minutes' drive to get there.
| 1 |
Sevdiği her bir şeyi birer birer elinden almak istiyorum.
|
I want to take... Away... Everything that he loves.
| 1 |
Ancak o dönemde bir planlama yasası yoktu.
|
They did not have planning permission at the time.
| 1 |
Mineral kaynakları ile zenginleştirilmiş, çöl, bakır ve nitrat üretir.
|
Enriched with mineral resources, the desert produces copper and nitrates.
| 1 |
Toplantıda yenilenen başvuru süreci ve Erasmus+ Stratejik Ortaklık Projeleri hakkında bilgilendirme yapılacaktır.
|
This will be followed by a presentation of the new Erasmus+ Strategic Partnership RE-FRAME FASHION.
| 1 |
Uzunluk - Genel Pin
|
Length - Overall Pin
| 1 |
Ve Yehova onları cezalandırmış.
|
And so Jehovah is punishing them.
| 1 |
Kolayca birkaç dakika tramvay istasyonuna yürüyerek sadece orada alabilirsiniz.
|
You can easily get there in just a few minutes walk from the tram station.
| 1 |
Sen benim için bir armağandın, bunu bil.
|
I want you to know the gift you were to me.
| 1 |
Toplantılar, sorunların çözümüne olduğu kadar, organizasyonlarındaki mükemmellikler çerçevesinde kurum ve firmaların imajlarına da olumlu katkılarda bulunurlar.
|
Meetings do not only offer solutions to problems but also contribute positive images to the company or firms at the organization within the framework of perfection...
| 1 |
Bu seri kablo, router’ın serial interface’ini harici CSU/DSU’ya bağlar.
|
Serial Cable: Connects a router to a CSU/DSU.
| 1 |
Gelişmiş CNC Hidrolik Delme İşaretleme Makinesi TPPRD103 Ürün özelliği: 1. makine çerçevesi iyi sertlik ve büyük taşıma alanı ile, C-tipi plaka kaynak tarafından yapılır. Makine üç kalıp istasyonu ( iki delme, bir işaret g ), otomatik anahtarlama...
|
Enhanced CNC Hydraulic Punching Marking Machine TPPRD103 Product Feature 1 The machine frame is made by C type plate welding with good rigidity and big handling space The machine sets three die stations two punching one marking automatic switching die stations Clamping system can be adapted to different workpiece with...
| 1 |
Peki fiziksel dünyamız ne oluyor o halde?
|
What then is the physical world?
| 1 |
- Ne aradığını pek anlamadım, ortak.
|
I don't know what you're looking for, partner.
| 1 |
Biraz sonra aşağıda beni büyüleyen resmi göreceksiniz.
|
United Anti Fascist and Racist demo vs. Vox.
| 1 |
Ron Howard dizinim ilk bölümünü yönetecek.
|
Ron Howard will direct the first episode.
| 1 |
Fakat biz köpek değiliz.
|
But we are not dogs.
| 1 |
Bu, yaşamlarının heyecan verici bir zamanı.
|
This is an exciting time in their lives.
| 1 |
2. Pompa düşük sesle sorunsuz çalışıyor.
|
The pump runs smoothly with low noise.
| 1 |
Uzaklık - Hotel Okeanis
|
Sights at the Evros Department
| 1 |
Milli güreşçi yaralıları kurtarırken can verdi
|
World War I dog rescuing the wounded.
| 1 |
Ama ya en kötüsü bensem?
|
- But what if I'm the worst?
| 1 |
- Ne? Patty, Mac'i beş dakika sonra sete götürmeni istiyorum.
|
Patty, I'm gonna need you to get Mac to the set in five.
| 1 |
Bize, Philips Lighting'deki verilerinizin korunmasıyla ilgili diğer soruları sormak.
|
ask us any other questions related to the protection of your data in Philips Lighting
| 1 |
Ama onun açısından bakarsak...
|
But in her defense...
| 1 |
taşımacılığı da artış gösteriyor.
|
Road maintenance also shows an increase.
| 1 |
(Kahkahalar) Hmm? Kendinize verdiğiniz dünya görüşüne bir bakın.
|
(Laughter) Look at the worldview you've given yourself.
| 1 |
- Lange'i götürmelerine engel ol!
|
Joe, you all right? Don't let them take Lange!
| 1 |
Dogecoin Millionaire İngiltere: İngiltere'de Dogecoin Millionaire'i kullanmak için ihtiyacınız olan tek şey web sitesindeki kayıt formunu kullanarak kaydolmak, para yatırmak ve ticarete başlamaktır.
|
Dogecoin Millionaire UK: To use Dogecoin Millionaire in the UK, all you need is to register using the signup form on the website, deposit, and start trading.
| 1 |
Tasarruf ve yatırım oranlarının düşük olduğu bölgede, sürdürülebilir büyümenin arttırılabilmesi için, önemli miktarda sermaye girişine ihtiyaç var. Bu koşullar, bölge içinde çok zor durumlara yolaciyor.
|
The low savings and investment ratios in the region require substantial amounts of capital inflows in order to enhance sustainable growth. These circumstances compound very difficult domestic situations.
| 1 |
Bazen de umutlarını alıp gidiyor.
|
Sometimes it takes away your hope.
| 1 |
Sysprep kullanarak erişimi kaldırmak için
|
To remove access by using Sysprep
| 1 |
Tanrı’nın Krallığı vatandaşları için yüksek standartlar belirlemekle kalmaz, onlara bu standartları nasıl karşılayacaklarını da öğretir (İşaya 48:17, 18).
|
While Elohim’s Kingdom sets high standards for its subjects, it also teaches people how to meet those standards.—Isaiah 48:17, 18.
| 1 |
Yazdığım bir mektuba...
|
From a letter I wrote...
| 1 |
937 Bağlantı türünüze sahip başka bir bağlantı kullanılmakta olduğu için, gelen bağlantı sizin bağlantı isteğinizi kabul edemiyor.
|
937 - Because another connection of your type is in use, the incoming connection cannot accept your connection request.
| 1 |
Yeşil soğanları ekleyin, tuz ve karabiber serpin, bir kapakla örtün ve pişmeye bırakın.
|
Add a little water or meat juice, bay leaves, garlic, salt and pepper.
| 1 |
Şimdi arıyorum, tamam mı? Dur, dur, Kenzi.
|
You know, I'm gonna make the call, alright?
| 1 |
“Revizyonizmin ekonomik ve politik eğilimlerinin doğru tamamlayıcısı, sosyalist hareketin nihai hedefine ilişkin tutumu olmuştur.
|
A natural complement to the economic and political tendencies of revisionism was its attitude to the ultimate aim of the socialist movement.
| 1 |
Beni hatırla Giriş Don’t Have an Account?
|
Log in Don't have an account?
| 1 |
Başarılı olduğumda kendimi nasıl ödüllendirebilirim?
|
How will I reward my myself for success?
| 1 |
Aksine, yerellere “kozmopolit” denebilir, çünkü çeşitli etnik, kültürel ve / veya dini geçmişe sahip insanlar birbirleriyle yakın ilişki içinde ve birbirleriyle etkileşime girerler.
|
Rather, locales could be defined as "cosmopolitan" simply by the fact of being where people of various ethnic, cultural and/or religious background live in proximity and interact with each other.
| 1 |
- İşler senin aleyhine.
|
The deck's already stacked in your favor.
| 1 |
- Bu eldiveni Romeo ve Jülyet'te giymişti... Covent Garden'daki özel bir gecede.
|
- She wore this glove in Romeo and Juliet... at the command performance at Covent Garden.
| 1 |
Bu konaklama tesisi olağanüstü bir konuma sahiptir. Ziyaretçilerin değerlendirmelerine göre konum için 10 üzerinden 9.5 puan aldı. Kalmak için uygun bir yer olmalı!
|
The accommodation also includes an equipped kitchenette area with… This property boasts exceptional location. It has a score 9.5 out of 10 for location according to the visitors' reviews.
| 1 |
Düyun-u Umumiye-i Osmaniye Varidat-ı Muhassasa İdaresi
|
Ottoman Public Debt Administration
| 1 |
JAGUK HOLDİNGİN BAŞKAN YARDIMCISI OLDU
|
(Returns as Vice President of Jeguk Holdings)
| 1 |
Olabilir ama doğru.
|
Maybe, but, I mean, it's also pretty true.
| 1 |
Bu yabancı yatırım da dahil olmak üzere daha güçlü yatırım ve orta vadede hasıla artışı arasında verimli bir döngüyü harekete geçirebilir.
|
This could set in motion a virtuous cycle of stronger investment, including foreign investment, and output growth over the medium term.
| 1 |
Altı çizilmesi gereken bir özellik de plug-in hybrid modellerdeki sabit ısıtma ve serinletmenin BMW Connected App üzerinden, ConnectedDrive web portalı veya doğrudan otomobilin içinden bağımsız olarak kontrol edilmesi seçeneğidir.
|
One feature worthy of special mention is the option of individually controlling the stationary heating and cooling in the plug-in hybrids via the BMW ConnectedDrive App, the ConnectedDrive web portal or directly inside the vehicle.
| 1 |
Evet, bazı insanlar su içmeyi sevmez.
|
Of course, a lot of people don't like to drink water.
| 1 |
Kruşçev, anılarında ayakkabı vurma olayını İspanya'daki Franco rejimine şiddetle karşı çıktığı konuşması sırasında gerçekleştirdiğini yazdı.
|
Khrushchev mentioned the shoe-banging in his memoirs, writing that he was speaking strongly against the Franco regime in Spain.
| 1 |
Ve top tekrar sana döndü.
|
Right back at you.
| 1 |
Herhalde yüzlerinde bir tebessüm oluşacaktır.
|
Though they may have a smile upon their face,
| 1 |
Partneri Tong Jian ile birlikte çiftlerde 2010 Olimpiyat ikincisi, 2006 Dünya şampiyonu, dört kez Dört Kıta şampiyonu (2002, 2004, 2008 & 2009) ve 2008 Grand Prix Final şampiyonudur.
|
With partner Tong Jian, she is the 2010 Olympic silver medalist, the 2006 and 2010 World Champion, a five-time Four Continents champion (2002, 2004, 2008, 2009 & 2011) and the 2008 Grand Prix Final Champion.
| 1 |
Ya başaramazsam?
|
What if I can't do this?
| 1 |
Greenpeace, BP’nin sergi sponsorluğunu protesto ettiğini, ve müzeyi bu ortaklığı bitirmeye davet ettiğini söyledi.
|
Greenpeace said it was targeting the oil company’s sponsorship of the Sunken Cities exhibition, and called on the museum to end the partnership.
| 1 |
Onu Bruce Banner'ın t-shirt ve pantolununa söyle sen.
|
Tell that to Bruce Banner's pants and shirt.
| 1 |
Gençler olarak bizler, sürüklenip gitmekteyiz.
|
As youths, we are called to lead.
| 1 |
Çubuk yumuşadıkça eklemin içine itilir ve parçalara kaynaşır.
|
As the rod softens, it is pushed into the joint and fuses to the parts.
| 1 |
Böbrekler sağlıksız ise, tüm vücut acı çeker.
|
When the lungs are unhealthy, the whole body suffers.
| 1 |
Hatta John Heizman yataktan hafifçe kalktı.
|
John Heitzman even sat up a bit in his bed.
| 1 |
Daha sonra Ancyra, yeni Galatya eyaletinin başkenti oldu.
|
Ancyra then formed the capital of the new province of Galatia.
| 1 |
Bizim vazifemiz bu işte Abdülhamid’e yardım etmektir.
|
And it is upon us to help in uplifting the ban.
| 1 |
Daha Leonard'a söylemediğim için kimsenin bilmesini istemedim.
|
No, I'm not embarrassed. I just didn't want anyone to know because I haven't told Leonard yet.
| 1 |
Hayır. Sen arabanın sürücüsüne ya da bize eşlik eden...
|
No, do you trust the carriage driver or the knights escorting us?
| 1 |
"Spoofing" bir başkasının sizi kandırmaya çalışması değil, sizin Palladium'u kandırmaya çalışmanız anlamına geliyor.
|
“Spoofing” doesn´t mean someone fooling you, it means you fooling Palladium.
| 1 |
Topluluk sekreteri Aileen Campbell yaptığı açıklamada, “İskoçya gibi zengin bir ülkede herhangi bir kişinin temel hijyen ürünlerini satın almak için çırpınması kabul edilemez” dedi.
|
Communities secretary Aileen Campbell said: ‘In a country as rich as Scotland, it’s unacceptable that anyone should struggle to buy basic sanitary products.
| 1 |
Bunları çocuğumuzun toplumsal cinsiyetle sağlıklı ve kararlı bir ilişki içinde olması umuduyla yapıyoruz.
|
And we do all this in hopes that we model a healthy and empowered relationship with gender for our kid.
| 1 |
Üç yıl sonra ise bölgeyi parlamentoda temsil etmek üzere seçildi.
|
Three years later in 2007, he was elected to represent the area in parliament.
| 1 |
GENİŞLETİLEBİLİR KABİLİYET: Kayıt için isteğe bağlı harici kameralarla VENTURE özelliğini genişletin.
|
EXPANDABLE CAPABILITY: Expand VENTURE capability with optional external cameras for recording.
| 1 |
Hazırlıksız hayran tanışması deriz.
|
We can call this an impromptu fan meet-and-greet.
| 1 |
Bu tabloda yönetimin 3 seviyesi açıklanır. Bir menü üzerine tıklandığında daha fazla bilgi görüntülenir.
|
This table describes the 3 levels of management, clicking on a menu will display more information.
| 1 |
EXW terimi satıcı için ne kadar az yükümlülük ifade ediyorsa, DDP terimi de o kadar çok yükümlülük ifade etmektedir.
|
Whilst the EXW term represents the minimum obligation for the seller, DDP represents the maximum obligation.
| 1 |
Ne söylemiştim?
|
What was it I said?
| 1 |
Yaygın olarak kullanılan farklı ağlar için farklı profiller oluşturabilmemiz, bu günlerde, birçoğumuz, seyahat ederken, otelden iş yerlerinden eve, herkese açık erişim noktalarına ve otellerde bağlantılara giden dizüstü bilgisayarlara sahip olmamız şarttır.
|
Being able to set up different profiles for different commonly-used networks is essential these days, when so many of us have laptop computers that travel from work to home to public access points and connections in hotels while we're traveling.
| 1 |
Sabah onu çıkarken gördüm.
|
In the morning, I saw him off.
| 1 |
Ancak çağdaş insanların 40 bin yıl önce Avrupa’ya girip sonra hızla batıya doğru yayılmalarıyla iki türün birbirlerinin varlıklarından haberdar olduklarından kuşku yoktur.
|
There can be little doubt, however, that once modern humans entered eastern Europe at 40,000 years ago, and then spread rapidly to the west, the two species became aware of each other's presence.
| 1 |
//Bu route diğerinden yukarıda olmalı!
|
Perhaps the route is from the bottom up.
| 1 |
Bunlar tarayıcınızı kapattığınızda yok olacak.
|
This will disappear when you close your browser.
| 1 |
- Tata!
|
I have to go!
| 1 |
1. PET Şişe Atık Plastik Geri Dönüşüm Makinası Modeli :
|
1. Model of PET Bottle Waste Plastic Recycling Machine:
| 1 |
Dilleri aynı ama aynı şeyleri konuşmuyorlar.
|
Most of them speak the same language, but they don’t say the same things.
| 1 |
Kimse F.C. Dobbs'u aptal yerine koyamaz.
|
F.C. Dobbs ain't a guy that likes being taken advantage of.
| 1 |
Damar içerisinde oluşmuş pıhtıların yine damar içerisinden ilerleyerek ilaçlar ya da mekanik bir takım cihazlar yardımı ile eritilmesi (tromboliz) ve/veya parçalanarak damar dışını çıkarılması (trombektomi) işlemleridir. Bu sayede damarın beslediği organın fonksiyonu korunabilir ya da oluşabilecek hasarlar azaltılabilir.
|
Thrombolysis/Thrombectomy This procedure is used for breaking up blood clots in vessels using drugs or some mechanical devices (thrombolysis) and/or fragmenting and removing them outside the vessel (thrombectomy).
| 1 |
Merhaba İbrahim Bey, haklısınız, ciddi bir zorluk bu.
|
Look at you, Mr. Ibrahim, you are so successful.”
| 1 |
Ön kapınızı kilitsiz bir şekilde bırakıyor musunuz?
|
Did you leave the front door unlocked?
| 1 |
Migrenden acı çekmemizin sebebi de tam olarak bu durumdur.
|
As it happens, the emigrant suffers precisely for this reason.
| 1 |
Meredith uçurumdan aşağıya indi.
|
Meredith went down the cliff.
| 1 |
Hudson Nehri Okulu'ndan bir dizi manzara resmi, film boyunca belirgin bir şekilde öne çıkıyor.[1]
|
A number of landscape paintings from the Hudson River School feature prominently throughout the film.[2]
| 1 |
Not : Arama Klasörleri bu görünümde görüntülenmez.
|
Note: Search Folders are not displayed in this view.
| 1 |
Admiral'in karışık renkli bir şirketi olmaya hiç niyeti yok.
|
Admiral Television has no interest in becoming a colored television company.
| 1 |
10. Ölümü üzerine ilk bilgilendirilen polis olmadı.
|
The Police Were Not the First to Be Notified of Her Death
| 1 |
Onların sözleri, hep onun emrine uygundur ve onlar, daima onun emrini yerine getirirler.
|
that outstrip Him not in speech, and perform as He commands.
| 1 |
Ama, tam olarak nerede olduğumu bilmiyorum, ve o (A.J.) beni geri getirmeyi reddediyor.
|
But I don't really know where I am, and she kind of refuses to bring me back.
| 1 |
Pottery Barn koleksiyonundan.
|
Collection at Pottery Barn.
| 1 |
6 Ağustos 2014'te TBL takımlarından Beşiktaş İntegral Forex ile sözleşme imzaladı.
|
On August 6, 2014, he signed a one-year deal with Beşiktaş of the Turkish Basketball League.
| 1 |
Onu evlenmeye ikna edecek bir reçete var mı acaba?
|
Is there a kind of recipe to convince her to get married?
| 1 |
Hayır, elimizdeki tek şey fırının adı. pastanın şeklini açıklayan bir sipariş, tarih, gideceği yer ve korkutucu tutarı ödemek için nakit para.
|
No, all we've got is the name of the bakery, an order describing the design, its destination, the date, and the alarming amount of cash delivered to pay for it.
| 1 |
Dünyayı daha mı iyi tanıyor?
|
Do they understand the world better?
| 1 |